[Anonim]

Yeni bir yıla giriyoruz.Benim dikkatimi her sene şu çeker.bu her sene tekrarlanılır.
Yılbaşı ile Noel diye bilinen Doğuş bayram’ının aynı şeyler olduğu söylemleridir.
Tarihsel acıdan inceledim.Bakın bu konu ile ilğili olarak okuduklarım:

Kültür tarihine bakarsak 6-7 bin yıl önce Kuzey Mısır,Fırat ve Dicle ırmakları çevreleri ,Nil ve Basra körfezi bölgelerinde halk tarımla uğraşıyormuş ve onlar işleri gereği gök cisimlerini bilinçli bir şekilde izlerlermiş,böylece astronomi ve ve geometri gibi bazı bilimler kendiliğinden gelişmiş.bu da takvimlerin hazırlanmasına olanak vermiş.

İster güneş,ister ay olsun bütün takvimlerde bir yıl kavramı vardı.Kiminde yıl 354gün,kiminde 365gün 6 saat’mış.

Tek tanrılı dinlerden önce insanlar, yılın bitip yeniden başladığı dönemlerde kutlamalar yapıyor bu yeni başlangıcı büyük törenlerle kutluyorlarmış.Törenlerden önce günahlardan arınıyormuşcasına yıkanıp ,evrenin başlangıcını sergileyen künt oyunlar oynarlarmış.

Yılbaşı,her kültürde ,farklı bir ayda kutlanırmış.Roma’da 1 Mart,Bizansta 1 Eylül,Çinde ve Tibet’te Şubat ayında kutlanılırmış.

Ortaçağ’da Hrıstıyan Avrupa 1 Mart ta kutluyorlarmış yılbaşlarını,İtalya ise 22 Mart ile 22 Nisan arasında değişen zamanlarda kutlanılırmış.

Farklı kutlamalar genel olarak hasata,inanışlara,kültürlere göre de değişirmiş.Ancak hepsinde yeni bir başlangıc kavramı kabul edildiğinden, törensel kutlanış değişmezmiş.

Sonunda,yani 1585 Yılında 13 Gregor kendi adıyla anılacak takvimle 1 Ocak olarak belirlenmiş.Bu tarih Protestanlığın eğemen olduğu ülkelerde ancak 1700 Yılından sonra kabul edilerek kutlanmaya başlanmış.Ortadoks Kilisesi ve Rusya bunu 20 Yüzyılda kabul etmiş.Diğer bazı Avrupa ülkeleri ise yılbaşını, uzun süre 1 Nisan ‘da kutlamalarla sürdürmüş.

Gregoryan takvimi bu tarihi İSA’nın doğduğu tarih olarak aldığından Miladi takvim olarak tanılmış.Gerçekte 31 Aralık tarihinin İsa ile ilğili olmadığı belirtiliyor.

Hrıstiyan inancına göre İSA’nın doğumu 24 Aralıktır.Ancak bazı bilim adamlarının araştırmalarına göre 4 yada 7 aralık olduğudur.

Romalı devlet adamı julius Caesar M Ö 100-44 ,İskenderiyeli Matematikci Sosigenes Mısır’da M.Ö 4240 ‘tan sonra kullanılan güneş takvimini temel alarak artık yılları hesaplamış ve günümüzde kullanılan bilimsel takvimi oluşturmuş.Sözü edilen 13 Gregor küçük bir düzeltme ile şimdiki takvimi ortaya çıkarmış.

Roma takvimine göre yılbaşı 1 Mart mış.Devlet senetosu her yıl iki konsul seçer.Bu da büyük bir şölenle kutlanılırmış.
154 Yılında tam kutlamanın yapılacağı sırada bir ayaklanma çıkmış.Caesar kutlama yapılmasını beklemeden ayaklanmayı bastırmış küçük bir değişiklikle ,öbür yıl iki ay geri çekilerek Yılbaşı 1 Ocak’ta kutlanmış.

Tarihin anlattığı bunlar.
Aslında herşey bir yana,Yılbaşının ne Hrıstıyanlıkla,ne isa Mesih’le ilgisi yoktur.Bunun Julius Caesar’ın M.Ö 154 yılında aldığı siyasi kararla ilğisi olduğu kitaplarda yazıldır.Bu karar nedeni ile Yılbaşı 1 0cak’ta kutlanılıyormuş

Yılbaşının İSA MESİH’in doğumu ile ilğisi yoktur.Doğuş bayramı başka bir şeydir ,yılbaşı ise başka.
Biz Hristiyanların inancı olan Doğuş Bayramını bizler ibadet ederek geçiririz..Yılbaşı ise çok daha farklı olarak kutlanılır.fakat bu kutlamalar alem yapmak,içki içerek,sarhoş olmak değildir, musrifce harcamalarda bulunmak da değildir, ailelerin kendi aralarında eğlendikleri mutevazı kutlama biçimidir.

Esenlikle.

[Anonim]

Demişsiniz ki;
fakat bu kutlamalar alem yapmak,içki içerek, sarhoş olmak değildir,…

Kutsal kitab da Sülayman özdeyişlerinde demiş ki;
Şarap insanı alaycı, içki
gürülütücü yapar,
Onun etkisiyle yoldan sapan bilge
değildir.

kutsal kitabımız bilge etkisiyle yoldan sapmaz,alaycıdır der. Sizin demiş olduğunuzu demez.

[Armagan]

Sevgili Tekvin dostum, Saba’nin yazisi gayet acik.. Sen o cumleyi bikac defa daha oku.. Acaba bu kutlamanin icki icip sarhos olmak icin mi yoksa baska bi sey icin mi yapildigini anlamaya calis.. Umarim, bi daha soyleneni anlamadan hemen boyle acele elestirilerde bulunmazsin.

[Anonim]

Sayın Tekvin,

Ben şunu yazdım:
“Biz Hristiyanların inancı olan Doğuş Bayramını bizler ibadet ederek geçiririz..Yılbaşı ise çok daha farklı olarak kutlanılır.fakat bu kutlamalar alem yapmak,içki içerek,sarhoş olmak değildir, musrifce harcamalarda bulunmak da değildir, ailelerin kendi aralarında eğlendikleri mutevazı kutlama biçimidir.”

---

Sen de diyorsunki:
Kutsal kitab da Sülayman özdeyişlerinde demiş ki;
Şarap insanı alaycı, içki
gürülütücü yapar,
Onun etkisiyle yoldan sapan bilge
değildir.

kutsal kitabımız bilge etkisiyle yoldan sapmaz,alaycıdır der. Sizin demiş olduğunuzu demez.

---

Ne alaka kardeşim.
ben ne anlatıyorum ,siz ne yazıyorsun.Ben, kutlanış biçiminden bahsediyorum.

Sizin örnek verdiğiniz Süleyman Özde 20:1 de de Şarabın insanı nasıl şarhoş ettiği ile ilğilidir.insanı yoldan çıkardığı ile ilğilidir.fazlasının ise , bağımlılığa kadar insanı götürdüğü ile ilğilidir..sonuç alkolik, liktir.Benim anlattığım mutevazı kutlama, ile bunun ne alakası var.Şarhoş olup kendini dağıtma,alkolin sınırlarını aşma,harcamalarda aşırılık,bunlar biz Hrıstıyanların onayladığı davranış tarzları değildir.
Şarap dediniz bakın,şarap için Süleymanın Özd ,de başka ne diyor.

“Şarabın kızıl rengine,
Kadehte ışımasına,
Boğazdan aşağı süzülüvermesine bakma,
Sonunda yılan gibi ısırır,
Engerek gibi sokar.
Gözlerin garip şeyler görür,
Aklından ahlaksızlıklar geçer,,
Kendini kah denizin ortasında,
Kah geminin direğinin tepesinde,
yatıyor sanırsın.”
Özdeyiş 23:31

Yani hiç bir şeyin abartılmışını,aşırı sını,bizler onaylamıyoruz.bu her durum için geçerlidir.Bizler yılbaşını da kutluyoruz.Doğuş Bayramınıda,

Yılbaşının, İSA MESİH’in doğumu ile ilğisi yoktur.buna bir kez daha belirtiyorum,anlamanız için.
Esenlikle.Sayın Tekvin.

[Yazar]

Yazılar