İsa Hayatımı Değiştirdi

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24734
    Anonim
    Pasif

    İsa Hayatımı Değiştirdi (Naim) :amin:

    Büyükbabam çok namlı ve saygı duyulan bir Kuran hocasıydı ve şehirde herkes, her zaman onun sözlerini dinlerdi. Babam Kuran ile ilgili her şeyi ondan öğrenmiş ve ona karşı duyduğu engin bir sevgiyle büyümüştü.

    Evlendikten sonra babam askere gitti. Orada da diğer askerlere Kuran dersi verdi. Ancak askerliği bittikten sonra, değişmeye başladı. Kötü kimselerle düşüp kalkmaya, kötü davranışlarda bulunmaya başladı. Bazen annemi ve biz çocuklarını aylarca yalnız bıraktığı oluyor, eve geldiğinde de annemi dövüyordu. Ben 12 yaşındayken annem nihayet babamdan boşandı ve bizi terketti. Biz, bütün içki içme ve kötü alışkanlıklarına devam eden babamla kaldık. İki yıl sonra babam gerçek bir Mesih imanlısı ile tanıştı. Bundan önce böyle biriyle hiç karşılaşmamıştı ve çok geçmeden arkadaşlıkları ilerledi. Bu imanlı babama İsa’dan bahsetti ve bir İncil verdi. Fakat babam, «Kuran beni kurtarmadı, yıllar boyunca değişikliğe uğramış İncil beni nasıl kurtarabilir ki?» diye düşündü. Ama yine de İncil’i okumaya başladı ve İncil’in sevgiden sözedişini ve günahlardan yıkamasını beğendi.

    Bir yıl kadar Kitabı Mukaddes ve Kuran’ı birlikte inceleyip kıyasladılar ve sonunda babam imana geldi. Arkadaşına affolunmayı ve İsa’ya boyun eğmek istediğini söyledi. Böylece yürekten İsa’dan kendisinin Rabbi olmasını diledi. İsa gerçekten babamın hayatını değiştirdi ve babam tüm kötü alışkanlıklarını bıraktı. Dahası, bizi kiliseye götürmeye bile başladı. Akrabalarının hepsiyle İsa’yı paylaştı ve herkese tanıklığını söyledi.

    Fakat tüm akrabaları ona düşman kesildiler ve annem gelip, bizi kendisiyle birlikte oturmak üzere yanına aldı. Babamın Mesih imanlısı olduğunu birçok kişi biliyordu ve kimse ona iş vermiyordu. Bir gün pazar yerinde tanıklık yapıyor ve İncil’i vazediyordu. Etrafta toplananlara İsa tarafından nasıl kurtarıldığını söyler söylemez kalabalık ona hücum etti ve bir polis gelip babamı tutukladı. Karakolda babam komiserle tanıştı ve kendisine Kitabı Mukaddes’i açıkladı. Babamın dedikleri komiserin hoşuna gitti ve onu serbest bıraktı. Ancak kalabalıktan yediği dayaklar yüzünden bir süre hastanede yatması gerekti. Akrabalarım, İsa’ya ilişkin öğretide devam ederse kendisini öldüreceklerini söyleyerek, babamı tehdit ettiler. Babam herşeye karşılık İsa ile yürümekte ve yine her fırsatta O’nun sözünü öğretmekte devam etmesi gerektiğini söyledi. Ben ise annemle birlikte yaşıyor ve okula giderken esrar satıyor ve Allah dahil herkese kötü söz söylüyordum. Kazandığım üç beş kuruşu uyuşturucu almak veya kötü kadınlara gitmek yoluna harcıyordum. Ayrıca her gece kumar oynamaya gidiyordum. Çok geçmeden fakirleştik; bütün paramı seks ve kumara yatırmıştım.

    Okulu bitirdiğimde askere gittim ve orada dinine bağlı bir müslümanla karşılaştım. Beni kötü alışkanlıklarımdan kurtarması için Allah’a dua etmeye başladım. Bana doğru yolu göstermesi için Allah’a yalvardım. İslamiyet’in en doğru din olduğuna inanıyordum.

    Askerliğimi bitirdikten sonra bir inşaat işine girdim ve bazen yalnız bazen de hocalarla Kuran çalışarak vaktimi geçirmeye başladım. Sonra bir gün babam beni görmeye geldi ve bir arkadaşını görmeye gideceğini söyleyerek, benim de kendisiyle beraber gelmemi istedi. Önceden babam bunu bana söylememişti ama gittiğimiz yer, Mesih imanlılarının toplandığı gerçek bir inanç topluluğuydu. Böyle bir yere hayatımda ilk kez geliyordum. Babam, beni kendisini her zaman için gidip görebileceğimi söylediği bir başka Mesih imanlısı ile tanıştırdı. Bu adam, benim ilk Mesih imanlısı arkadaşımdı. İlginç bir insan ve çok iyi bir arkadaştı. Son derece dürüst ve misafirperverdi. Birçok kere onu, birlikte seks filmlerine, içki içmeye veya kumara gitmeye çağırdımsa da her defasında, Allah’ın bizim böyle şeyler yapmamamızı istediğini söyledi.

    Bu arkadaşım her zaman iyi bir örnek olmuş ve bana öğüt vermiştir. Bana kendi yaşamıyla her zaman cesaret vermiştir. Beni bir gün evine öğle yemeğıne çağırdı. Yemekte ona niçin bu kadar iyi alışkanlıkları olduğunu, kendisini neyin etkilediğini sordum. Bu, «İsa Mesih yüzündendir», dedi. Kendisinden İsa ve İncil’i açıklamasını istedim. Bana bir İncil verdi, günahı ve de İsa’nın haçta benim için nasıl öldüğünü anlattı. Ona sert bir ifadeyle İslamın tek doğru din olduğunu söyledim ama yine de kendim İncil’i okumaya başladım. Bazı ayetleri anlamak zordu. Bunun için arkadaşımdan bu ayetleri bana açıklamasını istedim. İncil’i birlikte çalıştık ve altı ay kadar sonra bütün İncil’i bitirmiş olduk. Ama ben yine de imana gelmemiştim.

    İsa ve Allah’ın nasıl olup da bir olduğunu anlayamamıştım. Allah, İsa ve Kutsal Ruh düşüncesi çok karmaşık görünüyordu ve arkadaşıma gerçekten kızıyordum. Fakat o üçlü birliği ve İsa’nın, Allah’ın insan görünümündeki Sözü olduğunu açıklarken, bana büyük sabır gösteriyordu. Kuran ile Kitabı Mukaddes’i karşılaştırdım. Ben hep Kitabı Mukaddes’in yıllar boyunca birçok kere değiştirilmiş olduğuna inanırdım. Ancak çalışmalarım bunu doğrular herhangi bir ipucu vermedi ve İsa’nın hiçbir suçunu göremedim.

    Bir gece İncil’de Yuhanna 18 ve 19’u okuyordum ve İsa’nın haçta nasıl öldüğünü okurken, neden olduğunu bilmediğim bir üzüntüye kapıldım. O’nu nasıl dövdüklerini ve acı içerisinde kıvrandığını okudum. İşte o an hayatımda ilk kez günahkâr olduğumu sezinledım ve ağladım. Bu bölümleri üç kere okudum. Mesih imanlısı arkadaşımın hayatının çok iyi olduğunu biliyodum. Şayet İsa onu bu şekilde etkileyebildiyse, acaba aynısını benim için de yapabilir miydi? İsa’nın doğruluğunu araştırmak istedim ve inanmadığım halde öğrenmek için dua ettim. Dedim ki, «İsa gerçekten Kurtarıcı isen, yaşamımı değiştir». Sigara içmek, kumar oynamak, kötü kadın veya kötü fılmlere gitmek istmediğimi O’na söyledim. Dürüst bir şekilde yaşamak ve aileme destek olmak istiyordum. İsa’ya, O’na Kitabı Mukaddes’e boyun eğmek için iki aylık bir zaman tanıyacağımı söyledim. Bu iki ay içerisinde beni değiştirecek olursa, o geceden başlamak üzere bütün hayatımca O’na boyun eğecektim.

    Sigarayı bıraktım. Kötü sinemalara gitmemeye başladım ve bütün kötü alışkanlıklarım sona erdi. Allah gerçekten hayatımı değiştirmişti. Askerdeyken hep sigarayı bırakmaya çalışmış, fakat bir türlü başaramamıştım. Artık yüreğim sevinç doluydu ve hayatımın değişmesinin bir mucize olduğunu biliyordum. Sonradan İsa’ya kurtarıcım olması için dua ettim ve hayatıma sevgi getirdiği ve benim için haçta öldüğü için O’na şükrettim.

    Eski arkadaşlarım beni birlikte dolaşmak üzere almaya geldiklerinde onlara, babamın bana izin vermediğini söyledim. Babamın kim olduğunu sorduklarmda «Mesih İsa» cevabını verdim. Onlar da benim aklımı kaçırdığımı zannettiler.

    Babamı görmeye gittim ve bunca yıl kendisinin sözünü dinlemediğim için ondan özür diledim. Mesih inancına nasıl geldiğimi açıkladım ve İsa’nın beni affettiğinden, onun da beni affetmesini rica ettim. Babam bana cevap vermedi. Bunun yerine beni kollarıyla sardı, kucakladı ve ağlamaya başladı. «Karım oğlum için 15 yıldır dua ettim ve şimdi o geldi» diyerek Allah’a şükretti.

    İsa’ya geldikten sonra birçok problemlerle karşılaştım. Ailem bana karşı soğudu ve öteki akrabalarım benimle konuşmuyorlardı. Ailemi geçindirmeye yetecek kadar bile para kazanmıyordum ve iki kez de saldırıya uğradım.

    Bir gün koşu yaparken bıçaklı bir adam bana yaklaştı ve göğsümden üç kez bıçakladı. Ona mani olmaya çalıştım, ancak bıçak büyüktü ve adam kaçıp gitti. Cadde karanlık olduğundan yüzünü göremedim. Çok kan kaybediyordum ve ortalarda bana yardım edebilecek hiç kimse yoktu. Halsiz düşmüş yürüyordum. Onun için, birinin gelmesini bekleyerek dizlerimin üzerine çöktüm. Bir taksi çıkageldi. Benı gördü ve hastaneye götürdü. Yolda dua etmeye başladım, «Rabbım, ölmek istemiyorum. Onlara yardım etmezsem, zaten fakir olan ailem ne yapacak?? İsa beni duy ve onlar için kurtar» dedim. Hastaneye vardığımızda doktor, bıçağın saplandığı yerin kalbime çok yakın olduğunu ve ölebileceğimi söyleyerek şoföre gidip ailemi getirmesini bildirdi. Ertesi gün uyandığımda kendimi hâlâ yaşar gördüm. Doktor bana bakmaya geldiğinde hayatımın bir mucize :olduğunu söyledi. İsa’ya şükrettim ve şöyle dua ettim

    «Rabbim, sana hamdolsun. Beni önce günahlarımdan kurtardın. Şimdi de hayatımı kurtardın. Sana çok teşekkür ederim.» Böylece O’na dedim ki, «Rab, bütün hayatım boyunca senin yolunda yürüyeceğim. Kitabı Mukaddes’ini Müslüman halka öğretecek, sana tanıklığımı herkese yapacağım. Ne olur, bana yardım et lütfen. Bana, İncil’i anlayacak aklı ver.»


    Bir gün altı yıldır görmediğim eski bir arkadaşımı yoklamaya gittim. Hayatlarımızın aynı yönde olmamasına karşılık birbirimizi görünce pek sevindik. Kendisiyle görüşürken karısının üç yıldır çok hasta olduğunu öğrendim. Kadının derdine bir çare bulunmamış. Sonra onu üzerine Kuran okuyup üfleyen bir hocaya götürmüşler, fakat yine de iyileşmemiş. Ne türlü bir hastalığı olduğunu sorduğumda arkadaşım bana karısının içine şeytan girdiğini söyledi. Ona ve çocuklara, canlarını yakmak veya öldürmek isteyerek saldırıyor, evdeki eşyaları sağa-sola atıyormuş. Daha sonra bir yere oturuyor ve saatler sonra ne yaptığını soruyormuş.

    Birbirimizi son gördüğümüzden beri ne yaptığımı sordu. Ben de hayatımı nasıl İsa’ya verdiğimi açıkladım. İsa ve İncil hakkında ilk kez bir şeyler duyduğunda aklı çok karışmıştı. Ona, İsa’nın birçok iyileştirme mucizesi yaptığını söyledim. Kör, topal, felçlileri iyileştirdiğinden ve birçok insandan şeytan çıkardığından da bahsettim. Birlikte dua edersek ve İsa’nın bunu yapacağına güvenirse, O’nun karısına bile yardım edeceğini söyledim. Beni çok sevdiğini, ancak İsa’ya güvenemeyeceğini belirtti. Kuran’ın en iyi kitap ve Muhammed’in de en iyi peygamber olduğuna inanıyordu. Kuran hocaları yardım edemezse, İncil’in İsa’sı karısı için ne yapabilecekti? Böylece ona İncil’i verdim ve İsa’nın bütün yaptıklarının burada yazılı olduğunu söyleyerek onu okumasını istedim.

    Bir ay sonra onu görmeye yine gittim. İncil’i okumuş fakat Allah, Allah’ın Oğlu ve Kutsal Ruh’tan nasıl bahsedildiğini anlayamamıştı. «Allah’ın nasıl İsa olduğunu anlamadım diyordu. İsa’nın dünyaya niçin ve nasıl geldiğini ve haçta neden öldüğünü açıkladım. Beş hafta kadar İncil’i çalıştık ve Kuran’ı kıyasladık.

    Eve döndüğümde dua ettim, «İsa, arkadaşımı bir kez daha yoklamaya gideceğim». Onu yine görmeye gittiğimde İsa’dan kendi hayatını değiştirmesıni ve karısını iyileştirmesini dilemesini istedim. Günahlarını İsa’ya söylemesini ve eğer dua etmesini bilmiyorsa, yüreğini açarak İsa’nın kendisine ve karısına yardım etmesini dilemesini söyledim. Yüreğinin açık olup olmadığını İsa bilirdi. Ondan ayrıldığımda karısı yine çok hasta idi.

    Bir ay sonra bazı akrabalarımı yoklamaya gittim. Bu arada arkadaşımı hatırladım ve pazar günü onu görmeye gittim. Onlar birlikte beni karşıladıklarında çok mutlu ve sevinçli idiler. Ben önce bir düğün var sandım. Ne olduğunu sordum. Benim gittiğim gece Rab’la konuşmuş. Bana O’na inanacak imanı olmadığını, ama eğer Allah’sa karısını iyileştirmesini ve kendi hayatını değiştirmesini istediğinden söz etti. Bundan bir hafta sonra karısı yemek pişirebiliyor ve bebeğe bakabiliyordu. Annesiyle babasının akılları çok karışmıştı. Çünkü, doktora götürmediği halde karısı normal davranabiliyordu. arkadaşım benimle dua etmek ve günahlarını İsa’ya itiraf etmek istiyordu.

    Komşuları karısının nasıl iyileştiğini bir türlü anlayamadılar. Ve sorduklarında arkadaşım, «Karımı İsa iyileştirdi» cevabını verdi. İmanlılar topluluğuna katılmaya ve İncil’i çalışmaya başladı.

    Sevgili dostlarım, ailemin ve dostlarımın tanıklıklarını okumuş oldunuz. Bunlar sizi bereketlendirdiyse, Rabbe hamdolsun. İsa, babamın hayatını değiştirdi ve onu kötülüklerden kurtardı. Dostumun hayatını değiştirdi. Siz de O’na içten yüreğinizi açarak dua ederseniz, elbette ki sizin hayatınızı da değiştirebilecektir. Çünkü O, bütün millet ve halkları kurtarmak için dünyaya gelip insanlar arasına indi. Günahlarımızın kefaretini haçta canıyla verdi. Bizlerin hesabına Allah’la barış yapmak için bedeninde acı çekti. İsa’ya gelmeli, günahlarımızı O’na açmalı ve O’nun yolunda yürümeliyiz.

    İsa der ki, «Bütün yorgun ve sıkıntılı olanlar, hepiniz bana gelin, ben sizi dinlendireceğim. Boyunduruğumu üzerinize alın ve benden öğrenin, çünkü ben yürekten alçakgönüllü ve cömertim ve sizler ruhunuzu bende dinlendireceksiniz. Çünkü boyunduruğum kolay ve yüküm hafiftir’ (İncil, Matta 11:28-30).

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.