Muhteşemliğin farkindaliği

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25697
    Anonim
    Pasif


    MUHTEŞEMLİĞE HAYRANLIKLA BAKIŞ

    Büyük ve dehşetli olaylar karşısında bizler kendimizi çok küçük hissediyoruz. Aslında böyle olmamalıyız sadece hayran olmalıyız.

    Kapadokyada olduğunuzu düşünün ve Tanrı’nın muhteşem doğasının yaptığı işlere şöyle bir bakın. Aslında Tanrı’nın muhteşemliği ile karşı karşıyasınız.

    Yıldızlara bakın hepsi güneşin o ışınlarını bir başka biçimde yansıtıyorlar.
    O derinliği o muhteşemliği görün ve her birinin ne denli büyük bir gücü yansıttığını düşünün.
    Bütün bunların yanında bir de kendinize bakın. Kendi güçsüzlüğümüzü, ölümlülülüğümüzü görüyoruz değil mi?

    Aslında bütün bu olaylar bizi karamsarlığa itmemeli aksine bir ilham vermelidir. Bu gün be gün yaşadığımız dünyanın sahibini bize sürekli hatırlatan ve herşeyin aslında kontrol altında olduğunu gösteren muhteşem bir güçtür.
    Aslında bütün bu muhteşemliğe bakarak olumlu düşünmemiz için çok nedenimiz vardır.

    Hayret ve hayranlık

    Biz çoğu zaman muhteşemlikler önündeki hayranlığımızı hemen unutuyoruz. Aslında bu anları unutmak yerine geleceğimizin enerjisi kılmamız gerekmektedir.

    Bir daha hayranlık duyacağınız bir olay gördünüzde gerçekten buna sesinizle, ifadelerinizle tepki gösterin. Ve bu anı bir fotoğraf makinesi gibi aklınızda tutun.

    Bir trafik sıkışıklığı, bir sorun anında Tanrı’nın o muhteşem gücünü, görkemini, o gökkuşağının renklerini, inanılmaz çağlayanları, mucizevi olayları aklınıza bir kez daha getirin. Ve bu trafik sıkışıklığı artık sizin için normal birer trafik sıkışıklığı olmaktan çıkacaktır.

    Bakış açısı kazanmak

    Trafikte size küfreden insanları düşünün, ya da patronunuzun size kızıp sizi kırdığını düşünün.
    Bu anlarda genelde öfkelenir hatta kendinize, yaşamınıza acırsınız.
    Ama yok bir an durun ve bir yol bulup kendinizi dışarıya atın.
    Özür dileyerek bulunduğunuz ortamı terk edin.
    Tanrı’nın o muhteşem manzaralarının, görkemli işlerini, Mezmurlarda mezmurcuların ifade ettiği gibi görkemli işlerini düşünün.
    Birden bire Kutsal Ruh’un farkındalığında olarak Mesih’in adında yeniden Ruh’la dolu olmayı arzulayın.
    Birden bire Tanrı lütfunda inanılmaz bir Tanrısallıktan kaynaklı bir enerji ile dolduğunuzu göreceksiniz.

    Muhteşemlik, sizi vücudunuzun sınırlarınızın ötesine taşıyacaktır.
    Özellikle savaş ve trajedi durumlarında, böyle bir yaklaşımda sanki bolluk ve sevinç zamanlarında olduğu gibi kişiler daha büyük olacaktır.
    İnsanlar birbirlerine daha merhametli ve daha yakın davranacaklardır.
    Ne zaman kendinizin aşağılandığını, zor durumda kaldığınızı, çok bunaldığınızı düşünürseniz dışarıya doğaya kaçın, yıldızlara bakın, gökyüzüne, denize, dalgalarına, sizin dışınızda inanılmaz Tanrısal gücün olduğunu görün.

    Hayranlığınızı ifade edin

    Fırtınalı bir günün ardından pencereden dışarıya bakın o inanılmaz güzel toprak kokusunu koklayın.
    Zamanı durdurun orada.
    Yaşamın gerçekten Mesih İsa’da “bol yaşamla” kast edilen gerçekten Tanrısal yaşamın ne denli muhteşem olduğunu ve bu muhteşemliği “günahlı insan doğasının” bozduğunun bilincinde olun ve yaşamı bir kez daha değerlendirin.

    Basitçe Tanrı’nın muhteşemliğinin farkında olmak kendimizi Tanrısal bir yaşama bağlayacak, transfer edecektir.
    Bu küçük farkındalık bizi bir bebek ağlayışı, bir orkestra melodisi ile, bir küçük orman yürüyüşü ile her defasında daha da Tanrı’nın verdiği o muhteşem lütuf olan yaşam armağanına biraz daha yürekten bağlayacaktır.

    Mesih İsa’nın sözlerinde Tanrı’nın bizleri küçük çocuklar olarak görmek istediğini O’na öyle inanmamız gerektiğini söylediğini görüyoruz.
    Gerçekten çocuklara bakın onlar ne güzel en ufak bir şeyden heyecanlanıp sevinmezler mi?

    Bu nedenle güne başlamadan önce hazırlayın kendinizi. Ve çevrenizden beklentiniz hep olumlu beklentiler olsun. Ve bırakın insanlar ve çevre hep sizin beklentilerinizde değil kendi olmaları gerektiği gibi olsunlar.
    Sizler Tanrı’nın o renklerinin seyircileri olun.
    Bütün bunlar sizi “bol yaşama” transfer edecek gerçeklerdir.

    Tanrı’da insan potansiyelini yabana atmayın.

    Bir küçük kompütürün başardıkları harikadır. İnanılmaz uçaklarda. Ama ya insan.
    Tanrı’nın yarattığı ve suretinde yarattığı o insan.
    Evet, düşmüştür ve Mesih İsa’da bu nedenle kendisine kurtuluş sunulmuştur.
    Ama o insan insan olarak, yaratılmış olarak harikadır.
    Kısacası her bir insan Tanrısal lütufta ve benzeyişte eşsizdir harikadır.
    Bu nedenle Kral Davut’un övgülerinde Tanrı’nın işleri yüceltilir durulur; İnsan nedir ki onu anasın? Ve devamında onun Tanrı’dan biraz aşağı kılındığını okuruz.

    İnsanın kendisini Tanrı’nın gördüğü değerde görmemesi aslında Tanrıya karşı gelmektir.
    Tanrı dünyayı bu nedenle öylesine sevmiştir ki, biricik oğlunu göndermiştir. Yani bu dünya üzerinde yaşayan canları, dünya üzerindeki yaşamı, yarattığı her şeyi Tanrı çok sevmiştir.
    İyi olduğunu görmüştür.
    Aslında insanın Tanrı’nın lütfunda dünyanın sorunlarına çare bulma ayrıcalığı vardır.
    Onda büyük bir potansiyel vardır. Bu nedenle sinirli ve stresli olmaya gerek yoktur.
    Tanrı, gücü ile herşeye Kadirdir.
    Mesih’inde kurtuluş bahşettiği dünya üzerinde insanına ayakta kalabileceği, dünyaya hükmedeceği ve çoğalabileceği her gücü vermiştir.
    Bütün insanlığa krallar kraliçeler gibi davranmamız gerekir.

    MUHTEŞEMLİĞİN KAYNAĞI

    Bütün dünya üzerindeki inanılmaz hadiseler, doğa olayları aslında sonsuz bir gücün varlığını, kaynağını bize hatırlatıp durur.
    Eğer yaratılış böylesine büyük böylesine görkemli ve böylesine muhteşemse ya Yaratıcısı kimbilir nasıldır?

    Yaşamımızın her anında aslında muhteşemlikle ilişki içindeyiz, sınırsız olanla ilişki içindeyiz.
    Bizlerin varlığının kaynağı olan Tanrı’yı fark ettiğimiz anda sınırsız olanla ilişkimiz başlamaktadır.

    Tanrı sürekli olarak bizim O’nun evlatları olduğumuzu bize hatırlatıp durmaktadır.
    Mesih İsa’da bize kadar ulaşan ve bizimle kişisel ilişkiye giren muhteşem bir Tanrıdır.

    Yaratılma amacımızı Tanrı’yı sürekli olarak yüceltmek ve O’ndan sonsuza dek zevk almamızdır.

    İstesek de istemesek de, kabul etsekte etmesekte düşündüğümüz her an aslında Tanrı varlığımızda Kendisine işaret etmektedir.

    Hayranlık bizim aslında küçük önemsizliğimizi bir kez daha bize hatırlatmaktadır. Ve Tanrı’nın harika varlığını ilan etmektedir.
    Eğer arabanız için, faturalarınız için kaygı çekiyorsanız bütün bunların o muhteşemlik içinde hiç de önemli olmadığı gerçeğini idrak edebilirsiniz.

    Özellikle Tanrı’nın huzurunda durduğunuzda bu küçük dertlerin dert olduğunu düşünmek olsa olsa bir delilik alametidir.
    Dua Tanrı ile konuşmadır.
    Bütün alemlerin RAB’bi ile diyalogtur.
    Muhteşemliğe dokunmaktır.
    Bütün hareketlerimiz öncesinde durup dua etmek bu muhteşemliğin gölgesi altında olmaktır.

    Neden “hayran” kalmak hikmetin önemli bir basamağıdır?
    Hayran kalmak tembelliği ortadan kaldırır , önümüzü açar. Potansiyeli açığa çıkarır. İçinizdeki Tanrısal muhteşem gücü açığa çıkarır.
    İnsanın güzele, iyiliğe olan özlemini Tanrısal görkem, hayranlıkla dışarıya çıkarır.
    Yaşam anlam kazanır ve sürekli anlam kazanmaya devam eder.
    Hayranlığın farkındalığı Tanrı ile ilişkinin farkındalığı ve sürekliliğidir.

    Sevgiyleeeeee

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.