Armagan

Oluşturulan forum yanıtları

15 yazı görüntüleniyor - 106 ile 120 arası (toplam 346)
  • Yazar
    Yazılar
  • yanıtla: Melkisedek İsa mıdır? #34429
    Armagan
    Anahtar yönetici

    [FONT=Verdana, Arial]Melkisedek: Eski Ahit’te adından hem kral hem de rahip olarak söz edilen mitolojik kişi.

    Hz. İbrahim’in, Kedorlaomer komutasındaki birleşik Mezopotamya ordularını yenerek, kaçırılan yeğeni Lut’u kurtarmasının anlatıldığı öyküde (Tekvin 14:18-20) Melkisedek gerçek bir kişi olarak geçer. Öyküye göre savaştan dönüşünde İbrahim’e rastlayan Melkisedek, ona ekmek ve şarap verir ve onu “en büyük Tanrı” (El Elyon) adına kutsar. İbrahim ise bunun karşılığında ona savaş ganimetinin onda birini verir. Bu davranış bazı Hristiyan bilginleri tarafından Komünyon’un ilk örneği olarak kabul edilmiş ve Melkisedek’in adı Katolik ayin sistemine geçmiştir.

    Melkisedek Kenan dilinde “Kralım (Tanrı) Sedek’tir” anlamına gelir. Krallığın merkezi olduğu söylenen salem ise büyük olasılıkla Kudüs’tür. Mezmurlar’da (76:2) Salem’e yapılan atıflardan Kudüs ile aynı yer olduğu anlamı çıkar. Ayrıca Tekvin’de (14:17) “Kralın Vadisi”ne yapılan atıf da bunu doğrular. Melkisedek’in hizmetinde olduğu tanrı El Elyon’dur. Bu da Kenan dilinden gelen ve büyük Tanrı’yı ifade eden bir sözcüktür.

    İbrahim’in bir Kenan rahip-kralının otoritesini tanıması çok şaşırtıcıdır ve Kitabı Mukaddes metinlerinin hiç birinde benzeri yoktur. Bu öykünün Kral Davud’un Kudüs’ü ele geçirerek dinsel merkez haline getirmesi sırasında bir tür özür metni olarak son biçimini aldığı söylenebilir. İbrahim’in Kudüs’lü bir rahip-krala vergi ödemesi, onun soyundan gelenlerin başkentteki rahiplere vergi ödemelerinin ilk örneği olabilir. Öykü İbrahim’in soyundan gelen Levi rahipleri ile daha sonra İbrani tanrısı Yahve’ye inanan Kudüs’lü Zadok rahipleri arasındaki çatışmayla da ilgili olabilir. Zadok rahipleri zorla Babil’e götürülene değin Kudüs’te rahiplik kurumunu ellerinde tutuyorlardı. Bundan sonra da Levi rahipleri egemen oldular. Melkisedek öyküsünün Zadok rahiplerinin yeniden güç kazanmalarını yansıtması da olasıdır.

    Metnin yorumuna ilişkin bazı sorunlar vardır. İbrahim’in onda birlik vergiyi Melkisedek’e vermesi ve kendisinin herhangi bir şey almayı reddetmesi pek olağan bir durum olarak görünmemektedir. Bazı araştırmacılar da Kral Davud döneminden bir yazarın Kenan’lı bir kahraman adına bir öykü oluşturmasının olağan karşılanamayacağını öne sürmüştür.

    110. Mezmur’da Davud’un soyundan gelecek bir Mesihten söz edilirken, Melkisedek bu Mesihin ilk örneği olarak gösterilir. Buna dayanarak Yeni Ahit’teki İbranilere Mektubu’nda Melkisedek “doğruluk kralı”, Salem ise “barış” olarak çevrilmiş ve Melkisedek Hz. İsa’nın öncüsü olarak gösterilmiştir (İbranilere Mektup; 7:2). Böylece Levioğullarının atası İbrahim’in Melkisedek’e vergi ödeyerek hiyerarşide ondan sonra yer alması ile Hz.İsa’nın Melkisedek benzeri rahipliğinin Levioğullarına üstünlüğü arasında bir benzerlik kurulmuş olmaktadır. Ayrıca, Eski Ahit’te Melkisedek’in doğum ya da ölüm gününden söz edilmemiş, rahiplik süresi de sonsuz olarak belirtilmiştir.

    Kaynak: Ana Britannica
    [/FONT]

    Armagan
    Anahtar yönetici

    Savaşlara tepki için din hanesini sildiren de var
    Muğla’da, Yatağan’a bağlı Madenler köyünde oturan Nuri Ermiş (68), geçmişten bugüne Müslüman ülkeler arasında yaşanan savaşlara tepki amacıyla nüfus cüzdanındaki ‘İslam’ ibaresini sildirdi. Ermiş, Yatağan Nüfus Müdürlüğü’ne verdiği 28 Ocak 2010 tarihli, gerekçesiz dilekçenin ardından hiçbir zorlukla karşılaşmadan ‘İslam’ ibaresinin silindiğini belirtti.
    CAVİT YILDIRIM Muğla DHA

    Armagan
    Anahtar yönetici

    Işık: Din ibaresi kalkmazsa ‘Alevi’ yazdıracağım
    AİHM’de açtığı davada, nüfus cüzdanındaki din ibaresinin kaldırılması kararı alınmasını sağlayan Sinan Işık (48), “Bu karar sessiz devrimdir. Devlet hem laik olsun, hem insanlığa layık olsun. Ancak, illa kalması yönünde bir uygulama olursa, ben yine ‘Alevi’ yazılması için mücadelemi sürdüreceğim” dedi.
    Konak Belediyesi’ne bağlı Toros Kütüphanesi’nde çalışan Işık, altı yıl önce AİHM’ye açtığı davadan talebi yönünde karar çıkması için zorlu bir mücadele verdiğini belirterek, şunları söyledi:
    “Gerçekten çok önemli, beklediğim tarzda bir karar çıktı. Hatta, AİHM hâkiminin gerekçesi, benim ağzımdan çıkmış gibi. Türkiye’ye hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kıymetini bilecekler için önemli bir karar. Sonuçta haklı çıktığım için sevinçliyim, insani mücadelemi başarıyla sonuçlandırdığıma inanıyorum. Ben, Aleviliğin, İslam dışı olduğuna kesin olarak inandım. Alevi olarak doğdum, yaşadım ve öleceğim. Bu nedenle nüfus cüzdanımdaki din hanemde ‘İslam’ yazılmasını kabullenemedim, bu yükü de taşımak istemedim. Çünkü benim dini tercihim bu. Devlet hem laik olmalı, hem de insanlığa layık olmalı. Artık ortada bir AİHM kararı var.”
    Işık, hükümetin “Alevi açılımı”na güldüğünü belirterek, “Açılım yapmak isteyenlerin de işi zor. Müslümanlık ile Aleviliği nasıl formüle edecekler? Benim ibadet yerim cemevleridir. Eğer bu süreçte cemevlerine garip bir statü verilirse, onun için de mücadele etmeye hazırım” diye konuştu.

    IŞIK’IN AVUKATI:
    Kimliklerin değişmesi gerekiyor

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), nüfus cüzdanlarında “din” ibaresinin yer almasını insan hakları ihlali olarak değerlendirmesi, yeni bir tartışmayı da başlattı. “Ben Alevi bir yurttaşım. Nüfus kâğıdımda ‘İslam’ yazması beni rahatsız ediyor. Din hanesindeki ‘İslam’ kelimesi kaldırılsın, yerine ‘Alevi’ yazılsın” diyerek başlattığı yargı sürecinin sonunda Türkiye’yi mahkûm ettiren İzmirli Sinan Işık’ın avukatı Kazım Genç, “Nüfus cüzdanlarının değişmesi ve din hanesinin kalkması gerekiyor” dedi.
    AİHM’nin, kimsenin inancını açıklamaya zorlanamayacağına karar verdiğini belirten Genç, “Bu karar, Türkiye’deki her yurttaşı kapsıyor. Alevisi, Sünnisi fark etmez. Bu kararla kanunda değişiklik yapılarak, nüfus kâğıtlarının değişmesi ve din hanesinin kalkması gerekiyor” dedi.
    TÜRKER KARAPINAR Ankara

    yanıtla: Hey I’m new here #34230
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Hi Adam, yes, this is a right place for your message. Welcome. and God bless you richly..

    yanıtla: iman edip rabbe geldim #34191
    Armagan
    Anahtar yönetici
    torrap;16758 wrote:
    arkadaşlar sitede dolaştım yanlış anlamayın ama elle tutulan bir farklılık bulamadım bazen kendi kendime hristiyanlar bizim bilmediğimiz bir şey mi biliyor diye soruyorum ama hala elle tutulur bir fark bulamadım sizden ricam islamın yanlış bulduğunuz yerleri bana e mail olarak göndeririseniz sevinirim teşekkürler

    Sevgili Torrap, Forumumuza yazıp düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. İnancımızı incelediğiniz halde hala elle tutulur bir fark göremediğinizi yazmışsınız. O halde henüz yeterince incelememişsiniz. İsa Mesih İnancı, izleyicisine diğer inançların veremediği şu güvenceleri vermektedir.. Eğer sizin inancınız da iman edene aynı güvenceleri verebiliyorsa o zaman fark yoktur diyebilirsiniz. Nedir İsa Mesih’e iman edenlerin güvenceleri, kısaca bakalım:

    1. Kurtuluş güvencesi
    2. Sonsuz Yaşam güvencesi
    3. Şeytanı alt etme güvencesi
    4. Duaya cevap güvencesi
    5. Tanrı’nın Kendisiyle ruhsal bir İlişki güvencesi
    6. Günahlardan bağışlanma güvencesi
    7. Zaferli bir iman yaşamı güvencesi
    8. Her türlü ihtiyacımızın karşılanacağının güvencesi
    9. İçimizde Tanrı’nın Kutsal Ruhun yerleşeceğinin güvencesi
    10. Şifa güvencesi
    11. Mesihi Yeryüzüne tekrar geleceğinin güvencesi
    12. Ölümden dirileceğimizin güvencesi, vs.
    Armagan
    Anahtar yönetici

    rab-sen-essizsin.mid 28-Oct-2006 02:23 11k
    rab-sen-guzelsin.mid 28-Oct-2006 02:23 13k
    rabbimiz-kutsaldir.WMA 22-Jul-2007 14:32 2.2M
    rabbin-gorkemli-sesi..> 15-Jul-2007 13:09 1.8M
    rabbin-guzelligini.WMA 22-Jul-2007 14:33 1.8M
    rabbin-tanri-oldugun..> 22-Jul-2007 14:35 2.3M
    radiolight-ihsan-ozb..> 28-Oct-2006 02:23 20.8M
    sakin-gece.WMA 22-Jul-2007 14:36 3.4M
    sana-hayranim-rabbim..> 15-Jul-2007 13:03 3.5M
    sana-muhtacim.mid 28-Oct-2006 02:23 25k
    sana-sukurler-baba.WMA 15-Jul-2007 13:02 2.1M
    sen-iyisin-bana.WMA 22-Jul-2007 14:38 2.2M
    sen-kutsalsin.WMA 15-Jul-2007 13:00 3.5M
    sen-rabbimsin.mp3 20-Jun-2007 13:01 2.9M
    senin-tahtinin-onund..> 28-Oct-2006 02:23 9.2M
    seninle-babam.WMA 22-Jul-2007 14:39 2.7M
    sensin_rabbim.mp3 28-Oct-2006 02:23 3.8M
    sensiz-isigim-yok.mp3 15-Jul-2007 12:58 3.1M
    seversin-rab-su-guna..> 28-Oct-2006 02:23 4.6M
    sevgi-olan.mp3 28-Oct-2006 02:23 3.9M
    sevgide_birlesmis_ol..> 22-Jan-2009 07:09 5.6M
    sevgim-olmazsa.WMA 22-Jul-2007 14:41 3.7M
    sevgin-kalbimi-pakla..> 22-Jul-2007 14:42 1.7M
    sevgin-rab-ne-derin.WMA 18-Jun-2008 16:17 3.1M
    sevgini-kabul-ederim..> 18-Jun-2008 16:18 1.6M
    sevginin-tanigiyim.mp3 28-Oct-2006 02:23 4.2M
    shinejesus.mid 28-Oct-2006 02:23 49k
    siginagim-sensin.mid 28-Oct-2006 02:23 16k
    simdi-artik-rab-mesi..> 28-Oct-2006 02:23 5.2M
    sonsuza_dek+sozlerin..> 25-Jun-2008 09:59 5.9M
    sonsuzluklar-boyunca..> 22-Jul-2007 14:44 4.0M
    sozun-adimlarima-isi..> 19-Nov-2006 02:46 5.5M
    spiritodel.mid 28-Oct-2006 02:23 16k
    taniklik-edecegim.WMA 22-Jul-2007 14:47 3.2M
    taniklik-melih-ekene..> 03-May-2009 13:31 7.5M
    taniklik-serkan-haya..> 11-Sep-2008 12:58 23.4M
    tanriyla-zafer-kazan..> 28-Oct-2006 02:24 16k
    tapinirim.WMA 22-Jul-2007 14:50 5.7M
    tapinmavedil.WMA 23-Jul-2007 13:41 8.5M
    tek-arzumsun-kayra.WMA 30-Jun-2007 12:18 3.4M
    tepelerin-uzerinden.WMA 18-Jun-2008 16:21 2.5M
    turanliturkler.WMA 17-May-2009 13:24 15.4M
    utanci-hice-sayip.mp3 19-Nov-2006 02:34 1.9M
    uzak-bir-tepede4.mid 28-Oct-2006 02:24 37k
    uzun-yillar.mp3 28-Oct-2006 02:24 4.6M
    vaaz-kirkor-ayakyika..> 26-Sep-2009 11:08 36.8M
    vermezse-dunya-serve..> 28-Oct-2006 02:24 3.5M
    ya-rab-isam-layiksin..> 12-Nov-2006 13:19 1.8M
    yahve-yire3.mid 28-Oct-2006 02:24 27k
    yalniz-sen-ya-rab.WMA 22-Jul-2007 14:51 1.8M
    yalniz-sen.WMA 12-Nov-2006 13:27 3.2M
    yasadigim-surece.WMA 18-Jun-2008 16:22 1.9M
    yasam-kaynagi.WMA 22-Jul-2007 14:53 3.0M
    yasamgercekyol benim..> 28-Oct-2006 02:24 3.4M
    yasarimseninle.mp3 01-Aug-2009 09:39 2.6M
    yuce-lutuf-sesi-tatl..> 28-Oct-2006 02:24 14k
    yuce-sozler.mp3 28-Oct-2006 02:24 2.8M
    yucelik-tanrisi-seni..> 28-Oct-2006 02:24 19k
    yuksel.WMA 15-Sep-2008 05:16 22.4M
    yuzyuze.mid 28-Oct-2006 02:24 39k

    yanıtla: Acil yardım lazım,, #33967
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili muslim, bize yazdiginiz icin tesekkur ederiz.. Internet uzerinde Turkiyedeki hristiyanlarin Noel kutlamalariyla ilgili yeterince bilgi, fotograf bulabilirsiniz.. Sunuyu yapacak kisi siz oldugunuza gore bu arastirmayi da siz kendiniz yapin.. Incil isiginda Dogus Bayrami konusundaki arastirmalarinizi Protestan Kiliseleri bunyesinde yapmanizi tavsiye ederiz. Esen kalin..

    Armagan
    Anahtar yönetici

    Hayvan kurbanları asıl kurbanı temsil ettiler ve sona erdiler. Kitabı Mukaddes günahın bedeli olarak İsa’ya kadar hayvan kurbanlarının İsa´nın fidye kurbanlığını temsil etmek üzere sunulduğunu gösterir. İsa´nın gelip canını fidye olarak vermesiyle bu hayvan kurbanlarının sunulması kalkmıştır. Kitabı Mukaddes birisinin kurtulması için İsa´nın bu fidye kurbanlığını kabul etmesi gerektiğini söyler.

    yanıtla: Sorum yayınlanmadı.Lütfen cevaplarmısınız? #32627
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili paTCrik,

    Markos ve Yuhanna’da bulunan ve ilk bakıldığında çelişkiymiş gibi görünen bu farklı zaman ifadeleri aslında bir çelişki değildir. Markos, yazısında Yahudilerin zaman sistemini kullanırken, Yuhanna Romalıların zaman sistemini kullanmıştır. Yahudi zaman sisteminde gün, akşam 6.00’da başlar ve ertesi gün akşam 6.00’da sona ererdi. Romalıların zaman sisteminde ise gün gece yarısı 12.00’de başlar ve ertesi gün gece 12.00de sona ererdi. Markos ve Yuhanna’nın İsa’nın çarmıha geriliş saatiyle ilgili açıklamaları bu iki sistem göz önüne alınarak anlaşılmalıdır.

    yanıtla: Alinganlik : – #33865
    Armagan
    Anahtar yönetici

    ‘Alınganlık’ başlığında böyle bir yazının Foruma yazılmış olması bence çok iyi olmuş. Kemal Başaran’ın konu üzerindeki bütün görüşlerine katılmasam bile bu konu üzerinde düsündüklerimizi özgürce söyleyebilmeliyiz. Sayın A’raf bu konudaki kendi fikirlerini beyan etmiş. Öyle anlaşılyor ki Kemal kardeşimizin bazi ifadeleri onu rahatsız etmiş. Bu olacaktır. Forumun amacı zaten budur: Bir düsünceye başka bir düşünceyle karşılık verebilmek, eksik veya yanlış düşünceleri düzeltip tamamlamak.

    Alınmadan, öfkelenmeden, sinirlenmeden, küsmeden bütün düsüncelerimizi ve hissettiklerimizi paylaşmak istiyoruz. Ancak karşı düşüncelerin sahiplerine hakaret etmeden, düzeyli ve rafine edilmiş sözlerle…

    yanıtla: rica etsem #33690
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Mustarip kardesimiz,

    Elbette sizin icin dua ediyoruz ve etmeye devam edecegiz. Siz Tanri’nin gercegini bulmak icin yola cikanlardansiniz. Samimi ve onyargisiz yaklastikca seven Tanrimiz kendisini mutlaka size de gosterecek, bulduracaktir.

    11 Çünkü sizin için düşündüğüm tasarıları biliyorum” diyor RAB. “Kötü tasarılar değil, size umutlu bir gelecek sağlayan esenlik tasarıları bunlar.
    12 O zaman beni çağıracak, gelip bana yakaracaksınız. Ben de sizi işiteceğim.
    13 Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız.
    14 Kendimi size buldurtacağım” diyor RAB.” (Kutsal kitap, Yeremya 29:11-14).

    RAB’bin esenliginde kalin…

    yanıtla: Hristiyanlık hk bilgi almak istiyorum #33684
    Armagan
    Anahtar yönetici
    Quote:
    Kuran’ı Kerimde bazı surelerde hristiyanlıkla ilgili bilgiler var.
    Örn: “Kim, islâm’dan başka bir din ararsa, o kimseden bu din asla kabul edilmez ve o, âhirette kaybedenlerden olur.” (Âl-i İmran Sûresi, 85. Ayet)
    “Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler, elbette inkâr ettiler. Halbuki bir tek ilâhtan başka ilâh yoktur.” (Mâide Suresi, 73. Ayet)
    Kuran müslümanlarca Allah’ı tanıtan en son ve en mükemmel kitap olarak; hiçbir tahrife ve değişikliğe uğramamış olarak biliniyor. Bir yazınızda incilin değişmediğini yazmıştınız. Fakat 4 değişik incil olduğunu öğrendim. Kuranı Kerim tek farklı versiyonları yok böyleyken incil neden 4 adettir.

    Sevgili Ametist75, Forumumuza üye olup bu tür sorular sorduğunuz için teşekkür ederiz. Aslında sorduğunuz soruların hepsine Forum içerisinde birçok defalar cevap verilmiştir. Zamanınız oldukça Forumdaki ilgili konulara girip bu açıklamaları okuyabilirsiniz.

    Sorularınıza yine de kısaca yanıt vermek isterim.

    1. Quote:
      “Kim, islâm’dan başka bir din ararsa, o kimseden bu din asla kabul edilmez ve o, âhirette kaybedenlerden olur.” (Âl-i İmran Sûresi, 85. Ayet)
      “Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler, elbette inkâr ettiler. Halbuki bir tek ilâhtan başka ilâh yoktur.” (Mâide Suresi, 73. Ayet)

    İlkin bu Kur’an ayetlerinin bizim için hiçbir hükmü yoktur. Kim İslamdan başka din ararsa o kimseden bu din asla kabul edilmezmiş… Biz bir din peşinde değiliz. Tanrı ile doğrudan kişisel bir ilişki içinde yaşıyoruz. Din, insanın Tanrı için yaptığı, yapmak veya yapmamak zorunda olduğu işlerin bütünüdür. Oysa bizler din adına yaptığımız sevaplarla, iyi işlerle değil, sadece Tanrı’nın atadığı Kurtarıcı’ya iman ederek, lütuf yoluyla kurtuluyoruz. İşte aradaki en büyük fark budur. Ya bir dine mensup olup o dinin gerektirdiği isleri yapmaya çalışacaksınız ya da Kurtarıcı Rab İsa Mesih’e iman ederek günahın, şeytanın ve ölümün esaretinden özgür olacaksınız.

    ‘Allah üçün üçüncüsüdür diyenler kafir oldular’ diyen Kuran ayetine gelince, yine bu ayet bizden söz etmez. Biz TEK olan Tanrı’ya iman edenleriz. Hristiyanlar üç ayrı ilaha inanmazlar. Tek olan Tanrı’ya inanırlar. Ancak Tanrı tek olmakla birlikte aynı zamanda sonsuz Ruhtur, yani Tanrı’nın Ruhu vardır, ve ikinci olarak Tanrı’nın düşüncesi ve açığa çıkan iradesi vardır, ki bu da Tanrı’nın Sonsuz Kelamıdır. Tanrı’nın Ruhu ve Tanrı’nın Kelamı da Tanrı’nın kendısınden farklı, başka tanrılar değildir. Aynen bunun gibi bizler de Baba, Oğul ve Kutsal Ruh denen bu tek Tanrı’ya iman ediyoruz.

    Quote:
    Kuran müslümanlarca Allah’ı tanıtan en son ve en mükemmel kitap olarak; hiçbir tahrife ve değişikliğe uğramamış olarak biliniyor. Bir yazınızda incilin değişmediğini yazmıştınız. Fakat 4 değişik incil olduğunu öğrendim. Kuranı Kerim tek farklı versiyonları yok böyleyken incil neden 4 adettir.

    İncil’in değiştirildiğ şeklinde sizin de söylediğiniz gibi bu tür dedikodular bizce Tanrı’ya yapılabilecek en büyük hakaretlerden birisidir. Eğer bu iddia doğruysa sizin inandığınız Allahınız daha önce yazdırmış olduğu kitapları – Tevrat, Zebur ve İncil’i koruyamamış demektir. Önceki Sözlerini koruyamayan bir Allah daha sonra yazdıracağı sözü nasıl koruyabilir? Önceki Sözlerini insanlar değiştirirken, tahrif ederken bu Allah nerelerdeydi? Uzaktan mı seyrediyordu? Uyuyor muydu? Böyle bir Tanrı inancı olamaz. Tanrı, gücü her şeye yetendir ve hiçkimse O’nun Sözlerini değiştiremez.

    Dört değişik İncil yoktur. İncil 27 kitaptan, bölümden meydana gelen tek bir Kitaptır. Bu kitapların herbiri Kur’an ‘Sure’leri gibidir. Kuran nasıl 116 sureden oluşuyorsa ve bunların hepsi tek kuranı oluştırıyorsa, İncil de 27 sureden meydana gelmiştir ve tek bir Kitaptır diyebiliriz. İncil İsa Mesih’i birebir tanıyan görgü tanıkları veya İsa tarafından vahiy alan kişiler tarafından yazılmıştır. Tanıkların çok olması yazıların güvenilir olduğunun en belirgin kanıtıdır. İncil’in 27 kitabının ilk dördüne de ayrıca İncil, yani müjde adı verilir. Ancak bunlar İsa Mesih’in tanıyan ve aynı dönemde yaşamış elçiler tarafından vahiy yoluyla yazılmışlardır ve birbirleriyle çelişmezler. Tıpkı bir futbol macında dör ayrı acıya yerleştirilmiş kameralar gibi, İncil de İsa Mesih’i dört açıdan görüntüler ve insanlara aktarır.

    Kur’an ise sadece İslam peygamberine bir melek tarafından açıklanan, verilen sözlerden oluşur ve bu ‘vahiyler’in başka hiçbir tanığı, duyanı, göreni yoktur.

    Araştırmalarınız ilerledikçe, Tanrı’nın gerçeklerinin size anlatılanlardan çok daha farklı olduğunu görecek, anlayacaksınız. Rabbe, gerçeklerini size de açsın diye samimi ve önyargısız bir şekilde yaklaşmaya devam edin. Başka sorularınız da olursa bize sormaktan çekinmeyin.. Esen kalın.

    yanıtla: Son kitap Kur’an-ı Kerim’den ayet #33671
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgil üyemiz, bu, bizlerle dostluk kurmak istemeyenlerin kendi bileceği bir şeydir. Fazla söze veya yorumda bulunmaya gerek duymuyorum.

    Kendilerinin Tanrı yolunda yürüdüklerini ve mükemmel bir dinin mensuplarını olduklarını iddia eden insanlar için İncil şöyle der: ‘Işıkta olduğunu söyleyip de kardeşinden nefret eden hâlâ karanlıktadır. 10Kardeşini seven, ışıkta yaşar ve başkasının tökezlemesine neden olmaz. 11Ama kardeşinden nefret eden karanlıktadır; karanlıkta yürür ve nereye gittiğini bilmez. Çünkü karanlık, onun gözlerini kör etmiştir.’ İncil 1. Yuhanna 2:9-11

    Armagan
    Anahtar yönetici

    Taberi Anlatımları

    Aşağıdaki pasajlar doğrudan Taberinin anlatımından alınmıştır.

    Tarih-i Taberi / Cilt 3/(Syf-343)

    Her kim Türk’lerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. İmdi müslümanlar bir bir Türk’lerin başını kesip getirip 100 dirhemi aldılar. Ve Türk’leri dağıtıp hesapsız kırdılar ve mübaleğa ile mal ve ganimet alıp yine dönüp Merv’e geldiler.
    Yaz gelince Kuteybe Horasan şehirlerine nameler gönderip asker topladı. Sonra göçüp Talkan’a vardı. Şehrek ki Talkan meliki idi. Neyzekle müttefik idi. Kuteybe’nin geldiğini işitince kaçtı. Kuteybe Talkan’a girdiği vakit hükmetti ki ahalisini kılıçtan geçireler. Nekadar kırabilirlerse kıralar. Bunun üzerine Kuteybe’nin askeri orada hesapsız adam öldürdü.
    Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasıl ceviz ağacı dallarına adamlar asılmış idi. Oradan göçtü. Mervalarüd’e kondu. Oradaki melik kaçtı. Kuteybe onun da iki oğlunu tuttukta kalan şehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler.(Syf-344)
    Kuteybe dedi: – Vallahi eğer benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmış olsa bunu derim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü). ( Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün )
    Bunun üzerine Neyzek’i ve iki kardeşi oğulları ki biri Sol ve biri Osman’dır. Ve yine o kendisi ile mahsur olanların hepsini öldürdüler. Hepsi 700 adam idi. Buyurdu başlarını kesip Haccaca gönderdiler.(Syf-347)
    Kuteybe deve palanı demek olur.(Syf-351)
    Ganimet malının beşte birini Haccac’a gönderip Semerkant’ın fethini de ilan etti. Haccac da bu haberi işitip sevindi. Kuteybe tekrar Merv’e döndü. Kardeşi Abdullah’ı Semerkant’a emir yaptı. Askerlerinin bir miktarını onun yanında bıraktı ve lüzumu kadar harp aleti verip, Abdullah’a dedi: Kafirlerden hiç kimseyi Semerkant’a girmeye bırakma, ancak eline bir parça balçık ver ve o balçığın üzerine mühür vur.(Syf-353)

    Kuteybe’nin Havarizem Şehrine Gitmesi Haberi

    Havarizem melikinin adı Çaygan idi. Ondan küçük Havarizad adlı bir kardeşi vardı. Çaygan’ın üzerine galebe etmiş idi ve onun bütün işini tutmuş idi. İşitse ki Çaygan’ın eline güzel bir cariye girmiş, yahut bir nefis bir kumaş almış derhal adam gönderip aldırırdı. Yine işitse ki bir kişinin güzel kızı var yahut güzel bir avreti var derhal mecal vermez,çekip alırdı. Hiç kimse men edemezdi. Ve Çaygan’a ondan şikayet etseler ben ona bir şey diyemem, derdi. Çaygan da onun elinden bunalmış idi.Bu işi bu şekilde uzatınca Çaygan’ın tahammül etmeye takatı kalmadı. El altından Kuteybe’ye adam gönderdi. Havarizem şehirlerinden üç şehrin kilitlerini bile gönderdi.
    Ve Kuteybe’ye dedi: Havarizem’e gelip kardeşimi öldürürsen her ne dilersen vereyim,dedi. Lakin bu haberi hiç kimseye bildirmedi. Bu haber Kuteybe’ye ulaşınca gaza vaktı idi. Kuteybe kavmine Segat gazasına varırız diye bildirdi. Çaygan’ın adamını geri gönderdi. Havarizad’e haber verdiler ki Kuteybe Segad’a gazaya gider. O da gayet sevindi. Ve kavmine bildirdi ki bu yıl cenkten eminsiniz,zira Kuteybe segad’a gidermiş. Ve bizde iş’e meşkul olalım dedi.Bilmedi ki Kuteybe kendi üzerine gelir. Bu esnada Kuteybe ansızın bin atlı ile Medinetül Fil ki Havarizemin ulu ve muazzam şehridir. Zira Havarizem ülkesi üç şehirdir. Ondan ulusu yoktur. Kuteybe çıkıp geldi. Havarizem halkı Kuteybe’yi görüp korktular. Kuteybe doğru Çaygan’ın yanına geldi. Ve Havarizad’a haber verdiler ki ne gafil durursun işte Kuteybe erişip alemi fesada verdi. Havarizad anladı ki bu iş Çaygan’ın başı altındadır. Diledi ki Çaygan’ı öldüre. Lakin fırsat ve mecal bulamadı. İmdi hazır bulunan sipahi ile sürüp Medinetil Fil’e geldi. Çaygan o üç şehri Kuteybe’ye verip kendisi de Kuteybe’nin yanına geldi. Ve Havarizad şaşkına döndü. Nihayet Kuteybe’ye adam önderip aman diledi.
    Kuteybe dedi: Amanı kardeşinden dile eğer o aman verirse benden emin ol.
    Havarizad dedi: -İmdi bildim ki benim ölmem lazım. Zira benim kardeşime boyun eğmem ölmek demektir. Belki ölmek muti olmaktan iyidir, dedi. Bunun üzerine cenge koyuldu. Bir saat cenk edip sonunda tutuldu. Kuteybe’ye getirdiler. Kuteybe dedi: Kendini nasıl görürsün.
    Havarizad dedi: -Ey emir,beni melamet etme ki ben kılıca eli onun için vurdum ki seninle benim aramda bir hüküm zahir ola. İmdi fırsat senin oldu, bana ne öğünmek gerek, ne dilersen et. Bunun üzerine Kuteybe buyurdu. Dışarı çıkıp boynunu vurdular.

    Çaygan dedi: -Ey emir,henüz gönlüm şifa bulmadı.
    Kuteybe dedi: -Daha ne dilersin?
    Çaygan Dedi: -Dilerim ki onunla bile olan kimselerin hepsini öldüresin.
    Kuteybe dedi: -İmdi sen benim yanıma topla, ben öldüreyim.

    Çaygan da hepsini tutup getirdi. Kuteybe cümlesini öldürüp mallarını aldı. Çaygan şöyle şart etmiş idi ki: Bin baş esir ve nice bin kumaş vere. İmdi Kuteybe Medinetül File girip o malı Çaygan’dan aldı.
    Çaygan Kuteybe’den yardım diledi. Zira Camhüd meliki daima gelip Çaygan ile cenk ederdi. Ve Çaygan’ı gayet incitirdi. Kuteybe Abdurrahman’ı ona yardıma gönderdi. Ve Abdurrahman varıp muharebe etti ve o meliki öldürdü. Çaygan o yerleri fethedip dört bin baş esir aldılar. Kuteybe buyurdu. Hepsini öldürdüler. (Syf-349-350)
    -Şaş askeri bize gece baskın etmek dilerrmiş, imdi varın onların yolunda filan yerde pusuda durun. Ve onlar çıktığı vakit üzerlerine sürünüz. Ola ki bir fetih edesiniz,dedi. Muslih b. Müslim’I bunlara kumandan tayin etti. Muslih de gelip o 700 adamı üç bölük etti. Bir bölüğünü yolun sağ yanına,bir bölüğünü sol yanına koydu ve kendisi bir bölükle yolun üzerine durdu. Gece yarısı geçince Şaş askeri çıkıp geldiler. Muslih’i yol üzerinde görünce cenge meşgul oldular. Ve o iki bölük gaziler de iki taraftan hamle edip aç kurdun koyuna girdiği gibi kafirleri tarumar ettiler. Gazilerde Şübe adlı bir bahadır yiğit vardı. Kendisini Şaş güruhuna ve kalabalığına vurdu. Onların ortalarında bir melikzadeleri vardı.Yetişip Şübe onu kulağı tözünden kılıç ile çaldı. Öyle bir çaldıkı başı top gibi havaya uçtu. Şaş askeri bu heybeti gördüklerinde hepsi bozguna uğradılar. Müslümanlar ardına düşüp onları hesapsız kırdılar. Onlardan kurtulan pek az oldu. Ve onların ekserisi Melikzadeler idi. Ziynetli ve silahlı kimselerdi. Onların başlarını ve silahlarını ve elbiselerini hepsini aldılar geri dönüp Sürür ile Kuteybe’nin yanına geldiler. Ertesi gün Kuteybe hükmetti ki cenge atılalar.
    Gavrek Kuteybe’ye adam gönderip dedi: -Bu ettiğin harbi öyle zannetme ki arapların kuvveti ile edersin belki acemden benim kardeşlerimdir ki sana yardım edip cenk ederler. Yoksa harbe arapları gönder.Gör ki biz de neler ederiz,dedi. Kuteybe bu sözü işitip gadaba geldi ve münadilere çağırttı. Müslüman mübarizleri toplanıp kafirlerin üzerine yürüyüş ettiler ve buyurdu ki mancınık kurdular ve bir burcu döğe döğe yıktılar. Ve Müslümanlar o yıkılan yerden hücum ettikte kafirlerden bir bahadır er gelip o gedikte durdu her kim ileri gelse mecal vermez öldürürdü. Müslümanlarda silahşörler çok idi. Kuteybe onları çağırtıp dedi ki: Sizden kim ki o şahsı ok ile vurursa ben ona on bin dirhem veririm. O silahşörlerden biri ileri yürüyüp ok ile o şahsı atıp gözünden vurdu ve ensesinden çıktı. Derhal düştü. O kişi Kuteybe’nin yanına gelip on bin dirhemi aldı.(Syf-351-352)

    Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasıl ceviz ağacı dallarına adamlar asılmış idi. Oradan göçtü. Mervalarüd’e kondu. Oradaki melik kaçtı. Kuteybe onun da iki oğlunu tuttukta kalan şehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler.(Syf-344)

    Kuteybe dedi: – Vallahi eğer benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmış olsa bunu derim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü). ( Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün )
    Bunun üzerine Neyzek’i ve iki kardeşi oğulları ki biri Sol ve biri Osman’dır. Ve yine o kendisi ile mahsur olanların hepsini öldürdüler. Hepsi 700 adam idi. Buyurdu başlarını kesip Haccac’a gönderdiler.(Syf-347)
    Kuteybe deve palanı demek olur.(Syf-351)
    …….

    Bu 70 yıl süren Türk-arap savaşlarının en önemli noktaları ve sonuçları ;

    1- 100.000’in üstünde Türk katledilmiştir.
    2- 50.000’in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
    3- Şehirler yağmalanmış , ganimet diye halkın herşeyi talan edilmiştir.
    4- Tüm zenginlikler , tarihi eserler yokedilmiş , yakılmış , yıkılmıştır.
    5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan “Talkan Katliamında” 40.000 Türkün kesilerek 24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır. (Tarihte örneği çok azdır.)
    6- Aynı şekilde “Curcan Katliamında da esir alınan 40.000 Türk’ün nehir kenarında kafaları kesilmiş, nehrin suyu kıpkızıl olmuş, cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.
    7- “Teslim olursanız canınız bağışlanacak” sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş, “Şeriat söz tanımaz” denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.
    8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir.
    9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir.
    10-Bu tarihi gerçekler “islama leke gelmesin, Islam etkilenmesin” düşüncesiyle gizlenmekte, hic bahsi bile edilmemektedir.
    Türkçü siyasetçiler dahi konuyu geçiştirmektedir. Bundan da Araplar nasiplenmektedir…

    Armagan
    Anahtar yönetici

    Sevgili Kemal Kilic kardesim, Isa Mesih’i izlemenin bedellerinden birini ödemektesin. Sevinçle coşabilirsin. İnsanlar İsa Mesihe olan imanımız nedeniyle bizi dışlıyorlarsa, bu onların bileceği iş. Rab onlara merhamet etsin. Bizi komşularımız, akrabalarımız veya arkadaşlarımız kurtarmadı.. Bizi kurtaran Rab İsa Mesih’tir. O’nun onayı yeterlidir.

15 yazı görüntüleniyor - 106 ile 120 arası (toplam 346)