Armagan
Oluşturulan forum yanıtları
-
Yazılar
-
Amaç ‘kötülemek’ ise her şey mübahtır ya, işte bunların yaptığı da aynen bu. Onlar da hiçbir Hristiyanın veya misyonerin İncil’in sayfaları arasına 100’er dolar koyup millete dağıtacak kadar ‘akılsız’ veya ‘zengin’ olmadığını çok iyi biliyorlar ve gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar!. Biliyorlar da, onlara bi ‘çamur’ atalım da izi kalsın, millet onları böyle aşağılık, kötü maksatlı insanlar olarak bilip uzak dursunlar, diye yapıyorlar. Kendileri basına da yansıyan ‘başlarını örtüp partilerine oy veren’ kişilere parasal yardım yaptıkları için, herkesi öyle zannediyorlar.
Ben de 30 yıla yakın bir zamandır İsa Mesih’e iman eden birisiyim. Şimdiye kadar Hristiyan oldu diye birine para verildiğini ne duydum, ne de gördüm. İnancını parayla satan bir kişi zaten kişiliksiz ve güvenilmez biridir. Yarın birileri daha fazla bir para teklif edecek olursa, demek burayı bırakıp diğer yere de rahatlıkla gidebilir. Pastör kardeşimin de yukarıda dediği gibi, Türkiye gibi bir ülkede 100 dolar karşılığında birileri Hristiyan oluyorsa, çok ucuza gidiyor bence.. Çünkü Türkiye’de Hristiyan oldun mu, işini, eşini, dostunu, saygınlığını kaybedip aşağılanabilen, tehdit edilen, dövülen, boğazı kesilen biri olabiliyorsun. Hangi 100 dolar bunların karşılığı olabilir?
12Sevgili kardeşlerim, sınanmanız için size giydirilen ateşten gömleği, size garip bir şey oluyormuş gibi garipsemeyin. 13Tersine, Mesih’in acılarına ortak olduğunuz oranda sevinin ki, Mesih’in görkemi görüldüğünde de sevinçle coşasınız. 14Mesih’in adından ötürü hakarete uğrarsanız, size ne mutlu! Çünkü Tanrı’nın yüce Ruhu üzerinizde bulunuyor. 15Hiçbiriniz katil, hırsız, kötülük yapan ya da başkalarının işine karışan biri olarak acı çekmesin. 16Ama bir kimse Mesih inanlısı olduğu için acı çekerse, utanç duymasın. Taşıdığı bu adla Tanrı’yı yüceltsin. (İncil 1 Petrus 4:12-16).
Quote:(Vallahi de billahi de uydurduğum bir hikaye değil. Bu kriz (!) bizzat ailemizde yaşanmıştır. Eksiği vardır, fazlası yoktur.) :cicekli:Sevgili Orhan kardeşim, bu komedi-trajik hikayeyi bizlerin önüne getirdiğin için teşekkür ediyorum. Yazarın da yorumladığı gibi, bu tür olayların ‘fazlası vardır, eksiği yoktur.’ Eminim İslam’dan ya da ismen Hristiyanlık’tan çıkıp gelen biz Türk Hristiyanların herbirinin ailesinde bu tür ‘paniklemeler’ yaşanmıştır. Ama öyle anlaşılıyor ki, bu olaydaki öğrenci kız Hristiyan falan olmamış; sadece, çantasında okuldaki dersiyle ilgili olarak okumak zorunda olduğu İncil kitabı bulunmuş. Sırf bir İncil kitabı için ortalığı bu kadar velveleye vermek bence hiçbir Müslümana yakışmıyor bu devirde. Adamın da hikayede dediği gibi, bütün Türkiye olarak tüm Batı dünyasının inancını ve inanç uygulamalarını filmlerden ve TV dizilerinden ezbere biliyoruz.
Drakula görünce ‘haç göstereceksin!’ :aklikarisik: gibi, ayrıntılar dahi gözümüzden kaçmamış…Peki şimdi biz ne yapalım? Annemizi babamızı, akrabalarımızı üzmeyelim diye ruhsal karanlıkta yaşamaya devam mı edelim? Hayır. İsa’yı izlemenin bedelini ödemeye kararlı ve istekli olarak İsa’ya ‘EVET!’ dedik; çünkü bu sevgi, bu lütuf, bu kurtuluş, bu huzur başka hiç kimsede bulunmuyor.
Petrus bunu farkederek, Yuhanna 6:68’de «Rab, biz kime gidelim? Sonsuz yaşamın sözleri sendedir. İman ediyor ve biliyoruz ki, sen Tanrı’nın Kutsalısın.» demiştir.
Rabbimiz İsa Mesih kendisini izlemek isteyen kişilere Matta 8:18-22’de şu uyarılarda bulunuyor:
Quote:8:18 İsa, çevresindeki kalabalığı görünce gölün karşı yakasına geçilmesini buyurdu.
8:19 O sırada din bilginlerinden biri gelip O’na şöyle dedi: «Öğretmenim, nereye gidersen, senin ardından geleceğim.»
8:20 İsa ona, «Tilkilerin ini, gökte uçan kuşların yuvası var, ama İnsanoğlu’nun başını yaslayacak bir yeri yok» dedi.
8:21 Bir diğer öğrencisi İsa’ya, «Rab, izin ver de önce gidip babamı gömeyim» dedi.
8:22 İsa ona, «Sen ardımdan gel» dedi. «Ölüleri bırak, kendi ölülerini kendileri gömsünler.»Yine Rab İsa benzer bir konuda Kendi ardınca gelmek isteyenleri Luka 14:28-35’te şu sözlerle uyarıyor:
Quote:25-26Kalabalık halk toplulukları İsa’yla birlikte yol alıyordu. İsa dönüp onlara şöyle dedi: «Biri bana gelip de babasını, annesini, karısını, çocuklarını, kardeşlerini, hatta kendi canını bile gözden çıkarmazsa[o], benim öğrencim olamaz. 27Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen, benim öğrencim olamaz.
28«Aranızdan biri bir kule yapmak isterse, bunu tamamlayacak kadar parası var mı yok mu diye önce oturup yapacağı masrafı hesap etmez mi? 29-30Çünkü temel atıp da işi bitiremezse, durumu gören herkes, `Bu adam inşaata başladı, ama bitiremedi’ diyerek onunla eğlenmeye başlar.
31«Ya da başka bir kralla savaşmaya gidecek olan hangi kral, üzerine yirmi bin askerle yürüyen düşmana on bin askerle karşı koyabilir miyim diye önce oturup bir değerlendirme yapmaz? 32Eğer karşı koyamayacaksa, öbürü henüz uzaktayken elçiler gönderip barış koşullarını ister.33Aynı şekilde sizden kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa, benim öğrencim olamaz.
34«Tuz yararlıdır. Ama tuz tadını yitirirse, tuzluluğunu tekrar nasıl kazanabilir? 35Ne toprağa, ne de gübreye yarar; onu çöpe atarlar. İşitecek kulağı olan işitsin.»Sevgili Aylin kardeşim,
Rab, ‘Kilisemi kuracağım’ diye söz vermiştir. 2000 yıl önce bu bölgede yüzlerce, binlerce inanlı topluluğu kuran Kutsal Ruh, bugün de aynı işini sürdürmekte ve kilisesini yeniden ortaya çıkarmaktadır. Mesih ikinci kez gelmeden önce bizim ulusumuz da dahil olmak üzere yeryüzünün bütün uluslarına İncil duyurulacak, iman eden bireyler kurtulacaklar, iman etmeyenler yargılanacaklardır.
Bizim de duamız, yaşadığınız bölgede Rabbi yücelten, O’nun Sözlerini vaaz edip öğreten güçlü bir İnanlı Topluluğunun Rab İsa Mesih’in yüceliğini karanlığa yansıtmasıdır.
Rab, topluluğunuzu korusun, bereketlesın ve hizmet veren kardeşleri Kendi anlayışı, gücü, bilgeliği ve armağanlarıyla doldursun. Amin!’
:kiliseye:Sevgili İzmirli gizem, HristiyanTürk Forum’daki tarışmalara ve sohbetlere katıldığınız için ilkin teşekkür ederim. Umarım fikir alışverişlerinden yararlanıyorsunuzdur.
Sorunuzun yanıtına geçmezden önce, son yazınızın dilini ve yazım hatalarını düzelttiğimi söylemek istiyorum. Sizden ricam, herhangi bir konuya cevap verdikten sonra dilini kontrol edip öyle göndermenizdir. HristiyanTürk Forum bir MSN Messenger olmadığı için üyelerimizin burada daha düzgün bir Türkçe kullanmalarını bekliyoruz. Lütfen büyük-küçük harf kullanımına, noktalama işaretlerine dikkat edin. Bu tavsiyelerimi anlayışla karlşılayacağınızı umut ediyorum.
Sorduğunuz soruya gelince…
Quote:Ya Allah aşkına… Kimdir bu Kutsal Ruh? Dayanağını nerden alıyor? Bugün ben de çıkıp diyebilirim ki, ‘Ben bugün Kutsal Ruh’tan esin aldım… Bana böyle dedi, şöyle dedi’ desem, bana da inanır mısınız?’Kısaca yanıtlamak istiyorum..
Kutsal Ruh, Tanrı’nın Sonsuz Ruhudur ve sonsuzluktan bu yana Tanrı’dır. Tanrı yeryüzünde insanlar arasında bir şeyler yapmış, söylemiş veya birilerini esinlemişse, bunu her zaman Kutsal Ruhu aracılığıla yapmıştır. Eğer Tanrı insanlara bir mesaj vermişse, bunu kendilerini Kutsal Ruh aracılığıyla esinlediği insanlar aracılığıyla yapmıştır. Yoksa Tanrı insanlara söylemek istediklerini ilkin göklerde yazıp çoğaltarak bunları uçaktan reklam kağıtları atar gibi göklerden yeryüzüne atmamıştır. Bu amaçla O ilkin siz ve ben gibi sıradan insanları seçmiş, sözlerini onlara bildirmiş, onlar da Tanrı’dan duyduklarını veya gördüklerini kaleme geçirmişlerdir.
Kutsal Kitap Tanrısal Vahiy konusunda şu açıklamalarda bulunur:
‘Kutsal Yazıların tümü Tanrı esinidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek ve doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdırç’ (2. Timoteos 3:16).
‘Öncelikle şunu bilin ki, Kutsal Yazılarda bulunan hiçbir peygamberlik sözü kimsenin özel yorumu değildir. Çünkü hiçbir peygamberlik sözü insanın isteğinden kaynaklanmadı. İnsanlar Kutsal Ruh tarafından yöneltilerek Tanrı’nın sözlerini ilettiler.’ (2. Petrus 1:20-21).
Bu ayetlerden açıkça görüleceği gibi, Kutsal Kitap Yazılarının tümü Tanrı esinidir, Tanrı vahyidir; ve hiçkimsenin yorumu değildir. Yani siz veya ben, bir başkası biz istedik diye Kutsal Yazı yazamayız! Kutsal Yazıları sadece Kutsal Ruh tarafından yönlendirilen insanlar yazmışlardır ve yazıkları bu yazılar hiçbir şüpheye yer vermeden insanlar tarafından Tanrı Sözü olarak kabul görmüşlerdir. Çünkü bu insanlar Kutsal Ruh tarafından yöneltilerek Tanrı’nın sözlerini iletmişlerdir.
Sevgili İzmirligizem kardeşimiz,
Niçin ölüler için Yaradan’a yalvarmayalım? diye soruyorsunuz. Kutsal Kitap İbraniler 9:27-28’de şöyle der: ‘Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.’
İnsanlara bir kez ölüp sonra yargılanmak tayin edilmiştir. Bu nedenle ölmüş birisi yaşarken İsa’ya iman etmişse kurtulmuştur, iman etmeden ölmüşse kurtulmamıştır. Ölmüş biri için arkasından dua etmemiz gerekseydi, İncil bunun gerekçelerini bize açıkça söylerdi. Böyle bir öğretiş Kutsal Kitap’ta yer almadığı için ölülere dua etmemiz gerekmemektedir.
Yukarıda konuyla yaptığım ayrıntılı yazıda bunun gerekçelerini sıraladım. Tekrar okumanızı tavsiye ederim.Sayın Güvercin,
HristiyanTürk Forum’da yanıtı verilmiş benzer sorulara her gün yeni baştan yer vermiyoruz. Sorduğunuz soruya Forumun birçok yerinde zaten yanıtlar verilmiştir. İncil’i Kim Yazmıştır? sorusuna yanıtları şu linklerde bulabilirsiniz:
‘Aranızda bilen var mı? diye sormuşsun. Bilmesek burada ne işimiz olur? Buyrun, siz de öğrenin:
http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=2691
http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=3014
http://www.hristiyanturk.com/showthread.php?t=3425