Armagan

Oluşturulan forum yanıtları

15 yazı görüntüleniyor - 91 ile 105 arası (toplam 346)
  • Yazar
    Yazılar
  • yanıtla: Mesih İsa’nın TANRILIĞI – E-Kitap #35119
    Armagan
    Anahtar yönetici
    BÖLÜM ÜÇ


    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa Mesih Tanrı’nın Özelliklerine Sahiptir[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Tanrı eşsizdir. Sadece Tanrı yaratılıştan değildir. O, tüm evrenin yaratıcısıdır. O yaratılışın bir parçası değil, kaynağıdır. Tüm yaradılışta Tanrı’nın el işini veya bir işaretini görebiliriz. Fakat O’nun el işi, Tanrı’ya eş değer veya Tanrı’nın Kendisi olamaz. Örneğin, insanlar kişiseldir… Bizler düşünebilir, karar verebilir, hayal kurabilir, sevebiliriz. Kişisel olan Tanrı’nın benzeyişindeyiz, fakat Tanrı değiliz.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Eğer İsa Mesih gerçekten de Tanrı’ysa, o zaman Tanrı’nın özelliklerine tamamen sahip olmalıdır. Bu bölümde Tanrı’nın en ayırdedici beş özelliğini inceleyeceğiz ve İsa Mesih’in bu özelliklere sahip olduğunu göreceğiz.[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı Her Yerdedir [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Tanrı her şeydedir…Tanrı evrenin her noktasındadır. Tanrı’nın aynı anda her yerde olduğunu söylemekle, Hindu inancının belirttiği gibi, tüm yaratılışın Tanrı’yı oluşturduğunu söylemiyoruz. Örneğin, Tanrı ağaçları yarattığı halde ağaçlar Tanrı’nın bir parçası değildir.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı’nın kişisel olarak her yerde bulunması durumuyla (Mezmur 139:7; Süleyman’ın Meselleri 15:3) Tanrı halkına yardım edebilir, onları koruyabilir, sevebilir, savunabilir ve isteklerini ve gereksenimlerini karşılayabilir. Aynı şekilde, Yeni Antlaşma’da bu özellikler Mesih için de geçerlidir. Pavlus şöyle der: “İnmiş olan ve her şeyi doldurmak üzere tüm göklerden çok yukarı çıkmış olan Kişi aynıdır” (Efesliler 4:10). Mesih öğrencilerine şöyle söyler: “Nerede iki ya da üç kişi benim adımla toplanırsa, ben de orada onların arasındayım” (Matta 18:20). Onlara “İşte ben, dünyanın sonunda, dek her an sizinle birlikteyim” (Matta 28:20) vaadinde bulunur. Mesih’e iman edenlerin hepsinin içinde İsa’nın yaşayacağı yazılmıştır (Romalılar 8:9; Galatyalılar 2:20; Efesliler 3:17, Koloseliler 1:27; Esinleme 3:20). “…İsa Mesih’in içinizde olduğunu bilmiyor musunuz? Aksi halde sınavdan başarısız çıkardınız” (2. Korintliler 13:5). Ölümlü bir kişi nasıl olur da, tüm yeryüzündeki inanlıların yüreklerinde yaşadığını iddia edebilir?[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı Her Şeyi Bilir [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Tanrı “her şeyi bilendir” dediğimizde, Tanrı’nın sonsuzluk boyunca bilinilebilir olan herşeyi bildiğini söylemek istiyoruz.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı, herşeyle ilgili mükemmel ve sonsuz bilgiye sahiptir. Bilinebilir olan herşey Tanrı’nın bilgisi dahilindedir. Tanrı’da olan bilgi, bizim bilgi edinişimizden farklıdır. Bizler öğrenerek bilgiye ulaşırız. Tanrı’nın bilmek için öğrenme sürecinden geçmesine gerek yoktur. Tanrı’nın herşeyi bilmesi akıl yürütme, sonuç çıkarma, duygular, hayal kurma, tümevarım veya tümdengelim yöntemleri sayesinde değildir. O’nun bilgisi doğrudan, keskin, ayırdedici ve en doğru bilgidir. Bilinebilecek olan her şey Tanrı tarafından bilinir.[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yeni Antlaşma Mesih’in tüm bilgiye sahip olduğunu belirtmektedir. Mesih geçmişten, bugünden ve gelecekten haberdardır. Yuhanna 2:24-25’te şöyle yazılmıştır: “İsa bütün insanların yüreğini bildiği için onlara güvenmiyordu. İnsan hakkında kimsenin O’na bir şey söylemesine gerek yoktu. Çünkü Kendisi, insanın içinden geçenleri biliyordu.” İsa’nın öğrencileri O’na tanıktı; “Şimdi senin her şeyi bildiğini anlıyoruz” (Yuhanna 16:30). Petrus; “Rab, sen her şeyi bilirsin” beyanında bulunur (Yuhanna 21:17). İsa’nın her şeyi bilmesinden bahsederken, Kendisini kimin ele vereceğini de bildiğini söylemeden geçemeyiz (Yuhanna 6:64).[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih’in her şeyi bilmesi konusu üzerinde yazmış olduğu bir paragrafta Dr. John Walvoort şöyle der: i[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif][/FONT][/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih’in gelecek olaylarla ilgili bilgisi Kutsal Yazılarca onaylanmaktadır (Yuhanna 13:1, 11; 18:4; 19:28). Mesih, her şeyi bilme gücüyle Tanrı’nın bilgeliğine sahip olduğunu beyan etmiştir (1. Korintliler 1:30). İsa’nın yetenekleri en bilge peygamberlere bile verilemezdi ve bu yetenekler, Mesih’in tüm tanrısal niteliklere sahip olduğunun kanıtıdır.[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Thomas Schultz şöyle demektedir: [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih’in bilgisi, tüm ölümlülerin bilgisinin ötesindedir. O sadece tüm insanların en zekisi ve en bilgesi değildir. O’nun bilgeliği, insanın tüm sınırlarını aşar ve yalnızca yetkin bilgi olarak sınırlandırılabilir. İlk olarak Tanrı’ya özgü bir yetenek olan insanların düşüncelerini ve anılarını bilir (1. Krallar 8:39; Yeremya 17:9-16). Din bilginlerinin yüreklerindeki kötülüğü görmüştür (Matta 94); Kendisini reddedecekleri (Yuhanna 10:64) ve Kendisini izleyecekleri önceden bilmiştir (Yuhanna 10:14). Bütün insanların yüreklerinden geçenleri biliyordu (Markos 2:8; Yuhanna 1:48; 2:24, 25; 4:16-19; Elçilerin İşleri 1:24; 1. Korintliler 4:5; Esinleme 2:18-23). Sade bir insan, insanların yüreklerinde ve akıllarında ne olduğunu bilmek için zekice bir tahminden başka bir şey yapamaz. İkinci olarak, Mesih, hiçbir insanın kavrayamayacağı gerçekler hakkında bilgi sahibidir. Balıkların suyun neresinde olduğunu (Luka 5:4-6; Yuhanna 21:6-11) ve bir balığın ağzında madeni para olduğunu biliyordu (Matta 17:27). Gelecekle ilgili olayları (Yuhanna 11:11; 18:4), ileride karşılaşılacak ayrıntıları (Matta 21:2-4) ve Lazar’ın öldüğünü (Yuhanna 11:14) biliyordu. Üçüncü olarak, Tanrı’nın iç bilgisine sahipti. Yetkin bilgiye sahip olmasının yanı sıra, Tanrı’yla iç içeydi. Baba O’nu bildiği gibi, O da Baba’yı bilir (Matta 11:27; Yuhanna 7:29; 8:55; 10:15; 17:25). Dördüncü olarak, Kutsal Yazılar’ın bu çizgideki öğretişi, Mesih’in her şeyi bildiğini göstermeye yöneliktir (Yuhanna 16:30; 21:17), ve bütün bilgelik ve bilgi hazineleri O’nda gizlidir (Koloseliler 2:3). 4[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı Herşeye Gücü Yetendir [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    İbranice “El Şaday” kelimesi “Yüce Tanrı” olarak çevrilebilir. Tanrı’nın gücü her şeye yeter. Mesih’in mucizeleri O’nun fiziksel dünya üzerindeki gücünü kanıtlamıştır. Fakat O’nun Sözleri ve dirilişi, tüm yaratılışa O’nun yetkisini ve gücünü beyan eder.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Dr. John Walvoord şöyle yazmıştır: [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih’in her şeye gücünün yettiğinin kanıtı diğer nitelikleri kadar önemlidir. Bazen fiziksel güç şeklini alır, fakat bu çoğu zaman Mesih’in yaratılış üzerindeki yetkisini gösterir. Mesih’in günahları bağışlama yetkisi vardır (Matta 9:6), gökte ve yerde tüm güce sahiptir (Matta 28:18). Doğaya (Luka 8:25) ve Kendi yaşamına karşı güce sahiptir (Yuhanna 17:2). Fiziksel olarak hastalara şifa verme ve cinleri kovma gücüne sahiptir (Filipililer 3:21). Dirilişinden dolayı; “Onun aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanları, tamamen kurtaracak güçtedir” İbraniler 7:25). “O’nun bana emanet ettiğini, o güne dek koruyacak güçte olduğuna eminim” (2. Timoteus 1:12). “Kurtarıcımız tek Tanrı, sizi düşmekten alıkoyacak, Kendi yüce huzuruna büyük sevinç içinde lekesiz olarak çıkaracak güçtedir” (Yahuda 24; Efesliler 5:27). Grekçe metinde 25. ayette geçen “Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla” sözü Mesih’in Tanrılığı’nı betimlemektedir. Mesih’ten ve Tanrı’dan ayrı ayrı bahsedilmiş olsa bile, her iki durumda da Mesih’in gücüne gereksinim vardır. Mesih’in doğumu, ölümü ve dirilişi, Mesih’in günaha karşı işleve geçip, kurtuluşu getirmesine yol açmıştır. Mesih’in her şeye gücünün yetmesi kutsallık, bilgelik ve iyilikle doludur. [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih Varoluştan Önce Vardı [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    İsa’nın Tanrı’yla paylaştığı diğer bir nitelik ise, varoluştan önce varolmasıdır. Kutsal Yazılar’da bir çok ayet, İsa’nın doğmadan önce varolduğunu gösterir.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa şöyle der: “Ben Baba’dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba’ya dönüyorum” (Yuhanna 16:28). İsa birçok kez, kökeninin bu dünyadan olmadığını belirtmek için Kendisinin “gönderilmiş” olduğunu söylemiştir (Yuhanna 3:32-34; 4:34; 5:23, 24, 36-38; 6:29, 33, 38; 7:16, 18, 28, 29, 33; 8:18, 29, 38, 42, 13:20; 16:30; 17:8…v.b.). İsa, Nikodemus’a şöyle demiştir; “Gökten inmiş olan İnsanoğlu’ndan başka hiç kimse göğe çıkmamıştır” (Yuhanna 3:13). “Gökten inmiş olan diri ekmek Ben’im (ego eimi)” (Yuhanna 6:51; bkz. ayet 58). “Ya İnsanoğlu’nun önceden bulunduğu yere yükseldiğini görürseniz?” (Yuhanna 6:62). Vaftizci Yahya Mesih’le ilgili şöyle der: “Yukarıdan gelen İsa herkesten üstündür…. Ne görmüş, ne işitmiş ise, ona tanıklık eder” (Yuhanna 3:31, 32).[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Başka bir durumda İsa şöyle dua eder: “Baba, dünya var olmadan önce, ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle, şimdi beni yanında yücelt” (Yuhanna 17:5). İbraniler kitabının yazarı, Musa’nın “Mesih uğruna aşağılanmayı, Mısır’ın hazinelerinden daha büyük bir zenginlik saydığını” söyler (İbraniler 11:26). Mesih’in “dünya kurulalıdan beri” “yaşam kitabına” sahip olduğu yazılmıştır (Esinleme 13:8). İsa’dan altı ay büyük olan Vaftizci Yahya şöyle der: “Benden sonra gelen benden üstündür. Çünkü O benden önce vardı.” Otuzuncu ayet açıkça gösteriyor ki, Vaftizci Yahya “Tanrı’dan” değil “İsa’dan” bahsetmektedir. Vaftizci Yahya burada, Tanrı’nın Mesih’in doğacağı bilgisine önceden sahip olduğu durumundan bahsetmektedir. Tanrı Yahya’nın da doğacağını önceden biliyordu. [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İşte, Kutsal Yazılar, İsa’nın varoluştan önce bir varlık olduğu konusunda hemfikirdirler. Buna, Tanrı’nın Eski Antlaşma’da fiziksel olarak görünmüş olduğu kanıtı da eklenebilir. Örneğin, Tekvin 18:1-19:1; 16:7-13; 22:15, 16; 31:11-13; 32:30; 48:15, 16; Çıkış 4:2-4 (bkz 3:2); 1. Tarihler 21:15-19; Mezmur 34:6, 7; Zekarya 12:10 (bkz. Yuhanna 19:37); ve 14:3,4 (bkz. Elçilerin İşleri 1:9-12) Tanrı’nın Eski Antlaşma’da fiziksel olarak göründüğünü gösteren pasajlardan bazılarıdır. [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih’in Önceden Varoluşu[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Kutsal Kitab’ın Tanrısı sonsuzdur. Zaman ve zamanın kaynağının ötesindesir. Zaman kavramının ötesinde olmadığı bir zaman olmamıştır. Zamana karışmadığı bir zaman da olmayacaktır (Çıkış 3:14; Habakuk 3:6; Tesniye 33:26, 27). Yalnızca Tanrı sonsuzdur.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa Mesih de sonsuzdur. Yehova Şahitleri’nin ve Uluslararası Yol üyelerinin iddia etmiş oldukları gibi, İsa’nın bir “başlangıcı” olmamıştır.[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa Mesih’in doğumunu önceden bildiren Mika Peygamber şöyle der: “Ve O’nun çıkışı eski vakitten, sonsuz günlerdendir” (Mika 5:2). İşaya, Mesih’in doğumundan bahsederken diğer adların yanısıra bu çocuğa “Sonsuz Baba” (İşaya 9:6) denileceğinden bahseder. İsa, “İbrahim doğmadan önce Ben varım” ( Yuhanna 8:58 ) der. Buradaki Grekçe metin kesin bir şekilde “Ben vardım” sözünü değil, şimdiki zaman olan “Ben varım” sözünü kullanır. F.F. Bruce bu ayeti şöyle yorumlamıştır: “İsa, sadece daha önceden varolmuş olan bir varlık olmuş olsaydı; ‘İbrahim olmadan önce Ban vardım’ ” 7 sözünü kullanırdı. İsa daha da öteye giderek, Kendisinin her zaman var olduğunu belirten ‘Ben varım’ kelimesini kullanmıştır.” [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]G. Campbell bu konuda şöyle der: ” ‘Ben Varım’ kelimesi varoluşun sonsuzluğunu, tüm İbrani tarihinde İsa’nın varlığını iddia eder.” 8[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]William Barclay’in yorumu da önemlidir: [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa için zaman kavramı yoktur. Beden aldığı bir zaman yoktu; ve beden almadığı bir zaman da olmayacaktır. İsa’dan bahsederken ‘O vardı’ diyemeyiz. Her zaman ‘O var’ demeliyiz…. İsa’da zaman kavramının dışında olan bir Tanrı görüyoruz. Bu Tanrı İbrahim’in, İshak’ın ve Yakub’un Tanrısı’dır. Bu Tanrı zamandan önce de vardı, ve zamandan sonra da var olacaktır.” [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı’nın Değişmezliği [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Tanrı, kişilik olarak değişmezdir. Zaman içerisinde hareket etmesine ve zaman içerisinde insanlarla ilişki içerisinde olmasına rağmen, niteliklerini içeren özünde asla değişmez (Malaki 3:6; Yakup 1:17; Mezmur 33:11; İşaya 46:9, 10). Bizi sonsuza dek seveceği ve vaadlerini tutacağı konusunda O’na güvenebiliriz. Tabii ki İsa, insanın geçirmiş olduğu bedensel gelişme evrelerinde değişim geçirmiştir. Yine de, Kutsal Yazılar’da O’nun kutsal doğasıyla ilgili şöyle yazılmıştır: “İsa Mesih dün, bugün ve sonsuza dek aynıdır” (İbraniler 13:8). İsa ve Baba, özlerinde değişmez olarak kalmaktadırlar.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Görmüş olduğumuz gibi, Kutsal Yazılar’da birçok kez İsa’nın Tanrı’nın sonsuz niteliklerine sahip olduğu yazılıdır.[/FONT][FONT=Arial, Helvetica, sans-serif] [/FONT]

    yanıtla: Mesih İsa’nın TANRILIĞI – E-Kitap #35118
    Armagan
    Anahtar yönetici

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kurtarıcı[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Eski Antlaşma’nın Tanrısı,tek Kurtarıcı’nın Kendisi olduğunu söyler. “Ben, Ben Rabbim ve Benden başka Kurtarıcı yoktur” (İşaya 43:11). Yine de, Kutsal Yazılar açıkça İsa’nın Kurtarıcı olduğunu ileri sürer.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İşaya 43:3– “Çünkü senin Tanrın, İsrail’in Kutsalı, senin Kurtarıcın Rab Ben’im.”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Matta 1:21– “…adını İsa koyacaksın. Çünkü halkını günahlardan kurtaracak olan O’dur.”[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yuhanna 1:29– “İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı kuzusu!”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    1. Timoteus 4:10– “Çünkü ümidimizi, bütün insanların, özellikle iman edenlerin Kurtarıcısı olan, yaşayan Tanrı’ya bağlamışız.”
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yuhanna 4:42– “Kendimiz işittik, O’nun gerçekten dünyanın Kurtarıcısı olduğunu biliyoruz.”[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İbraniler 5:9– “Mesih, sözünü dinleyenlerin hepsi için, sonsuz kurtuluş kaynağı olmuştur.”[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Luka 1:47– “Ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar.”
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Luka 2:11– “Bugün size Davut’un kentinde bir kurtarıcı doğdu.”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Pavlus, Titus’a bereket ümidim ve “ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in, yücelik içinde gelmesini bekliyoruz” (Titus 2:13) demiştir. Bu ayetin içeriği önemlidir. Aynı bölümde on iki ayet boyunca Pavlus, “Kurtarıcımız Tanrı” ve “Kurtarıcımız İsa” tanımlarını dört kez kullanıyor (Titus 2:10, 13; 3:4, 6).[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kral[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Kral” ünvanı, Tanrı’nın yüceliğini ifade etmek için kullanılır. Mezmur yazarı şöyle yazmıştır: “Çünkü Rab yüce bir Tanrıdır, ve tüm tanrılar üzerinde yüce bir kraldır.” Tanrı İşaya 43:15’te şöyle diyor: “İsrail’in Yaratıcısı, Kralınız Rab Ben’im.” Mezmurlar’da, İşaya’da, Yeremya’da, Daniel’de, Zekarya’da ve Malaki’de Tanrı’dan; “Kral,” “İsrail’in Kralı,” ve “Yüce Kral ” olarak bahsedilir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Kral” kelimesi, genelde insanlara verilen bir ünvan olmasına rağmen, Yeni Antlaşma, Mesih’ten, Eski Antlaşma’da bahsedilen kral gibi değil, “Kralların Kralı” olarak bahseder. “Çünkü kuzu Rablerin Rabbi, Kralların Kralıdır” (Esinleme 17:14). Mesih’in ikinci gelişinde elbisesinin üzerinde “KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ” yazılı olacak (Esinleme 19:10). Eski Antlaşma’da da, Yahve (Yehova) “Tanrıların Tanrısı” ve “Rablerin Rabbi” olarak anılır (Tesniye 10:17).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]1. Timoteus 6:14-16’nın özel bir önemi vardır: “Rabbimiz İsa Mesih’in gelişine dek Tanrı buyruğunu lekesiz ve kusursuz olarak koru. Mübarek ve tek Hükümdar, kralların Kralı, rablerin Rabbi, ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı, Mesih’i belirlenen zamanda ortaya çıkaracaktır. Onur ve kudret, sonsuza dek O’nun olsun. Amin.” Burada “kralların Kralı” ve “rablerin Rabbi” olarak açıklanan kişi, hem Tanrı, hem de Mesih olabilir. Eğer bu ayet, Mesih’in yüceliğinden bahsediyorsa (Esinleme 1:12-18), o zaman “tek Hükümdar”, “kralların Kralı,” “rablerin Rabbi,” “ölümsüzlüğün tek sahibi” ve “yaklaşılmaz ışıkta yaşayan” Tanrı, İsa Mesih’in Kendisidir. Öte yandan, eğer bu pasaj Tanrı’dan bahsediyorsa, o zaman Mesih ve Tanrı aynı ünvanları paylaşmaktadırlar diyebiliriz (bkz. Esinleme 17:14). Her iki durumda da, bu pasaj Mesih’in tanrısallığını kanıtlar.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yargıç
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Eski Antlaşma, Tanrı’nın her bireyi yargılayacağı konusunda hiçbir şüphe bırakmamıştır. “Kavmını yargılasın diye, göklere ve yere yukarıdan çağırıyor…. Ve gökler, O’nun adaletini bildirecektir. Çünkü hükmeden, Tanrı’nın kendisidir.” Yahve (Yehova) ‘nin yargıçlığı konusunda birçok referans vardır. (örn. Tekvin 18:25; Mezmur 96:13; İbraniler 12:23, 24; 1. Petrus 1:17). Fakat Yeni Antlaşma’da, Baba “tüm yargıyı Oğul’a” bırakır (Yuhanna 5:22). Tüm yargının Oğul’a verilmesinin sebebi, 23.ayette açıklanır: “Öyle ki, herkes Baba’yı onurlandırdığı gibi, Oğul’u onurlandırsın, Oğul’u onurlandırmayan, O’nu gönderen Baba’yı da onurlandırmaz.” Baba, Tanrı olarak mı onurlandırılmıştır? Tabii ki. Öyleyse, Oğul da aynı şekilde onurlandırılmalıdır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yuhanna 5:17-30 ayetleri Mesih’in tanrısallığıyla ilgili Kutsal Kitap’taki en güçlü bölümlerden birinsini oluşturur. “Yaşayanları ve ölüleri yargılayacak” (2. Timoteus 4:1) olan İsa’dır. Tüm inanlılar “Mesih’in yargı tahtı” önüne gelecekler (2. Korintliler 5:10). Romalılar 14:10 benzer bir şekilde inanlıların “Tanrı’nın yargı tahtına” geleceğinden bahseder. Mesih ve Yahve (Yehova) inanlıların yüreklerini araştırır (Esinleme 2:23; Yeremya 17:10). İşte, bu ayetlere göre, İsa ve Yahve’nin tek yargıç olduğunu görüyoruz.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Işık[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Işık terimi Tanrı’yı, O’nun varlığını veya esinini simgelemek üzere kullanılır. Tanrı “ışıktır”, “Sonsuz Işıktır”, “karanlığı aydınlatandır” (Mezmur 27:1; İşaya 42:6; 60:19, 20; 2. Samuel 22:29). İsa, oldukça güçlü bir iddiada bulunmuştur. Işık olduğunu söylemekle; insanlara ışığı gösteren değil, ışığın Kendisi olduğunu ileri sürmüştür. İsa şöyle demiştir: “Ben (ego eimi) dünyanın ışığıyım. Benim ardımdan gelen asla karanlıkta yürümez, yaşam ışığına sahip olur” (Yuhanna 8:12). İsa Kendisinden bahsederek şöyle der: “Dünyaya ışık geldi ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler” (Yuhanna 3:19). Başka bir ayette İsa şöyle der: “Dünyada olduğum sürece, dünyanın ışığı benim” (Yuhanna 9:5). Elçi Yuhanna, İsa hakkında şu tanıklıkta bulunur: “İnsanların ışığı,” “gerçek ışık” ve “her insanı aydınlatan ışık” (Yuhanna 1:4, 9). Tanrı sonsuz ışık olduğu gibi, İsa da sonsuz ışıktır (İşaya 60:19, 20; Esinleme 21:23; 22:5).
    [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kaya[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    “Kaya” bir çok anlama gelebilir, fakat bu tanım, Tanrı’yı simgeleyen bir terim olunca, Tanrı’daki güveni, Tanrı’daki sağlamlığı ve Tanrı’daki gücü simgeler. Musa, ölümünden önce İsraillilere bir şarkı bırakmıştır. Bu şarkıda Tanrı’nın kim olduğunu ve Tanrı’nın onlar için neler yaptığını anlatmıştır. Musa’nın bu şarkıda, Tanrı için kullandığı iki ad “Yahve” ve “Kaya” idi. “Rabbin (Yahve) adını beyan ederim. Kayamız Tanrı’ya yücelik olsun!” (Tesniye 32:3-4; ayrıca bkz. Tesniye 32:15, 18, 30-31. Ayrıca bkz. 246 no’lu ilahi) Mezmur yazarı Tanrı’yı “kurtuluşumun Kayası” olarak adlandırır (Mezmur 89:26; 95:1). Davut Tanrı’ya “Kaya” ve “İsrail’in Kayası” olarak tapınmıştır (2. Samuel 22:2, 3, 47; 23:3). 2. Samuel 22:32’de şu soru sorulur: “Çünkü Rab’den başka Tanrı kimdir? Ve Tanrımızdan başka Kaya kimdir?”
    [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yeni Antlaşma’da da İsa’ya “Kaya” ünvanı verilir. Pavlus, Musa’yla birlikte çölde olan İsrailoğulları’ndan bahsederken şöyle yazar: “Hepsi aynı ruhsal yiyeceği yedi. Hepsi aynı ruhsal içeceği içti. Artlarından gelen ruhsal kayadan içtiler, ve o kaya Mesih’ti” (1. Korintliler 10:3, 4; bkz Çıkış 17:6; Nehemya 9:15). Pavlus, burada simgesel olarak İsrailoğulları’nın Yahve’nin man ekmeğinden beslendiklerini (a. 3), Mesih’ten içtiklerini (a. 4) hatırlatıyor. Pavlus’un inancına göre, İsa Yahve’nin ta Kendisiydi. [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Pavlus İsa için “tökezleme kayası,” “seçme taş”, “değerli köşe taşı” ve “evi yapanların reddettiği taş” adlarını uygun görmüştür (1. Petrus 2:4-8).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bedeli Ödeyen
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Bedeli ödeyen” (Kurtarıcı) kelimesi, geri satın alan anlamındadır. İnsanlık ruhsal olarak iflas etmiş haldeyken ve kendisini kurtaramaz durumdayken, Baba Tanrı, isteyerek ve önceden vermiş olduğu bir kararla, (Elçilerin İşleri 2:23) Oğlu’nu tüm insanların kurtuluşu için kurban etmiş, ve insanların Tanrı’yla barış yapması için, bir kapı açmıştır. Kutsal Yazılar, Tanrı’nın “bol kurtarış” Tanrısı olduğunu (Mezmur 130:7, 8) “Bedeli Ödeyen Kurtarıcı” olduğunu (İşaya 48:17; 54:5; 63:9), ve yaşamlarımızı “çukurdan kurtaran” Tanrı olduğunu vurgulamaktadır (Mezmur 103:4). Günahtan tamamen kurtuluş sadece Tanrı’dan gelebilir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa Mesih, bizi günah bataklığından kurtarmıştır. “Mesih’in kanının aracılığıyla, Mesih’te kurtuluşa, suçlarımızın bağışına sahibiz” (Efesliler 1:7). “Sonsuz kurtuluşumuzu” satın alan İsa’nın Kendisidir (İbraniler 9:12). Pavlus Efes’teki önderlere şöyle seslenir: “Rabbin, kanı pahasına sahip olduğu inanlılar topluluğunu gütmek üzere atandınız” (Elçilerin İşleri 20:28). Pavlus burada, Mesih’in çarmıhtaki ölümünden bahsetmektedir. Kurtarıcımız olan İsa Mesih, Oğul Tanrı’dır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Doğruluğumuz Olan Rab[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İnsanlığın doğruluğa olan gereksiniminden ve Tanrı’nın doğruluk standartlarına ulaşamamasından dolayı (Romalılar 3:23), Eski Antlaşma Yahve’nin Davud’un kökeninden gelecek doğru bir kişiyi göndereceği önbildirisinde bulunur. “Doğruluğumuz olan Rab (Yahve)” (Yeremya 23:6; 33:15, 16), Eski Antlaşma’nın öğretisine göre, Davut’tan gelecek olan bu kökün, Mesih olacağı belirtilmiştir (karşılaştırınız Luka 1:32). Bu nedenle İsa’nın adlarından birisi de “doğruluğumuz olan Yahve” dir. İşaya 45:24’te şöyle yazılmıştır: “Doğruluk ve güç, sadece Rab’dedir (Yahve).”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Koca[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Tanrı’ya koca ünvanının verilmesinin güzel özelliklerinden birisi de; sevgi dolu bir kocanın, eşinin gereksinimlerini karşılaması gibi, Tanrı da insanların yüreklerindeki boşluğu ve yalnızlığı doldurmak istemektedir. İşaya İsrail’e bu gerçeği şöyle hatırlatır: “Çünkü sizi Yaratan Kocanızdır” (İşaya 54:5). Hoşea kitabında, Tanrı’nın İsrail için olan sevgisi, sadık bir kocanın, sadık olmayan karısına olan sevgisiyle karşılaştırılır. Tanrı, yargı günü geldiğinde, İsrail’in Kendisini tekrar Koca olarak çağıracağı önbildirisinde bulunur (Hoşea 2:16).
    [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Eski Antlaşma’da, Tanrı nasıl İsrail’in Kocasıysa, Yeni Antlaşma’da da İsa İnanlılar Topluluğu’nun Kocasıdır. Mesih, önbildirilen “damadın” Kendisi olduğunu söyleyerek, öğrencilerinin oruç tutmak zorunda olmadıklarını belirtir (Markos 2:18, 19). Matta 25:1’de bakirelerin (İnanlılar Topluluğu) “damat” olan İsa’yı beklemeleri söylenir. Esinleme 21:2, 9’da İsa, “gelinin kocası” ve göklerdeki “Yeni Kudüs” olarak gösterilir. Tanrı gibi, İsa Mesih de tanrısal kocadır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Çoban[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    “Çoban” kelimesi, Tanrı için ve Tanrı’nın insanlara olan ilgisi için kullanılan güzel bir terimdir. “Rab benim çobanımdır, eksiğim olmaz…” mezmurunu Davut söyler (Mezmur 23:1). Mezmur 80:1’de şöyle yazılmıştır; “Ey İsrail’in çobanı, kulak ver. Sen ki Yusuf’u sürü gibi güdüyorsun.” Tekvin 49:24 Tanrı’dan “İsrail’in Kayası, Çoban” diye bahseder. Hezekiel kitabının bir bölümü, tamamen kaybolmuş ve O’nun ağılının koyunları olan İsrail’in Çobanından bahseder (Hezekiel 34).
    [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Çoban terimi, Mesih’in tanrılığını kanıtlamasa da, Petrus ve İbraniler’in yazarı İsa’yı “Çobanların Başı,” “koyunların yüce Çobanı, ve canlarımızın “Çobanı ve Koruyucusu” olarak adlandırır (1. Petrus 5:4; İbraniler 13:20; 1. Petrus 2:25). İsa da Kensinin “iyi çoban” olduğunu söyler (Yuhanna 10:11, 16).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yaratıcı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Kutsal Kitap’taki ilk ayet şöyle der: “Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yaratmıştır” (Tekvin 1:1). Tanrı, Kendisini yaratıcı olarak göstermektedir. Buna aykırı birşey söylemek Yahudilerce hakaret sayılırdı. Zaman ilerledikçe çeşitli kişiler, dünyayı Tanrı’nın yarattığını beyan etmiştir (Eyub 33:4; Mezmur 95:5, 6; 102:25, 26; Vaiz 12:1; İşaya 40:28). Yeni Antlaşma, Mesih’in tanrısallığını, O’ndan “yaratıcı” olarak bahsederek onaylar: “Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı….O, dünyadaydı, dünya O’nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu tanımadı” (Yuhanna 1:2, 3, 10).
    [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Burada kullanılan kişilik zamirlerinin birbirlerine bağlanışından, İsa’dan bahsettiklerini anlıyoruz.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Pavlus da aynı düşünceyi şöyle ifade eder: [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Nitekim Gökte ve yeryüzünde, görünen ve görünmeyen şeyler, tahtlar, egemenlikler, yönetimler ve hükümranlıklar, her şey O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratılmıştır. Her şeyden önce var olan O’dur ve herşey varlığını O’nda sürdürmektedir. Bedenin, yani İnanlılar Topluluğu’nun başı O’dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye, başlangıç olan ve ölüler arasından ilk doğan O’dur.” Koloseliler 1:16-18[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bu metin, Pavlus’un İsa’dan bahsetmekte olduğunu gösterir. Birbirlerine bağlı olan zamirler, sadece bir kişiyi işaret eder. Kendisi aracılığıyla “her şeyin yaratılmış” olduğu, “inanlılar topluluğunun başı ve “ölümden ilk doğmuş olan” tek kişiden bahsedilmektedir. Efesliler 5:23’e, Yuhanna 1:1’e ve 1. Korintliler 15:20’ye göre, İsa bu tanımların hepsine uymaktadır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İbraniler’in yazarı da aynı noktanın altını çizer. “Tanrı eski zamanlarda, peygamberler aracılığıyla birçok kez ve çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. Bu son çağda da herşeyin mirasçısı olarak belirlediği ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğluyla bize seslenmiştir” (İbraniler 1:10).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Lewis Sperry Chafer şöyle diyor:[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yaratma işlevi, hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak bir olaydır. Tanrı, maddeyi tamamen yokluktan var etmiştir. Yani, hiçlikten bir şey üretmiştir. Hiçlikten, sadece hiçliğin çıkacağı açıktır. Kutsal Kitab’ın bildirisine göre, her şey Tanrı’nın sonsuz kaynaklarından varolmuştur. Var olan her şeyin kaynağı Tanrı’dır. Dünyanın var oluşu, Romalılar 11:36’da da belirtildiği gibi, Tanrı’nın iradesinin sonucudur: “Her şeyin kaynağı O’dur; her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için var oldu” (Romalılar 11:3;6). Bu ayette her şeyin yaratıcısının Tanrı olduğunu görüyoruz. Fakat Koloseliler 1:16-17’de her şeyin Mesih tarafından ve Mesih için yaratılmış olduğu yazılır. Bu ayette, Mesih’in her şeyden önce olduğu ve her şeyin O’nun aracılığıyla yaratılmış olduğu belirtilmektedir. 9[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yaşam Kaynağı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    Yaradılışın en önemli anı, Tanrı’nın insanı şekillendirmesi ve nefes borusuna yaşam nefesini üflemesidir (Tekvin 2:7). Tanrı Tesniye 32:39’da “…Ben’den başka Tanrı yoktur,” dedikten sonra, Kendisinin “yaşam verici” olduğunu söyler. (karşılaştırınız; Mezmur 36:9).
    [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa şöyle der: “Baba nasıl ölüleri diriltip onlara yaşam veriyorsa, Oğul da dilediği kişilere öylece yaşam verir” (Yuhanna 5:21). İsa, Lazar’ı ölümden diriltmeden hemen önce “diriliş ve yaşam Ben’im” (Yuhanna 11:25) der. Hatta daha öteye gidip, sonsuz yaşamın vericisinin Kendisi olduğunu söyler: “Onlara sonsuz yaşam veririm…. BEN ve Babam biriz” (Yuhanna 10:28, 30). İsa Kutsal Yazılar’ın (Eski Antlaşma’dan bahsediyor) Kendisine tanıklık ettğini söyledikten sonra, “yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz” der (Yuhanna 5:40).[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Günahların Bağışlayıcısı[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Fesatların, suçların ve günahların” tek bağışlayıcısı Tanrı’dır (Çıkış 34:7; bkz Nehemya 9:17; Mezmur 86:5; 130:4; İşaya 55:7; Yeremya 31:34; Daniel 9:9; Yunus 4:2). Tanrı’nın Oğlu İsa da günahları bağışlayabilir. Koloseliler 2:13 ve 3:13 suçların bağışlayıcısının İsa olduğunu söyler. İsa, Elçilerin İşleri 26:18’de Pavlus’a şöyle der: “Bana iman ederek günahlarının affina kavuşsunlar ve kutsal kılınanların arasında yer alsınlar” (Elçinlerin İşleri 26:18).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Markos 2:1-12’de, felçli bir arkadaşlarının iyileştirilmesi için bazıları İsa’ya gelirler. İsa, bir evde vaaz etmekteyken, adamı bir baca deliğinden İsa’nın ayak ucuna gelecek şekilde uzatırlar. Onların bu imanına şaşıran İsa felçliye dönüp, “Oğlum, günahların bağışlandı” der. Kalabalıktan bazıları İsa’nın bu davranışından dolayı; “Ne kibir! Ne küstahlık!” diye düşünmüşlerdir. İsa Tanrı olmasaydı, felçli adamın günahlarını nasıl bilebilirdi? Elinde böyle bir güç varmış gibi nasıl davranabilirdi? İsa’nın vermiş olduğu karşılık açıktı. Küstah birisi gibi davranmıyordu. Doğruyu söylüyordu. Bunun kanıtı da şuydu: “İnsanoğlu’nun yeryüzünde günahları bağışlama yetkisine sahip olduğunu bilesiniz diye…. Sonra felçliye, ‘Kalk, döşeğini topla ve evine git!’ dedi.” Adam döşeğini toplayıp kalktığında herkes şaşakalmıştı.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bu pasajla ilgili (özellikle Markos 2:7) Grekçe dilbilgisi uzmanı A.T. Robertson şöyle der:[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Onlara ( Yahudilere ) göre, İsa’nın Kendisini Tanrı olarak görmesi büyük bir hakaretti. Mantıksal olarak doğru düşünüyorlardı. Bu sözlerin tek mantıksal açıklaması, İsa’nın iddialarını doğrulayan, Tanrı’yla özel bir ilişki içerisinde olma olasılığı bulunmaktadır. İşte, İsa’nın tanrısallığı üzerine iki güç bu noktada çakışmaktadır. İsa, sadece Tanrı’ya ait bir imtiyaz olan günahları bağışlama hakkını, felçli adamı iyileştirerek kanıtlamıştır. 10[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Robert Alan Cole, Markos İncilini yorumlarken bu pasaja çeşitli şekillerle bakılması gerektiğini belirtir. Fakat bu çeşitlerin hepsinin bir anlamda birleştiğini söyler. Cole bu pasajı şöyle (ayet 10, 11) açıklar:[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bu pasajı anlamanın iki yolu vardır. Her iki yoldan da verimlidir, ve eğer sonuna kadar giderseniz, tek anlamda birleşirsiniz. Birinci yorum şu şekilde açıklanabilir; ‘Sadece Tanrı’nın günahları bağışlayabileceğini söylüyorsunuz? Fakat, size aynı güce sahip bir kişiyi göstereceğim…’ Böylece bu konuşma, İsa Mesih’in Tanrı’yla eşdeğer olmasına kadar uzanır.” 11[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bağışlama üzerine verdiği bir derste günümüz yazarlarından Josh McDowell şöyle demiştir;[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bağışlama kavramı beni bir süre rahatsız etmişti, çünkü tam olarak bağışlamanın ne demek olduğunu anlamamıştım. Bir gün, bir felsefe dersinde Mesih’in tanrısallığıyla ilgili bir soruyu cevaplarken, Markos 2’deki ayetlerden alıntı yaptım. Asistanlardan biri, Mesih’in bağışının O’nun tanrısallığını yansıttığıyla ilgili sonucumu doğru bulmadı. Kendisinin bir kişiyi bağışlayabileceğini, fakat bunun, kendisini Tanrı yapmayacağını belirtti. Bu asistanın sözleri beni biraz düşündürdü. Dini önderlerin Mesih’e neden tepki göstermiş oldukları beni şaşırmıştı. Birisine “seni bağışladım” diyebilirsiniz, fakat bunu sadece size karşı suç işlemiş bir kişiye söyleyebilirsiniz. Başka bir deyişle, bana karşı suç işlerseniz, sizi bağışladığımı söyleyebilirim. Fakat Mesih’in yaptığı bu değildi. Felçli kişi Baba Tanrı’ya karşı suç işlemişti ve bunun üzerine İsa yetkisini kullanıp “günahların bağışlandı” demiştir. Tabii ki bize karşı yapılan haksızlıkları bağışlayabiliriz, fakat Tanrı’dan başka hiçkimse, hiçbir şekilde, Tanrı’ya karşı işlenmiş olan bir suçu bağışlayamaz. İsa, Tanrı’ya karşı işlenmiş olan bir suçu bağışlamıştı.[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa’nın günahları bağışlama gücü, Tanrı’ya ait olan bir imtiyazı kullanmasının güzel bir örneğidir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Şifa Veren Rab
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Çıkış 15:26’da Yahve şöyle der: “Ben, size şifa veren Rabbim.” Tanrı’nın yüzyıllar boyunca şifa armağanını insanlara vermiş olduğu doğru olsa da, hiç kimse bu yetkiyi İsa’nın kullanmış olduğu gibi kullanmamıştır. İlk inanlılar bu yetkiye inanmışlardı ve İsa Mesih adıyla şifa verip, insanlardan cinleri kovmuşlardı (Matta 10:1; Markos 9:38; Luka 10:17). İsa’nın düşmanları korkuya düşmüştür (Yuhanna 9:24). Aklı başında olan hangi insan, kendi adıyla insanlara şifa verdiğini ve cinleri kovduğunu söyleyebilir? Böyle bir iddia sadece Tanrı’ya ait olan görkemi kendi üzerine almak olurdu.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa, şifa gücünün bir parçası olarak, cinlere karşı yetki sahibi olduğunu iddia etmiştir (Matta 12:22-29). Cinler bile O’nun “Tanrı’nın Kutsalı” ve “Tanrı’nın Oğlu” olduğunu itiraf ederler (Markos 1:24; 5:7; Luka 4:34). İlk İnanlılar Topluluğu, tüm meleklerin, hükümranlıkların ve güçlerin O’na itaat ettiğini anlamıştı (1. Petrus 3:22). Elçilerin İşleri 9:34’te Petrus felçli bir adamla karşılaştığında, “Eneyas, İsa Mesih seni iyileştiriyor” dedikten sonra, İsa Eneyas’ı iyileştirmiştir. İsa Mesih göklerde Tanrı olarak şifa veriyordu.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kutsal Yazılar, Mesih’in tanrısallığıyla ilgili güçlü bir kanıttır. İsa Mesih’e, sadece Tanrı için kullanılan adlar ve ünvanlar verilir: Yahve, Tanrı, Alfa ve Omega, Rab, Kurtarıcı, Kral, Yargıç, Bedeli Ödeyen Kurtarıcı, Doğruluğumuz olan Rab. Tanrı’yla paylaştığı diğer ünvanlar ise Işık, Kaya, Koca, Çoban, Yaratıcı, Yaşam kaynağı, Günahların Bağışlayıcısı ve Şifa Veren Rabdir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Eğer İsa sadece Tanrı’ya ait olan adlara ve ünvanlara sahipse, yani Tanrı’ysa, O halde Tanrı’nın sahip olduğu özelliklere de sahip olması gerekirdi…. Bu özelliklere sahipmiydi? Kutsal Yazılar İsa’nın Tanrısal özelliklere sahip olduğunu öğretiyor mu? [/FONT]

    yanıtla: Mesih İsa’nın TANRILIĞI – E-Kitap #35117
    Armagan
    Anahtar yönetici
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]BÖLÜM İKİ[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa Mesih Tanrı’nın Adlarına ve Ünvanlarına Sahiptir[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih’in tanrısallığıyla ilgili en büyük tartışmalardan biri, İsa’nın yaşadığı zamanlarda gerçekleşmiştir. İsa, Eski Antlaşma’da Tanrı için kullanılan adları ve ünvanları üzerine alıp, insanların Kendisini bu adlarla çağırmasına izin vermiştir. Yahudi din önderleri bu duruma o kadar sinirlenmişlerdi ki, İsa’yı dine hakaretten öldürmek istediler. Yahudi yetkililerinin, bu Galileli öğretmenin Yüce Tanrı olduğunu iddia ettiğinden hiçbir şüpheleri yoktu. Allahın isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Birisi karşı çıkıp, ‘İsa’nın bu tanrısal adları ve ünvanları üzerine alması, O’nu Tanrı’yla bir yapmaz’ diyebilir. Birçok kişi aynı isme ve ünvana sahip olabilir. Veya John Smith adlı bir şahıs, aynı zamanda hem bir adam, hem bir koca, hem de bir satış müdürü olabilir. Bazı isimler ve ünvanlar sadece bir kişiye mahsus olabilir. Örneğin; sadece bir Birleşik Devletler Başkanı vardır. Kutsal Kitab’ın İsa için kullandığı birçok ad ve ünvan sadece Tanrı’ya ait olan ad ve ünvanlardı.Allahın isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yahve (Yehova)[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa, Yahudilerce en çok saygı duyulan Tanrı’nın Yahve adını Kendisi için kullanmıştır:Allahın isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı bu adı ilk kez Çıkış 3’te halkına söylemiştir. Musa Tanrı’ya; “Seni hangi adla çağırayım?” diye sorunca Tanrı şöyle karşılık vermiştir:[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Ben, Ben Olanım… İsrail oğullarına; Beni size BEN’im gönderdi diyeceksin” (Çıkış 3:13-14).Allahın isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]BEN’im sözü Yahve kelimesi değildir. Bu kelime Çıkış 3:15’teki Yahve kelimesinin de türediği “olmak” kelimesinden kaynaklanır. Tanrı’nın Musa’ya söylemiş olduğu “Ben, Ben Olanım” ünvanı 15 ayette kısaltılmış biçimde açıklanan Yahve kelimesinin, sonsuz bir şekilde ifade edilişidir. Eski Antlaşma’nın Yunanca çevirisi olan Septuagint, Çıkış 3:14’teki BEN’im kelimesini “ego eimi” olarak yansıtmıştır. (İsa zamanında yeryüzünde çoğunlukla konuşulan dil Grekçeydi ve Grekçe Yeni Antlaşma’nın diliydi).Allahın isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa’nın zamanında BEN’im kelimesinin Grekçe (ego eimi) kullanımı, İbranice’deki Yahve kelimesinin karşılığıydı. Metne bağlı olarak, “BEN’im” kelimesinin vurgulu bir biçimde söylenişiydi (Yuhanna 9:9).Allahın isimleri ve isa Mesihin Tanrılığı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa, birçok kez sadece Tanrı için kullanılan ego eimi kelimesini kendisi için kullanmıştır. Bunun en açık örneğini Yuhanna 8:57-59’da görüyoruz: “Sen daha elli yaşında bile değilsin. İbrahim’i de mi gördün? dediler. İsa, size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce BEN (ego eimi) var’ım. O zaman İsa’yı taşlamak için yerden taş aldılar.” İsa’nın bu iddiasından dolayı Yahudiler O’nu öldürmek istediler. Eski Antlaşma bu konuda oldukça açıktı. Tanrı’ya hakaret etmenin bedeli taşlanarak öldürülmekti (Levililer 24:16). [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa bu ünvanı başka durumlarda da üzerine almıştır. Aynı bölümün başlarında İsa şöyle demiştir: “Benim (ego eimi) O olduğuma iman etmezseniz günahlarınızın içinde öleceksiniz” (Yuhanna 8:24). Yahudilere şöyle demiştir: “İnsanoğlu’nu yukarı kaldırdığınız zaman benim (ego eimi) O olduğumu anlayacaksınız” (Yuhanna 8:28). Grekçe metinde “O” üçüncü tekil şahıs olarak yer almamaktadır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa sürekli bir şekilde tanrısallığını doğrulamıştır. Yahudi tapınak bekçileri ve Romalı askerler, İsa çarmıha gerilmeden bir gece önce O’nu tutuklamaya geldiklerinde İsa onlara şu soruyu sormuştur: “İsa, kimi arıyorsunuz? diye sordu. Nasıralı İsa’yı diye karşılık verdiler. İsa onlara ‘Ben’im’ (ego eimi) dedi” (Yuhanna 18:4). O’nun iddiasının ve kişiliğinin gücü karşısında duramadılar. [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa’nın Tanrılığına inanmış olan Yeni Antlaşma yazarları, İsa’yı Eski Antlaşma’daki Yahve olarak tanıtmakta bir sakınca görmemişlerdir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Markos İncilinin başında İşaya’nın şu sözleri yer alır: “Çağıranın sesi: Çölde Rabbin (Yahve) yolunu hazırlayın, bozkırda Allahımız için büyük bir yol düz edin” (İşaya 40:3). Markos bu ayetin, Vaftizci Yahya’nın, İsa’nın yolunu hazırlamasıyla gerçekleştiğini belirtmiştir (Markos 1:2-4; Yuhanna 1:23 ile karşılaştırınız). [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Pavlus, Yoel 2:32’yi aktarmıştır: “Ve vaki olacak ki her kim Rabbin ismini çağırırsa, kurtulacak.” Pavlus bu ayeti İsa’yla bağdaştırarak; “Rabbe yakaran herkes kurtulacaktır” demiştir (Romalılar 10:13).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Petrus da Yoel’deki aynı ayeti aktarmıştır: “O zaman Rabbe yakaran herkes kurtulacaktır” (Elçilerin İşleri 2:21). İnsanlar kurtulmak için ne yapmaları gerektiğini sorduklarında Petrus onlara; “Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih’in adıyla vaftiz olsun…” (Elçilerin İşleri 2:38). Rabbin (Yahve) adıyla kurtuluşa erişeceklerini söyledikten sonra, Petrus İsa Mesih’in adıyla vaftiz olmaları gerektiğini söylüyor. Petrus, Mesih’in Tanrı olduğuna inanmamış olsaydı, o zaman insanları Yahve adıyla vaftiz olmaya çağırırdı. [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Herhalde İsa’nın öğrencilerinin, O’nun Tanrı olduğunu kabul etmelerinden çok, O’nun düşmanlarının, İsa’nın Tanrı olduğu iddiasını anlamaları daha da önemlidir. Bir hukuk mahkemesinde düşman tanık, her zaman güçlü bir kanıttır. Örneğin, ileride de gösterileceği gibi İsa şöyle demiştir:[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“”Ben ve Baba biriz.” [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yahudiler O’nu taşlamak için yerden yine taş aldılar. İsa onlara, “Size Baba’dan kaynaklanan birçok iyi işler gösterdim” dedi. “Bu işlerden hangisi için beni taşlıyorsunuz?” [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yahudiler şöyle cevap verdiler: “Seni iyi işlerden ötürü değil, küfür ettiğin için taşlıyoruz. İnsan olduğun halde Tanrı olduğunu ileri sürüyorsun” (Yuhanna 10:30-33).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yahudi önderlerin, İsa’nın kim olduğunu iddia ettiğini anladıklarına hiç şüphe yoktur. İsa’nın düşmanlarının suçlamalarının temeli, yaptığı şeylerden dolayı değil, Tanrı olduğunu ileri sürdüğünden dolayıdır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yeni Antlaşma’da Tanrı için kullanılan kelime Grekçe’den gelen “Teos” kelimesidir (Eski Antlaşma’daki “Elohim” kelimesinin eş anlamlısı). Bir kaç özel durumda İsa’yı sahte tanrılardan ayırmak için bu ad kullanılmıştır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kutsal Kitab’a dayalı Yahudi-Hıristiyan tek gerçek Tanrı görüşü, Hindu ve Budistlerin, bireyin gerçek kişiliğinin Tanrı’yla veya tek realiteyle bir olduğu görüşüne zıttır. Örneğin, Hinduların çoğu “ben Tanrıyım” demekte hiçbir sakınca görmez ve binlerce izleyiciye de aynı şeyi öğretirler. İçinde zaten kendisinin Tanrı olduğuna inanan bir kişinin, Tanrı’yı Mesih İnancı anlayışında aramasına veya kişisel bir Kurtarıcıya gereksinimi yoktur. Aynı durum Yeni Antlaşma için geçerli değildir. Tek Tanrılı Yahudi inancında Tanrı’yla insan arasındaki ilişki oldukça açık bir biçimde çizilmiştir. Kültürel olarak, İsa Tanrı’nın kendisi değilse O’na Tanrı denilemezdi (Tesniye 6:4). Çünkü Yahudi düşüncesinde “başka ilahlar” olamazdı.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]C.S. Lewis şöyle yazmıştır:[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bir görüş, İsa’nın böyle iddialarda bulunmadığını, izleyicilerinin O’nun hikâyesini abarttıklarını ve efsane o kadar büyüdükten sonra, İsa’nın böyle şeyler söylediğini ileri sürer. Bunun doğru olması oldukça zordur, çünkü İsa’nın izleyicilerinin tümü Yahudiydi. Yani, sadece bir tek Tanrı’nın varlığına inanan, başka bir Tanrı’nın olmasının olanaksız olduğunu düşünen bir millertin üyeleri, İsa’nın Tanrı olduğunu ileri sürüyorlardı. Dini bir önder hakkında böyle saçma bir uydurmaya inanması olanaksız olan bir millette, bu yanlışın yayılması mantıksızdır. Öte yandan, İsa’nın izleyicilerinden veya Yeni Antlaşma yazarlarından hiçbirisinin, bu öğretişe hemen sarılmadıkları izlenimini ediniyoruz. 2[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı, yaratmış olduğu insandan ayrı durmuştur. İnsanlar Tanrı’nın bir uzantısı değildiler: Aşağıdakiler, Yeni Antlaşma’da Mesih’in Tanrı olarak adlandırıldığı onbir örneği içermektedir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]1. Mesih’in meleklerden ve peygamberlerden üstün olduğu belirtilen İbraniler’in birinci bölümünde, kitabın yazarı şöyle diyor: “Ey Tanrı (Teos), tahtın sonsuzluk boyunca kalıcıdır” (İbraniler 1:8). Bu aktarma Mezmur 45:6-7’den alınmıştır. Bu ayette Tanrı, Tanrı’ya hitap etmektedir.2[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]2. Petrus, Mesih’i “Tanrı” (Teos) olarak adlandırarak şöyle der; “İsa Mesih’in kulu ve elçisi ben Simun Petrus’tan, Tanrımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in doğruluğu sayesinde, bizimkiyle eşdeğer bir imana kavuşmuş olanlara selam” (2 Petrus 1:1). Burada İsa Mesih kelimesi, Tanrı ve Kurtarıcı kelimelerine açıklayıcı olarak kullanılmıştır. Burada kullanılan “Tanrımız ve Kurtarıcımız İsa Mesih” tanımı, Grekçe’de bir kişi anlamında kullanılır. Yani, İsa Tanrı ve Kurtarıcı’dır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]3. Aynı durum, Pavlus’un Titus’a yazdığı şu cümlede de görülür: “Bu arada, mübarek ümidimizin gerçekleşmesini, ulu Tanrı ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in, yücelik içinde gelmesini bekliyoruz” (Titus 2:13).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]4. Dirilişten şüphe eden Tomas şöyle demiştir: “O’nun ellerinde çivilerin izini görmedikçe, çivilerin izine parmağımla dokunmadıkça ve elimi böğrüne sokmadıkça inanmam” (Yuhanna 20:25). İsa Tomas’a göründüğünde şöyle dedi: “Parmağını uzat, ellerime bak, elini uzat, böğrüme koy. İmansız olma, imanlı ol! ” (a. 27). Tomas, İsa’ya şöyle karşılık verdi: “Rabbim ve Tanrım (Teos)” (a. 28). Tomas bu sözleriyle İsa’ya hitap etmektedir. Tomas, Mesih’in tanrısallığı ve rabliğiyle ilgili olan her iki ünvanı da kullanmıştır. İsa, Tomas’ı hakaret etmekle azarlamamış, tersine bu tanrısallık ünvanlarını kabul etmiştir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]5. Elçilerin İşleri 2:36 şöyle diyor: “Tanrı, sizin çarmıha gerdiğiniz bu İsa’yı, hem Rab, hem Mesih yapmıştır.” 39 ayette şöyle yazılmışır: “…Tanrımız olan Rab…” Ve işte Rab (a. 36) olan Mesih aynı zamanda Tanrıdır (a. 39). Elçilerin İşleri 10:36 bu bildiriyi “herşeyin Rabbi” vurgusuyla güçlendiriyor.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]6. Elçilerin İşleri 16:31 ve 34 Rab İsa’ya inanmanın Tanrı’ya inanmak olduğunu belirtir. [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]7. Esinleme 7:10-12, 17 şöyle der: “Yüksek sesle ‘Kurtarış, taht üzerinde oturan Tanrımıza ve Kuzuya özgüdür,’ diye bağırıyorlardı. Bütün melekler, tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın çevresinde duruyordu. Tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp, Tanrı’ya tapınarak şöyle diyorlardı: “Amin, Övgü, yücelik ve bilgelik, şükran ve saygı, güç ve kudret, sonsuzlara dek Tanrımızın olsun. Amin’…. Çünkü tahtın ortasında olan Kuzu, onların gözlerinden bütün yaşları silecek.” Onuncu ayette, Tanrı tahtta otururken, onyedince ayette Kuzu (İsa) tahttadır. 17. ayette tahtın ortasında oturan kimdir? Tahtın ortasında İsa’nın olduğunu söylemek, fakat yine de O’nun tanrısallığını reddetmek Tanrı’ya hakarettir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]8. Elçilerin İşleri 18:25’te şöyle yazılmıştır: “Rabbin yolu… İsa’yla ilgili gerçekler….” 26. ayetteki “Tanrı yolu” ile aynıdır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]9. Mesih’in diğer bir adı da “Tanrı bizimle” anlamına gelen “İmanuel” (İşaya 7:14) kelimesidir. Matta 1:23’te bu ünvan açıkça İsa’nın Kendisine verilmiştir: ” İşte kız gebe kalıp bir oğul doğuracak. O’nun adını İmanuel koyacaklar. İmanuel, ‘Tanrı bizimle’ demektir.”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]10. İşaya 9:6’da şöyle yazılmıştır: “Çünkü bize bir çocuk doğdu, bize bir çocuk verildi; ve reislik onun omzu üzerinde olacak, ve onun adı: Muhteşem Öğütçü, kadir Allah, Ebediyet Babası, Selamet Reisi çağırılacak.” İsa Mesih’le ilgili bu önbildiri, O’nun adlarından birinin İbranice karşılığı “El Gibbor” olan “Yüce Tanrı” olacağını bildirmektedir. Aynı tanım, İşaya 10:21’de Yahve adı için de kullanılmıştır. Kutsal Ruh, bebek İsa’yı bu ünvanlarla tanıtmıştır. Bu adlar, bebek İsa’nın doğasını ifade etmek için kullanılmadıysa, bu önbildiri yalan durumuna düşmüş olur. Önbildirilerde; “O’nun adı şudur…,” veya “adının anlamı şudur…,” gibi önbildiriler boşuna söylenmiş olur.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Herbert C. Leupold’un da söylemiş olduğu gibi: “İşte O’nun karakteri böyle olacak… Bu adlarla çağrılmaktadır, çünkü bu adların ve ünvanların belirttiği kişi O’dur.” 3 Eğer İsa, “Yüce Tanrı” değilse, o halde ne “Muhteşem Öğütçü”, ne de “Barış Prensi’dir.” Eğer İsa bu adlardan hiç birisi değilse, neden böyle terimleri kullanma gereksinimimiz olsun? Hiçbir ilgisi yoksa, bir adın anlamını açıklamaya ne gerek var? Fakat tüm İşaya kitabının ve Eski Antlaşma’nın da belirttiği gibi, Mesih “muhteşem öğütçü” ve “barış prensi” dir (İşaya 42 ve 49; Zekarya 9:9, 10; Mika 5:4). Ve Yeni Antlaşma’nın da kanıtlamış olduğu gibi O, Yüce Tanrı’dır (Yuhanna 1:1; Titus 2:13). [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]11. Yuhanna 1:1, 14’te şöyle yazılmıştır: “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı (Teos)…. Söz, insan olup aramızda yaşadı. Biz de O’nun yüceliğini, Baba’dan gelen lütuf ve gerçekle dolu olan biricik Oğul’un yüceliğini gördük.” Mesih’in tanrısallığını Yuhanna 1:1 kadar açıkça belirten bir ayet bulamazsınız. “Söz” kelimesinin İsa’dan bahsetmekte olduğu konusunda hiç bir şüpheye yer yoktur.Çünkü 14. ayette “Söz, insan olup aramızda yaşadı” cümlesi Mesih’in tanrısallığının kanıtıdır. Yuhanna 1:1 ve 14. ayetler Söz’ün “Tanrıyla” olduğunu, “Tanrı” olduğunu” ve “beden aldığını” belirtir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bu ayetleri okuduktan sonra Mesih’in tanrısallığını reddetmek için, Yuhanna 1:1’in yanlış çevirilmiş veya yanlış yorumlanmış olması gerekir. Yuhanna 1:1’i yanlış çevirmenin yollarından biri de “Söz Tanrıydı” cümlesini “Söz bir tanrıydı” olarak çevirmektir. Bu şekilde çevirmek yanlıştır, çünkü Grekçe metinde Tanrı’dan önce “bir” tanım edatı kullanılmamaktadır. [/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Grek dili öğrencilerinden Bruce Metzger, Chicago Üniversitesi profesörlerinden Dr. Ernest Cadman Colwell’in, Grekçe tanım edatlarıyla ilgili bir çalışmasından şu alıntıyı aktarıyor:[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Belirli bir yalın haber kipi, fiilden sonra geldiğinde, tanım edatına sahiptir. Fiilden önce gelirse, tanım edatı kullanılmaz…. Yuhanna İncili’nin açılış ayeti, bu kuralın uygulanabileceği pasajlardan birisidir. Bu kurala göre, yalın haber kipi belirli isim olarak çevrilebilir. Tanım edatının yokluğu (Teos’tan önce) haber kipi fiilden önce geldiğinde, haber kipini belirsiz veya nitel yapmaz. Sadece metin gerektirirse haber kipi belirsiz olur. Yuhanna İncili’ndeki bu metin, böyle bir anlam gerektirmemektedir. Bu sonuç tuhaf karşılanmamalıdır, çünkü Yuhanna’nın girişinde böyle başlayan kitap, Tomas’ın itirafıyla sonuca ulaşmaktadır.” 4[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kutsal Kitap dillerinde uzman olan F.F. Bruce, bu kelimenin “bir tanrı” olarak çevrilmesinin korkunç bir çeviri hatası olacağını belirterek, isimlerde belirsiz tanım edatını kullanmanın, yalın haber kipi yapılarında sık kullanıldığını yazmıştır.5[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bu nedenle, Yuhanna 1:1 Yeni Antlaşma’da Mesih’in tanrısallığını en açık bir şekilde açıklayan ayettir. Bu ayetin dilbilgisel yapısı, dünyanın en ünlü Grekçe ve Kutsal Kitap uzmanları tarafından tartışılmıştır. Bu ayeti şu şekilde düzenleyebiliriz: “Hiç bir şey var olmadan önce, Söz vardı. Söz, Tanrı’yla yakın bir ilişki içerisindeydi, ve Tanrı neyse, Söz de O’ydu.”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]F.F. Bruce’un da birinci ayetle ilgili olarak belirttiği gibi “…güç Tanrı’dır ve Söz’ün Kendisi Tanrı’ydı….” 6[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bazen insanlar, İsa’nın nasıl olur da hem “Tanrı” hem de “Tanrı’yla birlikte” olabileceğini soruyorlar. Bunun cevabı, Üçlübirlik kavramındadır: Üç sonsuz kişilikte olan tek Tanrı. Yuhanna 1:1’deki Söz, Üçlübirlik’teki Kişilerden birisiyle birlikteydi ve Söz’ün Kendisi Tanrı’nın Kendisiydi.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Uluslararası Yol” (The Way International) olarak tanınan bir grup, İsa’yı, “bizim sözlerimiz nasıl kendimizi ifade etmek için kullanılmıştır” diye tanıtmaktadır. Bu grup, İsa’nın Tanrı anlamında Söz olduğuna inanmamaktadır. Bu yorumu desteklemek için, Yuhanna 1:1-18’in İsa’dan bahsetmediğini, Tanrı’dan bahsettiğini ileri sürerler. Eğer bu ayetler İsa’dan bahsediyorsa, sadece Tanrı’ya ait olan özelliklerin İsa’da da olmuş olacağını söyleyip, bunun doğru olmadığını iddia ederler. Yani, ellerinden geldiğince Yuhanna 1’deki ayetlerden İsa’yı çıkarıp, bu ayetlerin sadece Tanrı’dan bahsettiğini ileri sürerler.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Aslına bakarsanız, yaptıkları yorumda birçok yanlış vardır. Birincisi, Yuhanna 1’deki O, O’nu ve O’nda gibi kişilik zamirleri İsa’dan değil de, sadece Tanrı’dan bahsediyorsa, pek anlam ifade etmezler. Çünkü, Yuhanna 1’in temel amacı, insanların İsa’ya inanmalarını sağlamaktır. Bu İncil’in ana ayetlerinden birinde Yuhanna şöyle der: “Ne varki yazılanlar, İsa’nın, Tanrı’nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır” (Yuhanna 20:31). Bu nedenle, Yuhanna’nın giriş bölümünün, kitabın ana temasıyla bağdaşması oldukça mantıklıdır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İkincisi, Yuhanna 1:1-18’de söylenenlerin hepsi, aynı kitapta veya Yeni Antlaşma’nın diğer ayetlerinde tekrar edilmiştir:[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bölüm Bir[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Paralel Ayetler[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    3. ve 10. ayetler: O dünyayı yarattı
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa dünyanın yaratılmasında aktifti (İbraniler 1:1, 2, 8-13; Koloseliler 1:16-18).[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]4. ayet: “Yaşam O’ndaydı”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]
    İsa “yaşam ekmeği,” “diriliş ve yaşam,” “yol, gerçek ve yaşam” olduğunu söylemiştir (Yuhanna 6:35, 48, 51; 11:25; 14:6). Yuhanna 20:31 İsa’ya inanmakla insanların yaşama kavuşacağını söyler.
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]4 ve 9. ayetler: “insanların ışığıydı” ve “gerçek ışık” idi[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa “dünyanın ışığı” olduğunu söylemiştir (Yuhanna 8:12; 9:5)[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]10. ayet: “O dünyadaydı”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kim? Mantıksal olarak bu ayet, İsa’yı işaret etmektedir. Yuhanna İncili boyunca üzerinde durulan nokta, İsa’nın yeryüzüne gelişidir (Yuhanna 3:17; 6:33, v.b.).[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]11. ayet: “Kendi yurduna geldi, ama kendi halkı O’nu kabul etmedi.”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yahudiler Tanrı’yı tanıyorlardı. Tanrı’yı değil İsa’yı reddettiler (bkz. Yuhanna 3:32). İsa’yı reddederek, Tanrı’nın isteğini yaptıklarını sanıyorlardı.[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]12. ayet: “Ancak, kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine, Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi.”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yuhanna kitabında Yuhanna, insanların İsa’ya inanmaları gerektiğini söylüyor (Yuhanna 3:16-18; 5:24; 12:44; 20:31 v.b.) İsa sonsuz yaşam veriyor (Yuhanna 10:28).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Alfa ve Omega — İlk ve Son
    [/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Alfa ve Omega terimleri, Tanrı’yı muhteşem bir şekilde tanımlamaktadır. Gökler yıldızlarla dolmadan ve evren varolmadan önce, Tanrı vardı. Tanrı, sonsuzluktan sonsuzluğa uzanır. Tekvin 1:1’de şöyle yazılmıştır: “Başlangıçta Tanrı…”… Alfa (İlk) ve Omega (Son) ünvanları sadece Tanrı’ya yaraşır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bu suretle, bu adlar Tanrı’nın sonsuzluk doğasını ifade etmek için kullanılır. O, tüm yaradılışın kaynağı ve amacıdır. Yaratılmış olan hiçbir yaratık, ilk ve son olduğu iddiasında bulunamaz.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kutsal Yazılar’da İsa ve Tanrı, Alfa ve Omega, İlk ve Son olarak adlandırılır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]şaya 41:4– “Ben Rab, birinci ve sonuncularla beraber, ben O’yum.”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Esinleme 1:17, 18– “İlk (protos) ve son (eskatos) Ben’im. Diri olan Ben’im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diri kalacağım.”[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İşaya 48:12– “Ben O’yum; ilk Ben’im, son da Ben’im.”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Esinleme 2:8– “Ölmüş ve yaşama dönmüş, ilk ve son olan şöyle diyor….”[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Esinleme 1:8– “Var olan, var olmuş ve var olacak olan, gücü her şeye yeten Rab diyor ki, ‘Alfa ve Omega Ben’im’.”[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Esinleme 22:12-16– “İşte tez geliyorum…. Alfa ve Omega, birinci ve sonuncu, başlangıç ve son Ben’im… Ben İsa, … bu tanıklığı size iletsin diye meleğimi gönderdim….”[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Esinleme 21:6,7– “Alfa ve Omega, başlangıç ve son Ben’im.. Susamış olana, yaşam suyunun pınarından karşılıksız olarak vereceğim. Galip gelen bunları miras alacak. Ben ona Tanrı olacağım, o da bana oğul olacak.”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yukarıda, Esinleme kitabından aktarılan ayetlerin önemi görmemezlikten gelinemez. Bu ayetler, Mesih’in tanrısallığını açıklayan en güçlü ve en açık örneklerdendir. İki ilk ve iki son, iki Alfa ve iki Omega olamaz.[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]RAB[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Rab” kelimesi, Eski ve Yeni Antlaşma’da, Tanrı’dan ve İsa’dan bahsetmek üzere kullanılır. Eski Antlaşma’da Rab kelimesinin karşılığı “Adonay” ‘dır. Aynı şekilde Rab kelimesinin Yeni Antlaşma’daki karşılığı “Kurios” ‘tur. Adonay ve Kurios kelimeleri, Tanrı’yı tanımlamak için Yahudilerce kullanılmaktaydı.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Yeni Antlaşma’da “Kurios” kelimesinin iki anlamı vardı, birisi genel kullanım ve diğeri de kutsal kullanımdı. Genel kullanımı, saygı ifade etmek amacıyla kullanılan “bey” veya “efendi” anlamına geliyordu. Kutsal kullanım “tanrısallık” anlamına geliyordu. Bazı Yeni Antlaşma ayetlerinde “Rab” terimi, İsa’ya saygı amacıyla kullanılır (Yuhanna 4:11). İlk Mesih İnanlıları, Yahudiler gibi monoteisttiler (tek tanrılı). “Rab” kelimesini İsa için kutsal anlamda kullanmış olsaydılar, Mesih’in Tanrı olduğunu düşündükleri konusunda güçlü bir kanıt olacaktı. Hogg ve Vine’nin de belirttikleri gibi,[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa’yı, Tanrı için kullanılan “Rab” kelimesiyle adlandırmaları, İsa’yla Tanrı’yı bir tuttukları anlamına gelir. İsa’ya Rab diyenlerin dünyadaki tek monoteist (tek tanrılı) inanca sahip oldukları hatırlanırsa, kullandıkları Rab kelimesi büyük önem taşır. Yaratıcıyı yaratmış olduğu bir insana benzetmek ve insanla bir tutmak, belki pagan (putperest) bir filozofun yapabileceği, fakat bir Yahudinin asla cesaret edemeyeceği bir şeydi. 7[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İmparatorlarına tanrı olarak tapınan Romalılar, birbirlerini “sezar Rabdir” diye selamlarlardı. İlk Mesih İnanlıları’na ve Yahudiler’e Romalılarca eziyet edilmelerinin sebeplerinden birisi de, İmparator’a “Rab” dememelerinden kaynaklanıyordu. Bu uygulama, Mesih İnanlıları’nın Tanrı anlamında kullandığı “İsa Rabdir” sözünün önemini gösterir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kutsal Yazılar’da, kutsal anlamda İsa’ya Rab denildiğini gösteren birçok açık örnek vardır. Pavlus şöyle der: “Bunun için şunu bilmenizi istiyorum: Tanrı’nın Ruhu aracılığıyla konuşan hiç kimse, ‘İsa’ya lânet olsun!’ demez. Kutsal Ruh’un aracılığı olmadan da hiç kimse, ‘İsa Rab’dir’ diyemez” (1. Korintliler 12:3). Bazı şahıslar “İsa’nın Rabbim olduğuna inanıyorum, ama O’nun Tanrı olduğunu sanmıyorum” diyerek, İsa’nın tanrısallığına karşı çıkabilirler. Burada sorulması gereken önemli soru, “Rab” kelimesiyle söylenmek istenendir. Herkes “İsa Rab’dir” diyebilir ve hatta bazıları bunu “efendi” anlamında da kullanabilir, fakat Pavlus’un bahsetmekte olduğu bu değildir. Burada birkaç şey, Pavlus’un, İsa’nın tanrısallığından bahsettiğini gösterir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]1. Pavlus 1. Korintlilerin 12. bölümüne, ruhsal armağanlardan bahsederek başlar ve Korintlilerin put tanrılara tapınmaya yönlendirildikleri gerçeğini ele alır. Bu sahte tanrılara karşıt olarak (a. 1, 2), Pavlus içinde Kutsal Ruh olan hiç kimsenin, İsa’ya lanet edemeyeceğini ve Kutsal Ruh olmadan hiç kimsenin “İsa Rab’dir” diyemeyeceğini söyler. Yani, Rab İsa tapınılmaya layık olan gerçek Tanrı’dır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]2. 3. ayette Pavlus Kutsal Ruh’u, İsa’yı ve Tanrı’yı bir tutar. 4.-6. ayetler de şunu gösteriyor:[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]4. ayet: çeşitli armağanlar fakat aynı Ruh.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]5. ayet: çeşitli hizmetler, fakat aynı Rab (ör. İsa, ayet 1).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]6. ayet: çeşitli etkiler, fakat aynı Tanrı.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Eğer İsa Tanrı değilse, 5. ayette neden eşit olarak ele alınır? 11. ve 18. ayetlerde ise Kutsal Ruh ve Tanrı, eş anlamlı adlarmış gibi ele alınır.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Mesih’in tanrısallığını reddeden bir kişiye, Rabbe dua edip etmediği sorulacak olursa, bu kişinin ; “Hangisinden bahsediyorsun?” diye sorması gerekirdi. İşte sorun da buradadır. Yeni Antlaşma’nın her yerinde, Tanrı’ya ve İsa’ya Rab denilmektedir. Bu soruyu sorduğunuzda alacağınız genel cevap şöyle olur: “Tanrı’ya dua ediyorum, fakat İsa’ya dua etmeye inanmıyorum.” Buna karşılık olarak, Yeni Antlaşma’da İsa’ya Rab olarak beş kez dua edildiğini görüyoruz.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]1. Elçilerin İşleri 7:59, 60′ ta, İstefan İsa’ya Rab olarak dua eder. Onun inancına göre, İsa’nın kendi ruhunu teslim edebilecek kadar güçlü biri olduğunu görüyoruz. Sonra İstefan diz üstü çökerek ;”Ya Rab, bu günahı onlara yükleme!” demiştir. Hellenistik dönemdeki dindar bir Yahudi, Tanrı’dan başka hiç kimseye dua etmezdi.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]2. 1. Korintliler 1:2’de Pavlus kutsallara şöyle yazar: “Mesih İsa’da kutsal kılınmış ve kutsal olmaya çağrılmış olan sizlere ve hepimizin Rabbi İsa Mesih’in adını her yerde anan herkese….”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]3. Pavlus 2. Korintliler 12:8-9’da “bedendeki diken” den bahsederken şöyle der: “Bundan kurtulmak için Rabbe üç kez yalvardım. Ama O bana dedi ki ‘Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır.’ İşte, Mesih’in gücü üzerimde bulunsun diye, güçsüzlüklerimle sevinerek, daha çok övüneceğim.”[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]4. 1. Yuhanna 5:13-15’te şöyle yazılmıştır: “Ben bunları Tanrı Oğlu’nun adına iman eden sizlere, sonsuz yaşama sahip olduğunuzu bilesiniz diye yazdım. Tanrı’nın önünde güvenimiz şu ki, O’nun isteğine uygun ne dilersek bizi işitir. Her ne dilersek, bizi işittiğini bildiğimize göre, O’ndan dilemiş olduklarımızı aldığımızı da biliriz.” “O,” ” O’nun” ve “O’ndan” gibi kişilik zamirleri Tanrı’nın Oğlu’ndan bahsetmektedir (a. 13).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]5. Elçilerin İşleri 8:24’te Şimon şöyle der; “Benim için Rabbe yalvarın da söylediklerinizden hiç biri başıma gelmesin” (16. ayette İsa “Rabdir.”).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Petrus ve Pavlus, İsa’nın “herşeyin Rabbi” olduğunu ileri sürerler. (Elçilerin İşleri 10:36; Romalılar 10:12). Pavlus, ayrıca 1. Korintliler 2:8’de şöyle söyler: “Anlasalardı, yüce Rabbi çarmıha germezlerdi.” Görkem Rabbi kimdir? Mezmur 24:10’da şöyle yazılmıştır: “Kimdir O görkem kralı? Orduların Rabbi; Görkem kralı O’dur” (ayrıca bkz. Mezmur 36:7-8).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]2. Korintliler 4:4-5’te Pavlus İsa’ya şu şekilde Rab der: “Tanrı’nın görüntüsü olan Mesih’in yüceliğini bildiren müjdenin ışığı, imansızların üzerine doğmasın diye, bu çağın ilahı onların zihinlerini kör etmiştir. Biz kendimizi ilan etmiyoruz; ama Mesih İsa’yı Rab, kendimizi de İsa’nın uğruna kullarınız ilan ediyoruz.” O halde Mesih Tanrı’nın benzeyişinde olan Rabdir.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Pavlus, İşaya’nın Eski Antlaşma’da Yahve (Yehova) için kullanmış olduğu aynı benzetmeyi, İsa’nın Rabliğini açıklamak üzere kullanır:[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tanrı[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“Tanrı benim ve başkası yoktur….her diz önümde çökecek, her dil bana and edecek, diye söz ağzımdan doğrulukla çıktı, ve geri dönmez. Doğruluk ve güç ancak Rab’dedir” (İşaya 45:22-24).[/FONT] [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]“İsa’nın adı anıldığında, göktekiler, yerdekiler ve yer altındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı’nın yüceltilmesi için İsa Mesih’in Rab olduğunu açıkça söylesin” (Filipililer 2:10-11).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Eski Antlaşma uzmanı ve bir Ferisi olan Pavlus, bu benzetmeyi kazayla kullanmış olamaz.[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa, Kendisini “Sept Rabbi” olarak tanıtmıştır. Bu iddia, Sept’in yaratıcısı olduğu anlamına gelir. Çıkış 31:13, 17’de Tanrı şöyle der: “Benim Sept günlerimi gerçekten tutacaksınız, çünkü o, sizinle benim aramda nesillerinizce bir alamettir; ta ki sizi kutsayan Rab’bin ben olduğunu bilesiniz…. O, İsrail oğulları ile benim aramda ebediyen bir alamettir…” Yahudiler için Yahve, hem Sept’in yaratıcısı, hem de Sept’in Rabbi’ydi. Bazı Ferisiler, Sept gününde İsa’nın, öğrencilerinin ürün toplamalarına izin verdiği için O’nu eleştirirken, İsa Matta 28:8’de bunun sorun olmadığını, çünkü Kendisinin “Sept’in Rabbi” olduğunu söylemiştir. C. S. Lewis’in de söylediği gibi:[/FONT]
    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İşte başka bir ilginç durum: Hemen hemen her dinde,oruç gibi, yerine getirilmesi gereken bazı kurallar vardır. Ve bir gün bu Adam çıkagelip “Ben buradayken kimsenin oruç tutmasına gerek yok” demesi ilginç bir durum yaratır. Kimdir bu adam? Varlığıyla dini kuralları değiştirmeye nasıl gücü yeter? Okula birdenbire tatile çıkabileceklerini söyleyen bu adam kimdir?” 8[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]İsa’yı duyan Yahudiler bu sözlerin Tanrı’ya hakaret olduğunu düşündüler. Aynı Sept günü İsa’nın bir Havra’ya gidip hasta bir adama şifa vermesi Yahudileri çılgına çevirdi. Onların anlayışına göre bu davranış da Sept günü kurallarına karşı gelmekti. Yahudiler sadece Tanrı’nın böyle bir şey yapabileceğini bildiklerinden, İsa’yı öldürmeye çalıştılar (Matta 12:14).[/FONT]

    [FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Tesniye 6:4 ve Markos 12:29’da da yazılmış olduğu gibi sadece bir Rab vardır.[/FONT]

    yanıtla: iman ettim #35085
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Yamur kardesimiz, Mesih’teki iman ailemize hosgeldin. Rab Isa Mesih’in cagrisina uyup O’nu izlemeye karar vermen buyuk bir cesaret ornegidir. Seni kutluyoruz. Rabbin ellerinde yeni dogmus bir bebek gibisin. O’nda kalman ve bu dusurusunu yasam boyu surdurmen icin seni duada Rabbimizin ellerine teslim ediyorum.

    “Ben asmayım, siz çubuklarsınız. Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir. Bensiz hiçbir şey yapamazsınız.” (Yuhanna 15:5).

    yanıtla: İman Ettim #35048
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili sacratus kardesim, Isa Mesih’i yasamnina Rabbin ve Kurtaricin olarak kabul etmene cok sevindik. Bizimle birlikte gokte de Rabbin onunde melekler arasinda buyuk bir cosku yasaniyor. Karanliktan Rabbin isigina gecmis bulunuyorsun. Artik her sey yepyeni oluyor ve hayata yeni bastan basliyorsun. Galatyalilar 2:20, 2. Korint 5:17, Yuhanna 3:3, 1. Petrus 2:9.

    Isa Mesih icin verdigin kararin bu hayatta aldigin en buyuk karardir. Rab’bimiz seni ellerinde tutsun, Kutsal Ruhuyla guclendirsin ve kendi yuceligi icin yasatsin ve kullansin diye dua ediyorum. Rabbin alilesine hosgeldin!

    hrturk

    yanıtla: Kral James İncili #35036
    Armagan
    Anahtar yönetici

    “Kral James Incili” diye bir Incil yoktur, ama Ingiliz krali 8. James öncülüğünde Kutsal Kitap’ın 1611’de ingilizceye yapılan tercümesine verilen isimdir: The King James Version of the Bible. Bunu Türkçeye ‘İncil’ olarak çevirmek büyük bir hatadır. Vikepedi’nin çevirmenleri bile bu hataya düşmüşler:

    Kral James Onaylı İncil, 1604‘te İngilizce‘ye çevrilmeye başlanan 1611‘de İngiliz Kilisesi tarafından bastırılan Hıristiyan Kutsal Kitabıdır (İncil)’idir. Bu kitap Kral VIII.Henry zamanında İngiliz Kilisesi tarafından bastırılan ilk “onaylı İncil”di.[1] Ocak 1604’te İngiltere Kralı I.James, Püritanlar tarafından fark edilen daha önceki çevirilerde belirlenen sorunlara bir yanıt olacak şekilde yeni İngilizce bir çevirinin yapılması için Hampton Court Konferansı‘nı topladı. (VİKİPEDİ)

    yanıtla: Radyomuzun Linki #34951
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Evet.. bu linkte gecici bir sorun var, ama forum sayfamizdan radyomuzu sorunsuz dileyebilirsin. Internet explorer, aol browser, veya google chrome ile dinlenebilir. Ama Firefox ile olmuyor.. Bilgin olsun.. Esenlikle…

    yanıtla: hristiyanlığa geçmeden önce sorularım #34949
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Zeynep kardesimiz, Forumumuza hosgeldiniz.

    Inanc tamamen bir vicdan konusu oldugundan, insanlar kendilerine dogus yoluyla dayatilan dinsel sistemleri yetiskin olduklarinda bilincli bir sekilde kabul etme veya reddetme, ya da baska bir inanci secme ozgurluklerine sahiptirler. Siz bu ozgurlugunuzu kullanabilecek cesareti gostererek bilincli bir adim atiyorsunuz. Yureginizin aradigi esenligi, Tanriy’la barisi, gunahlariniza afligini nerede buluyorsaniz oraya yonelin.

    Sizinle ozelde de yazistigimiz gibi, mezhepler konusu sonradan dusunmeniz gereken bir konu.. Ilkin Isa Mesih’in sizin icin neler yaptigini, O’nun kim oldugunu iyice anlamaniz, ogrenmeniz gerekiyor. Bu nedenle de Kutsal kitabin ogretislerie sadik olan, Incili mujdeleyen ve Isa Mesihi yucelten Isa Mesih’e iman etmis inanlilarin arasina katilip orada beslenip buyumeniz gerekir. Turkiye’de Ortodoks kiliseleri hafta ici kapalilar ve bircogu pazar gunleri de kapalidir. Acik olanlar da Suryani, Rum, Ermeni vs. gibi etnik guruplara ait olduklarindan, Islamdan cikip gelen kisilere karsi mesafelidirler. Siz ne kadar Ortodoks olmak istiyorum deseniz de onlarin arasinda tam bir kabul gormeyecek ve her zaman kuskuyla karsilanacaksiniz. Bu nedenle kendinizi rahat hisedebileceginiz ve kabul edileceginiz yer olarak, size, etnik kimligin onem tasimadigi, Rabbin yuceltildigi ve sadece Incilin ogretislerine yer verilen, Turkce konusulan protestan bir kiliseye katilmanizi tavsiye ediyorum. Besiktas’ta boyle bir kilisemiz var.. Istanbul – Besiktas Kilisesi
    bilgi@bpkilisesi.orghttp://www.bpkilisesi.org

    Tel- 0212 259 1699
    İbadet: Pazar 11’de,
    Sohbet: Cumartesi 16:30,
    Adres: Cihannüma Mahallesi, Bostancıbaşı Sokak No:17, Beşiktaş – İSTANBUL

    Diger sorularinizi da daha sonra ayrintilariyla yanitlamaya calisacagiz…

    Armagan
    Anahtar yönetici

    Slm isimsiz müslüman kardeşimiz, Forumumuza gelip bize sorularınızı sormanıza çok sevindik. Sorularınıza severek cevap vermek isteriz.

    Diyorsunuz ki,

    Quote:
    Kitabınız İncil’in içeriğini çok iyi bilmiyorum fakat, bildiğim bir gerçek var ki o da kitabınızın defalarca değiştiği! (Herhalde bunu siz hıristiyanlar da kabul ediyorsunuz)…

    Evet, yazılarınızdan Kitabımızın içeriğini çok iyi değil, hemen hemen hiç bilmediğiniz anlaşılıyor. Yanlış anlamayın, bilmemek değil, ama öğrenmemek ayıptır, derler, bilirsiniz..

    İlkin şunu kesinlikle belirtelim ki, Tanrı’nın Sözlerini değiştirebilecek hiçkimse yoktur. Belki senin, benim veya başka birisinin sözlerini değiştirip bozanlar, amaçlarına göre kullananlar olabilir, ama ‘Gök ve yer geçecek, ama benim sözlerim asla geçmeyecek’ diyen Tanrı’nın Sözlerini ölümlü ve günahlı herhangi bir kimse değiştirmiş olabilir mi? Eğer değiştirmiştir derseniz, o Sözlerin sahibi olan Tanrı’yı yalancı ve güçsüz, aciz biri durumuna sokmuş olmuyor musunuz?

    Quote:
    fakat, bildiğim bir gerçek var ki …

    Gerçek diye bildiğiniz şey aslında sadece bir iddiadır, sizin de sonradan başkalarından duyduğunuz kasıtlı ve önyargılı bir iddiadır. Siz kişisel olarak İncilin değiştirildiğini gözlerinizle görmediniz, değiştirenlere tanık olmadınız. İncilin değiştirildiğin öne sürebilmeniz için İncilin orijinalinin sizin elinizde olması gerekiyor. Var mı elinizde böyle bir kanıt?

    Quote:
    fakat, bildiğim bir gerçek var ki o da kitabınızın defalarca değiştiği! (Herhalde bunu siz hıristiyanlarda kabul ediyorsunuz)…

    Hem de Kitabımızın defalarca değiştirildiğine tanık olmuşsunuz gibi yazmışsınız. Defalarca derken, herhalde bunun sayısını da biliyor olmanız gerekir.. Madem ‘gerçek’ olarak biliyorsunuz, o zaman hangi tarihlerde, nerede, kimler tarafından, değişikliği yapan kişilerin adlarını vererek bunu belgeleyin ki, bizler de öğrenelim. Bu arada biz hristiyanlar böyle bir iddiayı kesinlikle kabul edemeyiz, bu bir iddia değil, apaçık bir iftiradır.

    … devam ediyor…

    yanıtla: Yuppiiiii #34882
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Kores kardesim, bu sevinc getiren haberine bizler de cok sevindik. Rab yavrunuzu bereketlesin ve saglikli bir sekilde ellerinize teslim etsin. Cocuklar gercekten Rabden birer armagandir. Sevincinize bizler de sevincle katiliyoruz. Rab esine destek ve guc versin . Amin!!

    hamdolsun-2.png

    yanıtla: Acil dua istegi #34865
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Evet sevgili Emalie kardesim, Rabbimiz yasayan, dualarimizi isiten ve cevap veren bir Rabdir. Ona guvenmeye devam edecegiz.. Teyzen icin chat odasinda her gun ettigimiz gibi burada da dua edecegiz. Ilkin Rabbimiz onun ruhuna sonra da bedenine sifa versin, Amin!

    “Evet Rabbimiz, kanserli tayzemize sifani ver ve onu ayaga kaldir. Bunu simdiye kadar bircok kisinin hayatinda yaptin, ve adinin yuceltilmesi icin bir kez daha yapmani istiyoruz! Isa Mesih adinda.. Amin!”

    yanıtla: Merhaba #34831
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Sacratus, ilkin HristiyanTurk foruma hosgeldiniz. Samimi sorulariniza bizler de severek yanit vermeye calisacagiz. Önemli olan, cesaretinizi toplayıp sorabilmeniz..

    İsa Mesih’in ‘Baba beni niçin terkettin?’ şeklindeki sözlerinin gerisinde bir yığın ve çok yönlü gerçekler ve olaylar yer alır. Bunları teker teker kısaca ele alacagız. Konu üzerindeki paylaşımlarımız devam ettikçe İsa’nın gerçek kimliğini ve bu ve diğer sözlerinin gerisindeki anlamları çok daha açık şekilde görebileceksiniz..

    İsa Mesih’in çarmıh üzerindeki bu sözleri aslında bu olaydan 1000 yıl önce Hz. Davut’un 22. Mezmurundan alınmış sözlerdir. Davut peygamber İsa Mesih çarmıha gerilmezden 1000 yıl öncesinde ileriyi görerek İsa Mesih’in haçlanışını, haçta söyleyeceği sözleri bire bir kaleme almıştır. Bu da Kutsal Kitap kehanetlerinin ne denli tutarlı ve kesin olduğunu gösteren kanıtlardan birini oluşturur.

    Dünyanın bütün günahlarını kendi üzerine alarak çarmıhta kefaret eden İsa Mesih’in, Kendisini, elemlerin ve acıların ortasında, özvarlığından çıkıp geldiği Baba’dan ayrı, terkedilmiş hissetmiş olması bizi şaşırtmamalıdır. Kutsal Tanrı günaha bakamaz.. O günahtan nefret eder.. Günah ile kutsallık bir arada bulunamazlar. Bu nedenledir ki İsa Mesih, Baba’nın bağrından çıkıp gelmiş olmakla birlikte, dünyanın günahlarını üstlenerek günahlıların yerine geçtiği o anda Baba tarafınan terk edilmiştir. Bütün bu acılar, elemler, terkedilmişlik ve yalnızlık İsa Mesih’in bizim uğrumuza nelere katlandığını gösterirler..

    Bu doğrultuda şu ayetlere bakabilirsiniz:

    Yuhanna 1.29, Yeşeya 53. bölüm, Mezmur 22

    yanıtla: Milliyetçilik #34753
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Milliyetciliği genel anlamda ‘vatanseverlik’ olarak ele aldığımızda zaten hiçbir sorun görmüyoruz. Sorun, insanın vatanını sevmesinin daha ötesine giderek kendi ırkından, etnik kimliğinden veya inancından farklı olan kimliktekileri dışlaması, yok sayması, onları hain veya potansiyel düşman olarak görerek hep kendini doğru ve haklı görmesinde yatıyor. Bu çok tehlikeli ve karanlık bir tuzaktır.

    Ama İsa Mesih’in özgür ettiği yüreklerde bu tür milliyetçiliğin izi ve eseri kalmamalıdır. Bence imanlılar olarak bu konuya yeni bir gözle yaklaşmalıyız. İman etmemiş şövenist, ırkçı milliyetçilerin düşüncelerini zaten bizler ne desek, ne yazsak değiştiremeyiz. Onlar için de yapabileceğimiz tek şey duadır. Onları sadece Rab degiştirebilir. Ama kendimize sormamız gereken soru şudur: İmanlı kişi önceliğini koşulsuz şartsız Tanrıya ve Onun isteğine mi bırakmalı, yoksa etnik kimliğini hala her seyin üstünde mi görmelidir? Mesih’te ırk ayrımı, erkek kadın ayrımı, yoksul zengin ayrımı yoktur. Eğer İsa Mesih bütün ulusların Rabbiyse, o zaman kendi ulusal kimliğimizle değil, bizi seven ve kurtaran biricik Rabbimizle övünmeliyiz.

    ‘Övünen Rable övünsün!’ 2. Korint 10:17

    yanıtla: hırıstiyanlık hakkında gercek bilgi #34610
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Tuzsuzum nickiyle bu yaziyi yazan sevgili misafir uyemiz, isteginizle ilgili bilgiyi bolgenizde yasayan bir arkadasimiza ilettik. Sizinle irtibata girmeye calisacaktir. Umarim yararli gorusmeler olur. Bu arada Foruma uye olabilir ve Hristiyan inanciyla ilgili cesitli aciklamalari ve yorumlari simdiden okumaya, arastirmaya ve ogrenmeye baslayabilirsiniz. Yaraticimiz seven Tanri Kendisini bizlere Isa Mesihin kisiliginde gostermis ve bu yolla Kendisini taniyabilmemizi saglamistir. Bu ve diger konulardaki soru ve dusuncelerinizi bize her zaman yazabilirsiniz. Gorusmek umuduyla.. Esenlikler dilerim.

    yanıtla: Hz. İsa (a.s.)’a Oğul denmesinin sebebi? #34528
    Armagan
    Anahtar yönetici
    turk;17412 wrote:
    Bence sizler İsa (a.s.) babasız dünyaya geldiği için ona (haşa) “oğul” diyorsunuz. Eğer yanlış düşşünüyorsam doğrusu nedir?

    Sevgili Turk,

    Sordugun soru icin tesekkur ederiz. Isa’nin Ogul olusu fiziksel degil ama tamamen ruhsal ve mecazi bir unvandir. Tanri’nin ezeli Kelami olan Logos, Isa’nin bedeninde yeryuzunde yasadigi icin Ona Ogul denilmstir. Yuhann 1.1,2, 14. Tanri ve bakire Meryem’den cinsel iliski sonucuna dogmamistir. Incil hicbir ayetine fiziksel bir oguldan bahsetmez ve Hristiyanlar asla fiziksel bir ogula inanmazlar. Asagigaki aciklamayi dikkatle okumani tavsiye ediyorum. Isaya icin Tarni veyaTanrinin Oglu dedigimizi daha iyi anlayacaksin.

    Kutsal Kitap’ın Tanrısı sonsuzdur. Zaman ve zaman kaynağının ötesindedir. O’nun olmadığı bir zaman veya olamayacağı bir zaman yoktur. Yalnızca Tanrı sonsuzdur. Kutsal Kitap’ta bu konuyla ilgili bazı ayetlere bakalım:

    ‚Tanrı, “Ben Ben`im” dedi, “İsrailliler`e de ki, `Beni size Ben Ben`im diyen gönderdi’(Mısır’dan çıkış 3:14).`

    ‘Duruşuyla dünyayı sarstı, Titretti ulusları bakışıyla, Yaşlı dağlar darmadağın oldu, Dünya kurulalı beri var olan tepeler O`na baş eğdi. Tanrı`nın yolları değişmezdir’ (Habakkuk 3:6).

    ‘Ey Yeşurun, sana yardım için Göklere ve bulutlara görkemle binen, Tanrı`ya benzer biri yok.
    Sığınağın çağlar boyu var olan Tanrı`dır, Seni taşıyan O`nun yorulmaz kollarıdır. Düşmanı önünden kovacak Ve sana, `Onu yok et! Diyecek’ (Yasa’nın tekrarı 33:26-27).

    İsa Mesih de sonsuzdur. Yehova şahitlerinin ve Uluslararası Yol üyelerinin iddia etmiş oldukları gibi, Mesih İsa’nın bir ‘başlangıcı’ olmamıştır.

    İsa Mesih’in doğumunu önceden bildiren Mika Peygamber şöyle der:

    ‘Ama sen, ey Beytlehem Efrata, Yahuda boyları arasında önemsiz olduğun halde, İsrail`i benim adıma yönetecek olan senden çıkacak. Onun kökeni öncesizliğe, zamanın başlangıcına dayanır’ (Mika 5:2).

    Yeşeya, İsa Mesih’in doğumundan söz ederken diğer adların yanısıra bu çocuğa ‘Sonsuz Baba’ denileceğinden söz eder.

    ‘Çünkü bize bir çocuk doğacak, Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü*fı*, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak’ (Yeşeya 9:6).

    İsa Mesih, ‘İbrahim doğmadan önce Ben Varım’ (Yuhanna 8:58) der. Buradaki Grekçe metin kesin bir şekilde ‘Ben vardım’ sözünü değil, şimdiki zaman olan ‘Ben Varım’ sözünü kullanır. F.F Bruce bu ayeti şöyle yorumlamıştır: İsa, sadece daha önceden olmuş bir varlık olsaydı; ‘İbrahim olmadan önce Ben Vardım’ sözünü kullanırdı. İsa daha da öteye giderek, Kendisinin her zaman var olduğunu belirten, ‘Ben Varım’ kelimeslini kullanmıştır.

    G.Campbell bu konuda şöyle der: ‘Ben varım’ kelimesi varoluşun sonsuzluğunu, tüm İbrani tarihinde Mesih İsa’nın varlığını iddia eder’.

    William Barclay’ın yorumu da önemlidir:

    İsa için zaman kavramı yoktur. İsa’dan bahsederken ‘O vardı’ diyemeyiz. Her zaman ‘O var’ demeliyiz… İsa’da zaman kavramının dışında olan bir Tanrı görüyoruz. Bu Tanrı İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un Tanrısı’dır. Bu Tanrı zamandan önce de vardı ve zamandan sonra da var olacaktır’.

15 yazı görüntüleniyor - 91 ile 105 arası (toplam 346)