Sırat Köprüsü

  • Bu konu 6 izleyen ve 8 yanıt içeriyor.
9 yazı görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25237
    Anonim
    Pasif

    Sırat Köprüsü (Yazar: Tomas Cosmades)


    Ademoğlu hayaller dünyasında eğleşmeyi öteden beri alışkanlık haline getirmiştir. Bazılarının hayalini oyalayan Sırat Köprüsü, varsayıldığına bakılacak olursa, öteki dünyaya uzanan, cehennemin tam üzerinde kurulmuş, alabildiğince uzun, zayıf mı zayıf bir köprüdür. Bazı din yazarlarının yorumlarına göre, bilinen köprülerin en darı, en incesidir. Bazı yazarlar onu kılıcın ağzına benzetirler. Bu dünyadan sonsuzluğa geçen insan, yeryüzünde geçirdiği yaşama yaraşır biçimde, bu köprüden yıldırım hızıyla tez geçebilir, çok hızlı bir yarış atının atılımı benzeyişinde yel gibi önünü yarabilir, ya da en kötüsü ancak kaplumbağa adımıyla yol aşabilir. En berbat insana yaraşır ölçü sonuncusudur. Bu yazarlara göre, sayısız kişi günahın çokluğu nedeniyle bu incecik köprüden geçmeyi başaramaz. Aşmaya çabalarken, bir anda tepetaklak o ürkütücü uçuruma yuvarlanarak kendini kızgın cehennemin içinde bulur. Tamamı merak uyandıran bu kuramların gerçek payı ne olabilir?

    Tanrı sevgidir, düzenin, sağduyunun kaynağıdır. İnsanın parlak sonsuza ulaşmasını bu tür alicengiz oyunlarına bırakmadığını anlamamız kendi yararımızadır. Tanrı şu çalkantılı dünyada acının, ıstırabın binbir çeşidiyle boğuşan insanı, yolun bitişinde böyle bir dehşete salıvermekten ne kıvanç duyabilir? O’nun kayırıcılığı cambazları mı kapsar? Hayır, Tanrı hiçbirimizle alay etmiyor, hiç kimseyi hafife almıyor. Yaratılışı tam düzenle bütünleyen Tanrı, insan canının kurtuluşunu ve sonsuzluğa kavuşmasını da Sırat Köprüsü’nden çok daha sağlam ve somut sağlayışla kesinleştirdi. O’nun gücüne, yüceliğine yaraşan bütünleme budur, sunduğu güvenlik kendine özgüdür.

    Varsayımlara bakılacak olursa, Sırat Köprüsü’nden başarıyla geçebilen hiçbir kimse bulunamaz. Hangi yiğit kıldan daha ince, kılıçtan daha keskin bir köprüyü aşabilir? Bu türden bir marifeti beklemeyen Tanrı, çok sevdiği Ademoğullarına en sağlam ve güvenilir köprüyü açtı. O’nun bilgeliği, adaleti bunu gerektirir. O her durumda adildir. Bozuk, sallantılı eylemler O’na değil, şeytana özgüdür.

    ‘Tanrı kötü şeylerle denenmez. Kendisi de hiç kimseyi denemez’ (Yakup 1:13).

    İçinde bocaladığımız düzensiz ortamın gerisinde insanın günahı sırıtmaktadır. Şimdiki sallantılı, bunalımlı yaşamdan sevinçle sonsuza geçebileceğimiz yol herkese açıktır. İman ederek onu değerlendiren, Sırat Köprüsü türünden incecik örümcek ağlarına bel bağlamaktan kurtulur.

    Yüceliğine, egemen isteğine özgü güçle her işini sonuçlayan Tanrı, tüm çağlarda her bucakta insanı korku çalkantısından kurtuluş ve sonsuz yaşam gönencine yükseltendir. Melekleri sevindiren, şeytanın insan üzerindeki belirgin etkisini yok eden Tanrı köprüsü, O’nun sınırsız sevgisinden, Baba ilgisinden kaynaklanır, kişiye dengeli adım attırır.

    Tanrı evreni oluşturan öncesiz, diri Sözü’nü insan bedeninde dünyamıza gönderdi. İsa Mesih adıyla bilinen kişi tüm çağlarda Var Olan’dır. O’na bağlanan insan, bir yaratığa değil, ama yaratılmamış Olan’a iman eder. O, bağışlamalık niteliğinde çarmıha asılınca, günahtan, kötülükten kutsallığa ileten sağlam Tanrı köprüsünü kurdu. Gömüldükten sonra, üçüncü günde ölüler arasından görkemle dirilince, günahtan ayrılarak O’na iman edene sonsuz yaşam sağladı. Göklere yükselince, yardımcısız insana yücelerde güçlü bir şefaatçisi bulunduğunu kanıtladı. ‘yeniden geleceğim’ deyince barışsız, güvenliksiz insanlık ailesine, güçlü, adaletli hükümranın şu bozukdüzen ortamın ilerisinde bulunduğunu, özlenen yönetimi O’nun kuracağını ve sürdüreceğini belgeledi.

    İsa Mesih’in cana can katan sözlerini değerlendirmek, bin bir yalanla yoğrulu şu karanlık çağda yaratık kavramlarıyla oyalanmaktan milyon kat yeğdir, hem de Tanrı isteğidir: ‘Yol da, gerçek de, yaşam da benim, aracılığımla giren kurtulur. Girer, çıkar ve otlak bulur’ (Yuhanna 14:6); 10:9).

    Tanrı Mesih’i onayladı: ‘Sevgili Oğlum budur; O’ndan hoşnudum. O’nu dinleyin’(Matta 17:5).

    Tanrısal tanıklık şöyle sürdürülmektedir: ‘İçinde bulunduğunuz bu kayraya O’nun aracılığıyla girme hakkına kavuştuk’ (Romalılar 5:2).

    ‘İsa’nın kanı aracılığıyla Kutsallar Kutsalı’na girme konusunda kesin güvenimiz var’ (İbraniler 10:19).

    ‘O’na imanımız ve güvenimizden ötürü, Mesih bağlılığında yüce kata kabul edilme güvencesi taşıyoruz’(Efesliler 3:12).

    Tanrı sana da en sağlam köprüyü kurdu. O kata eriş! Sevgi ve Kayra Tanrı’sı biricik Oğlu kurtarıcı Mesih aracılığıyla hiç sarsılmayan, yozlaşmayan köprüyü açtı. Sonsuzun güvenliğine ileten bu yolu sen de seç, kesin yarara kavuş.

    #29613
    Anonim
    Pasif

    zerdüştlükten alıntıdır bu sırat köprüsü denen şey

    #29962
    Anonim
    Pasif

    nasılki isa bedenen tanrının oğlu değilse burda sırat için söylenenlerde tamamen benzetmedir.manevidir sizi anlamıyorum size ne oluyorda ölümden sonrakiş hayatı eleştiriyorsunuz siz incili okumuyomusunuz orda cennet cehhenem yokmu yargı günü sual günü yokmu?ceza ve ödül yokmu varrrrrrrrr o halde gerisi teferuattır ve kimseye hakret etmeye hakımız yok

    #29963
    Anonim
    Pasif

    @izmirligizem 8035 wrote:

    nasılki isa bedenen tanrının oğlu değilse burda sırat için söylenenlerde tamamen benzetmedir.manevidir sizi anlamıyorum size ne oluyorda ölümden sonrakiş hayatı eleştiriyorsunuz siz incili okumuyomusunuz orda cennet cehhenem yokmu yargı günü sual günü yokmu?ceza ve ödül yokmu varrrrrrrrr o halde gerisi teferuattır ve kimseye hakret etmeye hakımız yok

    izmirligizem İncil’i elbetteki okuyoruz ve İncilde cennet ve cehennem kavramlarının geçmesine rağmen, inanlı insanlar için cehennem kavramından bahsetmez!Dolayısıyla, inanlı kişiler için, sorgu-sual de yoktur diyebiliriz.

    Tanrı şu çalkantılı dünyada acının, ıstırabın binbir çeşidiyle boğuşan insanı, yolun bitişinde böyle bir dehşete salıvermekten ne kıvanç duyabilir?

    Düşüncemiz, güdmüş olduğumuz mantık budur ve çok da doğrudur.

    Son günlerde saygı gösterin, hakaret etmeyin tarzında düşünceler oldukça türedi forumda.Birincisi, yazıda hakaret içeren herhangi bir cümle bulup lütfen bana gösterir misiniz?İkincisi ise, biz Hristiyanız.Kendiniz gibi düşünmemizi bekleyemezsiniz, ve elbetteki bize yanlış gelen herşeyi eleştireceğiz, bunu insanların önüne sereceğiz ki onlar da doğru yolu bulabilsinler.

    #29249
    Anonim
    Pasif

    izmirligizem İncil’i elbetteki okuyoruz ve İncilde cennet ve cehennem kavramlarının geçmesine rağmen, inanlı insanlar için cehennem kavramından bahsetmez!Dolayısıyla, inanlı kişiler için, sorgu-sual de yoktur diyebiliriz.

    senin bu teorine göre imanlı insanlar bu dünyada ne yaparsa yapsın cehennem ve crza görmiycek anlamına geliyorki buda asla yaradnın adaletine uygun düşmez. lütfen mantıklı düşünün ve ona göre konuşun

    #29972
    Anonim
    Pasif

    Başka bir konuda, bunun hakkında uzun uzun yazmıştım.

    Hiç bir Hristiyan cehenneme gitmeyecektir.

    Bununla birlikte, hiç bir şey için, “Böyle bir şey Rab’bin adaletiyle uyuşmaz” diyip, kestirip atılacak kadar, sıradan ve basit değildir.

    Çünkü her Hristiyanım diyen Hritiyan değildir. Misal, Katolik Kilise bebek vavtizi yapar, sonuçta o kişi Hristiyan olur; ama yaşı büyüdükçe Hristiyan kurallarına aykırı yaşamaya başlar ve bizde bu kişinin Hristiyanlığından bahsedemeyiz. Yada Bush Hristiyan olduğunu, protestan olduğunu her daim vurgular; ama çoğu hal ve hareketi Hristiyanlıkla bağdaşmaz. Dolayısıyla, Hristyanlık, Hristiyanım demekle olacak bir iş değildir.

    Özde Hristiyanların hiç birisi de cehenneme gitmeyecektir (günahları olmasına rağmen). Çünkü Kutsal Kitap tüm insanoğlunun günahlı olduğunu buyurur bize. Günah işlemeyerek cennete gidilecek olsa idi, bizim Mesih İsa’dan farkımız ne olacaktı?

    Kutsal Kitabı okumadan, tamamiyle İslam öğretilerini baz alarak yorum yapıyorsunuz. Hristiyan olun demem, Kutsal Kitaba inanın demem; ama en azından Hristiyanların bulunduğu bir yerde, Hristiyanlık hakkında yorumlar yaparken Kutsal Kitap hakkında bilgi sahibi olmanız gerektiğini düşünürüm.

    #29974
    Anonim
    Pasif

    Sayın burç’un dediklerine katılmakla beraber bir konuyu da ifade etmek istiyorum: İnanlılar da yargılanacaktır. Bu yargılanma; cennete ya da cehenneme için değidir. İsa Mesih’te yaptıkları işlere göre.

    Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle !

    ” Başkasını yargılamayın,siz de yargılanmazsınız. Suçlu çıkarmayın,siz de suçlu çıkarılmazsınız.Başkasını bağışlayın,siz de bağışlanırsınız.” ( Luka 6:37 ) hisusa

    #28336
    Anonim
    Pasif

    peki sevgili mod inanlılar bu dünytada suç işlemişse bunun bir cezası olması gerekmiyormu?yani yaptığı yanına karmı kalacak.haksızlık etmiş başkasının malını mülkünü almış biri isa mesihe inanıyor diye bir cezaya uğramıyacaksa burda yaradanın adaleti nerde kalıyor bu soruma lütfen cevap yazın.

    #28551
    Anonim
    Pasif

    izmirligizem;8184 wrote:
    peki sevgili mod inanlılar bu dünytada suç işlemişse bunun bir cezası olması gerekmiyormu?yani yaptığı yanına karmı kalacak.haksızlık etmiş başkasının malını mülkünü almış biri isa mesihe inanıyor diye bir cezaya uğramıyacaksa burda yaradanın adaleti nerde kalıyor bu soruma lütfen cevap yazın.


    Degerli kardesim size bir ornek vermek istiyorum,

    Davut Bat-Seva diye bir kadinla zina yapar ve Tanri, Natan Peygamberi gonderip Davutun, GIZLI KALDIGINI DUSUNDUGU GUNAHINI YUZUNE SOYLETTIRIR. Ve soyle devam eder.

    2.Samuel 12: 7-12 Bunun üzerine Natan Davut’a, “O adam sensin!” dedi, “Israil’in Tanrisi RAB diyor ki, ‘Ben seni Israil’e kral olarak meshettim* ve Saul’un elinden kurtardim.
    Sana efendinin evini verdim, karilarini da koynuna verdim. Israil ve Yahuda halkini da sana verdim. Bu az gelseydi, sana daha neler neler verirdim!
    Öyleyse neden RAB’bin gözünde kötü olani yaparak, onun sözünü küçümsedin? Hititli* Uriya’yi kiliçla öldürdün, Ammonlular’in kiliciyla canina kiydin. Karisini da kendine es olarak aldin.
    Bundan böyle, kiliç senin soyundan sonsuza dek eksik olmayacak. Çünkü beni küçümsedin ve Hititli Uriya’nin karisini kendine es olarak aldin.
    “RAB söyle diyor: ‘Sana kendi soyundan kötülük getirecegim. Senin gözünün önünde karilarini alip bir yakinina verecegim; güpegündüz karilarinin koynuna girecek.
    Evet, sen o isi gizlice yaptin, ama ben bunu bütün Israil halkinin gözü önünde güpegündüz yapacagim!”

    ve Davut hatasindan Tovbe eder,

    2.Samuel12: 13 Davut, “RAB’be karsi günah isledim” dedi

    Ve Ayetin devaminda Tanri`nin onu affettigini soyler, Peygamber Natan ..

    Natan, “RAB günahini bagisladi, ölmeyeceksin” diye karsilik verdi,

    Iste sordugunuz sorunun cevabi simdi geliyor, Tanri Davut`a sonsuz hayati vermekten vazgecmedi, ancak bak bu dunyada ne yapti..!!

    2.Samuel 12: 14 “Ama sen bunu yapmakla, RAB’bin düsmanlarinin O’nu küçümsemesine neden oldun. Bu yüzden dogan çocugun kesinlikle ölecek.”

    2.Samuel 12: 15-18 Bundan sonra Natan evine döndü. RAB Uriya’nin karisinin Davut’tan dogan çocugunun hastalanmasina neden oldu.
    Davut çocuk için Tanri’ya yalvarip oruç* tuttu; evine gidip gecelerini yerde yatarak geçirdi.
    Sarayin ileri gelenleri onu yerden kaldirmaya geldiler. Ama Davut kalkmak istemedi, onlarla yemek de yemedi.
    Yedinci gün çocuk öldü.

    Sanirim aradiginiz cevap burada var kardesim. saygilarimla

9 yazı görüntüleniyor - 1 ile 9 arası (toplam 9)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.