Kutsal Kitap ın Eşsizliği

  • Bu konu 1 izleyen ve 57 yanıt içeriyor.
13 yazı görüntüleniyor - 46 ile 58 arası (toplam 58)
  • Yazar
    Yazılar
  • #28031
    Anonim
    Pasif
    Ayni zamanda arkeolojinin, bütün “radikal elestirilerin” yanlisligini kanitlamadigini

    da unutmamak gerekir. Bu tenkitçiler, bazi önceden varsayimlari yüzünden olaylara objektif

    bir açidan bakamamaktadirlar. Burrows, bu konuda gayet açiktir: “Arkeolojik kesiflerin,

    tenkitçilerin bütün teorilerini çürüttügünü söylemek dogru bir yaklasim olmaz. Modern

    bilimsel tenkitçiligin temel tutumlarinin ve metodla rinin yanlisliginin ispatlandigini iddia

    etmek, daha büyük bir yanilgi olacaktir.” (Burrows, WMTS, 292)

    Ancak, bu bölümde göreceginiz gibi arkeoloji, radikal elestirilerin vardigi yargilarin

    çogunun geçersiz oldugunu ortaya koymustur ve tartismasiz dogru olduguna inanilan “yogun

    tenkitçiligin kesin sonuçlarinin” ne kadar kesin oldugu sorusunun ortaya çikmasina sebep

    olmustur. Bu yüzden, arkeoloji ile yapilan çalismalarda sadece gerçekleri aramak degil, ayni

    zamanda , gerçekleri sunan kisilerin varsayimlarini gözden geçirmek çok önemlidir.

    Örnegin, Albright, radikal tenkitçiler tarafindan sorgulanan ve Süleyman’in büyük

    saltanati ile ilgili olarak bulunan bir delil hakkinda su yorumu yapmistir: “Bir kez daha,

    geçmis yarim yüzyil hakkinda yapilan radikal elestirilerin sundugu fikirlerin büyük bir

    sekilde düzeltilmesi gerektigini gördük” (Albright, NLEHPC, 22)

    Bazi kisiler, dogaüstücülerin ve dogaüstücülüge karsi çikanlarin, arkeoloji üzerinde

    asla uzlasamayacaklarini, çünkü bu gruplarin, tamamen zit gruplarda olduklari gibi bir

    temelsiz iddiayi ortaya atmislardir. Bu iddia bize, arkeolojik bulgularin, kendi kisisel

    görüsümüze göre yorumlayabilecegimiz fikrini vermektedir.

    Joseph Free, “Arkeoloji ve Yogun Tenkitçilik” isimli eserinde bu iddiaya gayet ikna

    edici bir sekilde karsilik vermektedir:

    ________________________________________________________

    #28032
    Anonim
    Pasif

    4B. Arkeolojiye Karsi Kisa Bir Sürede Artan Ilginin Temel Nedenleri

    __________________

    #28033
    Anonim
    Pasif

    1C. Sodom ve Gomorrah

    isimli yayinda

    “Kutsal Kitap, Kral Süleyman’in Zenginligini Abartiyor mu?” baslikli bir makalede sunlar

    yazilmistir; “Kutsa l Kitap metinlerini okuyan ve onun güvenilirligi hakkinda sübjektif bir

    kaniya varmak isteyenler -dogal olarak- Süleyman’in hazinesi ile ilgili ifadeleri salt abarti

    olarak algilarlar. Kutsal Kitap’in, Kral Süleyman’in hazinesindeki altinin miktari ile verdigi

    bilgi, hem inanilmazdir hem de hayal bile edilemeyecek kadar fazladir.

    Kutsal Kitap’taki Kral Süleyman’in altinlari ile ilgili verilmis olan bilginin

    geçerliligini daha ispat etmedik, ancak Kutsal Kitap metinlerini, diger antik metinlerle ve

    arkeolojik kesifler ile kiyasladigimiz ve bu konuda arastirmalara devam ettigimiz zaman,

    Kutsal Kitap metinlerinin, hem altinin kullanimi hem de altinin miktari konularinda, içinde

    bulundugu çagin uygulamalari ile tamamen bir uyum içinde oldugunu görürüz. Bu, her ne

    kadar bize bu konudaki Kutsal Kitap metinlerinin dogrulugunu ispatlamasa da, bu miktarlarin

    makul oldugunu gösterir.” (Millard, DBEKSW, 20)

    #28034
    Anonim
    Pasif

    6B. Eski Antlasma Bilgilerinin Belgeler ile Kanitlanmasi

    1C. Eski Antlasma Tarihinin Güvenilirligi

    Kutsal Kitap, arkeolojik delillerle tekrar tekrar desteklenmektedir. Aslinda kazi

    çalismalarinin tü mü uzmanlarin, Kutsal Kitap’in, tarihsel metinlerin toplamasi

    olduguna duyduklari itibari arttirmistir.

    – MILLAR BURROWS

    #28035
    Anonim
    Pasif

    2C. Yaratilis

    Bu yüzyilda gerçeklesen en önemli arkeolojik kesiflerin bir tanesi de, Ebla’nin kesfidir.

    Roma Üniversitesinde arkeolog olan Profesör Paolo Matthiae, 1964 senesinde o zamanlar

    neresi oldugu bilinmeyen bir sehrin sistemli kazilarina baslamistir. Matthiae’nin azmi ve

    öngörüsü sayesinde, 1974 ve 1975 seneleri içerisinde büyük bir kraliyet sarayi ortaya

    çikarilmistir. Bu sarayin içerisinden on bes bin tablet ve parçalar halinde metinler ele

    geçirilmistir. Kitabe okuma uzmani olan Giovanni Pettinato, kesiflerin antik metin

    özelliklerini tespit edebilmek için Matthiae ile beraber çalismistir. Günümüze gelindiginde bu

    tabletlerin çok azinin tercüme edilebilindigi görülmektedir. Bu gün kesin olarak bilinen bir

    sey varsa , o da bu antik kazi alaninin, Yakin Dogu’yu yönetmis büyük bir imparatorlugun

    baskenti olan, bir zamanlarin önemli kenti Ebla oldugudur. Ebla’nin konumu, Kuzey

    Suriye’deki günümüzde var olan Aleppo sehrinin civaridir.

    Ebla’daki uygarligin zirve noktasi, M.Ö. üçüncü milenyumun içinde olmustur (atalar

    dönemi ile ayni dönem). Her ne kadar Ebla metinlerinin tercüme edilen kisimlari, Kutsal

    Kitap karakterlerinden ya da olaylarindan bahsetmemis olsa da (bu konudaki tartismalar

    devam etmektedir, kesin bir karara varilamamistir), Kutsal Yazilar’la kiyaslama

    yapabilmemiz için bizlere faydali olan olaylarin arka plânlari ve yer isimleri ile ilgili hatiri

    sayilir miktarda bilgi sunmuslardir. Her ne kadar bu kesfin en etkileyici özelligi, Suriye

    tarihinin aydinlanmasi için yaptigi katki olsa da, aslinda Ebla’nin Kutsal Kitap

    çalismalarindaki etkisi muhtesem olmustur. Su ana kadar buz daginin sadece tepesi ortaya

    çikarilmistir. Tüm delillerin ortaya çikmasi biraz daha zaman alacaktir, buna ragmen Kutsal

    Yazilar’a destek olan kesifler asagida siralanmistir.

    #28036
    Anonim
    Pasif

    1E. Kutsal Kitap’taki Yerlesim Birimleri

    ” olarak siniflandirilan Ibranice

    kelimelerin (özellikle siir dalinda) aslinda, erken Bati-Sami dillerinde yaygin bir sekilde

    kullanilan kelimeler olduklarini ve ileriki dönemlerde, Ibranicede ender kullanilirken,

    Aramicede daha fazla kullanildiklarini görmekteyiz. (Kitchen, BIW, 51)

    #28037
    Anonim
    Pasif

    3C. Nuh Tufani

    Ibrahim’in soyunun tamamen tarihsel olarak dogru oldugunu bilmekteyiz. Ancak, burada

    kullanilan isimlerin birey ismi mi ya da sehir ismi mi oldugu konusunda; antik sehirlerin

    kurucularin ismi ile anildiginin bilinmesine ragmen, gene de bazi soru isaretleri mevcuttur.

    Ibrahim hakkinda kesin olan bir sey varsa o da , tarihte böyle bir sahsiyetin var oldugudur.

    Burrows’tan da okudugumuz gibi: “Elimizdeki tüm bulgular , böyle bir sahsiyetin tarihte var

    oldugudur. Yukarida belirtildigi gibi, ismi birçok arkeolojik kaynaklarda geçmese de,

    Babilonya’da, tam olarak Kutsal Kitap’ta belirtilen dönemde ismi geçmektedir.” (Burrows,

    WMTS, 258, 259)

    Ibrahim’in yasadigi dönemin M.Ö. on dördüncü ya da on besinci yüzyillar oldugunu

    kabul ettirme konusunda geçmiste bazi çabalar olmustur ki, bu iddia edilen zaman, onun

    yasadigi dönemden çok daha sonradir. Ancak, Albright’inda gösterdigi gibi, bahsetmis

    oldugumuz bulgular ve diger deliller sayesinde elimizde, “nedensiz yere uzayip gelmis olan

    bu geleneksel iddiaya karsi verilen yer ve kisi isimlerinin, tarihsel olarak dogrulugunu

    ispatlayan yeterli miktarda delil mevcuttur.” (Garstang, FBHJJ, 9)

    #28038
    Anonim
    Pasif

    2D. Esav’in Soyu

    Nuzi tabletlerinden bir tanesinde, bir koruluktan olusan miras hakkini, üç kuzu

    karsiliginda erkek kardesi Kurpazah’a devreden, Tupkitilla ismindeki bir adamin

    kaydi geçmektedir. Esav’da kendi ilk ogulluk hakkini, arzuladigi kizil mercimek

    çorbasindan içmek için benzer bir sistemle devretmistir.

    – JOSEPH FREE

    #28039
    Anonim
    Pasif

    3E. Çalinan Ilâhlar Bölümü (Yaratilis 31)

    Yaratilis kitabinin son ayetlerinde Yusuf’un nasil, “Tanri kesinlikle size yardim edecek; sizi

    Ibrahim'e, Ishak'a, Yakup'a ant içerek, söz verdigi topraklara götürecek ve o zaman

    kemiklerimi buradan götürürsünüz” diye akrabalarina ant içirdigini, arkasindan da Yesu

    24:32’de, Israilliler, Misir'dan çikarken Yusuf'un kemiklerini de yanlarinda getirdigini ve

    bunlari Yakup'un Sekem'deki tarlasina gömdüklerini okumaktayiz. Yüzyillardir Sekem’de

    Yusuf’un mezari olarak bilinen mezar durmaktadir. Birkaç sene önce bu mezar açilmis ve

    içerisinde Misirlilarin usulüne göre mumyalanmis bir beden, Misir yetkililerin sahip oldugu

    cinsten bir kiliç ve diger esyalar bulunmustur. (Elder, PID, 54)

    #28040
    Anonim
    Pasif

    6D. Atalar Hakkinda-Arkeolojik Deliller Hakkinda Karar

    En iyi korunmus olan mektuplar, Hosaya (Kutsal Kitap’tan güzel bir isim: Neh. 12:32; Yer.

    42:1; 43:2) tarafindan yazilmistir; anlasildigi kadariyla ikinci derecede bir ordu subayi olan bu

    kisi, Lakis’e çok uzakta olmayan bir gözlem noktasindan ya da ileri karakoldan, Lakis’deki

    komutani Yaos’a mektuplari göndermistir. Bu mektuplarin hepsinin, birkaç gün ya da hafta

    içerisinde oldugu kanaati ise, üzerlerine yazildiklari çömleklerin ayni sekil ve tarihli testilere

    ait olmalari ve hatta bes tanesinin birbiri ile birlestirildiginde ayni kaptan çikmis olduklarinin

    görülmesidir. Ikisi hariç tüm mektup larin, nöbet odasinda bulunmus olmasi, bu mektuplarin

    Yaos tarafindan Hosaya’dan geldikten sonra orada saklandigini ortaya koymaktadir. (Haupert,

    LFFJ, 30, 31)

    #28041
    Anonim
    Pasif

    2D. Yazilim Gününün Belirlenmesi ve Tarihi Durum

    Daha rahat bir anlasimin saglanmasi için, mektuplar numaralandirilmistir. Haupert bizlere,

    Mektup II ile Mektup VI’yi kapsayan bölüm ile ilgili su genel bilgiyi sunmustur: “Bu mektup

    grubu, bastan sona kadar incelendiginde (Mektup II-VI), Hosaya’nin kendisine yöneltilen

    suçlamalar çok açik olmasa da, üstüne karsi devamli olarak kendini savunmakta oldugu

    görülmektedir. Her ne kadar bu kisinin Yeremya’nin, Babilliler'e karsi savasmak yerine,

    boyun egmeyi ileten mesajindan etkilendigini söylemek istesek de, bu konuda kesin olarak

    emin degiliz.” (Haupert, LFFJ, 31)

    Arkasindan bu mektuplarin bazilarini söyle ele almistir:

    #28042
    Anonim
    Pasif

    1E. Mektup I

    “The Bible After Twenty Years of

    Archaeology.”

    #28043
    Anonim
    Pasif

    3A. ESKI ANTLASMA’NIN YENI ANTLASMA TARAFINDAN ONAYLANMASI

    Yeni Antlasma yazarlari da ayni sekilde , Tevrat ya da “Yasa” kitabinin Musa

    tarafindan yazildigina inanmaktadirlar :

    Havariler, “Musa’nin Yasa’yi yazdigina” inaniyorlardi. (Markos 12:19)

    Yuhanna, “Kutsal Yasa Musa a raciligiyla verildi” diye yazmistir. (Yuhanna 1:17)

    Pavlus, Pentateuch metninden bahsederken “Musa… yaziyor” iddiasinda

    bulunmustur. (Rom. 10:5)

    Bu iddiayi içeren diger ayetler:

    Luka 2:22; 20:28

    Yuhanna 1:45, 8:5; 9:29

    Elçilerin isleri 3:22; 6:14; 13:39; 15:1, 21; 26:22; 28:23

    1. Korintliler 9:9

    2. Korintliler 3:15

    Ibraniler 9:19

    Esinleme 15:3

    Geisler ve Nix, Eski Antlasma olaylarina , Yeni Antlasma’nin yaptigi aktarimlarin çok

    Elimizdeki delilleri inceledikten sonra, benim derin kanaatime göre, ellerimdeki

    Kutsal Kitap’tir (Eski ve Yeni Antlasma, beraber olarak) ve sonuç olarak bu Tanri’nin

    Söz’üdür.

13 yazı görüntüleniyor - 46 ile 58 arası (toplam 58)
  • ‘Kutsal Kitap ın Eşsizliği’ konusu yeni yanıtlara kapalı.