Hrant Dink’in Katili Mafya Babalarını Uyutmuyor!

  • Bu konu 6 izleyen ve 6 yanıt içeriyor.
7 yazı görüntüleniyor - 1 ile 7 arası (toplam 7)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24390
    Anonim
    Pasif

    Hrant Dink’in Katili Mafya Babalarını Uyutmuyor

    19 Ocak 2007 günü Agos Gazetesi’nin yazarı Hrant Dink’i gazetenin önünde vurarak öldüren Ogün Samast tam 8 aydır cezaevinde. Olay tarihinde yaşının 17 olması nedeniyle hazırlanan iddianamede hakkında 14 ila 20 yıl arası hapis cezası istenen Ogün Samast kaldığı Kandıra Cezaevi’nde diğer tutuklulara geceleri haram ediyor.

    İşlediği suçun altında ezildiği ve geceleri sürekli ağladığı belirtilen Ogün Samast’ın bu gürültüleri, diğer tutukluları canından bezdirdi. Geceleri hiç uyumayan, sürekli bağıra bağıra ağladığı belirtilen Ogün Samast’ın zaman zaman da başını duvarlara vurarak gürültü yaptığı ileri sürüldü.

    Ogün Samast’ın ağlama krizlerinin dışında sürekli “Beni kullandılar” diye bağırdığı da iddia ediliyor.

    Ogün Samast ile aynı koridorda bulunan hücrelerde kalan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Sedat Şahin ve Beyoğlu’nda Güneydoğu’dan getirdiği çocuklardan kapkaç çetesi kurduğu iddiasıyla tutuklanan Fırat Delibaş ise bu durumdan oldukça rahatsız.

    Uyumadığı gibi kimseyi de uyutmayan Ogün Samast.’ın gürültü yapmaması yolunda infaz koruma memurlarınca sürekli uyarıldığı belirtilirken, katil zanlısının bu tarz davranışının değerlendiren Prof. Dr. Kerem Doksat, Ogün Samast’ın bu menfur saldırıyı planlayanların tam aradıkları bir tip olduğunu vurgulayarak, Ogün Samast.’ı “Dünyanın hemen her yerinde benzeri eylemlerde benzer kişileri kullanırlar. Konan psikiyatrik teşhis ne olursa olsun, “hayatı kayan” büyük bedenli bir çocuk bağırıp ağlıyor, annesini istiyor; kullanılmış ve hapishânede çürümeye terk edilmiş” bir kişi olarak değerlendiriyor. kendisini. Prof. Doksat’ın, Ogün Samast’ın cezaevindeki durumuyla ilgili yorumu ise şöyle:

    “Gencecik yaşta, cehâlet ve cesaretin en yoğun yaşandığı dönemde çukura atılan bir pitonun hazin haykırışları bunlar. Bu döneme “ergenlik çağı” yanısıra, Türkçemizde “delikanlılık çağı” da denir. Çok güzel tasvir ediyor ruh hâlini bu çağ insanının. Bunalma, şiddetli sıkıntı çakmayacak de ne yapacak. Zâten belli ki olgunlaşmamış ve antisosyal kişilik özellikleri var; huy olarak hipertimik (kolay öfkelenip neşelenebilen, fevri) ve irritabl (anında şiddetle tepki veren, kolay gaza gelen) bir kişi. Karadenizlilerin çoğu böyledir. Muhtemelen bu vak’anın zekâsı dahiç parlak değil, beyni kolay yıkanmış! Profesyonel ve hâince suç işleyen kaatiller asla böyle davranmazlar; gözü kara militanlar da! İşi zor, fakat insanoğlu her şeye intibak eder. O da tedaviyle ve sâire, intibak edip kaderini yaşayacaktır.”

    Yaşı Nedeniyle Az Ceza Alacak

    28 Haziran 2008’de 18 yaşını dolduracak olan Ogün Samast suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olduğu için az ceza alacak. Hazırlanan iddianamede hakkında 14 ila 20 yıl arası hapis cezası istenen Ogün Samast’ın 9 yıl cezaevinde kaldıktan sonra yeniden özgür kalabileceğini söyleniyor. Avukat Yağız Ali Dağlı, yeni Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) hâkimin takdirine yer bırakmayacak biçimde, 18 yaşından küçüklerin işlediği suçların cezasında indirim yapılmasını öngördüğünü kaydederek şunları söylüyor:

    “Akli dengeleri yerinde görünüyor. Bu nedenle, hiç ceza almaması söz konusu olamaz. Tasarlayarak adam öldürdüğü için alması gereken muhtemel ceza da ağırlaştırılmış müebbet hapistir. Ancak 18 yaşından küçük olması, cezasının inmesine neden olacak. Yeni TCK’da, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması gereken bir suç işleyen 15-18 yaş arasındaki çocukların cezasının düşeceği belirtiliyor. Verilecek cezanın sınırı 18-24 yıl arası olarak gösteriliyor. Bu cezada iyi hal indirimi yapılması mümkün. Ancak yapılacağını sanmıyorum. Ancak İnfaz Kanunu’na göre, 18 yıl ceza alırsa, yatacağı süre daha kısa oluyor. Cezanın 4’te 3’ünü cezaevinde geçirmesi gerekiyor. Bu da yatacağı süreyi yaklaşık 13-14 yıla indirir. Cezaevinde iyi hal göstermesi durumunda da 5-6 yıllık iyi hal indiriminden yararlanır. Bu durumda 9-10 yılda cezaevinden çıkması söz konusu olur.”

    Kemik Testinde 18’inde Çıkmıştı

    Samast’ın yaşıyla ilgili yapılan kemik testi sonucu, 18 yaşından küçük olduğu tesbit edilmişti. Yaşının küçük olması nedeniyle gerçekleştirdiği ağır eylem sonucu geceleri uykusuzluk çekip sürekli ağlayan Ogün Samast’ın sağlık durumunun yapılan muayeneler sonucu yerinde olduğu belirtilmişti. Ogün Samast’ın akli dengesinin yerinde olup olmadığının tesbiti için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 3 hafta süreyle müşahade altında tutulacağı, kesin raporun bu gözlemden sonra verileceği ileri sürülüyor.

    #28286
    Anonim
    Pasif

    Suçsuz birinin kanına girmek, onun yaşam hakkını elinden almak ne demek? Tanrı, mezara kadar bu gibilerin vicdanını rahat bırakmaz..

    #28288
    Anonim
    Pasif

    son pişmanlık neye yarar cezasını cok az buluyorum.

    #28289
    Anonim
    Pasif

    Çekme Mazlumun Ahını, Çıkar Aheste Aheste

    Hrant Dink’in katili olan O. Samast’ın, kafasını duvarlara vurarak sürekli bağıra bağıra ağlaması onun yaptığı işten duyduğu pişmanlığın göstergesidir. Duyduğu pişmanlık, bir takım karanlık güçlerin kendisini maşa olarak kullanıp, işleri bittikten sonra da onu kaderine terkettikleri içindir, Hrant Dink’e üzüldüğünden değil.

    Eğer O. Şamast gerçekten suçcuz kanı döktüğü için vicdan azabı çekerek pişmanlık duysaydı ve İsa Mesih’e giderek bu günahından tövbe etseydi, eminim ki İsa onu hemen bağışlardı. Çünkü İsa Mesih’in sevgisi ve merhatmeti sonsuzdur. O, Şamast’ı da seviyor ve onun kurtulmasını istiyor. İsa Mesih tüm günahkarları seviyor, işledikleri günah ne denli büyük olursa olsun farketmez. Günahlıyı seviyor, ama günahtan nefret ediyor.

    Hrant Dink, İsa Mesih’e iman eden ve O’nu izleyen birisi olduğu için O’nunla birlikte sonsuza dek cennette yaşayacaktır. Ama onu acımasızca öldüren katil, karanlık geleceğini düşündükçe başını duvarlara vurarak ağlamaktan başka ne yapabilir ki? Rabbimiz böylelerine de kurtuluş elini uzatıyor.

    Ogün Şamast gibi kullanılmış, hayatları mahvolmuş gençlere bakınca şu soru geliyor akla, ‘Acaba anne ve babaları bu gençlere küçüklükten insan sevgisini aşılasalardı durum çok daha farklı olmaz mıydı? O zaman bırakın adam öldürmeyi, bir karıncayı ezmeye bile kıyamazlardı. Ama kendileri gibi olmayanlara, kendileri gibi düşünmeyenlere, kendileri gibi inanmayanlara karşı düşmanlıkla büyütülen bu gençlerden başka ne beklenebilir ki?? Sonuç, öldürülen suçsuz insanlar, kullanılarak hapishanelerde çürümeye terkedilen genç hayatlar, acı çeken çocuklar, aileler…

    Ama ne acıdır ki tüm bu yaşananlardan ibret alınması gerekirken, ‘Malatya Katliamında’ üç hristiyanın boğazlarını keserek öldüren katillerden biri olan Emre Günaydın’ın babasının, ‘Arkandayım oğlum, seninle gurur duyuyorum’ diyerek oğlunun ardından haykırması insanı insanlığından utandırıyor.

    Esenlikte kalın

    #33952
    Anonim
    Pasif

    Üzüntümüz, sonsuz acımız içimizde ve sessizce, sukunetle Malatya ve Hrant Dink kardeşimizin katillerinin mahkemesinin sonucunu bekliyoruz. Alacakları ceza çok mu umrumuzda tabii ki değil. Onlar gerçek cezayı İsa Mesih’ten alacaklar. Bu katliamlar biz Mesih imanlılarını hiç te şaşırtmadı. Çünkü Mesih bizlere şunu söyledi:

    ‘Tanrıya hizmet ettiklerini zannedip sizleri öldürecekler!’ Öldürsünler bakalım, bizlerin dirisi nasıl ki Rab İsa Mesih’i müjdeliyorsa ölüsü daha daha fazla Mesihi müjdeleyecektir. Malatya katliamı, Hrant kardeşin ve Trabzon’daki Katolik rahip kardeşlerimizin katledilişi bunun en canlı örneği değil mi? Hrant kardeş öldürülecegini bildiği halde ve imkanı var iken çok sevdiği ülkesini terk etmadi. Malatya’da katledilen kardeşlerimiz son nefeslerinde bile (bıçaklanmışlardı fakat henüz boğazlanmamışlardı) Mesih’in Rab ve Kurtarıcı olduğunu katillerin yüzüne söyledi.

    Evet kardeşlerimiz Mesih İsa’ya bu kadar bağlıydılar. Peki zavallı Oğün Samast neye ne kadar bağlıydı…? Bugün duydum cezaevinde kafasını duvarlara vuruyormuş, haykırışlarından diğer mahkumlar uyuyamıyormuş. Yazık çok yazık, çok güzel kahramanlık resimleri çektirmişti fakat daha sekizinci ayda geldiği durum içler acısı.
    Çünkü güvendiği ilahları onu terk etmiş.

    İnsanlar biraz başlarını kaldırıp olaylara daha dikkatli ve objektif bakarlarsa gerçek iman örneklerini kardeşlerimizden geriye kalanlarda görebilirler. Nasıl mı? şöyleki…
    -Hrant kardeşin eşinin, katilleri bağışlaması ve onlar için dua etmesi.
    -Tilman kardeşimizin eşinin hala Malatya’da kelamı paylaşıp Malatya benim memleketim demesi.
    -Necati kardeşimizin eşinin İzmir buca kilisesinde çocuğu: ‘Anne bu kadar kalabalık neden toplandı ve neden herkesin yakasında babamın resmi var?’ diye sorduğunda.. Necati kardeşin eşinin, ‘Oğlum bugün babanın bayramı’ diyebiliyorsa, öldürülenler kim? Kardeşlerimiz mi yoksa katiller mi? Bence o gün ölenler zavallı katillerdi.

    Aslında değinmek istemiyordum fakat değinmeden edemeyeceğim.
    Kendisini sanatcı zanneden türkücü Ismail Türüt’e gelince: O, katillerden de daha zavallı. Cenazeler, babasız kalmış çocuklar, eşler ve hayatlarının baharında beyinlerinin yıkanması sonucunda ceza evlerinde mağdur olan insanların üzerinden rant sağlamaya çalışan garip bir adam. Karadenizden, kutsallıktan fatiha surelerinden bahsediyor, iman örnegi veriyor, peki onun için mi sovyetler birliği dağilıp kapılar açıldığında karadeniz fuhuş yuvasına döndü, binlerce aile dağıldı, yüzlerce insan iflas etti?Karadeniz’de bu kaos yillarca sürdü. Devletimiz dahi önlem paketleri hazırladı. Bu konular ülkemizde gündemi aylarca işgal etti.

    Bu ülke:
    Hrantıyla, hristiyanıyla, müslümanıyla , yahudisiyle, Karadenizlisiyle, Kürdüyle, lazıyla alevisiyle hepimizin ülkesi. İsmail Türüt iyi bilir has karadeniz insanı kimseyi arkadan kafasına ateş ederek öldürmez.

    Biz Mesih İsa İmanlıları, kardeşlerimizi katledenlere karşı kin ve nefret duyguları taşımıyoruz. Rab’be dua ediyoruz, Rab bu insanların yürek gözlerini açsın ve onlara taştan değil etten bir yürek versin. Öyle ki, gerçeği görüp tövbe etsinler……..Amin

    #33953
    Anonim
    Pasif

    ”Hristiyanlar ne zaman öldülerse, o zaman çoğalmaktadırlar. Şehit edilen Hristiyanların kanı, kilisenin tohumu olmuştur.”

    Kartacalı Tertullian

    Mutaf Kardeşim size katılıyorum. Ölen kardeşlerimiz için bizim içimiz rahat, çünkü nerede olduklarını biliyoruz, buna eminiz. Ama dediğiniz gibi katillerin durumu içler acısı. Dilerim Rab gerçek yolu onlara da gösterir.
    Sevgiler…

    #32202
    Anonim
    Pasif

    İsa, «Baba, onları bağışla» dedi. «Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.»Luka

7 yazı görüntüleniyor - 1 ile 7 arası (toplam 7)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.