Rab ile tanışmak :

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27852
    Anonim
    Pasif

    VE BİR GÜN GELİP RAB İLE TANIŞACAKSINIZ:

    Herşeyi yaratmış olan Ruh, dünyanın dört bir tarafını gezinip durur. Yüreklerimizin üzerinden adeta okşarcasına süzülürken, bazen bebek dahi olsak, O’nun varlığını hissederiz. Huzur ve sevgi hissettirir bizlere ve ruhumuza fısıldanan “Evladım, yavrum” gibi sözlerle, bir sonraki ziyarete dek bizden ayrılır. Bazen yalnızlığımızda, kendimizi yalnız ve sevilmez hissettiğimizde, O ordadır; bazen düşen yıldızlara bakıp da kendimizi boşlukta ve sonsuzlukta hissettiğimizde, O ordadır. Ruhumuz tanıyor O’nu. Hep O’nunla olmak istiyor, ama olamıyor. Ancak O hükmedip geldiğinde, O ziyaret ettiğinde, kısacık bir müddet, O’nunla olabiliyoruz. O’nu tanıyoruz ruhumuzda, ama O’nu bulamıyoruz. O’na erişemiyoruz. “Gitme” diyemiyoruz.
    O’nu dinlerde arıyoruz. Ama orda yoktur O. Gayret ediyoruz, dualarımızı, oruçlarımızı, hatta sadakalarımızı artırıyoruz. Ama O hala yok. Kitapları okuyoruz, araştırıyoruz ama O’na bir gıdım bile yanaşamıyoruz. Yüreğimiz hasretle yanar olur. Gönlümüz O’nu bekler. Özlemle kavrulur ruhumuz. “O nerde?”. “Nerde O?” Ama yok işte. O’na ulaşılamıyor. Görünen bu dünyada, O’nunla karşılaşılmıyor. Hiçbir köşede bucakta, hiçbir dağda, denizde, hiçbir şehirde, ülkede bulunamıyor. “Vaz geç gönlüm bu sevdadan” diye düşünmeye başladığımız an, yine yanımızda hissediyoruz O’nu ve ruhumuza sevgi ve huzur salıyor. O’nu kimseye izah edemeyiz, kimseyle paylaşamayız. O’nu sadece ruhumuzda tanıyoruz; çünkü O da bir Ruh.
    Zaman geçiyor, gün geliyor ve bu tanıdığın Ruh, birgün karşına çıkıyor. Bu bir rüyada veya bir görümde olabildiği gibi, İncil’i okumakla da olabiliyor. Çünkü, bebeklikten, ta çocukluğundan beri, yüreğini okşayan Ruh, İsa’nın Ruhu’dur. Bu Ruhu hemen tanırsın. Dost olan, huzur ve sevgi veren, seni kucaklayan, ziyaretine gelen Ruh; başka hiç kimsede, hiçbir yerde veya şeyde bulunamıyan, eşi benzeri olmayan İsa’nın Ruhudur. İsa, bu Ruh’un beden almış şeklidir. Yaptıkları ve söyledikleri ve İncil’de sergilediği karakteri ve Ruh’u, işte bu yıllardır tanıdığın; ama kime ait olduğunu bilmediğin bu tertemiz ve sevgi dolu, huzur veren Ruhtur. O’nu başka yerde, başka kişilerde bulamazsınız. Yıllardır ruhunuzun derinliklerinde bildiğiniz, ama hiç tanışmadığınız Dostunuzun adı İsa’dır. O’nunla yüz yüze tanışmanın zamanı gelmiştir. İsa; Rab’bin Ruh’unun beden almış şeklidir.
    Siz de bunu yaşamışsanız, O’nu bulana kadar arayınız. Asla vaz geçmeyiniz. Lokman Hekim’in ‘Yaşam Otu’ndan çok daha değerlidir. Ararsanız eğer ve vaz geçmezseniz, bir gün gelip, Rab’le tanışacaksınız. Dünyada ‘Rab Tanrı’yı Bilen’ bir tek kişi yoktur ki, O’nu bulduğu günü hatırlamasın. Düğün gününü hatırlayanlar gibi, hatta daha da fazla bir kesinlikle, ‘Rab’bi bulduğu günü ve anı ve da olayı hatırlar onu bulan kişi. Hafızanızda böyle bir olay yok ise, “Rab’le tanıştığım gün’ diye birşey yok ise, O’nunla tanışmadınız demektir. Bir dininiz var belki; ama Rab’biniz yoktur. Önünüze konulana sarıldığınız için, Rab’bi aramadınız belki. Ama şunu bilin ki, “Din kurtarmaz, Rab kurtarır” ve bu Kurtarıcı da MESİH’tir.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.