Katoliklik Hakkında

  • Bu konu 10 izleyen ve 34 yanıt içeriyor.
15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 35)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25418
    Anonim
    Pasif

    Merhaba İmanlı Kardeşlerim Ben Kıbrıstan katılıyorum yaklaşık 3 aydır protestan peterden Hristiyanlık dersleri aliyorum.İsa mesih hisetebiliyorum ancak vaftiz olmadım acelemde yok, sadece protestanlıkta birtakım şeylerin eksik oldugunu düşünüyor Katolik arkadaşlardan Katolizim hakkında bilgi almayı umuyorum Tanrı sizlerle olsun Kıbrıstan selamlar. :)

    #32933
    Anonim
    Pasif

    Protestanlığın ne gibi eksiklikleri var? Ben protestanım ve hiç bir eksiklik bulmadım. Öğreti Rab’bin öğretisine sadıktır, kelama sadıktır. En önemli fark katolik ve ortodokslar arasında azizler ve meryem konusudur. Bu mezhepler, imanla yaşamış bu insanları ilahlaştırır ve onlara dualar eder. Bunu kabul edip uygularlar. Ama ne Rab’bin kendisi, sözleri, ne de kutsal kitap, ne de elçilerin sözleri bunu onaylar. Bu çok önemlidir. Bu mezhepler Rab’bin sözlerine karşı gelen şeyler yapıyorlar. Eğer ritüellerin eksikliğinden bahsediyorsanız bilmelisiniz ki Rab’bin istediği ruhta ve gerçekte itaattir. Başka bir şey istemiyor. Yasadan özgürüz, yasa artık etkisizdir. Kurban kesmiyoruz, buhur yakmıyoruz, başka sunular sunmuyoruz. Ruhta tamamen Rab’be bağlı kalın, gerçekte de eylemlerinizle bunu gösterin. Masallara, gerçek olmayan şeylere, kör klavuzların öğretilerine yönelmeyin. Protestanlık yeniden gerçeğe yöneliş haraketiydi. Elçilerin işlerinde imanlıların yaşayışları, ibadetleri anlatılıyor.

    Bu ayetleri referans alarak protestanların yaptıkları eksiklik nedir bunu yazın. Bir de katoliklerin yaptıkları nedir (ki yaptıkları ibadetler, ritüeller, elçilerin, ilk imanlıların yaşayışlarında göremezsiniz, bağdaşmaz. Ama protestanlıkla paralellik gösterir). Kıbrısta hangi kiliseye gidiyorsunuz. Ben Kıbrısta iman etmiştim. Lefkoşada Andrew ve eşinin topluluğu var. Bir de girne de st.andrew’s kilisesinde toplanan türk kilisesi var. Aydınlık ve kutsallık kilisesidir, ben bu kiliseye gidiyordum. Kutsal kitabı okuyun, dua edin, ve gerçekleri görün. Ben size en önemli farkı yazdım. Rab’den başkasından yardım bekleme Rab’bin nefret ettiği bir şeydir. Rab bütün kalbimizle, bütün canımızla, bütün benliğimizle O’na ait olmamızı istiyor. Çünkü bizi fidyeyle kurtaran ve yaratıcımız olandır. Tek aracımız vardır, O’da Mesihtir. Tek Öğretmen vardır, O’da Kutsal Ruhtur. Tek Babamız vardır, O’da Tanrıdır. Katolik ve Ortodoksluğun onaylayıp, uyguladığı azizlere ve meryem e dua ,Rab’bin bu dediğine tamamen terstir. İlk hristiyanların zaten buna benzer uygulamaları da yoktu. Bu uygulamalar, bizans resmi dini olarak hristiyanlığı kabul ettikten sonra başlamıştır. Putperest inançlar, ritüeller girmiştir. Meryem Ana’ya tanrının annesi , göklerin kraliçesi sıfatı da bu zamanda ortaya çıkmıştır. Bu tarihten önce meryem anaya bu tür sıfatlar verilmemişti. Çünkü doğru değildir. Göklerin bir hakimi var, her şeyin bir hakimi var. Biliyorsunuz. Katolik olacaksanız bilin ki meryem e ve azizlere dua edip, onlardan yardım dileneceksiniz. Katolik duaları inceleyin, haklı olduğumu göreceksiniz. Kendinize sorun, karar verin, bu dua Tanrı’nın hoşuna gider mi? Şefaat bile başkasından beklenemez, Rab Mesih tek şefaatçimizdir. Çünkü bizim için kendini feda eden O’dur.Meryem değil, azizler değil. Lütfen doğru yolda kalın. İsterseniz size girne de ki kilisenin bilgilerini verebilirim. Pastör kemal başaran’dır. mail adresi ise; rabbin.kilisesi@gmail.com

    #32934
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Tuba kardeşim öncelikle mesajıma cevap yazdıgın için saol, Protestanlık hakkında birçok yazı okumuştum dedigim gibi ben meshep konusunda karar vermiş diyilim veremiyorumda protestanlıkta eksik olanlara gelince ( Bna Göre) Örenegin İsa mesih in resmedilmiyor biliyorsunuz bazen sözlerin anlatamadıgını resimler veya heykeler daha iyi tasviredebiliyor,ve bir diyer konu ise Haç Çıkarmak neden protestanler Haç cıkarmıyorlar ? ,birde Mesih İsa son yemeginde ben sizde kalacayım der size kutsal ruh gelecek der ve sizi yonlendirecek der(Yuhanna 14:15 Kutsal Ruh) eger katoliklik Hristiyanlıktan kaymış veya bozulmuşa kutsal ruh etkisizmi kaldı yani demdk istiyorum ki Katoliklik sapkınlıga giderken Kutsal Ruh ne yaptı? niye korumdaı eger (sizindedigin dogruysa) birde İncilde tabiykide Putlara tapmıyacaksın diye bir kısım var orda diyorki yanlızca yaratan olan tanrıya tapacaksın der zaten katoliklerde öyle yapmıyormu tapındıkları heykeler TANRININ tasviri degilmi taiyki tapınmak olarak ben almıyorum ben saygı olarak alıyorum sizin cevaplarınız benim karasızlıgıma işik tutacak tır hedefim katolikligi veya Protestanlıgı kötülemek degil sorularıma yanıt aramktır cok Teşşekür ederim Tanrıdan Sizlere Kayralar olsun (Amin)

    #32938
    Anonim
    Pasif

    Sevgili panaia kardeşim. Ben sana bir katolik olarak cevap vereceğim. Protestanlık hakkında senin düşüncene göre saydığın eksiklikler her insanın kendi yorumuna göre değişebilir tabiki. Her insanın özellikle din konusunda imanı için beklentileri çok farklıdır… Hristiyanlıkta temel olan şey Rab’be iman etmektir. Bu konuda heykellere veya İsa Mesih’i anlatan resimlere bakarak iman etmeyiz. Heykeller, resimler, ilahiler, tiyatro gösterileri… kısacası din ile ilgili olan bütün ikonların amacı ibadet değil ilham verici amaçlı olmasıdır. Unutmayalım ki İsa Mesih ağaçtan ya da taştan yapılmış yerlerde değil içimizde ve heryanımızdadır. Ona ibadet şeklimiz bana göre farklı olmasına rağmet protestan kardeşlerimiz ile sonuçta aynı yüceliğe ibadet ediyoruz. Meshep seçimine gelince bu çok da önemli bir şey değildir. Kafan hiç karışmasın önemli olan İsa Mesih’e iman edebilmek ve bu gücü başkaları ile paylaşmaktır. Bunları yaptığın zaman aklın berraklaşacak ve senin doğrunu bulmana yardım edecektir. Mesih’in inayeti üzerine olsun sevgili kardeşim.

    #32940
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Deniz Kuçin kardeşim, söylediklerinin tümüne katılıyorum. Rab seni bolca bereketlesin. Haklısın, herşeyden önemlisi İsa Mesih’e, O’nun kurtarıcı ve Rab olduğuna iman etmektir.

    #32942
    Anonim
    Pasif

    1 İmanı güçlü olan bizler, kendimizi hoşnut etmeye değil, güçsüz olanların zayıflıklarını yüklenmeye borçluyuz.

    2 Her birimiz, komşusunu ruhça geliştirmek amacıyla, komşusunun iyiliğini gözeterek onu hoşnut etsin.

    3 Nitekim Mesih bile kendini hoşnut etmeye çalışmadı. Yazılmış olduğu gibi, «Seni aşağılayanların aşağılamalarına ben uğradım.»

    4 Önceden ne yazıldıysa, bize öğretmek için, sabırla ve Kutsal Yazıların verdiği cesaretle ümidimiz olsun diye yazıldı.

    5 Sabır ve cesaret kaynağı olan Tanrı’nın, sizleri Mesih İsa’nın isteğine uygun olarak aynı düşüncede birleştirmesini dilerim.

    6 Öyle ki, Rabbimiz İsa Mesih’in Tanrısını ve Babasını birlik içinde hep bir ağızdan yüceltesiniz.

    7 Bu nedenle, Mesih sizi kabul ettiği gibi, Tanrı’nın yüceliği için siz de birbirinizi kabul edin.

    8>9 Çünkü diyorum ki Mesih, Tanrı’nın güvenilir olduğunu göstermek için Yahudilerin hizmetkârı oldu. Öyle ki, atalarımıza verilen sözler doğrulansın ve diğer uluslar Tanrı’yı merhameti için yüceltsin. Nitekim şöyle yazılmıştır:

    «Bunun için uluslar arasında seni öveceğim
    ve senin adına ezgiler söyleyeceğim.»

    10>11 Yine deniyor ki,

    «Ey uluslar, O’nun halkıyla birlikte sevinin!»

    ve «Ey bütün uluslar, Rab’bi övün!
    Bütün halklar, O’nu ululayın!»

    12 Yeşaya da şunu diyor:

    «İşay’ın kökünden biri gelecek,
    ulusların üzerinde egemenlik sürmek üzere yükselecek.
    Uluslar O’na ümit bağlayacak.»

    13 Ümit kaynağı olan Tanrı, Kutsal Ruh’un gücüyle ümitle dolup taşmanız için iman yaşamınızda sizi tam bir sevinç ve esenlikle doldursun.ROMALILAR:15:1-13.

    RAB İSA MESİHİN DÜŞÜNCESİ VE FİKRİ HEPİMİZİ GÖKSEL VE DİRİ BABAMIZIN DÜŞÜNCESİNDE BİRLEŞTİRSİN.

    #32944
    Anonim
    Pasif

    @panaia 13884 wrote:

    Sevgili Tuba kardeşim öncelikle mesajıma cevap yazdıgın için saol, Protestanlık hakkında birçok yazı okumuştum dedigim gibi ben meshep konusunda karar vermiş diyilim veremiyorumda protestanlıkta eksik olanlara gelince ( Bna Göre) Örenegin İsa mesih in resmedilmiyor biliyorsunuz bazen sözlerin anlatamadıgını resimler veya heykeler daha iyi tasviredebiliyor,ve bir diyer konu ise Haç Çıkarmak neden protestanler Haç cıkarmıyorlar ? ,birde Mesih İsa son yemeginde ben sizde kalacayım der size kutsal ruh gelecek der ve sizi yonlendirecek der(Yuhanna 14:15 Kutsal Ruh) eger katoliklik Hristiyanlıktan kaymış veya bozulmuşa kutsal ruh etkisizmi kaldı yani demdk istiyorum ki Katoliklik sapkınlıga giderken Kutsal Ruh ne yaptı? niye korumdaı eger (sizindedigin dogruysa) birde İncilde tabiykide Putlara tapmıyacaksın diye bir kısım var orda diyorki yanlızca yaratan olan tanrıya tapacaksın der zaten katoliklerde öyle yapmıyormu tapındıkları heykeler TANRININ tasviri degilmi taiyki tapınmak olarak ben almıyorum ben saygı olarak alıyorum sizin cevaplarınız benim karasızlıgıma işik tutacak tır hedefim katolikligi veya Protestanlıgı kötülemek degil sorularıma yanıt aramktır cok Teşşekür ederim Tanrıdan Sizlere Kayralar olsun (Amin)

    Kutsal Ruh onda kalanları daima besler, büyütür. Ama siz kelama rağmen, kelamı değilde bazı uygulamaları, adetleri Rab’den önde koyup doğru sayarsanız kutsal ruh siz de barınmaz. Hele bu uygulamalar Rab’bin dediklerine aykırıysa. İkonaların önünde eğilir ve dua ederler. Bazıları ise yardım dilenir. Bu dediklerim gerçektir ve dediğim gibi Rab’bin kesin karşı çıktığı şeylerdir. İyi ağaç, kötü meyve veremez. Bu mezhepde kötü meyveleri gösteriyorum ve bu nedenle doğru, tamamen Rab’be itaat edilebildiğini ne yazık ki söyleyemem. Rab kalbimizde, benliğimizde, aklımızda yalnız kendisinin olmasını istiyor. Ayrıca umudunuzun yalnızca Rab’de olmasını istiyor. Azizlerden dau istemek, onlara dua etmek, yardımlarını dilenmek Rab’bin isteğine terstir. Haç çıkarmak önemli mi, bence değil. Elçiler de zaten bunu yapmıyordu. Ama her durumda Rab’bi gerek sözle, gerek eylemlerimizle açıklar ve hoşnut edersek bu bizi kutsallığa götürür.Rab’bin istediği de bu. İnsan geleneklerine değil, gözünüzü Rab’be ve sözlerine çevirin. Kutsal Kitabı okuyun ve dua ile gerçeği arayın. Sorularınızın yanıtını Rab’den isteyin.

    #32943
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Panaia,
    İsa Mesih’in doğumu, yaşamı, ölümü ve dirilişi hristiyanlığın temelidir. Bizleri kurtaran İsa Mesih’tir ve bunu çarmıh üzerinde sağlamıştır. Kurtuluş için gerekli olan tek şey İsa Mesih’in haç üzerinde tüm günahlı insanlık için dökmüş olduğu o kutsal KAN‘dır. İsa Mesih’e iman edip O’nu Rab ve Kurtarıcıları olarak yaşamlarına alan ve günahlarından dönerek tövbe eden herkes kurtulacaktır.

    Rab yüreklerimize bakar. Adetler, gelenek ve göreneklerle ilgilenmez yaşayan diri Tanrı. İsa Mesih yaşıyor ve diridir, bizleri kurtaran O’dur, azizler değil. Azizler de bizler gibi iman eden insanlardır, ve ölmüşlerdir. Onlara dua etmek, dilekte bulunmak çok yanlış ve aynı zamanda günahtır. Yaratan dururken, yaratılandan medet umulur mu? Resimlerin ve heykellerin önünde diz çökerek onlara dua etmeyi Kutsal Kitap kesinlikle yasaklamaktadır.

    #33089
    Anonim
    Pasif

    sevgili kardeslerim bu tur tartismalardan kacinalim sunucta biz hristiyanlar ayni kitapa inaniriz ben katolik bir aileden gelmeyim ama hic bir zamanda kilise ayirti yapmadan butun kiliselere gitmisimdir hangisi bana daha yakinsa ona gitmisimdir unutmayinki hic kimse kimseyi yargilamahakki yoktur saygilarimla yelde

    #33091
    Anonim
    Pasif
    yelde;14212 wrote:
    sevgili kardeslerim bu tur tartismalardan kacinalim sunucta biz hristiyanlar ayni kitapa inaniriz ben katolik bir aileden gelmeyim ama hic bir zamanda kilise ayirti yapmadan butun kiliselere gitmisimdir hangisi bana daha yakinsa ona gitmisimdir unutmayinki hic kimse kimseyi yargilamahakki yoktur saygilarimla yelde

    Yargılamalar kişisel değildir. Kişilere yönelik hiç değildir. Biz Rab’be iman etmiş olanları yargılayabiliriz. Pavlus da bunu yaptı, ama iman etmemişleri yargılayamayız. İmanlı olup da Mesih’in dediklerine ters olan eylemler ve inançlar öğretiliyorsa tabii ki yargılayabiliriz. Çünkü Rab’bin sözleriyle bağdaşmaz. Bağdaşamaz. Bence kilise seçimi önemlidir. Seçici olmak gerekir. Çünkü gerçekten sapkın öğretileri savunan kiliseler vardır.

    #33591
    klaus
    Anahtar yönetici

    Sevgili Tuba, dün akşam bu sayfayı okurken, senin cümlelerin dikkatimi çekti. Daha önce atlamışım sanırım. Demişsin ;

    ”Yargılamalar kişisel değildir. Kişilere yönelik hiç değildir. Biz Rab’be iman etmiş olanları yargılayabiliriz. Pavlus da bunu yaptı, ama iman etmemişleri yargılayamayız.”

    Sevgili Tuba, Mesihdeki bir kardeşe kutsal kitaptan Tanrı’ nın sözleriyle klavuzluk etmek ayrı, yargılamak ayrı. Pavlus ne yaptı ? Hatası olan kiliselere tek tek mektuplar yazarak, Rabbin sözleriyle azarladı.

    Ayrıca Mesih bize yargılama konusunda der ki ;

    Matta;
    7: 1 “Başkasını yargılamayın ki, siz de yargılanmayasınız.
    7: 2 Çünkü nasıl yargılarsanız öyle yargılanacaksınız. Hangi ölçekle
    verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız.
    7: 3 Sen neden ” kardeşinin ” gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği farketmezsin?
    7: 4 Kendi gözünde mertek varken kardeşine nasıl, ‘İzin ver, gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin?

    Burada ”Kardeş ” kelimesine dikkatini çekerim. ” Yani biz Rabbe iman etmemişleri yargılayabiliriz ” demene şaşırdım.

    Tubacım, benim ailemde katolikler var.(Birinci derece akrabalarım) Onların kendilerine göre öğretişleri doğruları var. Örneğin, Meryem Ana konusunda. Biz protestanlar Meryem Anaya dua etmeyebiliriz ama ondan da saygısızca behsetmek uygun olmaz diye düşünüyorum.

    Onlar Meryem Ana için;
    ”Eski ahitteki kutsal sandık ile benzeşir. Eski sandık, eski antlaşmanın taşıyıcısı olmak üzere yapılmıştır (çöldeki zorlu yolculuk); aynı şekilde Meryem de yeni antlaşmanın taşıyıcısı olma görevini üstlenmiştir” der.
    (gebe iken yaptığı zorlu yolculuk)

    Onlar;
    ”Eski Adem’ in bahçede ilk günahı işlemesine sebep olan ”Kadın” dı. Yeni Adem’ i ilk görkemli görevine sevk eden de ” Kadın”dır.”der.
    (İsa’nın düğünde şaraba çevirmesini isteyen Meryemdir.)

    Onlar;
    ”Aden bahçesinde Havva’ya saldıran yılan, Vahiy bölümünde Meryem Ana’ya saldırıyor” der.

    Yani Tubacım, onlar için ” Tipoloji ”önemli. Demek istediğim katolikleri sadece ” Meryeme dua ederek putlaştırıyorlar ” diye kestirip atmaktansa, onların eğitimlerinde ne öğrendiklerini bilmek lazım diye düşünüyorum.

    Sonuç olarak 10 emirden biri;
    “Annene babana saygı göster. Öyle ki, Tanrın RAB’ bin sana vereceği ülkede ömrün uzun olsun.”

    Bize bunu öğreten Rab İsa kendisi buna uymaz mıydı!

    Sevgi ve esenlikle..

    #33592
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Kayram,
    Söylediğim sözlerin arkasındayım. Katoliklerin Meryem Ana konusunda ki görüşlerini siz burada yazmadan önce de biliyordum. Ne olursa olsun bir insanı dokunulmaz kılıyorlar, çok kutsal kabul ediyorlar. Yücelik veriyorlar. Meryem hakkında verdiğiniz katolik düşünceleri bana dan brown’un kitaplarında anlattığı benzetmeleri hatırlatıyor. Yani ne demek istiyorum; ruhsal ve kutsal olan ana özü geçip, masalsı, gerçekliği olmayan hikayelere ve bunu sonucu ortaya çıkan yeni, sahte öğretişe giden çarpık düşünceler yumağına insanlar tapıyor ya da yücelik veriyor.

    Meryem bir imanlı kadın olarak benim için saygıdeğer bir kardeştir. Aynı çağda yaşamamış olsak da öyledir. Ama daha ötesi değildir. Rab de bunun tersini düşündürecek bir söz etmemiştir.

    Yargılama konusuna gelince, yargılamada önemli olan kime ve neye yönelik yargı yaptığımızdır. Rabbin doğruları ile ilgili ise, Rabbin yüceliğini paylaştıran bir öğretişe karşı ise yargılayabilirim, kendim ya da kendi menfaatim için yargıda bulunmam. Diğer türlü imanlılar arasında (kilise içinde) bir disiplin ya da rabbe uygun yaşamlar bulamazdık. Yanlışlıklar karşısında; bunlar rabbe karşı yapılmış haraketlerse, insansal düşünceden kaynaklı değilse yargılayabilirim ve bu konuda yetkiliyim. Sözlerim doğru ise tartışmaya gerek yok, yargıladığım konuda “kendi gözümde ki çöpü görmemem” durumu yok ki. Bu gibi şeyler insanla ilgilidir ama benim yargı konum bambaşka bir şey içindir.

    Bir imanlıya yalan söyleme deyip ama kendim de aynı şeyi yapıyorsam, ve yargıda bulunurken burnum yukarıda kendimi beğenmiş bir eda ile bir de karşımda ki kişiyi kötüleyip, aşağı görerek yargılıyorsam bu konuda dediğiniz doğrudur. Kendi gözümde ki çöpü görmeme durumu bu örnekte vardır. Aradaki bu farkı umarım siz de göreceksiniz. Yoksa tek gören ben miyim?

    Nedense katoliklik ve ortodoksluğu eleştirdiğimde ve öğretilierini reddettiğimde sizin sözlerinize benzer tepkiler alıyorum ama ben tüm dediklerimin arkasındayım. Ve rabbin sözlerine göre haklıyım. Güç, kudret, yetki, yücelik yalnızca Rabdir, Tüm yakarışlar O’na olmalıdır, Kalbimiz de, benliğimiz de, ruhumuz da yalnız ama yalnız Rab’bin Ruhu ile paydaşlık içinde olmalıdır. Başka Ruhlarla değil. Boşuna Rab Ruhsal evlilikten bahsetmiyor, bize boşuna gelinler demiyor. Bu benzetme gerçekten çok açıklayıcı. Biz bu dünyada Rab’bin nişanlıları olarak kendimizi ona ayırıp, temiz kalıp düğün günümüzü bekliyoruz. Kalbimizde ve ruhumuz Rab’be ait. O’na ayrılmış. Düşüncelerimizde bile Rab’be ihanet içinde bulunmamalıyız.

    Rab zina konusunda şöyle diyordu, yan gözle bakarsanız bile zina işlemiş olursunuz. Bu Rable olan ruhsal evliliğimizde de geçerlidir. Rab iman eden kişi, rab’be ait olmalıdır. Yardımcısı, merhamet beklediği, dua ettiği, ruhsal paydaşlık ettiği kişi Rab olmalıdır. Ruhta, bedende ve eylemde.
    Şimdi gelelim ortodoks ve katoliklere. Ortodokslar azizlere dua etme konusunda şunu diyorlar: biz azizlerden bizim için dua etmelerini isteriz. Ama onlara dua etmeyiz. Katolikler ise direk Meryem’den yardım isterler, tanrıymış gibi isteklerini gerçekleştirmesini, hatta koruyup kollamasını isterler. Her iki durumda da Rab’bin zina dediği şeyi yapıyorlar. Ortodokslar yan gözle bakmış oluyor, katolikler ise direk gerçekte zina ediyor. Her ikise de Rab ile olna Ruhsal evliliği, birtliktelik ahtini lekeliyorlar. Rabbi başka ruhlarla, düşüncelerle aldatıp zina ediyorlar. Neden tek yardım umutları rabde değil de azizlerin dualarında ve onların rabbin gözünde daha üstün oldukları düşüncesinde. Rab birçok kere her kişinin eşit olduğunu söylemiyor mu? Ya da bazı kullarını tanrılaştıracağını mı vaad etti. İnsan statüsünden çıkıp daha üstün mü olacaklarını söyledi. Meleklerin bile bu gibi yetkilere sahip olmadıklarını bilmiyorlar mı? Ya da aksini iddia ediyorlarsa kutsal kitapta nerede geçiyor? Ama hayır ne böyle bir tespit ne de bir söz yer alır rabbin kelamında. Neden birilerini yüceltmek yerine yalnız Rabbi yüceltmiyorlar? Neden sadece Rabbe güvenmiyorlar, yardım istemiyorlar? Böyle olmamasının sebebi imansızlık ve akılsızklıktır.

    #33593
    klaus
    Anahtar yönetici

    Sevgili Tuba demişsin ;

    ”Meryem hakkında verdiğiniz katolik düşünceleri bana dan brown’un kitaplarında anlattığı benzetmeleri hatırlatıyor. Yani ne demek istiyorum; ruhsal ve kutsal olan ana özü geçip, masalsı, gerçekliği olmayan hikayelere ve bunu sonucu ortaya çıkan yeni, sahte öğretişe giden çarpık düşünceler yumağına insanlar tapıyor ya da yücelik veriyor.”…

    Sana verdiğim örnekler Don brown kitaplarından değil. Eski ve yeni ahitten ayetlerdi. Yazımda belirtmiştim sanırım atladın.

    ”Yargılama konusuna gelince, yargılamada önemli olan kime ve neye yönelik yargı yaptığımızdır. Rabbin doğruları ile ilgili ise, Rabbin yüceliğini paylaştıran bir öğretişe karşı ise yargılayabilirim”…

    Sevgili Tuba, şöyle sorayım. Sen Rabbin sözlerine uyulsun isterken sen mükemmel misin ? Hiç birimiz değiliz. Biz insanız. Tek kusursuz olan Rabdir.

    ”yargılayabilirim ve bu konuda yetkiliyim”…

    Sevgili Tuba, dediğim gibi bunu söylemen için kusursuz olman gerekir.

    ”Bir imanlıya yalan söyleme deyip ama kendim de aynı şeyi yapıyorsam, ve yargıda bulunurken burnum yukarıda kendimi beğenmiş bir eda ile bir de karşımda ki kişiyi kötüleyip, aşağı görerek yargılıyorsam bu konuda dediğiniz doğrudur. Kendi gözümde ki çöpü görmeme durumu bu örnekte vardır. Aradaki bu farkı umarım siz de göreceksiniz. Yoksa tek gören ben miyim?”

    Sevgili Tuba, sanırım sen günah ve suç arasındaki farkı tam anlayamadın. Fiziksel suçlar ayrı, düşüncede işlenen saniyelik günahlar ayrı. Ben günah ve suç arasındaki fark ile ilgili , forma dinlediğim bir vaazı vermiştim. Okumanı tavisiye ederim zira bereketli bir vaazdı. Ayrıca Rabbin sözlerine uyulsun diye kardeşlere dua edip teşvik vermek ayrı .. ” ben de mükemmel değilim ama siz gene de uyun.. ”demek ayrı!

    ”Katolikler ise direk Meryem’den yardım isterler, tanrıymış gibi isteklerini gerçekleştirmesini, hatta koruyup kollamasını isterler. Her iki durumda da Rab’bin zina dediği şeyi yapıyorlar.”
    ”Rabbi başka ruhlarla, düşüncelerle aldatıp zina ediyorlar.”…

    Sevgili Tuba, ben eski ahit eğitimi alırken öğrendim ki, Tanrı kendi halkının putperestlerle zina ettiğini benzetmelerle anlatır. Benim Hoşea peygamber ile ilgili bir çalışmam var formda. Onu okumanı tavsiye ederim zira öğrendiklerimi paylaşmıştım. Eski ahitteki tüm peygamberleri okursan göreceksin, onlarda Tanrı kimlerin ve hangi putlarla zina ettiğini açıklar. İsrail halkını eşi olarak görür ve başka ilahlara tapmalarını zinaya uğrayan bir koca gibi ifade eder.

    Senin Meryem Ana hakkında, insanlara ” zina eden putperestler ” gözüyle bakman çok üzücü ve alakasız. Formdaki bir kaç katolik arkadaşı da, ” içine şeytan girmiş ” dediğini ve terslediğini de duydum. Buna da üzüldüm.

    ”Meryem bir imanlı kadın olarak benim için saygıdeğer bir kardeştir”…

    Peki Tubacım, bu zihniyetteysen ve son noktayı bu ifade ! ile koyduysan bana da diyecek bir söz düşmez bunun üzerine.

    Esenlikle..

    #33594
    Anonim
    Pasif

    Sayın tuba,
    Katoliklik ve ortodokslukta azizler vardır fakat sizin dediğiniz gibi değil aslında. Yani dışardan sanki azizler ilahmış gibi geliyor size fakat, öyle değil. Azizlerin ruhlarına dua edilir, nasıl ölmüş bir akrabaya dua edilirse öyle. İkonaların kutsallığı da ikonası olan azizin baş koyduğu yolun kutsallığıdır. İkonadan da medet umulmaz, tahta çerçeve ne yapabilir ki? Hiç birşey. Zaten ben bir azize dua ediyorum ondan birşeyler istiyorum diyen bir kişi zaten hristiyan olamaz.
    Azizlerden medet uman ortodokslar da var, yanlış yorumlayanlar da var ikonaları fakat bu ortodoks öğretilerinin böyle olduğu anlamına gelmez.

    Açıklık getirmek istedim.
    Sevgiler.

    #33590
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Kayram,
    Konuyu eski ahitten benzetmelerle açıkladığınızı okudum tabii ki ama beni pek anlayamadınız. Dan Brown gibi masalları sevenlerin, özü kaçıranların düşünce tarzını aklıma getirdi dedim. Yazdığım paragrafı tekrar okumanızda fayda var.

    ”Katolikler ise direk Meryem’den yardım isterler, tanrıymış gibi isteklerini gerçekleştirmesini, hatta koruyup kollamasını isterler. Her iki durumda da Rab’bin zina dediği şeyi yapıyorlar.”
    ”Rabbi başka ruhlarla, düşüncelerle aldatıp zina ediyorlar.”…

    Sizin yorumunuz:

    “Sevgili Tuba, ben eski ahit eğitimi alırken öğrendim ki, Tanrı kendi halkının putperestlerle zina ettiğini benzetmelerle anlatır. Benim Hoşea peygamber ile ilgili bir çalışmam var formda. Onu okumanı tavsiye ederim zira öğrendiklerimi paylaşmıştım. Eski ahitteki tüm peygamberleri okursan göreceksin, onlarda Tanrı kimlerin ve hangi putlarla zina ettiğini açıklar. İsrail halkını eşi olarak görür ve başka ilahlara tapmalarını zinaya uğrayan bir koca gibi ifade eder.
    Senin Meryem Ana hakkında, insanlara ” zina eden putperestler ” gözüyle bakman çok üzücü ve alakasız. Formdaki bir kaç katolik arkadaşı da, ” içine şeytan girmiş ” dediğini ve terslediğini de duydum. Buna da üzüldüm.”

    Sevgili kayram tüm eski ahitte ki benzetmeleri biliyorum, ve ilişkilendirdiğim şey de alakasız değildir.Aynı benzetmeyi, aynı durum için yaptım. Çok alakalıdır. Putperestlik illa görünür bir puta tapmak değildir. Paracı olmak da putperestliktir. Güveniniz, kalbiniz nerdeyse o ilahınızdır. Ruhta kimle ilişki içindesiniz, bu önemlidir.

    Şöyle demişsiniz:

    ”Meryem bir imanlı kadın olarak benim için saygıdeğer bir kardeştir”…

    “Peki Tubacım, bu zihniyetteysen ve son noktayı bu ifade ! ile koyduysan bana da diyecek bir söz düşmez bunun üzerine.”

    Meryem neden daha fazlası olabilir. Bu zihniyette ters ya da hatalı olan ne? Olması gereken tam tamına budur. Bundan fazlası doğru değildir.

    Sevgili Kefas’ ikaz olabilir tesbitine katlıyorum ama ikaz edilirkende ikaz eden aslında bir yargı sonucu, muhakeme sonucu ikaz etme gereği hisseder. Yani bir yargılama işlemi gerçekleştirir. Yani yargılama eylemini yine yapmış olur.

    Sevgili Zeynep ölülerle dua edilmez. Bu konu bana göre açık ve nettir. Ama katolik ve ortodokslar olmadık şeylerle bu konuyu savunup haklı çıkarırlar. Ama Rabbin sözlerine terstir.

15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 35)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.