Çağdaş Ayartıcılar.

  • Bu konu 2 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27594
    Anonim
    Pasif

    Bizim insanımız,akşamları genellikle zamanını televizyon karşısında geçirir ve yayıldığı kanepe,koltuk,’ta da uykuya dalar, yatağına gitmesi için,ya anne yada eş onu kaldırıncaya kadar,arasıra gözlerini açıp,tv seyreder.dizi film’lerini geçiyorum,(Çünkü anlatılanların çoğu,senarist’in hayal gücü ile uydurduğu masallardır.bu benim görüşüm,Farklı düşünenler de olabilir)
    Ya reklamlar..
    Ya.. dakikalar boyunca süren reklam proğramları.!
    Bunlar doğrudan bilinçaltını etkiler, izleyici,reklam ürünü olan maddeyi satın almak,yada reklamı yapılan son moda giysiyi almak için,beyinsel olarak hazırlanmıştır.
    Banka,otomobil,mağazalar ve bir çok ürün en güzel görüntülerin yer aldığı,kışkırtıcı görsellikle sunulur.
    İnsanı duygu olan zevk’e, seslenme en başta gelir.Zevkin esiri olan toplum,daha çok şeyler istemeye başlar,bunun için çabalar,ve bu çabası tamamen reklamların kamçılamasından başka bir şey değildir.
    Sonuç mu.?
    Gereksiz alışverişler, tüketici çılgınlığı…,
    Akşam markette:

    “Yaaa Üçüncü dünya savaşı çıktıda ben mi duymadım”,ürünler sanki stok yapılıyormuşcasına market arabalarına atılıyordu,oysa tatil 3 gün.

    Herşeyi elde etme isteği..israf..
    Yoksulluktan kırılan alım gücü düşük insanlar ister istemez insanın aklına geliyor.Eşlerin birlikte çalışması,çalışma zorunda olmaları,sevgiye ve ilğiye muhtaç çocuklar ortaya çıkarıyor.servet içinde boğulmuş insanlara özenme ,yada sahip olamadığı alım gücünü kredi kartları ile geçiştirenler.ve ödenemeyen kredi kartları.bozulan huzurlar,manevi boşluklar,yaşanılan mutsuzluklar..ve dağılan yuvalar.
    Ve kışkırıcı reklamlar.
    Başkalarıyla aynı düzeyde olma hırsı ,bi çok insanı yıkıma götürüyor.

    İsa Mesih.’in Matta 16:26 Ayet’indeki:
    “İnsanın bütün dünyayı kazanıp’ta canından olursa,bunun kendisine ne yararı olur” sözü aklıma geliyor.

    En son Ülkemizde yaşanılan depremde (Van’da) yıkılan evler aklıma geliyor.Evsiz kış günü sokakta kalan bebekleri düşünüyorum.ve…

    Televizyonda reklamı yapılan görüntüler..sarı bir çift mutlu bir yuva biri kumral biri sarışın renkli gözlu iki çocuk (Ülkemizde zaten insanlarımızın çoğu sarı ve mavi gözlü olduğundan dolayı :) ve Bahçeşehir(İstanbul )da yapılan villaların ne kadar konforlu olduğu föndaki müzik ile kulaklarımda yankılanıyor.

    Düşünüyorum..değer yargılarımızı.
    Değiştikmi..?
    Gece sıcak yataklarımızda yatarken,evsizler hiç aklınıza geliyormu..?Üstünde giysisi olmayan sokaklarda yatan kimsesizleri ve onların yaşam mücadeleri..
    Televizyonda Reklam ….. Magazasında kaşmir kabanlar 350 Ytl
    (Ki fiatlar daha da çıkabiliyor)

    İsa Mesih:
    “Mintanınızı almak isteyene,abanızıda verin”diyor Matta 5:40 ta.

    Kutsal Kıtap’ta okuyoruz,Havariler İnanlılar topluluğuna sürekli olarak kanaatkarlığı tembih edip kıskançlık ve tamahkarlıktan çekinmeleri gerektiğini bildiriyordu.

    Yine bir reklam..Avantajlı.. Banka kredisiyle araba satışından söz ediyor.Yani arabanız var ..Canım ne olcak çek krediyi arabanı değiştir.
    Şöyle havalı göreni baktırtacak,hasetinden çatlatacak.

    Tüm değer yargıları ..ve İsa Mesih
    İSA O’nu izleyenlerine, tüm değer yargılarına, yeni bir anlam verdi. Bunu öğretti,Kutsal Kıtap’ta bunu açıkladı..
    Dünya’da ulu,gölkemli yüce,erişilmez görülenler Tanrı katında nefret uyandırabilir.
    Yaşam amacının kökten değişimi,kalplerin yenilenmesi,İlk Mesih İnanlılarının öz varlıklarında bambaşka bir anlam kazanmıştı.

    Yaşamımızda verdiğimiz şavaşımızda, kimi zaman yenilgiye uğrayabiliyoruz,çoğu zaman bunu kabul etmeyi reddedsek bile.

    Hırs,daha fazla şeye sahip olma,israf ..içimizde ki kötü hedefleri yenip, ruhsal olgunluğa ulaşmamızın tek yolu,her zayıflık,her özentiden kendimizi, sakındırmaktır.Bunu başarmanın yolunu bizlere öğreten

    Kutsal KItap’ımızda Pavlus,”Bedenin kötü işlerini Ruhla öldürün” diyor.ve ekliyor:
    “Buna göre ,önceki yaşamınıza ait olup aldatıcı tutkularla yozlaşan eski yaratılışı üzerinizden sıyırıp atın .Düşüncede ve Ruhta yenilenin “
    Efesliler 4:22

    Esenlikle.

    #36661
    Anonim
    Pasif

    Dünya, İsa’ya inanırsan, seni cennetin yeşiliyle, kutsalların kendisiyle, mis gibi kokan havasıyla tanıştıracak.

    Cennet, diri Tanrının, tam sevgi diyenlerin, İsa’ya ve kutsal ruha inananların, sonsuza kadar birlikte yaşayacağı esenlik diyarıdır.

    Cennetin kapıları, İsa’ya inanan ve onun gibi tam sevgi diyenlere sonsuza kadar açık olacaktır.

    Kötülüğü Dünya’da gördüm. Cehennem de onunla birlikte yaşamayı istemiyorum. Bu yüzden, bugünden İsa diyorum.

    Cehennem, eksik seven, kavgayı, gürültüyü, karışıklığı, kaosu
    kötülüğü seven ruhlarla dolu.

    Cennette, sevgi, af şarkıları hiç eksik olmayacak. Cehennem deyse çığlık sesleri.

    Dünya, İsa dediğinde, taştan yüreğinin sıcaktan mum gibi eridiğini göreceksin.

    Cehennem, İsa’yı Dünya’da kötüleyen, sözüne, kurban kanına inanmayan, ona inanan izleyicilerine kıyan, kötü ruhlarla dolu.

    Dünyada, İsa diyen her can, iblisi çıldırtma noktasına getirir.

    İblis, tuzakların çok, biri bitiyor biri başlıyor. Sonuçta, kazanan hep İsa oluyor.

    İblis, sen istemesen de tam sevgi (İsa) sana galip gelecek. Seni cehenneme kilitleyecek.

    Tanrı her yerde, kulağı hep İsa diyen o seste.

    İsa, bütün yuvaları şenlendirecek, kadın kocasına, oğul babasına, kız annesine senden nefret ediyorum demeyecek.

    İsa’da insanlar gerçek zenginliği yakalayacak. Kaos haberlerinin yerini sükûnet, yaşam haberleri alacak.

    Dünya, İsa’ya inan değerini bil, seni ve yavrularını Dünya’da alçakgönüllü, uysal, tam seven, hizmet eden, şikâyet etmeyen bir ruhla yaşatacak olan tek gerçek o!

    İsa’yı sevelim adını yüceltelim, övelim ki! Tanrı’nın gözünde lütuf bulalım.

    Tanrı bizleri İsa Mesih’e olan imanımızla kendine ayırır.

    İsa’ya inanmasak, onun gibi tam sevmesek, hiçbir zaman cenneti görmeyeceğiz.

    İsa’nın ruhu bizleri birbirimize sevdirecek, düşman olanlara aynı sofrada ekmek bölüştürecek.

    İsa’nın ruhuyla yaşam bulacağız. İblis’in ruhuyla kanlı/bıçaklı olacağız.

    İsa’nın ruhuyla yaşam buldum. Şimdi! İsa’nın ruhuyla yaşam veriyorum.

    İsa’nın ruhu bizi gerçeğe dönüştürecek, sevgisizlik, hile, yalan hayatlarımızda olmayacak.

    Şeytan’a inanın! Kafanızda ki karışıklığın, Dünya’daki sevgisizliğin ondan olduğunu bilin!

    Tanrı’ya inanın! Bizleri çok sevdiğini her zaman bilin! Yaşam yoluna adım atmamızı, özlemle beklediğini unutmayın!

    İsa’ya inanınca ona benzeyecek, düşmanınıza yaşam vereceksiniz. İblis’e inanınca ona benzeyecek, düşmanınıza ölüm vereceksiniz.

    İsa’ya inanınca, buzla kaplı yüreğiniz eriyecek, geçmişten kalan yaralarınız kapanacak, kendinizi tam sevgiyle dolu bulacaksınız.

    İsa’ya inanınca, şeytan usulca hayatınızdan çekilecek, tam sevginiz ona (şeytana) burada yaşanmaz dedirtecek.

    İsa’daysan, İblis sana dokunmayacak, bulunduğun yerde durmayacak, olmadığın yere gidecek.

    İsa’daysan sana ölüm olmayacak, ruhun cennette ebedi yaşayacak.

    En ufak sevgisizlik bizi şeytana dönüştürecek, Tanrı’dan koparacak.

    Düşmanını sevmiyorsan, İblis yüreğinde demektir, düşmanını seviyorsan, ona el uzatıyorsan, istediğinde yemek veriyorsan Tanrı yüreğinde demektir.

    Yaşam amacımız Tanrı olmalı, yaşam amacımız tam sevgi olmalı, yaşam amacımız çocuklarımıza tam sevgi dolu bir Dünya bırakmalı.
    Çocuklarımız tam gülmüyorsa, bu tam sevmiyoruz, şeytana tutsağız demektir.

    Yüreğimizin kapısını İsa’ya açınca orasını temizleyecek, tam sevgiyle dolduracak. Tanrı’nın yaşam dağıtıcıları olacağız.

    İsa, ölüm deseydi, İsa eksik sevgi verseydi, inan bana ona inanmazdım! Seninle birlikte kendimi ateşe atmazdım!

    İsa’yı Dünya’dan tam sevgisi ayırdı, eksik sevseydi oda Dünya’dan olurdu.

    İsa’nın ruhu, önce-nasıl adil olabilirim? onu düşünür. İblis’in ruhu, önce- fazladan nasıl kazanabilirim! onu düşünür.

    Tam seviyorsak Tanrı’danız, eksik seviyorsak İblis’teniz.

    İsa, bana tüm insanları sevdirdiyse, sana da sevdirecek. Tüm insanlar için gözyaşı döktürdüyse, sana da döktürecek.

    Gerçek Hıristiyan, İsa gibi yaşayacak, İsa gibi düşünecek. İsa gibi yaşamın kaynağı olacak.

    Gerçek Hıristiyan, Tanrı’nın Dünya’ya uzanan şefkat elidir. Sahte Hıristiyan, İblis’in Dünya’yı yıkan ölüm eli.

    İsa gibi tam sevmiyorsan, İsa gibi yaşam demiyorsan, Tanrı’nın çok uzakta olduğunu bilmelisin!

    Yaralarımız İsa’nın yaşam merhemiyle, tam sevin sözüyle iyileşecek.

    Eşini, çocuklarını, komşularını, tüm insanları, gerçek bir sevgiyle sevmek istiyorsan, doğacak olan yavrularına güzel bir Dünya, tam seven insanlar bırakmak istiyorsan, güven bana! Bugünden İsa de!

    İsa’nın ruhuyla, Dünya’nın rengi değişecek. Kan dökülen topraktan, yaşam filizlenecek.

    İsa gibi tam sevmiyorsan, ben seviyorum deme, bil ki ibliste eksik sevgiyle seviyor.

    Şeytan’ı, ancak; İsa’nın tam sevgi ruhuyla durdurabiliriz.

    İsa, yaşamına gelince, kendin için değil tüm insanlık için kaygılanacaksın.

    İsa’ nın olduğu yerde insanlar değişir, birbirlerine hizmet etmek için yarışır.

    Gerçek Hristiyan, Tanrı’nın Dünya’ya verdiği en değerli hediyedir.

    Sahte Hıristiyan, iblisle birlikte kendini, cehennemin sonsuz karanlığına hapsettirecek.

    En ufak sevgisizlik dahi bizi Tanrı’dan ayırır, şeytana daha çok yaklaştırır.

    Şeytan Dünya’da, gözyaşının ve ölümün olduğu her yerde.

    İsa’nın ruhu, insanı kırmaz, incitmez işverense, hakkını fazlasıyla verir.İblis’in ruhu bir eksik nasıl verebilirim onu düşünür.

    İsa’da kalırsak, ruhu da bizde kalacak, Dünya’da tatlı meyveler verecek, cennette ruhsal ezgiler söyleyeceğiz.

    Adının, Tanrı’nın yaşam kitabına yazılmasını istiyorsan, İsa gibi tam sevmelisin.

    İsa gibi tam seversen, yaşam vereceksin. İblis gibi yalnız kendinden olanı seversen, ayrımlara sebep olacak, şeytanlaşacaksın.

    İsa gibi tam seversek, Tanrı’nın ruhu bedenlerimizden ayrılmayacak, gittiğimiz her yere yaşam götürecek.

    İsa’nın ruhunun bulunduğu yerde hapishaneler kapanacak, Bilim Kültür Merkezleri açılacak, gerçek dostluklar kurulacak.
    Tüm bunlar İsa’nın tam sevgi ruhuyla olacak.

    İblis bizlere acımaz, cehenneme gitmemiz için bedenlerimizi zararlı alışkanlıklarla, ruhlarımızı her türlü zararlı düşünceyle iflas noktasına getirir.

    Tanrının tam sevgi düşüncesi, düşmanları sevme fikri dünyanın gözünde zayıflık ve deliliktir. Ama bu tam sevgi düşüncesi, düşmanları sevme fikri Tanrı’nın gözünde bizleri yücelten, cennete götüren tek yoldur.

    Çarmıhın korkunç acısı bile, İsa’yı tam sevgiden ayırmadı. Son sözleri, düşmanları için tam sevgi duasıydı!

    Sevgili kardeşlerim, gerçek Hıristiyanlık çok farklı, tam sevgiyle dolu, bunu araştırdıkça gördüm. Sevgisizliği arasanız da bulamazsınız. Düşmanlarınızı sevin diyen bir Rab de sevgisizliği bulabilirmisiniz ? Buna rağmen, İblis’in insanları kullanarak İsa’yı karalamalarını da görüyorum. İblis’in tuzağına düşen bu kardeşlerimiz için emin olun çok üzülüyorum. ’rabbin onları affetmesi için dua ediyorum’ bu kardeşlerimiz bilmeliler ki! Tanrı bir gerçek! (varlığını üzerimde hissediyorum) Biz den ve bütün ruhsal varlıklardan çok daha güçlü. Kısaca, söylemek istediğim; İblis’le bir olup, Rabbi kötüleyen bu kardeşlerimiz bilmeliler ki! farkın da olmadan, Tanrı’ yı kötülüyorlar.

    “Saul (Pavlus) ise Rab’bin öğrencilerine karşı hâlâ tehdit ve ölüm soluyordu. Başkâhine gitti, Şam’daki havralara verilmek üzere mektuplar yazmasını istedi. Orada İsa’nın yolunda yürüyen kadın erkek, kimi bulsa tutuklayıp Yeruşalim’e getirmek niyetindeydi.” (Elçilerin İşleri 9:1-2) Şam yolundayken İsa’yla konuştu. “Yol alıp Şam’a yaklaştığı sırada, birdenbire gökten gelen bir ışık çevresini aydınlattı. Yere yıkılan Saul, bir sesin kendisine, “Saul, Saul, neden bana zulmediyorsun?” dediğini işitti. Saul: “Ey Efendim, sen kimsin?” dedi. “Ben senin zulmettiğin İsa’yım” diye yanıt geldi.” (Elçilerin İşleri 9:3-5)

    Sevgili kardeşim, bu sözler yüreğine dokunduysa, mutsuzlarla, gözyaşı dökenlerle, eksik sevenlerle, kötülüğe tutsak olanlarla, kısaca; herkesle paylaş….

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.