klaus
Oluşturulan forum yanıtları
-
Yazılar
-
Arkadasim senin forumdan atilman gerektigini ima etmedim. Baska biri bir Musluman formuna Incil`den alintilar yazsa atilirdi dedim. Sen tabiki buradan atilmayacaksin. Zaten buranin farkida bu hosgorudur. Isa Mesih`teki sonsuz hosgoru. Insanlar bu forumda bazi seylerin cevabini Kitab-i Mukaddes vasitasiyla almak istiyorlar. Zaten bunun icin buradalar. Ben dahi kendi icimde bircok sorunun cevabini henuz bulmus degilim. Senin kendi sorularinin cevabini buldugunu uslubundan anlayabiliyorum. Iste o yuzden yazdigin yazilarda samimiyet goremiyorum.
Sevgili Karahan,
Hep Kuranın etkileyici hitabından bahsedilir değil mi?Evet gerçekten de
öyledir.
NİSA : 3 – Himayeniz altındaki yetim kızlarla evlenince haklarını gözetemeyeceğinizden, adaleti sağlayamayacağınızdan endişe ederseniz, onlarla değil, size helâl olup arzu ettiğiniz diğer kadınlarla iki, üç veya dört hanım olmak üzere evlenin.Eğer bu takdirde de aralarında adaleti gerçekleştirmekten endişe ederseniz, bir kadınla veya elinizin altında olan cariyelerle yetinin . Bu durum, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
Şu ayetten bir kadının etkilenmemesi mümkün değildir.Kusura
bakmayın ama gerçekten etkileyici bir hitap.İnsanın şunu sorası geliyor,
“ne o,pazardan domates mi alıyoruz?ikişer,üçer”
Haa bu Allah’ın kendi yarattığı kuluna hitabıdır,biz ise boyun eğeriz
diyorsak,orası ayrı tabi.
Burada geçen “yetinmek” sizce ne demektir?Aslında bu bile kadını
incitici bir ifade,”yetmiyormuyuz yani”dedirten.Kocası üzerine ikinci eşi
aldığında “demek ona yetmedim ha”dedirten değil mi?
Kuranda erkeğin ihtiyaçlarına hep cevap verilmiştir,kadına gelince…
Örneğin,erkek evlendiğinde eşi kısır ise ya da felç geçirip yatalak hale
gelmişse,erkeğin ihtiyaçlarına uygun hareket edilir ve ona ihtiyaçlarını
gidereceği vs bir ikinci eş kapısı açılır.
Peki bunun tam tersi olup adam felç geçirir ya da kısır olduğu
anlaşılırsa,o zaman Allah ne ile hükmeder?
Peki bu adaletlilerin en adaletlisi olan Allah’ın adaleti midir?
Ama ben adaleti incilde gördüm ve hiç böyle değildi.
kusura bakmayın.
DUA İLE
Karahan arkadaşım, şeytan neden ademe secde etsin ki. Şeytanın tek amacı var insanları Tanrıya karşı kışkırtmak ve imandan düşürmek. Tanrı şeytanı yargı gününe dek serbest bırakmıştır zira yarattığı insanların şeytana mı kendine mi inanacak diye.
Tanrı , yargı günü gelene kadar yani son ana kadar dayanan imanlılarla sonsuz yaşamda birlikte yaşamak istiyor. Sence Tanrı haksız mı ? Son ana kadar ona bağlı kalan insanlarla birlikte yaşamayı istemekle ? Adem ile havva, günah sonucu kovuldular, bu Tanrıyı üzmedi mi sanıyorsun? O insanlarla yaşamayı isteyen sevgi dolu bir Rabdir. Bu isteğini de sonsuz yaşamda gerçekleştirmek istiyor tekrar.Tanrı istese şeytanı yok edemez miydi? Etseydi insanlar bir robot gibi kendine bağlı kusursuz bir imanla yaşardı. Tanrı sence robot gibi insanlar olsun ister miydi? O zaman cennet ve cehennem olur muydu?
Tanrı şeytana izin veriyor tıpkı Yahuda gibi. Yahudanın yüreğinin zayıf olduğunu ve şeytana kanacağını biliyordu en baştan beri. Zira bağış kutusundan para aşırıyordu. Cezasını buldu sonunda.
Tanrı şeytana izin veriyor tıpkı Eyüp gibi. Eyüpün yüreğini ve imanını biliyordu en baştan beri. Onu bereketledi sonunda.
Tanrı şeytana izin veriyor tıpkı petrus gibi. 3 kere inkar etmesi veya son gece dağda İsa dua ederken ağır bir uykuya dalması gibi. Hatta İsa ” Bir türlü uyanık ve duada kalamadınız” der.Tanrının insanlardan tek isteği var. İtaat ve güven. Fakat adem ve havva bunu da beceremedi şeytan yüzünden. İncilde vahiy bölümünde şeytanın nasıl yok edileceği anlatılır. Okumanı tavsiye ederim.
Esenlikle.
Sevgili Sorgu, düşüncelerinizi ilgiyle takip edip okudum. Anlamaya çalıştım. Demişsiniz;
”…Ben inandığım ve hissediğim Tanrı’yı,cehennem azabını uyğulamayacak gibi görüp, onu cehennem kavramından uzak tutuyorum. Ben böyle inanmak istiyorum aslında, ben böyle alğılamak istiyorum…”
Sizi anladığım kadarıyla, Tanrının cehennem azabını uygulayacak kadar merhametsiz olamayacağına inanmak isiyorsunuz.
Ama sonra da şöyle demişsiniz;”…İnsanlar günah mı işliyor dünyada, cezası dünyada verilir, dünyanın kanunlarına göre…”
Sizin deyiminizle insanın cezasını Tanrının eliyle başka bir insan verimeli ! Örneğin bir katil veya tecavüzcü, ilahi takdir sonucu! bir kişi tarafından öldürülüp cezası verilmeli. Kim veriyor cezayı Tanrı mı insan eli mi ? Yada bu katil kimin çoçuğunu öldürdüyse onun da çoçuğu öldürülecek, öyle mi olmalı !
Peki Tanrımız bu kadar mı kötü ? Hani ” Tanrım cehennem uygulamayacak kadar merhametlidir ” diyordunuz ? Sizce Tanrı dünyada böyle bir kargaşa ister mi ? O zaman Yargı günü olur muydu ? Tanrı Yargı günü yapamayacak kadar aciz mi ki herşeyi dünyada insan eliyle halletsin ! Yada günah işleyen birini durduk yerde ağzını burnunu çarpıtsın ! Tanrımız doğa üstü korku salan bir varlık mı ?”…Ama dünyada şuç işleyip gözden kaçanlar ne olacak diyebilirsiniz bana. Bunlarında cezası verilir, bu dünyanın kanunlarına göre öteki dünyada…” demişsiniz.
Bu dünyanın kanunlarına göre değil Tanrının yargısına göre olacak. Dediğiniz öteki dünyada ama nerde ! işte o yer zaten cehennem ! siz kendi ağzınızla söylediniz bakın. Tanrı cennetin içinde insanları cezalandıracak bir yer mi ayarlar sizce ! Tanrı bu dünyanın kanunlarına göre öteki dünyada nasıl ceza vermeli sizce ? Anlamakta zorluk çekiyorum kusura bakmayın.
Dediğiniz gibi herkes herkesin cezasını bu dünyada verecekse herkes eline silah alıp vicdanını mı rahatlatsın ? Veya ilahi adelet diye mi yapsın ne yapacaksa ? Bunu yapan insanlar cennetlik mi olacak !
Bazen günümüzde kötü olan, ama hastalık bulan insanlar için ” oh iyi oldu ilahi adalet ” denir. Ama şu var ki o kişi, hastalığı sürecinde yaptıklarından dolayı tövbe edip günbe gün Tanrıya yaklaşabilir. Bunu kim bilecek ? O kişinin tövbe etmesi için, bu durum belki bir fırsat !
O kişi belki kurtulacak. Dışardan bakan insanlar boşuna ilahi takdir deyip dursa bile kul ile Tanrı arasındakini kim bilebilir?Ama sizin düşüncenize göre ailenizden biri bir günah işlerse cezası dünyada bir insan eliyle verilsin! O zaman bütün aileler kan davasıyla yaşasın dursun ! Sizde mi ?
Tanrı diyor ki tek yol oğlum İsa Mesih. Tanrı insan önüne bir seçenek koyar. Bakın o kadar merhametsiz değil. Seçim bizlerin. Yargı günü yargılanacağız seçimlerimiz ve imanımız sonucu. Günümüzde artık İsa Mesihi bilmeyen duymayan kalmadı.Bizlerin de ailelerinde İsayı kabul etmeyenler var. Onlar için sürekli dua ediyoruz. Gelin sizde onu tanımak için kendinize bir şans verin. İsa Mesihi tanıyın. İncil okuyun ve dünyevi kaygılarınızdan kurtulun. Ailenize de anlatın. Onlar kendi seçimlerinden sorumludur. Herkes kendi seçimlerinden sorumludur.
İsam sizi de kurtarsın. Esenlikle kalın.
Selam,
Sevgili Sorgu,Cehennemi görmedik ki daha,öyle hemen karar verme bence.Belki orayı görünce anne babayı göz görmeyecek,kendi canımızın derdine düşecez.Rabbin adaletini görecez ve cehennemliklere hiç acımayacaz,çünkü Rab bizden daha merhametli,daha adil değil midir?
Aslında ben bunlardan geçtim de,Tek olan İlaha inanmakla birlikte,doğru yol hangisidir buna karar veremedim.İncil ve Tevrattan sorularım olacak,sizin yardınlarınızı bekliyorum.
Dua ile
Sevgili Nurdem tamamen sana katılıyorum. Rabbim seni bereketlesin.
Bu gün, kilisemden bir bayan arkadaşımla sohbet ettik. Bana Baba’nın oğluna olan sevgisini öyle anlattı ki çok etkilendim. Farklı bir anlatım tarzıydı benim için. Bende sizinle paylaşmak isterim. Aslında konu İsanın bir cümlesinden çıkmıştı. Çarmıhta ” Baba, baba neden beni terk ettin ” demesi. Bu cümle üzerine konuşuyorduk. Bana aynen söylediklerini bende aktarmak isterim;” Dünya var olmadan öce, ezelden beri birbirinden hiç kopmayan üçlü vardır. Baba- İsa-Kutsal Ruh. Bu üçlü birbirine çok bağlıydı, birbirlerini çok sever, aralarında arkadaşlar arasındaki gibi ne bir kavga, ne bir kıskançlık, ne bir kin hiç bir şey yoktur. Onlar kutsaldır. Onlar kutsal bir sevgi ile birbirlerine bağlıdır. Fakat aralarında bir plan yapıp karar verirler. Günahkar insanların arasına , onları kurtarmaya , içlerinden hangisi gidecekti ? Tabi ki İsa. İsa beden alarak dünyaya gelmek için çok sevdiği Babasından, Babası da oğlundan bir süre ayrılmak zorunda kalır. Bu , biz günahkar insanlar için ne kadar büyük bir fedakarlık değil mi ? Şöyle düşünelim, orta yaşlara kadar annen ve baban ile yaşıyorsun ama annen ölüyor ve aranızdan ayrılıyor. O an ne hissedersin? Canından can gider değil mi ? Artık üçünüzün bir arada olmayacak olması çok üzücüdür. İsa dünyada bütün insanların günahlarını üzerine çekmek için Babasından ayrılır. Dünyaya gelir. Bütün insanların günahlarını çeker. Üzerinde o kadar günah vardır ki Kutsal olan Tanrı bunu kabul edemez ve bunu da hissettirir. O an İsa kendini terkedilmiş hisseder. Ve der ” Baba neden beni terk ettin ” Sanki Baba oğluna sırt çevirir. Ama bu durumu daha önceden planladıkları için böyle olmak zorundaydı. İsa 3 gün sonra dirilir. Ama dirilene dek tam 3 gün cehennemde kalır ve orada da müjdeyi verir. Ve sonrasında Babanın yanına çıkar. Ve tekrar kutsal üçlü biraraya gelir. Ama bir farkla ! İsa artık insan bedeni şeklinde olacaktır yargı gününe dek ! Ama nasıl bir beden ? Tarif edildiği gibi saçları alev alev, ayakları parlak tunç, vs..”
Bu anlatım, bu yorum beni çok etkiledi. Bayan arkadaşım bana bu durumu benzetmelerle anlattı tıpkı İsanın olayları benzetmelerle anlatması gibi. Tanrının bizi ne kadar çok sevdiğini ve en sevgili oğlunu karşılıksız olarak bize yollaması… işte böyle bir duygu olmalı…
Tanrıda ve sevgide kalabilmek dileğiyle.. Esenlikle kalın.
Zeytin arkadaşım, inanın Tanrıya , sizi matematiksel hesaplar değil, yalnızca İsa Mesihin Kanı kurtaracaktır.
İsam sizi de kurtarsın. Esen kalın.
Sevgili Zeytin arkadaşım, Meryem ana ile ilgili kurandan ayetler vermişsin. Ama ne yazık ki kuranda o kadar çok tarihsel hatalar var ki ! Bunlardan biri de verdiğin örnek ayetlerde !
1-“Kendi dönemindeki kadınların en hayırlısı İmran kızı Meryem’dir.
( 21. Buhârî, “enbiyâ” 45; Müslim, “fedâilü’s-sahâbe” 69.)2– “Erkeklerden pek çokları (fazilette) kemâle ermiştir. Kadınlardan ise İmran kızı Meryem ve Firavun’un karısı Âsiye’den başka kimse kemâle ermemiştir. ”
Musa, Harun ve Miryam kardeşlerin babasının ismi Amram’dır. Yani İmran. Aralarında bin yıl kadar farklı tarihlerde yaşadılar. Fakat Kuran, İsanın annesi Meryem ile Miryamın dönemini birleştirmiş ! ilginç !
Çölde Sayım 26:59
”Amram’ın karısı Mısır’da doğan, Levi soyundan gelme Yokevet’ti.
Amram’a Harun’u, Musa’yı ve kızkardeşleri Miryam’ı doğurdu. ”Verdiğin ayetde denir ki ;
”….Firavun’un karısı Âsiye’den başka kimse kemâle ermemiştir. ”Ama Musa bebeği nehirde bulan firavunun karısı değil, kızıdır !
Mısırdan Çıkış 5:10
” O sırada firavunun kızı yıkanmak için ırmağa indi. Hizmetçileri ırmak kıyısında yürüyorlardı. Sazların arasındaki sepeti görünce, firavunun kızı onu getirmesi için hizmetçisini gönderdi. ”2: 10 Çocuk büyüyünce, onu geri getirdi. Firavunun kızı çocuğu
evlat edindi. “Onu sudan çıkardım” diyerek adını Musa koydu.Zeytin arkadaşım kurandaki tarihsel çelişkiler o kadar çok ki yazmak zaman alır bu kadarıyla yetindim. Umarım kutsal kitabı ruhsal gözleriniz açık ve büyük bir dikkatle incelersiniz.
Esenlikle kalın.
Sevgili arkadaşım başka kardeşler de sana yardım edecektir ama ben size özel olarak yazmak istedim. Zira isevi olup olmadığınızı anlayamadım. Eğer isevi değilseniz İsa sizi kendine seçmiş ve kurtuluş fırsatını vermiş. Lütfen değerlendirin derim. Ama yeni imanlıysanız , ilk haftalarda şeytan tarafından size ruhsal bir saldırı olacaktır. Zira sizi vazgeçirmek için. Lütfen bol bol dua edin ve şöyle deyin :
” Şeytanın benim üzerinde hiç bir yetkisi yoktur. İsa Mesihin adıyla onu kovuyorum. Ben İsama aitim. ” Bu şekilde dua edin ve en yakın kiliseye gidip size dua edilmesini talep ederek düzenli bir kilise ve cemaat edinin.Sizin için dua edeceğiz. Lütfen pes etmeyin bu bir sınama. Tanrı da sizin ne yapacağınızı izlemekte. Kararlı olun, duada kalın. Ayık ve uyanık olun !
Rabbimiz İsa Mesihin selameti sizin ve bizim üzerimizde olsun.
Esenlikle.
Sayın Güvercin şu düşünceniz çok ilginç geldi bana zira demişsiniz;
” Umarim kilisede bunu kabul eder. Kiliseye göre Isa: baba, ogul ve ayni zamanda kutsal ruhtur. Kilise Isa yi peygamber olarak tanimlamiyor. ”
Size sorum şu olacak kilise nedir ? Siz sanırım bir otoriteden bahsediyorsunuz. İyi de kilise zaten biziz. Kilise insanlar topluluğudur. Bir avuç inanlı insan da kiliseyi oluşturur. Yani bizler kiliseysek eğer, biz de size ; ” İsa Mesih Tanrı, Tanrı oğlu, kral, öğretmen, peygamber ve insandır ” diyoruz !
Eğer zaman bulup incili okursanız baştan sona, İsa’ nın hep Baba’ nın isteklerini mesaj olarak verdiğini görürsünüz. Ama mesajları verirken de ” Baba ve Ben biriz. Beni gören Babayı da görmüş olur ” der.
Umarım bu durum sizde biraz daha netlik kazanmıştır.
Esenlikle ve bereketle kalın.
Sevgili Araf ” boyuna takılan haçların onların İsa Mesih’ e uyduklarını gösterir mi ? ” demişsiniz. Bunu tabi ki Rabbimiz bilir biz yargılamak istemeyiz. Ama bazı kardeşler de bunu takıyor diye şekilci olmuyor inanın. Başta ben dahil olmak üzere, takanlar ruhsal bir esenlik hissettiği için takıyor.
”Beni izlemek isteyen her gün kendi çarmıhını yüklensin ve ardımdan gelsin ”
Benim bu sözden anladığım işe şudur; İsa Mesih’ i hayatınıza aldıktan sonra ondan utanmamak ve inkar etmemek ! Çünkü İsa aynı zamanda der ki ; ” Benden utanan kişiden , ben de yargı günü Babamın önünde utanacağım ”
Günümüz şartlarında ailemiz veya akrabalarımız içinde onu savunabiliyorsak, İsa Mesihi örnek alarak yaşamaya çalışıyorsak, son ana dek ona sımsıkı bağlı kalıyorsak… evet kendi çarmıhımızı omuzlayıp gözümüz Tanrıda yürüyoruz demektir.
Her bir kardeşimin kendi çarmıhını yüklenmesi dileğiyle…
Esen kalın.
Çok etkileyici bir yazı. Beni çok ağlattı çok bereket aldım. Bu yazıyı kilisemdeki bayanlar grubuma okudum. Okurken yazıda bahsedilen her bir kadın o an aramızdaydı inanın. Herkes kendini buldu o yazıda.
Her birinin hem ruhu hem de bedeni yorgundu…Ama bu yazıyı okuduktan sonra her biri yüksek sesle mutlulukla ve şükranla haykırdı ” Ben bir kadınım Rabbin Gözünde Değer Gören… ”Ben bayanlar grubum adına bu yazıyı bizimle paylaşan sevgili
evangeliste teşekkür ederim. Bu tarz yazıları bayanlar olarak sitemizde sürekli görmeyi umut ediyoruz.Sevgi ve esenlikle kalın.