Isviçre’de minare yasağı tartişmalarına gerçekçi bir yorum

  • Bu konu 8 izleyen ve 11 yanıt içeriyor.
12 yazı görüntüleniyor - 1 ile 12 arası (toplam 12)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26642
    Anonim
    Pasif

    İSVİÇRE’DE MİNARE YASAĞI TARTIŞMALARINA GERÇEKÇİ BİR YORUM
    1027-switzerland-minarets.jpg
    Türkiye’deki bütün TV kanalları, tüm gazeteler ve hatta paparazi programları bile, İsviçre’deki ‘Minare Yasakları’ndan bahsetmektedirler. “Ne kadar ırkçı, ne kadar gerici, ne kadar insan haklarına aykırı” olduğunu söylüyorlar. Bir Avrupa ülkesine yakışmazmış.

    Peki, ben ne mi diyorum? “Yuh olsun” diyorum. Hem de bin defa. “Söyleyene bak” diyorum. Bu kadar körlük olur mu? Buna insafsızlık derler. Miyopluk derler. Asırlardır aynaya bakmıyoruz. Hep başkalarının kötü tarafını görürken, kendi kendimize nerdeyse tapıyoruz.

    Dünyada insan haklarından ‘en yoksun ülkeler’ sıralamasında en başlardayız. Ülkemiz, milletimiz hakkında açılan davaların haddi hesabi yok. Hem de, kendi vatandaşlarımız tarafından. Dinî özgürlüklere gelince, bir kez daha “Yuh olsun” diyorum. İhlâller sayfalara sığmaz. Her hareketimiz, neredeyse her düşüncemiz ihlâl. Hakların her bir zerresi kanla satın alınmıştır. Hoşgörü, insanı ağlatacak durumdadır. Konuşana bak.

    Her Avrupa ülkesinde yüzlerce, hatta binlerce cami varken, Suudi Arabistan’da kaç tane kilise vardır? O ülkeye elindeki İncil ile girebilirmisin? Diğer Müslüman ülkelerinde herhangi bir fark var mı? Din değişti diye, yüreği bedeninden sökülen pastörler mi istersin; yoksa, ölüm cezasının infazını beklerken, her gün ezan zamanı dayak yiyen İran’lı Hristiyan kızlar mı? Afganistan’da kafaları hunharca kesilen, koyun boğazlar gibi böğürte böğürte boğazlanıp, yüreklere korku salması için tüm dünyaya gösterilen, cep telefonları ve internet ile iletilen bu görüntüler, gece gündüz Avrupalı’nın gözleri önünde iken; kimdir bu ki, haksızlığa uğramış gibi, ‘İslâmafobya’dan bahseder? Şaka mı ediyorsunuz? İsviçre’nin yaptığı, dehşete kapıldığı içindir. Bu bir reaksiyondur. Tüm Avrupa bunu takip edecektir. Gerginlik artacaktır.

    Yaptıklarımızı görmüyoruz. Hep başkalarının yaptıklarını kınıyoruz. Bizi eleştirenlerden nefret ediyoruz. Aynaya hiç bakmıyoruz. Ve ne kadar ‘Sevgi ve Hoşgörülü’ olduğumuz konusunda da, kendi kendimizi aldatıyoruz. İslâmafobya vardır ve gerçektir. Dünya gördükleri ile dehşete kapılmıştır. Ama onların sesleri, onların kaygıları hiç duyulmuyor memleketimizde. “Haklı tarafları var mı acaba?” diyen yok. Hemen ‘Fetva’ ve arkası da ‘Kelle’. Sonra da, “Ben çok hoşgörülüyüm” diye poz verildiğinde, dünya acı acı gülüyor halimize.

    ‘Dinler arası Diyalog’, zaten ta baştan, sağırlar diyaloğu idi. Halbuki, “Söyle bana tüm itirazlarını ve nedenlerini. Ben seni dinleyip, anlamaya çalışacağım. Sonra da, aynisini ben yapacağım” şeklinde olmalıydı. Başbakanın elinde böyle bir liste var mı? Yani, itirazlar, görüşler veya şikâyetler listesi. Bu kadar zamandır, bu diyaloglar nereye vardı? Ne faydası oldu?

    Batı’yı biraz olsun anlama gayreti içerisine girelim. Onlara göre İslâm sadece bir din değildir. Çünkü bu din, ayni zamanda, birçok İslâm ülkesinin anayasasını oluşturur. Yani ‘Şeriat Yasaları’ ile idare edilen bir ülke, bir anda tüm dünya ülkelerini ilgilendirmeye başlar. Şayet bir ülke anayasasına, “Tüm İngiliz’leri (veya tüm Türk’leri) gördüğünüz yerde öldüreceksiniz” diye bir madde koyarsa, dünya ayağa kalkar ve gerekirse, o ülkeyi imha eder. Kimse anayasasına veya yasasına, keyfinin her istediğini koyamaz. Bu durumlarda, “Ben egemenim. İstediğimi yaparım” da geçerli değildir.

    İşte bu yüzden Batılılar da, İslâm ülkelerindeki bu durumları görerek, duyarak ve Kuran’da okuyarak, bilhassa tercübesine de vararak, “Biz buna izin veremeyiz” diyorlar. Çünkü Kuran’da ve Hadis’lerde, Yahudi ve Hristiyan’lara karşı şiddet ve nefret içeren birçok ayet vardır. “Bunlar bizim yasalarımızdır” dendiğinde de, diğer ülkeler tepkisiz kalamazlar. Dininiz, başkalarına karşı şiddet içeriyorsa; o zaman “Din özgürlüğümdür” savunması da geçersizdir.

    Son olarak da, İngilizcededen tercüme ettiğim, ve Batı’da yaratılmış olan bu gerginliğin altını çizen bir olayı nakletmek istiyorum.

    Amerika’da, Michigan State Universitesi (MSU), makine mühendisliği bölümünde öğretmen olan, profesör Indrek Wickman, üniversitede ‘Muhammed’i terrörist olarak gösteren Danimarka Karikatürlerini’ protesto etmek için, gösteri düzenleyen ve bunlar ‘Nefret İfadesi’dir diyen Müslüman Öğrenci Derneğine, bir e-mail atarak, şöyle dedi:

    Quote:
    Sevgili Müslüman Derneği Öğrencileri,

    MSU’nun makine mühendisliği bölümü profesörü olarak, sizin protestonuzu, protesto ediyorum.
    Benim ağırıma giden karikatürler değil, onlardan çok daha vahim ve korkunç olan kafa-kesmeler, evlere saldırmalar, hiçbir ayırım yapmayan intihar saldırıları, Katolik papazların merhametsizce öldürülmesi (Türkiye’de olduğu gibi), kiliselerin yakılması, yıllardır Mısır Hristiyan’larına çektirilen insafsız cefalar, Müslüman olmayanlara bile ölüm tehditi ile dayatılan Şeriat Yasaları, İskandinavya’lı kızların ve kadınların (ki sizin kültürünüzde onlara fahişe diyorsunuz) tecavüze uğramaları, Hollanda’lı bir filim yapımcısının öldürülmesi ve Paris’teki kırma, dökme ve soygunlar.

    Beni ve benim gibi daha birçok yumuşak huylu ve hoş görülü akademisyen arkadaşlarımı bile çileden çıkaran, işte bunlardır. Karikatürler değil. Bunları niye hiç protesto etmiyorsunuz? Asla mutlu olmayan, kendi yaptıklarını hiç nazar-I itibara almayan ve habire başkasını suçlayan, ey siz Müslümanlar, protestonuzu yaparken bunu iyi bilmenizi istiyorum.

    Batı’nın değerlerini taktir etmiyorsanız, yasaya göre, geri gitmekte serbestsiniz. Çoğunuzun da bunu yapmasını diliyorum. Lütfen artık ülkenize geri dönün ve Amerika’yı rahat bırakın.

    I.S.Wichman
    Prof. Makine Müh.

    Tüm bu yazılanlardan bir ders çıkarılmalı. Amerika gergin, Avrupa gergin. Sadece İsviçre değil. Türkiye’de ağzı olan herkes konuştu, ama, “Dur bakalım. Acaba bizde de bir hata var mı? Onlardan istediğimizi, acaba biz onlara veriyor muyuz?” diye ses kaldıran hiçbiri olmadı. Olduysa ve yanılıyorsam ve bana gösterirseniz, çok sevineceğim. Sessiz kalmak, günahlara ortak olmak demektir. Biz ise, ‘Işık’ olmaya çağrıldık.

    Rab tüm liderlerimizi aydınlatsın. Doğruluk, adalet ve cesaret versin.

    #33977
    Anonim
    Pasif

    İsviçre’deki ilk adımdır ve bundan sonra Avrupa’nın diğer ülkelerinde de bu tür kararlar çoğalacaktır kanımca. Haklılar mı evet haklılar. Kaddafi bir konuşmasında diyor ki, ”Avrupayı ele geçirmek için silaha, kan dökmeye ihtiyacımız yok. Avrupa’da artan müslüman nüfusu günü gelince Avrupa’yı yönetecek.” Şimdi islam aleminde önemli sayılan bir lider kalkıp böyle bir laf ederse, meydanlarda gösteri yapan müslümanlar ”İslam dünyayı yönetecek” diye pankartlar açarlarsa elbette ki Avrupa insanı bu hayallere karşı tavrını alacaktır. Her koyun kendi bacağından asılır, kim nasıl isterse o şekilde ibadet eder fakat bir inanç DİN olmaktan çıkıp bir İDEOLOJİ olma yoluna girerse karşı taraftan anlayış beklemesi biraz abes değilmi? Biraz Avrupa insanının gözünden bakmak lazım olaylara.
    Esenlikler…

    #33982
    Anonim
    Pasif

    Asagidaki yaziyi gecen yanlislikla (bilemedim nereye yazacagimi) forumda baska yere astim. Ama asil isaret etmek istedigim husus ise Isvicre’de bu aralar guncel olan minare taritsmalarina dikkat cekmekti. Buyurunuz lutfen -yaziyi ayni sekilde asagiya kopyaliyorum.:

    Lutfen bu yaziyi okuyunuz (ANF’den aliniti)
    ANF
    08:47 / 02 Aralık 2009
    ANKARA – İsviçre’de pazar günü yapılan halk oylamasıyla minarelerin yasaklanması üzerine sert tepki veren Türkiye’de kilise yapmalarına izin verilmeyen Protestanlar Ankara’da bir dükkanı ibadethaneye çevirdiler. Son bir yılda Türkiye’de kiliselere yönelik en az 15 saldırı gerçekleşti.

    Türkiye’de önce Zirve katliamı, rahip cinayetleri, sonra Hrant Dink suikastiyla kiliselere saldırılar arttı. Son 4 yılda çeşitli saldırılara uğrayan Protestanların kilise yapmasına izin verilmiyor. Kilise için arazi alamayan Protestanlar konuyu AİHM’e taşıdı.

    İbadet edecek yer bulamayan Protestanlar, kiraladıkları apartman katlarında ya da dükkanlarda ayin yapmak zorunda kalıyor. Bu yerlerdeki güvenlik zaafından da payını alan Protestanlar, tehdit ve saldırılarla da karşı karşıya bırakılıyor.

    İmar Yasası’nda daha önce belediyeleri camilere yer tahsis etme görevi veriyordu. 2003 yılında bu yasanın bu maddesi değiştirildi ve “İmar planlarının tanziminde, planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçları göz önünde tutularak lüzumlu ibadet yerleri ayrılır” şeklinde genişletildi.

    YASA VAR YER YOK

    Geçen yıl Kurtuluş Kiliseleri Derneği, İmar Yasası’ndaki değişiklik üzerine Çankaya Belediyesi’ne başvurdu. Başvuruda, “Çankaya ilçe merkezinde bir ibadet yeri alanının Kurtuluş Kilisesi’ne tahsis edilmesi” istendi. Çankaya Belediyesi ise bu talebi reddetti.

    Çankaya Belediyesi’nın CHP’li Başkanı Muzaffer Eryılmaz, Protestanlar’ın talebini, imar planı yapma ve değiştirme yetkisine sahip olan Belediye Meclisi’ne havale etmeden tek başına karar vermişti. Yasaya aykırı olarak verilen bu karar sürecinde ise Eryılmaz’ın “Apartman altlarında, balkonu olan olmayan yerlerde bile kilise var. Hatta orada öyle misyonerlikler yapılıyor ki, Türk vatandaşı olanlara her Pazar günü yoklama yapılıyor. Oraya giden, orayı kabul eden adam bir de 250’şer dolar aylık veriyorlar” şeklindeki demeci gazetelerde yayımlanmıştı.

    Protestanlar, Belediye Başkanının bu tutumu üzerine Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Yapılan başvuruda, İmar Yasası’nın belediyelere ibadet yeri ayırma görevi vermesine karşın, Çankaya Belediyesi’nin bu yükümlülüğünü yerine getirmediği belirtildi.

    BAŞVURUDA LOZAN ANLAŞMASINA DİKKAT ÇEKİLDİ

    Lozan Anlaşması’nın da Türkiye’de oturan herkesin dinsel ayinlerini serbestçe yapma hakkını güvenceye aldığına dikkat çekilen başvuruda, Çankaya Belediyesi’nin bu tutumuyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din özgürlüğü maddesini ihlal ettiği kaydedildi. Başvuruda, İmar Yasası, AHİS ve Lozan Anlaşmalarına aykırı olduğu gerekçesiyle belediye kararının yürütmesinin durdurulması talep edildi.

    Ankara İdare Mahkemesi ise belediye kararının hukuki olduğu gerekçesiyle, yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Protestanlar, mahkeme kararını Bölge İdare Mahkemesi’ne temyiz etti ancak Bölge İdare Mahkemesi de temyizi reddetti.

    Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan Çankaya’da ibadet edecek yer bulamayan Protestanlar, AİHM’e başvurdular.

    Son yedi yılda 10 kez kilise yapımı için yaptıkları başvurulardan olumsuz cevap alan Kurtuluş Kiliseleri Derneği şimdi Ankara’nın Kurtuluş semtindeki bir dükkanda ayinlerini yapıyorlar. Ancak bu kez Protestanlar Ankara Valiliği’nin hedefi oldu. Yargıtay, valiliğin dükkanda ibadet yapıldığı gerekçesiyle Kurtuluş Kiliseleri Derneği hakkında açtığı kapatma davası açtı.

    AİHM, daha önce bir evi kiliseye dönüştüren iki kişinin yargılanması ile ilgili davada Türkiye’yi mahkum ederken, ibadet yeri oluşturulması konusunda da tavsiyede bulunmuştu.

    KİLİSELER CAMİ YAPILDI

    Öte yandan yakın zamanda Kars’taki 12 Havariler Kilisesi cami olarak kullanılıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1993 yılında kiliseyi Diyanet İşleri Başkanlığı’na devretti. Böylece kilise cami olarak kullanılıyor. Kars’ın merkezinde daha önce bulunan katedralin de çift kubbeleri yıkılarak, 2 köşesine 2 minare dikildi. Eski katedral ismi ise şimdi ‘Fethiye Camiisi.’ 12 Havariler Kilisesi’nde geçen yıl ayin yapmak isteyen turistlere İl Müftüsü ‘’turistler ‘Kümbet Camisini’ sadece ziyaret edebilirler. Ama ayin yapamazlar’’ diyerek izin vermemişti.

    AB’DEN EELEŞTİRİLER

    Avrupa Komisyonu’nun Ekim ayında yayımladığı İlerleme Raporu’ndaki Türkiye dini özgürlükler konusunda eleştirilerde bulunmuştu: Raporda şu ifadeler dikkat çekti: “Gayrimüslim cemaatler ibadet yerleriyle ilgili olarak sık sık ayrımcılığa tabi tutulduklarını ve idari belirsizlikle karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. Kendilerine ibadethane için yer tesis edilmesi yönünde yaptıkları başvurular reddediliyor. Mevcut Protestan kiliseleri ve Yehova Şahitleri’nin dua odaları davalarla karşı karşıya. Alevi cemevleriyle ilgili iki dava sürüyor, biri Danıştay’da görülüyor. Üç belediyenin üç tane Alevi cemevini ibadethane olarak tanımasına rağmen, cemevlerini tanımayan genel politika devam ediyor.”

    ANF NEWS AGENCY

    NOT: HABERİ KOPYALAMAK VEYA YENİDEN YAYINLAMAK YASAKTIR

    #33985
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Kemal Başaran’ın bu yazdıklarına katılmamak mümkün değil! Hatalarımızı görmeyip başkalarını suçlamak, yargılamak çok kolaydır!

    İsa Mesih Matta 7: 1-5te şöyle diyor:

    ‘Başkasını yargılamayın ki, siz de yargılanmayasınız. Çünkü nasıl yargılarsanız, öyle yargılanacaksınız. Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız.

    Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği farketmezsin? Kendi gözünde mertek varken kardeşine nasıl ‘izin ver, gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin? Seni ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün.’

    Sevgilerimle

    #33999
    Anonim
    Pasif

    Sayın Kemal Başaran, açıkçası olaya yaklaşımınızı çok tehlikeli buldum…
    Müslüman ülkelerde hristiyanlara şöyle engellemeler var, o zaman hristiyan batıda da müslümanlar engellensin yaklaşımı, olayı bir kandavasına dönüştürüp içinden çıkılamayacak bir sarmal haline getirmekten öte birşey yapmayacaktır… Madem isviçrenin minare yasağını doğru buluyorsunuz o halde, hrant dink katledildiğinde, eğer sırf bizden farklı diye bir hristiyan ermeni öldürülüyorsa o zaman hepimiz ermeniyiz diye, yürüyen biz müslümanlar enayimiydik?

    Hangi inançtan olursak olalım, insanın inancını özgürce yaşamasından yanayım ben, hristiyanıda, müslümanıda, museviside hiçbir baskıya uğramdan özgürce inancını yaşasınve yaysın.. böyle bir dünyadır benim idealim… Evet müslüman dünyasındada hristiyanlar baskı görüyor, bunu inkar etmek için kör olmak gerekir, ama insanlık varsa biraz yüreklerde bütün baskılara topluca karşı durmak gerek…

    Sinagog bombalandı yahudi müslümana düşman olsun, sabra ve şatilla katliamı oldu müslümanda yahudiye düşman olsun, kilise açmaya izin yok bir taraftan diğer taraftan isviçre minareyi yasaklıyor o zamn bizde birbirimize düşman mı olalım… oysa size yakışan kime karşı olursa olsun inanç özgürlüğünün engellenmesinekarşı durmaktır..siz bu bir nevi ‘oh olsun’cu yaklaşımınızla, çoğunluğu müslüman olan bu ülkede siz hristiyanlara yapılacak baskıları meşrulaştırdığınızın farkında mısınız bilmem…

    #34001
    Anonim
    Pasif

    Sayın avesta072,
    Isviçre’de zaten küçük minareli camiler vardır. İsviçreliler cami yapılmasına ya da ılımlı müslümanlara karşı değiller ki! İnsanların dinsel özgürlüklerinin kısıtlanmasından yana da değiller. Orada istenen şey, mega kentlerin göbeğine kurulmak istenen çok uzun minareli, çok büyük ve görkemli camilerin yapılmamasıdır. Zaten İsviçre küçücük bir ülke! Başkalarına hak vermemekte ama hak almaya gelince çatır çatır, söke söke almakta ustayızdır! Ben şahsen sayın Kemal Başaran’ın yanlış bir şey yazdığını düşünmüyorum. O, pek çok kimsenin düşüncelerine tercüman olmuştur.

    Almanya, Fransa, Isveç, Norveç, Ingiltere ve bunlar gibi pek çok Avrupa ülkesinde camiler inşa edilmiş ve sürekli daha fazlası, daha büyükleri, istenmektedir.. Her ülkenin kendi mimari yapısı vardır. Bu sadece konunun bir boyutu.

    Esenlikler diliyorum.

    #34002
    Anonim
    Pasif
    avesta072;16397 wrote:
    Sayın Kemal Başaran, açıkçası olaya yaklaşımınızı çok tehlikeli buldum…
    Müslüman ülkelerde hristiyanlara şöyle engellemeler var, o zaman hristiyan batıda da müslümanlar engellensin yaklaşımı, olayı bir kandavasına dönüştürüp içinden çıkılamayacak bir sarmal haline getirmekten öte birşey yapmayacaktır… Madem isviçrenin minare yasağını doğru buluyorsunuz o halde, hrant dink katledildiğinde, eğer sırf bizden farklı diye bir hristiyan ermeni öldürülüyorsa o zaman hepimiz ermeniyiz diye, yürüyen biz müslümanlar enayimiydik?

    Hangi inançtan olursak olalım, insanın inancını özgürce yaşamasından yanayım ben, hristiyanıda, müslümanıda, museviside hiçbir baskıya uğramdan özgürce inancını yaşasınve yaysın.. böyle bir dünyadır benim idealim… Evet müslüman dünyasındada hristiyanlar baskı görüyor, bunu inkar etmek için kör olmak gerekir, ama insanlık varsa biraz yüreklerde bütün baskılara topluca karşı durmak gerek…

    Sinagog bombalandı yahudi müslümana düşman olsun, sabra ve şatilla katliamı oldu müslümanda yahudiye düşman olsun, kilise açmaya izin yok bir taraftan diğer taraftan isviçre minareyi yasaklıyor o zamn bizde birbirimize düşman mı olalım… oysa size yakışan kime karşı olursa olsun inanç özgürlüğünün engellenmesinekarşı durmaktır..siz bu bir nevi ‘oh olsun’cu yaklaşımınızla, çoğunluğu müslüman olan bu ülkede siz hristiyanlara yapılacak baskıları meşrulaştırdığınızın farkında mısınız bilmem…

    Sayın Avesta072,

    Siz yüreğinizdekini söylüyorsunuz herhalde. Benim yazılarımda öyle birşey yok. Barış havarisi kesilecekseniz, önce yazılarımı bir kez daha ve çok daha dikkatli okumanızı tavsiye ederim.

    “Özür dileriz. Hatalıyız. Hristiyan’lara karşı çok merhametsiz, anlayışsız ve hoşgörüsüz davrandık” demiyorsanız, aynaya iyice bakmadınız demektir. Benim yazımın maksadı da sadece budur. Ayna olma ümidi.

    Sizin suçlamalarınızı ise, değil yalnızca şimdi, ama tüm tarih boyunca gerçekleştiren veya gerçekleştirmeyi arzulayan, bir tek hakikî Hristiyan bulamazsınız. Keşke ayni şeyler sizin için de söylenebilseydi.

    Zorlanarak, tehdit karşılığı, para karşılığı, seks karşılığı veya herhangi bir menfaat karşılığı “Hristiyanım” diyen kişinin, ne bizlerin, ne de Rab’bin önünde, bir kuruşluk bir değeri yoktur.

    Bu yüzden biz, yakıp yıkmayız. Tehdit etmeyiz. İstediğine ibadet etti diye kimsenin yüreğine korku salmayız. Onlardan nefret etmeyiz. Ama, İslâm ülkelerinde, korku içinde yaşamayan bir tek Hristiyan bile yoktur.

    Her gün tehdit ediliyoruz. Huzur içerisinde ibadet edemiyoruz. Bunları hergün yaşıyoruz. Kafadan atmıyoruz. Bunları görmenizi, bilmenizi istedik. Başkalarına neler yaşattığınızı anlamanızı istedik. Başkalarını ‘Gâvurluk’la suçlarken, aynaya bakmanızı istedik.

    Rab’bimizin gözlerinizi açmasını dilerim. Belki bir gün sizde Pavlus gibi olursunuz.

    #34003
    Anonim
    Pasif

    Rab’bimizin gözlerinizi açmasını dilerim. Belki bir gün sizde Pavlus gibi olursunuz.

    imzamı atarım bu sözüne güzel abicim…

    #34006
    Anonim
    Pasif

    Quote:
    Hristiyanlara yapılacak baskıları meşrulaştırdığınızın farkındamısınız…?

    Avesta 072 kemal Başaran kardeşime böyle yazmışsın..eh günaydın çoğu müslüman ülkelerde hristiyanlara saldırının meşru veya yarı meşru olduğunun farkına varamamışsınız galiba.

    İstihbaratı,jitemi,valiligi vs vs onlarca devlet kuruluşunun açık raporlarda Hrant Dink ha vuruldu ha vurulacak gibi onlarca bilgi ağı var iken Hrant Dink arkadan kafasına ateş edilerek vurulmuş ise,vuran zat (resmin sadece önünde görünen maşa) devlet güvenlik birimlerinin arasında olimpiyatlardan beş altın madalya ile ülkesine dönen milli kahramanlar gibi karşılanıyor ise siz hala hristiyan öldürmenin meşru olmadığınımı söylüyorsunuz. Katil Ogün Samast’ın cinayet anında başında beyaz bere var diye yüzlerce insan günlerce katile destek için beyaz bere takmadı mı…? Buna Trabzon spor da oynayan bazı futbolcularda dahil.

    Malatya Zirve yayınevi katliamında (nedense bu katliamları yapanların hemen hepsi on sekiz yaşının altındalar.herhalde çabuk yırtsınlar diye.) ön tarafta görünen hala ergenlik yaşındaki çocuklar fakat bu çocuklar günlerce Hristiyanlığı merak ediyoruz diye zirve yayın evine gidip gelip herhalde kendilerince büyük abilere istihbarat topluyorlardı. katliamın hemen akabilinde Malatya devlet erkanı açıklaması;olayda örgüt bağlantısı yoktur. Ve hala arka taraflar karanlık….

    Trabzon’da Katolik rahip Andrea Santaro’yu arkadan iki el ateş ederek öldüren Annesi AKP Trabzon kadın kollarında görevli O. A. nın ezberletilmiş ucuz ifadesi rahipten 100 dolar istedim vermedi vurdum.. Tabi vatikanda,avrupa’da yedi…. Belki haberiniz yoktur anlatayımda duyun.!

    Askeri istihbarat; uzman çavuşu Hristiyanların arasına sokup (2004yılında ortaya çıktı) rahip mertebesine kadar getirtmiş,
    Sonra mı Hristiyanların arasında yıllarca yaşayan ve Tarsus kilisesinin rahibi olan bu (müslüman subay) ajan daha sonra ülke TV lerinde sanki gizli müslüman degilde hristiyanlıktan pişman olmuş islama geri dönüyormuş gibi Beyaz hoca ile canlı yayında Kelime-i işadet getirme senaryoları.

    Bir dönem hristiyan vurmak o kadar moda olduki eline kesici alet alan kilise etrafında dolanmaya başladı bu teşvik ve telinleri bunlara kim verdi beyinleri kim yıkadı…….hala karanlık.. ortada 3-5 çocuk ismi geçiyor o kadar. İzmir saint Antuan kilisesi rahibi Adriano Francini pazar ayini sonrası R.B tarafından bıçaklanıyor,saldırgana medya ve polis soruyor neden vurdun; şöhret olmak için. haydi buyur bakalım ne şöhreti tabi adam cahil sen ogün samast’lar la Türk bayraklı hatıra fotoğrafları çektirirsen bu adamda şöhret için hristiyan vurur..İşte sana teşvik. Elli türlü teşvik çeşidi vardır.

    Siz Kemal Başaran’ın mesajını algılayamamışsınız.

    -İnsanların gözü önünde arkada yeşil arapça yazılı halı önünde kuran’dan dinden dönen boğazlanır ayetini okuyup adamı hırlata hırlata altı milyar insanın gözü önünde kesersen…?

    -Sen Fransa’ya girene kadar yalvar yakar olup girdikten ve karnın sıcak yemek,barınacak yatak bulduktan sonrada Paris’i bir ay cehenneme çevirir isen…?

    -Almanya’nın her tarafını kendi ülkende dahi yapamadığın kadar mektep medrese açarsan…?

    -Ben İslam hilafetinin başıyım deyip Almanya TV lerinde propagandanı yaparsan…?

    -Avrupa Almanya tarihinin en büyük dini soygununu (bunu ben değil Türk TV larında alman savcının beyanatı) yaparsan…? Deniz feneri.

    -Her gece yüzlerce tekne ile ege ve akdenizden hayatlarını hiçe sayıp avrupaya kaçmak ve mülteci olarak yaşamak istersen….?

    -Avrupa’yı binler onbinler ce(müslüman) doldururken…?

    -Bu orta doğu ve asyadaki zulüm ve açlıktan kaçan İnsanlar için tüm müslüman liderler biz neleri beceremiyoruz da bu insanlarımız Hristiyan ülkelere neden kaçıyorlar diye oturup kara kara düşünmezler ken….?

    – Hatta oturup rezilliklerine ağlayacaklarına ellerine kağıt kalem alıp istatistik olarak ne kadar süre sonra avrupa da müslümanlar çoğunluk hale gelir diye (kaddafi gibi) hesaplar yaparsan…?
    Kendin okumadın mı arkadaş gazetelerde, şu ülke şu kadar süre sonra, bu ülke bu kadar süre sonra bu insan akını ile müslüman olacak diye yazan islam ülkeleri gazetelerini.? Peki avrupa lı dan ne bekliyorsun.sen şükret sudan,fas,flistin,afgan,ve afrikadaki katliamlardan kaçan insanlarla avrupalı ekmeğini bölüşüyor.

    Kemal Başaran Kardeşimin yazısının noktasına ve virgulüne kadar yanında duruyorum….EVet bencede siz gerçekten aynaya bakmalısınız.

    #34015
    Anonim
    Pasif

    Arkadaşlar olayı öyle bi ajite etmişsiniz ki, sanırsınız ben müslüman ülkelerde hristiyanlar için herşeyin güllük gülistanlık olduğunu iddia etmişim.. ve sanki yine zikrettiğiniz olayları destekliyormuşum gibi bir hava vermişsiniz… o zaman daha net anlatayım, ben rahip santaronun da, zirve yayınevi katliamınıda ölenlerin de acısını yüreğimde hissetmiş bir müslümanım, hristiyan ermeni dink alçakça katledildiğinde, bu ülkede hristiyan olmak ermeni olmak katledilme sebebiyse ben de ermeniyim o zaman diye yürüyenlerdenim…

    Üzülerek görüyorum ki dediklerimden hiçbirşey anlamamışsınız, üstüne birde anlamsız bir savunma pozisyonuna geçmişsiniz… Ben işin özünde şunu demiştim; herkes her yerde inancını özgürce yaşayabilmeli ve yayabilmeli… Yetmemiş benim dindaşlarıın tehdit ettiğinden, yakıp yıktığından dem vurmuşsunuz, oysa gerek yok böyle saldırgan tutumlara… Her dinden vardır böyle bağnaz görüşlüler, örnek isterseniz tarihe bakın, seferad yahudileri kimden kaçıp osmanlıya sığındı mesela??? Neyse fazla uzatmadan eğer sizi ve inancınızı rencide edecek birşey yaptıysa en içten dileklerimle özürlerimi iletiyorum..

    Size hayatta başarılar, hangi Rab’be inanıyorsak inanalım, hayat bizi sevgi ve kardeşliğin yolundan ayırmasın…

    #34019
    Anonim
    Pasif
    avesta072;16417 wrote:
    Arkadaşlar olayı öyle bi ajite etmişsiniz ki, sanırsınız ben müslüman ülkelerde hristiyanlar için herşeyin güllük gülistanlık olduğunu iddia etmişim.. ve sanki yine zikrettiğiniz olayları destekliyormuşum gibi bir hava vermişsiniz… o zaman daha net anlatayım, ben rahip Santaro’nun da, Zirve Yayınevi katliamında ölenlerin de acısını yüreğimde hissetmiş bir müslümanım. Hristiyan Ermeni Dink alçakça katledildiğinde, bu ülkede hristiyan olmak ermeni olmak katledilme sebebiyse ben de ermeniyim o zaman diye yürüyenlerdenim…

    Üzülerek görüyorum ki dediklerimden hiçbirşey anlamamışsınız, üstüne birde anlamsız bir savunma pozisyonuna geçmişsiniz… Ben işin özünde şunu demiştim; herkes her yerde inancını özgürce yaşayabilmeli ve yayabilmeli… Yetmemiş benim dindaşlarıın tehdit ettiğinden, yakıp yıktığından dem vurmuşsunuz, oysa gerek yok böyle saldırgan tutumlara… Her dinden vardır böyle bağnaz görüşlüler, örnek isterseniz tarihe bakın, seferad yahudileri kimden kaçıp osmanlıya sığındı mesela??? Neyse fazla uzatmadan eğer sizi ve inancınızı rencide edecek birşey yaptıysam en içten dileklerimle özürlerimi iletiyorum..

    Size hayatta başarılar, hangi Rab’be inanıyorsak inanalım, hayat bizi sevgi ve kardeşliğin yolundan ayırmasın…

    Sayin Avesta

    Hristiyanlara gercekten cok haksizlik yapiliyor.Okadar ki bazen bunaliyoruz.Avrupa’da Islam’a yapilan bu kadar özgürlügün biz hristiyanlara yüz de birinin taninmamasinin buruklugunu yasiyoruz.Üstüne üstlük bazen provokativ bir sekilde gelip de Islam’in hosgörü(!) ve sevgi(!) dini oldugunu burda teblig etmeye calisan insanlarin coklugundan belki de arkadaslarimizin tepkisi biraz agir gelmis olabilir.Bu size karsi birsey degildir rahat olunuz lütfen.Simdi asagida alintiladigim duyarli davranisiniz icin de sizi tebrik ediyoruz.

    avesta072;16417 wrote:
    Arkadaşlar olayı öyle bi ajite etmişsiniz ki, sanırsınız ben müslüman ülkelerde hristiyanlar için herşeyin güllük gülistanlık olduğunu iddia etmişim.. ve sanki yine zikrettiğiniz olayları destekliyormuşum gibi bir hava vermişsiniz… o zaman daha net anlatayım, ben rahip Santaro’nun da, Zirve Yayınevi katliamında ölenlerin de acısını yüreğimde hissetmiş bir müslümanım. Hristiyan Ermeni Dink alçakça katledildiğinde, bu ülkede hristiyan olmak ermeni olmak katledilme sebebiyse ben de ermeniyim o zaman diye yürüyenlerdenim…
    avesta072;16417 wrote:
    Size hayatta başarılar, hangi Rab’be inanıyorsak inanalım, hayat bizi sevgi ve kardeşliğin yolundan ayırmasın

    Amin

    #34025
    Anonim
    Pasif

    Sayın Avesta072,

    Birkaç gündür çok yoğun olduğum için yazamadım. Tabii ki özürün kabul edilmiştir. Ben de size dostluk elini uzatıyorum ve bu konuyu uzatmanın da bir anlamı yoktur.

    Yalnız bir tek ricam vardır. Başka lisan biliyorsanız, ayni konuları başka tarihçilerden de okuyunuz. Bilmiyorsanız, çok zor durumdasınız. Çünkü tek okuyacağınız, sadece lehimize yazılan taraflı yazıların veya tarihlerin Türkçesi olacaktır. Çünkü kimse, kendi aleyhlerine yazılmış bir tarihi veya bir olayı, kendi vatandaşlarının okuyabilmesi için, kendi lisanına çevirmez. Bu şekilde, meselâ Türkiye’de tüm bilgiler, hep Türk ve Müslüman gözlükleriyle yazılmış veya başka dillerden çevrilmiştir.

    Verdiğiniz misalde bile, bu çok bellidir. Ve hakikî Hristiyanları suçlayabilmek için, acınacak bir örnektir. “Aynaya bakılmasını” istemiştim. Ama vaz geçtim. Bu gözlüklerle sadece kendi muhteşemliğimizi göreceğiz.

    Düşüncenizle hemfikir olmasam da, yüreğinizdeki barış ve insanlık ve de herkese özgürlük niyetlerinizi canı gönülden paylaşıyor ve bu konuda söylediklerinize amin diyorum.

    Rab Sizi Bereketlesin.
    Sevgiler.

12 yazı görüntüleniyor - 1 ile 12 arası (toplam 12)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.