İnanç turizmi

  • Bu konu 1 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25155
    Anonim
    Pasif
    Yazarlar / Deniz Gökçe
    dgokce.gif
    İnanç turizmi
    [SIZE=-2]deniz.gokce@aksam.com.tr [/SIZE]


    Ülkemizde turizm mevsimi başlamışken Anadolu’muzun inanılmaz sayıda çeşitli turizm potansiyelinden bir tanesine bugün değinelim. İstanbul’da geçtiğimiz günlerde yapılan “Metropol Sohbetleri” toplantısına katılan Belediye Başkanlarından bir tanesi de, Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’dı. Başkan Kocamaz Tarsus hakkında bilgi verirken ilçenin ekonomik durumuna da değinerek pamuk ekiminin beyaz sinek haşeresinden dolayı azaldığını ve genel olarak tekstil sanayi tesislerinin de kapandığını söyledikten sonra, Tarsus İlçesi’nin turizm potansiyeli ve özellikle de inanç turizmi alternatifi üzerinde durdu.

    Tarsus’un özel durumuna değinmeden önce ülkemizin inanç turizmi konusunda ne kadar geniş imkanlara sahip olduğunun altını çizelim. Eski dünya olarak bilinen üç kıtanın kesiştiği noktadaki Anadolu, tanrı ve tanrıçaların doğduğu, yaşadığı ve öldüğü topraklara sahiptir. Günümüzdeki uygarlıkların ve inançların köklerini barındırmaktadır. Çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere kadar uzanan pek çok inanca ev sahipliği yapmıştır. İslam, Hıristiyan ve Musevi dinlerinin tarihindeki pek çok peygamber Anadolu’da yaşamıştır. Peygamberler dinlerini Anadolu’da evrenselleştirmeye çalışmış, özellikle de Hıristiyanlık Anadolu’da kök salmıştır. Unutmayalım ki İncil ilk olarak, o tarihte Anadolu’nun hakim dili olan Grekçe ile ve Grek alfabesinde yazılmıştır. Kutsal kitaplarda yer alan hikayelerin pek çoğu da bu topraklarda geçer.

    Dünyada İslam ve Hıristiyan inancına sahip yaklaşık üç milyar insan yaşamaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı turizmi zaman ve mekan boyutunda yaygınlaştırmak amacıyla “İnanç turizmi” projesini uygulamaya koymuştur. Bu kapsamda Anadolu’da tespit edilen 316 eserden 167’si İslam, 129’u Hıristiyan ve 20 tanesi Musevi dinine aittir. Türkiye’nin, laik devlet yapısı olan, Müslüman çoğunluğa sahip demokratik bir ülke olarak, dinler arası yumuşama, uzlaşma ve barış ortamının yaratıldığı yer olması büyük bir kolaylıkla sağlanabilir. Örneğin Filistin’de doğmuş ve ölmüş İsa Peygamber’in havarilerinin Anadolu topraklarına sığındığı, Hz. İsa’nın öğretilerinin ilk olarak Anadolu’da yayılmaya başlanıldığı, ilk kiliselerin bu topraklarda kurulduğu ve Hıristiyanlık tarihinin en önemli olaylarının Anadolu’da yaşandığı, İncil’de Yuhanna’nın vahiy bölümünde sözü edilen ilk yedi kilisenin Batı Anadolu’da bulunduğunu da düşünürsek, inanç turizminin turizmimizde ne kadar büyük bir paya sahip olabileceği kolayca görülür.

    Hıristiyan dini için önemli olan üç büyük merkez İzmir-Selçuk’ta bulunan Meryem Ana Evi, Antalya-Demre’de St. Nikola (Noel Baba) kilisesi ve son olarak da Tarsus’ta St. Paul Anıt Müzesi’dir.

    Dünya turizminde önemli bir yer tutan inanç turizmi yılda 300 milyon kişiye hizmet vermekte ve 18 milyar dolar tutarında bir harcama potansiyeli içermektedir. Unutmayalım ki Suudi Arabistan petrolden sonra en büyük geliri hac nedeni ile Müslümanlardan elde etmektedir.

    Tarsus Hıristiyan dininin en büyük azizi St. Paul’ün doğum yeridir. İki bininci doğum yılı münasebetiyle Vatikan 28 Haziran 2008 ile 29 Haziran 2009 tarihleri arasını St. Paul yılı olarak ilan etmiştir. Kutlamalar 21 Haziran’da Tarsus’taki St. Paul Kilisesi’nde düzenlenecek olan ve Vatikan’dan kardinallerin katılımıyla gerçekleştirilecek bir törenle başlayacaktır. Dünyadaki milyonlarca Hıristiyan bu kutlamalar dolayısıyla Tarsus’un adını duyacak ve yalnızca bu yıl için değil, ilerideki yıllar için de Tarsus turizmine büyük imkânlar açılacaktır.

    St. Paul yılı dolayısıyla Tarsus’u, büyük çoğunluğu İtalya’dan olmak üzere 100.000’i aşkın turistin ziyaret edeceği tahmin edilmektedir. Ancak Tarsus’ta 150 tanesi dört yıldızlı olmak üzere yalnızca 280 yatak mevcuttur. Bu sebepten turistlerin büyük bir bölümünün Mersin ve Adana’da konaklayacağı düşünülmektedir. Böylece bölge turizmine de katkı sağlanmış olacaktır.

    Tarsus’un inanç turizmi bakımından önemli bir merkez sayılması yalnızca Aziz Paul’ün doğum yeri olmasına dayanmamaktadır. İl olmaya çoktan hak kazanmış bu ilçemizde Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası, Şahmeran Hamamı, Danyal Peygamber Kabri, Bilal-i Habeşi Mescidi inanç turizmi için diğer çekim noktalarıdır.

    Bu arada Tarsus Belediye Başkanı Sayın Kocamaz’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan haklı bir isteğine de değinmek istiyoruz. Tarsus’a bir turizm bürosu açılması arzu ediliyor!

    http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=120736,10,12

    #29422
    Anonim
    Pasif
    Büyükelçiden kilise talebi

    Almanya Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Tarsus`ta adı Saint Paul Anıt Müzesi olan Eski Ortodoks Rum Kilisesi`nin yeniden kilise olarak kullanılması için başvurduklarını belirtti

    [IMG]http://i.milliyet.com.tr/HaberAnaResmi/2008/06/11/fft17_mf57007.Jpeg[/IMG]

    Almanya “nın Ankara Büyükelçisi Dr . Eckart Cuntz , Mersin “in Tarsus ilçesinde adı Saint Paul Anıt Müzesi olan Eski Ortodoks Rum Kilisesi “nin yeniden kilise olarak kullanılması için ilgili yerlere başvuru yaptıklarını belirterek, “Eğer burası uygun görülmezse yeni bir kilisenin kurulmasını istedik ve başvurumuzun yanıtını bekliyoruz” dedi.

    Cuntz , ziyaretlerde bulunmak için geldiği Tarsus “ta beraberindeki Almanya Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan ile birlikte adı Saint Paul Anıt Müze olan Eski Ortodoks Rum Kilisesi “ni gezdi.

    ‘Gözler Tarsus “ta”

    Cuntz , gezisinin ardından düzenlediği basın toplantısında, 2008″in Saint Paul yılı ilan edilmesinin ardından tüm dünyanın gözünün Tarsus “a çevrildiğini söyledi.

    İlk kez geldiği Tarsus “tan çok etkilendiğini belirten Cuntz , “Aziz Paul “un doğduğu yer olan Tarsus “ta böylesine önemli tarihsel bir yılda çok sayıda etkinliğin planlanmış olması bizi çok sevindirdi. Bu yer, din özgürlüğü ve hoşgörü için bir işaretin verileceği bir yer olabilir. Bunlar Türkiye “nin de kabul ettiği değerler” diye konuştu.

    Mercan : Mahzur yok

    Almanya Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Polenz de Saint Paul yılı nedeniyle dünyanın dört bir tarafından yüz binlerce kişinin Tarsus “a geleceğini, Hrıstiyan alemi için çok önemli bir kişi olan ve Hz . İsa “nın en önemli havarilerinden biri olan Saint Paul “un izini sürecek olanların Tarsus “u ilgi odağı haline getireceklerini ifade etti.
    TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan ise, şu anda adı Saint Paul Anıt Müze olan eski kilisenin tekrar kilise olarak kullanılmasında bir mahzur görmediğini dile getirdi.

    http://www.tumgazeteler.com/?a=2934325

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.