Armagan

Oluşturulan forum yanıtları

15 yazı görüntüleniyor - 196 ile 210 arası (toplam 346)
  • Yazar
    Yazılar
  • yanıtla: Protestanlık hakkında bilgi #32009
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sayin HayQ,

    Forumda her yazılanı denetlemeden yayınlasaydık sanırım çok farklı görüntüler olurdu. Her yazılan mutlaka yayınlanacaktır diye bir şey yoktur. Bazı durumlarda onayladığımız yazıları dahi tekrar denetlemek ya da tamamen silmek durumunda olabiliyoruz.

    Yazılan yazı, karşı tarafı rencide edici sözler içeriyorsa, belirli bir dinsel inancı veya görüşü temelsiz iddialarla küçük düşürmeye yönelikse, provake edici unsurlar içeriyorsa kesinlikle yayınlanmaz.

    Forum üyelik kurallarını tekrar okumanızı öneriyorum.

    http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?p=4461#post4461

    yanıtla: Kafama Takılanlar…. #32003
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Erhan, o kadar zahmet edip bu yazıyı buraya pastalamışsınız. Yine de teşekkür ederiz, bizi bilgilendirmek istemişsiniz. Getirdiğiniz yazıyı yayınlayacağız, merak etmeyin.

    Tüm bu yazıya ve bize söylemek istediğinize İncil ayetleriyle cevap vereceğim.

    ‘İman umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır’ ibraniler 1:1

    ‘O’nun günahkar olup olmadığını bilmiyorum. bildiğim bir şey var, kördüm, şimdi görüyorum’ Yuhanna 8:25

    ‘İncilden utanmıyorum. İncil iman eden herkesin, ilkin Yahudilerin, sonra Yahudi olmayanların kurtuluşu için Tanrı’nın gücüdür.’ Romalılar 1:16

    ‘Tanrı iman edenleri saçma sayılan bildiriyle kurtarmaya razı olmustur’ 1. Korint 1:21

    ‘Çarmıhla ilgili bildiri mahva gidenler için saçmalık, ama kurtulmakta olan bizler için Tanrı’nın gücüdür.’ 1. Korint 1:18

    ‘Beni görmeden iman edenlere ne mutlu!’ Yuhanna 20:29b

    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili üyelerimiz, Tartışmayı uzatmanın anlamı yok. Site yönetimi olarak, İslam bölümünün ne denli sulandırıldığını daha önce tecrübelerimizle yaşadığımız için en azından şimdilik yeniden açmama düşüncesindeyiz. Bizim misyonumuz İslamı eleştirmek veya İslamın iddialarına cevap yetiştirmek değil, İncilin müjdesini paylaşmak ve Rab İsa’yı sevenlere huzurla paylaşabilecekleri bir forum ortamını sunmaktır.

    Armagan
    Anahtar yönetici
    fuzuli89;11943 wrote:
    madem sadece hristiyanlık üzerine bu site, neden İslam dışında diğer dinler mevcut? Terbiyesizlik yapan varsa banlarsınız bunun çözüm yolu budur, tamamiyle İslamiyet bölümünü kaldırmak niye?

    Sevgili Fuzuli,

    Forum bir Hristiyan forumu olduğu için İslam konusundaki fikirlerimizi burada telaffuz etmek istemedik. Diğer dinlere yer vermemiz konusuna gelince, adı sayılan diğer inanclar az da olsa uzaktan yakından Hristiyan inancından çıkan ve zamanla farklılık kazanan tarikat ve mezheplerdir.

    İslam konusunda hristiyanların ne düşündüğünü http://www.islamacevap.net/ sitesinde bulabilirsiniz. Aynı konuları buraya taşıyıp tartışmamız gereksiz ve yersizdir.

    yanıtla: üç gün #31955
    Armagan
    Anahtar yönetici

    İsa, ölümü ile dirilişi arasındaki üç gün içerisinde neredeydi?

    Soru: İsa, ölümü ile dirilişi arasındaki üç gün içerisinde neredeydi?

    Yanıt: 1.Petrus 3:18-19 diyor ki, “Nitekim Mesih de bizleri Tanrı’ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu* olarak ilk ve son kez öldü. Bedence öldürüldü, ama ruhça diriltildi. Ruhta gidip bunları zindanda olan ruhlara da duyurdu.”

    Ayet 18’de ‘ruhça’ sözcüğü gramer bakımından ‘bedence’ sözcüğün aynı yapısına sahiptir. O yüzden ‘ruh’ ile ‘beden’ sözcüklerini aynı aleme bağdaştırmak yerinde olacak. Burada geçen beden ve ruh, Mesih’in bedeni ve ruhudur. ‘Ruhça diriltildi’ ifadesi, Mesihin, dünyanın günahlarını taşıyıp ölmesi, onun insansal ruhunun Babasından ayrılmasına sebep olduğunu gösteriyor (Matta 27:46). Burada, Matta 27:41 ve Romalılar 1:3-4’te olduğu gibi, beden ve ruh arasında bir zıtlaşma sözkonusudur, değil Mesih’in bedeni ile Kutsal Ruh’un arasında. Günaha karşılık getirdiği kefaret kurbanı tamamlandıktan sonra, Onun ruhu, kesilmiş olan beraberliği yeniden canlandırdı.

    1.Petrus 3:18-22 Mesih’in acı çekmesi (ayet 18) ile yüceltilmesi (ayet 22) arasında gerekli olan bağlantıyı tarif ediyor. Bu iki olayın arasında geçen olaylar hakkında bir tek Petrus bize ayrıntılı bilgi veriyor. Ayet 19’da ‘duyurdu’ için kullanılan sözcük, Yeni Antlaşma’da müjdenin yayılması için kullanılan olağan sözcük değildir. Onun harfi anlamı, bir haberi yaymaktır. İsa çarmıhta acı çekip öldü; bedeni ölüme teslim edildi, ruhu da İsa’nın günah olduğu anda öldü. Oysa ruhu canlandırıldı, İsa da onu Babasına teslim etti. Petrus’a göre, ölümü ile dirilişi arasında İsa’nın ‘zindanda olan ruhlara’ özel bir biçimde ilan ettiği bir an oldu.

    Başlangıç olarak şunu belirtelim ki, Petrus insanlara ayet 3:20’de ‘canlar’ (‘kişiler’ olarak tercüme edilen sözcüğünün asıl anlamı) diyor, ‘ruhlar’ demiyor. Yeni Antlaşma’da ‘ruhlar’ sözcüğü melekler, ya da cinler için kullanılıyor, insanlar için kullanılmıyor. Ayet 22’de de bu anlam taşıdığı olasıdır. Ayrıca, İncil hiç bir yerinde İsa’nın cehennemi ziyaret ettiğini söylemiyor. Elç. İşl. 2:31’de okuyoruz ki, ‘ölüler diyarı’nda kaldı, orada kullanılan asıl sözcük de ‘Hades’tir, fakat ‘Hades’ cehennem değildir. ‘Hades’ kavramı ölülerin alemini kastediyor, o da kişilerin geçici olarak kaldığı, dirilişi bekledikleri bir yerdir. Vahiy 20:11-15, ‘ölüler diyarı’ ve ‘ateş gölü’ ifadelerini kullanarak bu ikisinin arasındaki farkını açık bir biçimde dile getiriyor. Cehennem kalıcı ve ebedi bir yer olup kaybolmuş canlar için cezalandırılma yeridir. Öte yandan, Hades geçici bir yerdir.

    Rabbimiz İsa ruhunu Babasına teslim edip öldü ve ölümü ile dirilişinin arasında belli başlı bir zamanda ruhsal varlıklara bir haber yaydı. Bunlar büyük olasılıkla günaha düşmüş meleklerdi (Yahuda 6’ya bakınız) ve bir yolla tufandan önceki Nuh’un zamanına bağlıydılar. Ayet 20 bunu açığa vuruyor. Petrus bize İsa’nın bu zindanda olan ruhlara nasıl bir haber yaydığını bildirmiyor, fakat bu haber kurtuluşla ilgili olamazdı, çünkü meleklere kurtuluş yok (İbraniler 2:16). Bu, herhalde Şeytanı ve ordusunu yendiği haberiydi (1.Petrus 3:22; Koloseliler 2:15). Ayrıca Efesliler 4:8-10 İsa’nın ‘cennete’ de gittiğini, kendi ölümünden önce ona iman edenlerin tümünü oraya götürdüğünü de ima ediyor (Luka 16:20; 23:43). Bu ayetler, o zaman olup bitenlerin hakkında ayrıntılı bilgi vermiyor, oysa Kutsal Kitap bilginlerinin çoğu “tutsakları peşine taktı” ifadesi bu anlam taşıdığı konusunda hemfikirdirler.

    Söylediklerimizin kısası şu ki, Mesih, ölümü ile dirilişi arasındaki o üç gün içinde ne yaptığı konusunda Kutsal Kitap bize tam kesin bilgi vermiyor. Oysa öyle görünüyor ki, günaha düşmüş melekler ve iman etmeyen insanlara yengisini ilan etti. İsa insanlara ikinci kurtulma fırsatı sağlamadı; ondan emin olabiliriz. İncil’in buyurduğuna göre, ölümden sonra bizi ikinci fırsat değil, ama yargı bekliyor (İbraniler 9:27). Ölümü ile dirilişi arasında İsa’nın ne yaptığı konusunda tam net bir cevap yok. Belki de yüceliğe eriştiğimizde çözeceğimiz sırlardan biridir bu.
    yanıtla: Isa Mesih Filmi #31949
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Bu filmi seyredebilmek için ilkin Real Player’i indirip kurmanız gerek.. http://www.indirelim.net/inDirelim.php?id=1341

    Sonra da verilen linkte http://www.jesusfilm.org/languages/index.html Türkçe / Turkish dilini seçip Play’a basmanız gerekiyor.

    yanıtla: Kilise satın alıp cami yaptılar #31943
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Hayır izmirligizem, ilkin bir yabancı değilim ve yazdıklarımın Türk olup olmamamla hiçbir ilgisi yok. Yazdıklarım herkesin bildiği gerçeklerdir.

    Tesbit ettiğim yanlışlıkları alçakgönüllülükle kabul edip yapılması gereken doğruları yazmanız gerekirken hemen savunmaya geçip benim türklüğümü sorgulamanız, sizin de derinlerde diğerlerinden farklı düşünmediğinizi gösteriyor.

    Benim eleştirim, Türkiye’de hristiyanlara yaşam hakkı tanımayıp hristiyan ülkelerde müslüman olarak yaşamaktan gurur duyan, Türkiye’ye Yahudi ve Ermeniler giremez, köpekler girebilir, diyen zihniyet sahiplerinedir.

    yanıtla: Kürtaj ve Gebeliği Reddetmek #31945
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Erhan,

    Soruların ve paylaşımın için çok teşekkürler.. Ben birebir Avrupa kültüründe yaşayan biri olarak konuyu sanırım senden daha iyi gören ve bilen birisiyim. Benim gözlemlerim ve bilgilerime göre evlilikdışı birlikte yaşayan ve elbise değiştirir gibi sevgili değiştiren Avrupalılar sadece lafta hristiyan olup kiliseye gitmeyen, İncile inanmayan ateistlerdir. Sadece Almanyada açıkça ateist olduklarını söyleyenlerin sayısı 30 milyonuın üstündedir. Bunlara bakarak Hristiyan inancını ve İncili yargılama veya eleştirmeye hakkınız yoktur.

    Gerçek hristiyanların, yani İncilin öğretişlerine hayatlarında yer veren, İsa’yı Rab ve Kurtarıcıları olarak kabul edenlerin sayısı daima az olmuştur. Çünkü İsa’yı izlemek günahtan uzak durmayı, bedenin arzularını dizginlemeyi, benliği disiplin etmeyi, dünyanın gidiişine uymamayı, kiliseye gitmeyi ve İsa’yı müjdelemeyi gerektirir. Doğal insana bunları yapmak zor gelir. Bu yüzden geniş yolu, kendilerine göre çok normal olan günah ve sefahat içindeki özgürce yaşamayı seçmişlerdir. Bu geniş yollda yürüyenler çoktur, ama sonu sonsuz yıkımdır. Oysa yaşama götüren yol dardır ve sıkıntı ve engellerle doludur. Bu yolda yürüyenlerin sayısı azdır, ama sonu sonsuz yaşamdır.

    İsmen hristiyan Batılıların yaşam tarzı yeni bir olgu değildir. İnsanlık var olalı doğal insan günahta yaşamaktadır. Batıda bunları açıkça yaparlarken, islam ve doğu ülkelerinde de aynı şeyler yapılmakta, ama gizlice veya kitabına uydurularak yapılmaktadır. Sonuçta mesele Batının yozlaşmış ilişkileri değil, ama insan yüreğinin günahlı ve Tanrı’dan uzak olmasıdır. Bunun tek tedavisi de İsa Mesih’in her iman edene sağladığı yeniden doğuş ve Kutsal Ruhun gücünde yaşanan bir iman yaşamıdır.

    yanıtla: Kilise satın alıp cami yaptılar #31940
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Türklerin ve diğer müslümanların Batı Avrupa ülkelerine toplu ve kalıcı yerleşmeleri 50-60 yıllık bir olaydır. Bu kadar kısa bir zaman içerisinde demokrasinin niğmetlerinden en çok yararlananlar da onlar olmuşlardır. Kendi ülkelerinde müslüman olmayanlara tanımadıkları hakları Batılı hristiyanlardan alınca ilkin afalladılar, acaba hayal mi görüyoruz diye, sonra da zaman içerisinde bu ülkelerin vatandaşlığına geçerek o ülkelerin resmi müslüman vatandaşları oldular.

    Buna elbette itirazımız yok. Her inanç sahibi inancını hürce yaşayabilmeli, falanca dinden diye horgörülüp aşağılanmamalı, farklı uygulamalara tabi tutulmamalı, rendice edilmemelidir. İnsan olmanın gereği budur.

    Müslüman toplumların gayri müslümanlara olan tutumuyla avrupalının gayri hristiyanlara olan tutumları arasında ne gibi farklılıklar var olduğunu düşünmenizi isterim. Bulacağınız cevaplar belki farkında olmadığınız yanlış tutumların değişmesine yardımcı olabilir..

    Ben şahsen görüp bildiğim birkaç tanesini sıralayayım, buna belki sizler de bi şeyler eklersiniz:

    • Örneğin Almanyada hangi inançtan olursanız olun, eğer küçük bir cemaatseniz, devletin diğer dinlere tanıdığı her haktan siz de yararlanıyorsunuz. Hiçbir memur veya savcı size farklı muamale yapamaz. Adamlar, biz hristiyanız ve almanız, hristiyan mahallesinde zemzem suyu satamazsınız, demiyorlar.
    • Almanyada cami kuran cemaatlere hem yerel eyalet hükümeti, hem de Avrupa Topluluğu özel fonlardan parasal yardımda bulunuyor. Örneğin Duisburg’ta yapılan Camiinin yapımına 5 milyon Euro yardım yapıldığını bizler alman medyasında kendimiz duyup gördük.
    • Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin büyük şehirlerinde İslam Merkezi adı altında devasa binalarda kadrolu görevliler bu dillerde İslamı yayma ve duyurma faaliyetleri içindeler.
    • En kalabalık cadde köşelerinde ve meydanlarda İslami yayınlar standı açıp insanlara broşür, kaset, CD vs. vermek suretiyle birebir İslamı tebliğ ederek misyonerlik yapmaktalar.
    • İslam dinine geçirdikleri avrupalılara kendi dillerinde Kuran dersleri ve dinsel eğitim vererek onları kendi halklarına İslamı yaymaya yollamaktalar..
    • Avrupalı hristiyanlar bütün bunları görüp bildiği halde gidip de camileri taşlayıp camlarını kırmıyor, imamları tehdit edip dövmüyorlar, hristiyanlığa ve almanlığa hakaret etti diye haklarında yasal kovuşturma başlatmıyorlar, müslüman olan hristiyanları bıçaklayıp boğazların kesmiyorlar…
    • Bir müslümanın hristiyana senin İncilin değişti, İsa sadece peygamberdir gibi islami bilgilerle telkinde bulunması, hristiyan inancına ve değerlerine hakarettir. Müslümanlar her fırsatta sakız gibi bu hakarette bulurlarken, hristiyanlar sokaklara düşüp, sağı solu kırıp yakıp müslümanlara ağır dillerde hakaretlerde ve saldırılarda bulunmuyorlar.
    • Hristiyanlar İslami web sitelerine hiçbir zaman hackerlerle saldırıp sitelerini bozmazken, sohbet odalarına girip ağıza alınmadık küfürler etmezken, müslümanların saldırmadığı, küfür ve hakaret etmediği, Hristiyantürk de dahil hiçbir İncil web sitesi yoktur.

    Bu örneklere daha birçoğu eklenebilir..

    İsa der ki,

    Dişe diş, göze göz dendiğini işittiniz, Ama ben size derim ki, birisi sizin sağ yanağınıza vurarsa, ona sol yanağımızı da çevirin…

    Başkalarının size her ne yapmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle yapın..

    Armagan
    Anahtar yönetici

    rrpelit;11849 wrote:
    Tanrı Çarmıhta kime karşı alçaldı ? kime karşı utanç duydu ve kimin için bu ızdırabı çekti ?Ölüme neden katlanıyor ? ölüm sadece Yaratılanlar için değil mi? başlangıcı olmayanın ölümü nasıl olur ? Mantıklı değil .Alemlerin yaratıcısı olan Allah nasıl olurda çaresiz kalıp insanların kurtuluşu için çareyi kendisinin çarmıha gerilerek ölümünde bulur .Sonra Tanrı hiç ölürmü ? Öldüğünde Varlığın devamlılığı kalırmı ? Neden ÇArmıhtan önce Hiristiyanlığın simgesi Balıktıda daha sonra bir işkence aleti olan çarmıh oldu ?

    Sevgili dostum,

    Tanrı elbette ölmez. Ölen, insan bedeni alıp aramızda yaşayan Tanrı’nın sonsuz Sözü İsa Mesih’in insan bedenidir. Ama öldükten üç gün sonra ölümden görkemle dirilmiştir. Tanrı Sözü beden alıp yeryüzünde yaşarken Tanrı sonzluktaki yerini bırakmamıştır. Kendisi tamamen kusursuz ve mükemmel bir hayat yaşamış olan Rab İsa Mesih zaten yeryüzüne bu amaçla, günahlı insanların cezasını kendi üzerine alıp Tanrı’nın adaletini gerçekleştirmeye gelmiştir. Çarmıh ölümü, İsa’nın yeryüzünde yaşadığı günlerde Romalıların kullandığı en yaygın infaz şekliydi. İsa da tamamen suçsuz ve günahsız olduğu halde sahte suçlamalarla suçlu bulunup ölüme mahkum edilince Romalılar Onu da diğer suçlular gibi herkesin önünde çarmıha gerdiler. Kutsal Kitap, çarmıha asılan insanın lanetli olduğunu söyler. Isa da çarmıhta bizim yerimize asıldığından, bizim lanetimiz ve günahlarımız Onun üzerine geçmiştir. Böylece insan bedeni alıp aramızda yaşayan Tanrı Sözü bizler günahtan kurtulabilelim diye bizim için kurban olmuştur. İNCİLin iyi haberi budur. Bazılarına mantıksız ve saçma gelebilir. Ama kurtulmakta olan bizler için bu, Tanrı’nın kudretidir!

    Tekrar edeyim: İncil Tanrı’nın öldüğünü söylemez. Ölen, kendisi Tanrının sonsuz Sözü olan İsa’nın, insan olmuş olan bedenidir. Tanrı günahlı insanları Kendisiyle barıştırmak ve onları sonsuz ölümden kurtarmak için Kendi hikmetinde böyle bir tasarı hazırlamış ve bu tasarısını 2000 yıl önce İsa Mesihte gerçekleştirmiştir.

    Evet, Hristiyanlığın simgelerinden biri balıktır.. Buna daha sonra çarmıh işaretinin eklenmiş olmasında bir sorun yoktur.

    İlgili konuları Forumda önyargısız bir şekilde okuyup öğrenmenizi tavsiye ederim.

    yanıtla: Gazze, Savaş-Yıkım-Soykırım #31924
    Armagan
    Anahtar yönetici

    [quote=abdulKadir;11826]Peki bu aslan(!), bir zaruret sonucu içinde ailenizin ve çocuklarınızın bulunduğu bir mağaranın tam ağzında uyuyorsa, onların hayati ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğunuz halde o aslan(!) bir türlü uyanmak bilmiyorsa ne yaparsınız???[/quote]


    Sevgili Abdulkadir, İsrail – Filistin meselesini neresinden ele alırsanız alın bir çıkış kapısı bulamazsınız. Ne sen, ne ben, ne politikacılar, ne askerler ne de militanlar.. Bu bir girdaptır. Parmağını uzatan, sadece elini değil, bütün bedenini kaptırır. Olan da zavallı sivillere oluyor.. Barış sadece Mesih İsanın tekrar yeryüzüne gelişiyle mümkün olacaktır.

    yanıtla: Gazze, Savaş-Yıkım-Soykırım #31916
    Armagan
    Anahtar yönetici


    Okullarda İsrail’e Protesto – Radikal



    [IMG]http://i.radikal.com.tr/Yazar81x100/2008/08/28/31.Jpg[/IMG]
    HALUK
    ŞAHİN

    Politika
    14/01/2009

    sahinha@yahoo.com


    Dün Milli Eğitim tarihimizde daha önce benzerini gördüğümüzü hatırlamadığım bir olay gerçekleşti.
    Yurdun dört bir yanındaki ilköğretim okullarında İsrail’in Gazze’ye saldırısı protesto edildi ve özellikle bombardımanlarda ölen Filistinli çocuklar için saygı duruşu yapıldı.

    Ben, bunun, körpe dimağlara nefret tohumları ekebilecek ciddi bir yanlış olduğunu düşünüyorum.
    Ayrıca bu türden okul düzeyinde ‘topluca’ protesto ve saygı duruşlarına daha çok totaliter rejimlerde rastlandığını da unutmuyorum. Eminim K. Kore ve İran’da yapılıyordur. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bu işe önayak olarak ne yazık ki kötü bir örnek-olay yarattı. Yarın öbür gün, İsrailli çocukları öldürerek intikam alacaklarını söyleyen Hamaslı kesimden (Evet, maalesef öyleleri de var!) bir intihar bombacısı İsrailli çocukları havaya uçurduğunda, ‘Bunun için de saygı duruşu yapacak mısın?’ diye soracaklara ne cevap verecek?.

    Ortadoğu bu, ne olacağı bilinmez!
    İsrail’in Gazze operasyonu konusundaki görüşlerimi daha önce yazdım. Hamas’ın kışkırtmaları ne olursa olsun, İsrail’in orantısız güç kullanımı kabul edilemez. Çocukların ve masum sivillerin öleceğini bile bile yoğun bir yerleşim yerini bombardımana tutmak bir insanlık suçudur. İsrail’in ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum.

    Ama Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’deki çocuk ölümleri konusundaki duygusal-lığını anlıyorum. Haberleri izlerken ben de gözyaşı döktüm. Çocuklara ölüm ve dehşet yağdırmayı hiçbir neden mazur gösteremez. Kurbanları Gazzeli çocuklar da olsa gösteremez, İsrailli çocuklar da…
    Benim dün okullarda yapılan toplantılara itirazım da aynı nedene dayanıyor: O okullardan birinde bir tek Yahudi çocuğunun topluca söylenenleri dinlerken yaşayacağı psikolojik parçalanma duygusunu düşünmek de beni kahrediyor! O yaştaki arkadaşları İsrailli, Yahudi, Musevi ayrımı yapabilirler mi? Gazzeli çocukları öldürenlere yönelik toplu protesto, ömür boyu sürecek bazı anti-semitik önyargıların başlangıcı olamaz mı?

    Hele çevreleri bu ayrımı yapmayan, tam tersine Gazze’de olup bitenleri tamamen Yahudi düşmanlığı zehrine banarak protesto eden öfkeli büyüklerle doluysa. Milli Eğitim’in gayretkeşliği bu kadarla kalmıyor. Öğrenci velilerine Gazze’ye yardım bağışında bulunmalarını isteyen zarflar gönderilmiş.
    Buna ne gerek var? Koskoca Türkiye minicik Gazze’ye yardım etmek için öğrenci velilerine mi muhtaç kaldı? Camilerde, meydanlarda, sokaklarda yardım toplanıyor zaten. Bunu okullara niçin sokuyorsunuz? İşin içinde Hamas olduğu için mi? Hamas’la AKP arasında özel ilişkiler olduğu için mi?
    İnsan aklına gelenlerden utanıyor!..

    yanıtla: Radyo #31915
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Maalesef.. Web radyosu sadece internet explorer`da dinlenebiliyor..

    yanıtla: Yeter ki İnsan Olsun! #31909
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Genel olarak bu tür suçlayıcı yazılara forumumuzda yer vermiyoruz, ama Malcom arkadaşımız bu yazısına yanıt vermek istedim.

    Eğer Forumdaki güncel konuları okumuş olsaydınız orada bizim İsrail saldırılarını ve yaptıkları katliamları onaylamadığımızı ve desteklemediğimizi görmüş olurdunuz. Hristiyan aleminin sessiz kalıp Filistinlilerin ölümünü seyrettiklerini söylüyorsunuz…

    Hristiyan ülkelerin ne yaypıp yapmayacakları bizim işimiz değildir. Siyasete yön verenler düşünsünler.. ve Onca müslüman ülke hiçbi şey yapamazken hristiyan ülkeler mi gidip israili durduracaklar? Bakın Fransa o kadar ugrastı ateş kesilsin diye, ama İsrail yine bildiğini okuyor..

    Şimdilik biz de sizin gibi bekliyoruz, akan kan bir an önce dursun ve saldırganlar cezalandırılsın diye..

    Ve de… bütün bunların sorumlusu bizmişiz gibi buraya gelip bize hesap sormaya hakkınız yok..

    Barışın tek başkanı Rab İsa Mesihi reddetmeye devam eden Yahudiler ve Müslümanlar hiçbir zaman bu barışı silahlarla ve kavgalarla tesis edemezler. Sonuç hep yıkım ve hüsran olur..

    Benim size önerim daha makul ve soğukkanlılıkla olaylara yaklaşmanız ve bu konulardaTanrıya dua etmenizdir.

    yanıtla: İNCL’i Okuyup Hristiyan Oldum * Barış #31892
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Kişisel İnanç Bireysel Tercihtir

    Sevgili Bursalı arkadaşımız, Hristiyantürk forumdaki paylaşımlarınız için teşekkür ederiz. Olayları sahip olduğunuz İslam inancı açısından değerlendirmeniz gayet doğaldır. Barışın iman serüveniyle ilgili söylediklerinize bir iki hatırlatmayla yanıt vermek istiyorum.

    Barış tesadüfen bir müslüman aileye doğmuştur.. İtalyada ya da Meksikada doğsaydı inancı farklı olacaktı. Tanrı bir ise, Onun gerceği de birdir ve her birey O’nun gerçeğini aramak ve kendisi için bulmak durumundadır. Herkes, içinde doğup büyüdüğü dinin Tanrıdan olduğunu iddia eder. Oysa tonlarca din var yeryüzünde. Bu nedenle her birey ilkin kendi inancını, sonra diğer inançları da araştırtarak yüreğine yatanı, huzuru ve tanrısal barışı nerede bulduysa onu kabul edebilmelidir. Barış bunu cesaretle yapabilen birisidir. Bu cesareti için onu tebrik ediyorum.

    Sizin için mantıklı veya doğru olan İslam dini her insan için aynı şekilde görülmek ve kabul edilmek zorunda değildir. Kişisel inanç bir vicdan meselesi ise bireyseldir ve çok kişiseldir. Atalarımız, dedelerimiz böyleydiler, biz de böyleyiz düşüncesi çok sakat ve sallantılı bir düşünce ve saplantıdır ve kişiyi sonsuz yıkıma kadar götürebilir. Bırakın, bireyler kendileri için kendileri karar versinler. Bir Alman’ın veya İngiliz’in müslüman olmasını nasıl alkışlıyorsanız, bir Türk’ün de hristiyan olduğunu duyduğunuzda bunu saygıyla karşılayabilmelisiniz..

15 yazı görüntüleniyor - 196 ile 210 arası (toplam 346)