Yehova Şahitlerine Göre Kurtuluş Yolu

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #23499
    Anonim
    Pasif

    Yehova Şahitlerine Göre Kurtuluş Yolu

    Y. Şahitleri her fırsatta, sözlü ve yazılı olarak kendilerini Mesih‘in fidyesel ölümünün sadık savunucuları gibi gösterir ve tarih boyunca da daima bu gerçeğe sahip çıkmış olmalarıyla övünürler. Oysa bu konuda yakından bir inceleme yapıldığında Y. Şahitleri‘nin Mesih‘in fidyesel ölümü konusunda Kutsal Ki-tap‘la ilgisi olmayan bir sürü sapık görüşler ileri sürdüğü ve aynı zamanda bu temel gerçeği tamamen çarpıttığı görülür. Daha ilk kurucuları Russell bile Mesih‘in fidyesel ölümünden söz ederek bunun ‘hiçbir insana hayat veya ebedi bereketler sağlamadığını‘ ancak ‘bu fidyenin her bir insana ebedi hayatı elde edebilmek için başka bir fırsatı veya denenmeyi garantilediğini‘ söylüyordu (Bkz. Sayfa 63-64).

    Yine Y. Şahitleri’ne göre Mesih’in sağladığı fidye veya kurtarmalık işi, şimdiki zamanda yalnızca 144 bin meshedilmiş kişiler için geçerlidir. Onlara göre şimdiki yaşamda ancak 144 bin kişi bu fidyeden tam olarak yararlanarak daha şimdiden tam bir şekilde imanla günahların bağışına sahip olup, doğru sayılır ve Tanrı’nın çocukları‘ durumuna gelebilirmiş. Diğer insan- larınsa şimdiki dönemde imanla salih veya adil sayılmaya ihtiyaçları yokmuş! Bu konuda yapmış oldukları şu beyan şaşırtıcı ve kaygı vericidir:

    ‚Göksel hayat için seçilenler (144.000) DAHA ŞİMDİDEN adil beyan edilirler…(Rom. 8:1). Fakat bu şimdiki zamanda, yeryüzünde ebediyen yaşayacak olan insanlar için GEREKLİ DEĞİLDİR… Onlar, YALNIZCA son denenmeyi zaferle geçip, Millenyum’un sonunda kâmilliğe erdikten sonra, ebedi yersel yaşam için adil beyan edilebilecekler’ (T.K. 1.11. 1954 / T.K. 1. 7. 1986 sf. 17-29).

    ‘Bu nedenle büyük kalabalık ne şimdi ne de gelecekte 144.000 gibi adil beyan edilmeyecektir… zaten onların imanla adil beyan edilmeye gereksinimleri yoktur’ (Ewiges Leben in der Freiheit der Söhne Gottes, sf. 386).

    Bundan başka yine YŞT’na göre, Tanrı’nın krallığına girebilmek için şimdiki zamanda yalnızca 144 bin kişinin yeniden doğuşa gereksinimi varmış. Bunların dışında kalanlarınsa yeniden doğuşa gereksinimi yokmuş!

    ‚Başka koyunların’ onlar gibi (yani 144 binler gibi) yeniden doğmaları gerekmez, çünkü onların hedefi, gökteki Krallığın tebaları olarak ihya edilen yeryüzü cennetinde ebedi hayattır’ (T.K. Mart 1986, sf.10).

    ‚Yeryüzünde yaşamayı ümit eden gerçek Hıristiyanların hiçbir şekilde yeniden doğmaya ihtiyaçları yoktur’ (T. K. 1 Nisan 1988, sf. 18, Fr.). YŞT daha da ileri giderek, İsa Mesih’in şu anda gökte, tüm inananların değil, yalnızca 144 binlerin aracısı olduğunu ileri sürer!

    ‚Bu şekilde, Kutsal Kitap‘a göre kelime anlamıyla İsa yalnızca meshedilmiş Hıristiyanların (yani 144.000’in) aracısıdır’ (T. K. 17 Temmuz1979, sf. 31).

    ’Yeryüzünde ebediyen yaşama ümidine sahip olan tüm milletlerden gelen insanlar şimdi bile İsa’nın hizmetinden yararlan-maktadır. Yeni Ahit içinde yer almadıklarından, YASAL MEYANCILARI OLMADIĞI halde, İsa Yehova’ya yaklaşmalarını sağlayan yoldur’ (T. K. 1 Eylül 1991, sf. 12-13).

    YŞT’na göre yine yalnızca 144.000 kişi Mesih’in bedenini, kilisesini, gelinini oluşturur ve yalnızca 144.000 kişi Mesih’in Yeni Antlaşması içinde yer alır! Zaten bu görüşlerdendir ki, Y. Şahitleri yalnızca bu 144 bine ait olanların anma yemeğine katılmaya hakları olduğunu bildirirler! Mesih’in fidyesinin, 144 binin dışında kalan diğer insanlara, şimdiki yaşamda sağladığı tek yarar, Armagedon savaşından sağ geçip, cennete dönüşmüş yeni bir yeryüzünde kurtuluş için harika bir şansa sahip olmaktır! Bu fidye, Armagedon’dan önce ölen ölülere de, bin yıllık Mesih’in egemenliğinde diriltilmeyi ve tam kurtuluş için ikinci bir denenmeye veya şansa sahip olmayı mümkün kılıyormuş! Yine belirtmeliyiz ki, onlar için İncil’deki bütün göksel vaatler yalnızca 144.000 içindir! Hatta Y. Şahitleri daha da ileri giderek İncil’in yalnızca 144.000 için yazılmış olduğunu ileri sürerler!
    Bu görüşlerin ne kadar Şeytansal ve tehlikeli olduğunu tanımlayabilecek bir söz bulamıyorum. Bunun elçi Pavlus’un Galatyalılar 1:8-9’da sözünü edip, lanetlediği ve kesinlikle reddedilmesi gereken “başka bir İncil” olduğu şüphesizdir. YŞT kurtuluşun yalnızca 144 binler için imanla ve lütuf yoluyla olduğunu, diğerlerine de iyi işlerle (yani kapı kapı vaaz etmek, toplantılarda hazır olmak, Teşkilat’la uyum içinde çalışmakla vs.) olduğunu öğretmektedir. Onlara göre yine hiç kimse kurtuluşundan emin olamaz! Fakat bir kimse “Watch-Tower” teşkilatına ait olup, onun Tanrı’nın kanalı ve temsilcisi olduğuna inanır ve ondan gelen bütün talimat ve yönlendirmelere uyarsa, yalnızca o zaman milenyumun sonunda tam olarak kurtulabileceğini ümit edebilir! Oysa bu öğretiler Kutsal Kitap’a göre ancak sapıklık olup Mesih‘in fidyesel ölümünün değerini tamamen yerer. Kutsal Kitap‘ın hiçbir yerinde Mesih‘in fidyesinin değeri veya yetkisi konusunda böyle bir görüş bulunmaz. Kutsal Kitap‘a göre Mesih‘ in fidyesi sayesinde insanlığa açılan kurtuluş yolu ve kurtuluş şekli tüm insanlık için aynıdır. Kutsal Kitap’ta sözü edilen “büyük kurtuluş” (İb. 2:3) hiçbir zaman yapılan işlerle değil, yalnızca Mesih’in kusursuz kurbanlığının değeri sayesindedir. Bu kurtuluş hak edilemez, ancak iman aracılığıyla bir armağan olarak iman edenlere verilir. Elçi Pavlus’un dediği gibi:

    ‘İman yoluyla lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Kimse övünmesin diye iyi işlerin sonucu değildir’ (Ef. 2:8-9).

    Bir zamanlar Y. Şahitleri’nin Galaad İncil Okulu’nda öğretmenlik yapmış olup, daha sonra bir Mesih İnanlısı olmuş olan Bay Dunalp’ın bildirdiği gibi:

    ‘Kusurlu insanlar iyi işleriyle ebedi hayatı kazanamazlar. Bu Mesih’e inananların iman yoluyla elde edebilecekleri karşılıksız bir armağandır’ (Yakup’un mektubunun yorumu, 1980, sf. 26. Fr.).

    ‘Şunu da önemle belirtelim ki, Mesih İsa’nın sağlamış olduğu söz konusu fidye, YŞT’nın iddialarının tam tersine, şimdiki yaşamda yalnızca 144 bin kişi için değil, iman edip tövbe eden her bir kişi için geçerlidir ve bu fidye gerçekten tövbe edip, Mesih’e gelen her bir kişiyi daha şimdiden tam olarak kurtarır; “Bu nedenle O’nun aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşanları tamamen kurtaracak güçtedir’ (İb. 7:25; 10:14; bkz.Yu. Yu. 1:29; 3:16-18, 36; 10:24; Mar. 16:16; Rom. 10:11-13). Tamamen doğru sayar;

    ’Çünkü herkes günah işledi..İnsanlar, İsa Mesih’te olan kurtu- luşla, Tanrı’nın lütfuyla, karşılıksız olarak doğru sayılırlar’ (Rom. 3:23-26; 5:1, 9, 12-21; Elçi. 13:39).

    Yeniden doğuşu sağlar

    ‘İsa’nın Mesih olduğuna inanan herkes Tanrı’dan doğmuştur’ (1. Yu. 5:1).

    Çünkü Tanrı’nın sözü kesin bir şekilde bir kimsenin yeniden doğmaksızın Tanrı’nın krallığını göremeyeceğini ve ona giremeyeceğini ilan eder. Dikkat edilsin ki, girmek için de görmek için de yeniden doğuş şarttır:

    ‘Doğrusu sana derim bir kimse yeniden doğmadıkça Allah’ın melekutunu göremez… bir kimse sudan ve ruhtan doğmadıkça Allah’ın melekutuna giremez…(Yu. 3:3-7).

    Bu fidye daha şimdiden her inananı Tanrı’nın çocuğu yapar

    Kendisini kabul edip, adına iman edenlerin hepsine, Tanrı’ nın çocukları olma hakkını verdi’ (Yu. 1:12; 1. Yu. 3:1-2; Rom. 8:14).

    Ve aynı zamanda Mesih Tanrı önünde her inanlının aracılığını yapıp, onları göksel egemenliğin mirasçısı yapar;
    ‚Birimiz günah işlerse, adil olan İsa Mesih bizi Baba’nın önünde savunur. Kendisi günahlarımızı ve yalnız bizim günahlarımızı değil, bütün dünyanın günahlarını bağışlatan kurbandır’ (1. Yu. 2:1-2; 1. Tim. 2:5; Mat. 25:34; Rom. 8:17).

    ‘Tanrı, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve kendisini sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi?‘ (Yak. 2:5).

    İşte zamanımızda tüm insanlığa iletilmesi gereken kurtuluş mesajı budur. Bu kurtuluş, kesinlikle belirli sayıda insanlarla sınırlanmamış, ama Mesih’i Rab ve Kurtarıcı olarak kabul eden herkes için öngörülmüştür. İncil’de bu kurtuluşu belirli bir sınıfla sınırlayan hiçbir açıklama yoktur. İsa ve öğrencileri bu kurtuluş, bu ümit ve bu imtiyazların bu lütuf döneminde herkes için bir gerçek olduğunu vurgulamışlardır. Bu mesajı belirli özel bir sınıf veya sayıyla sınırlayarak çarpıtan, şahsî görüşlerine dayanarak ekleme ve çıkarmalar yapan ve başka bir İncil ilan ederek, İsa Mesih’in fidyesini ve kurtuluş müjdesini yaralayan Y. Şahitleri, Tanrı önünde bunun için ciddi bir hesap vereceklerdir.

    Evet, Mesih’in fidyesi şimdiki yaşamda yalnızca 144 binleri değil, tüm insanlığı kapsamakta olup, iman edenlerin tümümü daha şimdiden tam olarak kurtaracak güçtedir. Unutmamanız gereken diğer bir nokta da, Mesih’in fidye ve kurtarışından ancak şimdiki yaşamda yararlanabilme olanağıdır, ölümden sonra değil! Pavlus’un dediği gibi “Uygun zaman ve kurtuluş günü şimdidir’ (2.Kor. 6:1-2). Dikkat edelim de Y. Şahitleri veya benzerlerinin oyununa gelerek, Kutsal Kitap gerçeklerinden ve vaat edilen bu büyük kurtuluştan mahrum olmayalım;‘Çünkü bu kadar büyük kurtuluşu ihmal edersek biz nasıl kurtulabiliriz?(İb. 2:3).

    (Brüksel İncili kilisesinden alıntı)

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.