Baba Dümenin Başında

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24286
    Anonim
    Pasif

    Baba Dümenin Başında

    Sevgili kardeşler, yüce Rabbimiz Matta 7:14’te:

    ‘Yaşama götüren kapı dar ve yol sıkışıktır, onu bulanlar azdır’ der.

    İman yaşamımızdaki deneyimlerimize bakarsak, Rab’bin bu sözlerinin ne kadar gerçek olduğunu görebiliyoruz. Yaşam yolu gerçekten engebelerle, çeşitli dikenlerle, taşlarla doludur. Bu nedenle yürünmesi oldukça güçtür. Şeytan fırsat buldukça bu taşları kullanarak sendelememiz ve düşmemiz için yoğun bir çaba gösterir. Adımını dikkatli atmayan bir inanlı, çoğu kez bu taşlara takılıp sendeler, hatta düşer. Şeytanın, imanlının yürüyüşünü aksatmak için kullandığı en keskin taşlardan birisi hiç şüphesiz ki kaygıdır.

    Tüm insanlar gibi biz Mesih inanlıları da çeşitli sorunlarla karşılaşabiliriz. Bazen bu sorunlar çok ciddi olabilir. Örneğin hastalık, aile içinde geçimsizlik ve maddi sıkıntılar gibi.. Bu gibi ciddi sorunlarla karşılaşan bir inanlı, istemeyerek de olsa umutsuzluğa kapılabilir. Bunu da fırsat bilen şeytan, keskin taş kaygıyı, aşılmaz bir dağ gibi göstererek inanlının önüne yuvarlar. Daha önce de dediğim gibi, adımını sıkı atmayan bir inanlı, bu kaygı dağının önünde bocalar, ne yapacağını şaşırır.

    Kaygının kökeninde Tanrı’ya güvensizlik yatar. Kaygıya kapılan inanlı, Tanrı’ya olan güvenini yitirmiştir. Dua eder, fakat yanıtını beklemez, sabırsızdır. Sorunlara kendi gücüyle çare bulmaya çalışır; ama beceremez, beceremeyince de bunalımlara düşer. Bu durum, seven ve acıyan Tanrı’nın elini inanlıya uzatıp sorunlardan çıkarışına dek sürer.

    Şimdi isterseniz hep birlikte bu konuyla ilgili bir dersi küçücük bir çocuktan alalım:

    Deniz aşırı ülkelere yolcu taşıyan yelkenli bir geminin kaptanı, bir yolculuğa çıkarken, eşini ve 7 – 8 yaşlarındaki kız çocuğunu da beraberinde alır. Bir gece yarısı gemi, okyanusun ortasında korkunç bir fırtınaya yakalanıverir. Fırtına gemiyi sağa sola yatırırken, çok azgın dalgalar bir balyoz gibi gemiyi dövmeye başlar. Gemideki yolcular panik içerisindedirler. Ağlayan ağlayana, çırpınan çırpınana, istifra eden edene. Gürültülerden kaptanın uyuyan kızı uyanır, korkuyla annesine sarılan kız:

    – ‘Anneciğim ne oluyor?’ diye sorar.
    Annesi:
    – ‘Daha ne olsun, batıyoruz’.
    Kız:
    – ‘Peki babam nerede?’ diye sorar.
    Annesi:
    – ‘Baban yukarıda dümenin başında’ yanıtını verir.

    Bu yanıtı alan kız, derin bir ‘Ohhhh’ çekerek yatağına döner ve uykusuna devam eder. Kız mışıl mışıl uyurken, fırtına hala gemiyi sağa sola yatırmakta, dev dalgalar hala gemiyi dövmekteydi. Ne var ki, küçük kızın hiç mi hiç korkusu kalmamıştı. Çünkü çok güvendiği babası dümenin başındaydı, gemi babasının yönetimindeydi.

    Değerli kardeşler, biliyorum ki, hepimiz bu kaygı furyasından geçtik ve hala da geçmekteyiz. İnanlılar olarak bazı belirli günahlardan kendimizi sakınabilir ya da sakındırmaya çalışabiliriz. Ama şeytan kaygıyı, o kadar sinsice yaşamımıza sokabilir ki, bunun farkında bile olmayız. Bu bedendeki yaşamımızda sorunlar, korkunç dalgalar gibi bizlere saldırabilir ve bizleri sağa sola savurabilir. Fakat şunu unutmamalıyız ki, kontrol göksel Babamız’ın ellerindedir. Bizi çok seven, bizi kurtarmak için biricik Oğlu’nu feda eden Baba, bizleri kurtardıktan sonra başı boş bırakmadı. Aynı zamanda hayatımızın yönetimini de yüklendi. Bizler artık kendimizi yönetmiyoruz, bunu beceremiyoruz.

    Yönetimini gönüllü olarak Baba’nın ellerine verdik mi? Öyleyse O’na güvenelim. Rab bizleri seviyor, güvenle O’na koşmamızı, sorunlarımızı O’na götürmemizi, çözümü O’nda aramamızı bekliyor Rab. Kaygı konusunda sıkıntısı olan kardeşlere önerim, sorunu imanda olgun olan kardeşlerle paylaşsınlar. Birlikte dua ile Rab’bin üzerine atsınlar. Çünkü Tanrı Sözü 1 Petrus 5:7’de şöyle der:

    ‘Tüm kaygınızı O’nun üzerine atın, O sizi kayırır’.

    Bu konuda Rab’bin esenliği sizlerle olsun

    Sevgilerimle
    Ümit

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.