Bilmem kendisi ne kadar farkında bu sözün derinliğinin, ama aklında kalmış olması da bir Tanrı lütfu elbet.
Evet, bütün dinle ilgili riya, yobazlık, softalık vs. bu bir elin öbür elin ne yaptığından gayetle haberdar olmasından kaynaklanır. Rab’bın bu deyişinin anlamı derinlemesine hazmedilse gerçek dindarlığın ne olduğu da anlaşılmış olur.
Sık rastlanır ne yazıktır… dindar olanların yanında kalbinin sıkıştığını hisseder insan, duruşunu, tavrını bir kalıba sığdırması gerektiği baskısı vardır içinde… sadelik, doğrudanlık nefessizlik çeker durumdadır, emrivaki bir edepliliğe sürükleniş sezilir ruhunda. Halbuki, tüm bunların gerçek dindarlıkla, teslimiyet ve imanla hiç bir alakası yoktur. Bunlar hep o bir elin öbür elin ne yaptığından haberdar ve kendini alkışlar durumda olmasından hasıl olan hallerdir.