Yahudi DÜĞÜN’ü Ve Simgeleri.

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27360
    Anonim
    Pasif

    Üç bayan arkadaşımla, bir gün,bulunduğum şehirdeki en büyük, Sinegog’a gittiğimizde,o gün tesadüfen bir Düğün’e, denk geldik.
    Ben, değişik kültür ve geleneklere, oldum olası meraklıyım.
    Ordaki bir bey’den bu konuyla ilğili bilği istemiştim.Bana bu konuyla ilğili daha sonra bir kitapcık getirdi.
    Sizlerle paylaşıyorum.

    YAHUDİ DÜĞÜN GELENEKLERİ-SİMGELER VE UYGULAMALAR.

    “Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak,ikisi tek beden olacak.”
    Yaratılış 2:24

    Tevrat’taki bu ayet Yahudilikte,evliliğe bakış acısın ortaya koymaktadır.
    Yahudi düğünleri ile ilğili simge ve uygulamalar,ülke ve yöre insanına göre farklılıklar göstersede ,geleneklerdeki unsurlar yüzyıllar öncesinden ,günümüze hiç değişmeden gelmiştir.

    SİNAGOG’A GİRİŞ.

    Kapıda konukları karşılayan damat,gelinin gelişiyle birlikte ona yaklaşır,gelin damatın önünde eğilir..Damat bir mendil içinde bulunan bolluk,bereketi ve zenginliği simgeleyen badem şekerini,bozuk para ve pirinç tanelerini gelinin başının üstüne döker..Sonrada geri dönerek,bir başına Teva ( Dua okuma Kursu’su) önüne kadar ilerleyip orada bekler.

    Gelin önde,babasının koluna girmiş olarak,arkalarında,damat ve gelinin en yakınları,müziğin ritmine ayak uydurarak Teva’ya kadar yürürler.Gelin Ehal’ın (Kutsal Kitap rulolarının bulunduğu dolap) önünde ,sağında kendi,solunda da damad’ın yakın gördüğü birer bayanla birlikte,yüzleri konuklara dönük olarak oturur.

    YÜZÜK:

    Daire şeklindeki yüzük,kimi kaynaklara göre sonsuzluğu,kimi kaynak- lara görede sevgi ve sadakati simgeler.Damat yüzüğü gelinin sağ elinin işaret parmağına takarken şu sözleri söyler:
    “Bu yüzükle sen benim için kutsanmış oluyorsun.”
    Gelinin yüzüğü kabul etmesi,kendisinin tümüyle eşine ait olacağını simgelemektedir.

    BARDAK KIRMA:

    Evlilik töreni, sosyal bir olay olmasına karşın,Yahudi geleneği, içinde dinsel ve tarih’sel nitelikleride barındırır.Damadın,bir torba içine koymuş
    olduğu bardağı ayağıyla kırması,toplum içinde değişik açıklamalar getirilsede, bu gelenek Yahudi toplumunun en mutlu anında bile Bet-Hamiştaş ın (Süleyman’ın Mabedi) yıkılışını unutmaması gerektiğini vurgular.Damat bardağı kırarken şu sözleri söyler:
    “Seni unutursam ey Kudüs,sağ kolum hünerini unutsun.”

    KETUBA:

    Ketuba geleneği M.Ö 300 yıllarında oluşturulmuş.Bu kısaca söylenmek gerekirse damat ve gelin’le arasındaki bir antlaşma belgesidir.Bu belge,tören sırasında konukların önünde okunur,bittikten sonra damat’a imzalatılır ve iki tanığa onaylatıldıktan sonra ,Ketuba gelin ailesi tarafından bir yakınlarına teslim edilir,Kimde saklandığı,genelikle damat tarafından bilinmez.Bu antlaşmada amaç,kadının çıkarlarını korumaktır..Öyleki ,bir boşanma yada ölüm durumunda,kadının bu antlaşmayla ekonomik sıkıntıya düşmesi engellenir..Bağlayıcı bir özelliğide,kocan’nın belli koşuları yerine getirmeden karısını boşayamayacağını bilmesidir.

    (Kadın haklarının olmadığı, toplumlarda,bu belgenin ne kadar önemli olduğunu söylemek bile, gereksizdir.)

    (Dikkat ettiniz mi.?
    Bu gün yapılan evlilik antlaşmaları,tarihi M:Ö 300 yıllarında varmış)

    BEYAZ MENDİL:

    Mendil,bir çok gelenekte,ayrılığı simgelemektedir.Damat,ketuba’ya imza atmadan,beyaz mendili avuclarının içinde tutarak haham’ın elini sıkar.Haham,damad’a,bu okuduğu Ketuba’nın hükümlerini kabul etmeye,gelini göstererek,bu genç kızı eş olarak alıp onu sevip saymaya,ketuba’nın gereklerini yerine getirmeye ve şehrin gelenekleri doğrultusunda,ona her şeyi vermeyi,sağlıkta ve hastalıkta,zenginlikte ve yoksullukta hep yanında olacagına dair söz vermesini ister. Mendil’ide bunun tanığı olarak kendisinin saklayacağının ,sözünü bozduğunda bu mendili kendisine gösterip verdiği sözü anımsatacagını söyler.Beyaz mendil,simgesel olarak eşler arasında bir ayrılık olmamasını,hatırlatır.

    HUPA:

    Hupa,baba otoritesinden koca otoritesine geçmesini simgeler.Damat ve gelin biraraya gelir.Her iki anne -baba onların üzerine Tallit (Genellikle mavi ve beyaz renklerden yapılmış dört kenarı püsküllü ipek şal) örter.ve Haham,şarap eşliğinde”Yedi kutsama dua’sı” okur.Zaten damatla gelin üstüne örtülen Tallit de ,yeni evlilerin Tanrı tarafından
    kutsandığını gösterir.

    ŞARAP:

    Sevinç ve mutluluğun simgesidir..Gerek yüzük takılmadan okunan dua ve gerekse “Yedi kutsama dua’sı (Şarap için,gelinle damat birbirlerine karşı bulundukları tahaüt için,dünya’nın ve insanlığın yaratılışı için,Yahudi halkının hayatta kalışı ve bu çiftle birlikte kuracağı ailenin mutluluğu için ) şarap eşliğinde söylenir.Haham,dua’yı okumadan,sarap bardağına bakarak Hz Yusuf’un babası Hz.Yitshak’tan aldığı hayır dua’sını okur.şunu de:

    “Tanrı sana gökler kadar zenginlik,denizler kadar derinlik,bağlar kadar bereket bahşetsin.”

    Gelinle damat,”Yedi Kutsama dua’sı” okuduktan sonra,bu kadehten şarap içerek,bundan sonra hayatlarının birbirine bağlı olacağını ve yaşam kadehinin, onlara sunacağı her şeyi, paylaşacaklarını gösterirler.

    SİNEGOG’tan ÇIKIŞ:

    Sinegoga babasının kolunda giren gelin,çıkışta kocasının kolundadır.
    Her ikiside yeni bir yuva kurmanın mutluluğu ve Kutsal Kitap’ın buyrukları doğrultusunda, gelin arabasına ve yeni bir hayata doğru yürürler.

    KAYNAK.
    Avram Ventura

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.