Umutlarımız İSA MESİH

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26635
    Anonim
    Pasif

    Ateş akşamın soluğunda kömürleri kızıl kor hale dönüştürmüştü.Yakup bir dal alıp onları karıştırdı,bir anlığına ateşe canlılık geldi ancak kömürlerin yanmasını sürdürecek kadar yakıtları kalmamıştı.Ateşe birkaç dal daha ekledi ve yükselen alevlerin dansını izlemeye koyuldu.

    Tıpkı yaşam diye düşündü.Hepimizin yüreğinde kor gibi umutlar taşıyoruz,bir şeyler onları biraz karıştırıyor ama yanlızca tekrar sönmek için can buluyorlar.Çünkü onları sürekli yanık tutacak bir şey yok.

    Yakup arkasındaki ağılda birbirine sokulmuş halde duran koyunlara bakındı,sonra da ateşin öte tarafına uzanmış iki çobana.Şimdi kendi nöbet sırası gelecekti .İyice uykusu gelmeden önce düşünecek zaman verdiği için ilk nöbetin kendisinin olması Yakup’u memnun etmişti.

    Bir çobanın yaşamı zordu,ÇOBAN HER KOŞULDA açık havada yaşamak ve HER ZAMAN güzel KUZUYU KAPMAYA ÇALIŞAN AÇ YIRTICILARA KARŞI TETİKTE OLMALIYDI.Bu yırtıcılardan bazıları dört ayaklı,bazıları da iki ayaklıydı ama hepside tehlikeliydi.Ama Yakup’a en zor gelen çobanların değersiz olarak algılanmasıydı.İnsanlar ondan uzaklaşmaya başlamadan önce Yakup’un onlara çoban oldugunu söylemesi bile gerekmiyordu.Koyunların ve odun ateşinin kokusu ,üstüne üstlük sık yıkanmaması kokunun belirgin bir şekilde üstüne sinmesine yol açmıştı.Koku onu ayrı kılıyordu.İyi bir eşe sahip olma şansı da yoktu.Çünkü parası azdı; ne mevkisi ne de evi vardı.Kimsesiz birinden başka ki, onu da nerede bulacaktı… kim isterdi ki ..kim evlenirdiki…

    Yakup içini çektı ve sert taş duvara sırtını dayadı.Düşünceleri Romalıların eziyet dolu yönetimlerine karşı yöneldi Her yer önlerine çıkan herkese angarya iş yüklemeye yada haraç almaya hakları oldugunu düşünen askerlerle doluydu.Vergiler ağır, özgürlükler kısıtlıydı…Vaat edilen kurtarıcının gelmesi şu an için,çok iyi zaman olurdu..diye aklından geçirdi. Yakup sonra kendi kendine güldü.Ne düşünce ama..!Yüzyıllardır hatta bin yıldır bekliyoruz ama görünürde bir şey yok,simdi gelecegini ummanın ne yararı var ki..?Yakup’un karamsar düşünceleri gecenin karanlığında kaybolup gitti..olumlu bir şeyler düşünmeye çalıştı ama nafile,yapamadı…

    Aniden uzakta bir ışık gördü ..Bu ne olabilirdi ki?..Gecenin bu vakti yoldan gelen kim olabilir..?diye meraklandı.Işık hızla yanına geldi,gördüğü en kocaman lambadan bile daha aydınlıktı.Sonra birden kırılır gibi oldu ;Yakup’ un üzerine inen sağanağa dönüştü,her ışık taneciği büyüdü Yakup’un yanındakileri sarstı,diğer iki çoban şaşkın ve uykulu gözlerini ovuşturarak doğruldular.Üçü de korkuya kapıldılar ve koyunların oldugu ağıllara doğru hızla koşmaya başladılar.Korku ayaklarının koşmasını engelliyor bacakları ise titriyordu.

    Ortalıkta olağan üstü bir ses gürledi….Korkmayın size tüm insanlara için büyük bir ŞEVİNÇ KAYNAGI olacak MÜJDELİ HABERler getirdim.Bügün Davut’un Kenti’nde size bir KURTARICI DOĞDU ;O RABBİN MESİHİDİR ,diyordu.

    Yakup korkusuna rağmen ayağı kalktı;Kurtarıcı..Müjdeli haberler..Sevinç….?Yoksa kalbindeki umudu canlandırmasını arzuladığı yanıt bu muydu?.Bu haberler kurtuluş ve yardım alevini canlandırabilirmiydi…?

    Düşünceleri daha ileriye yönelmeden önce,her bir…her bir ışık bir ağızdan ..YÜCELERDEKi TANRIYA ŞÜKÜRLER OLSUN..ve yeryüzünde onun lütfuna eren insanlara esenlik olsun diyen,muhteşem ve de havada duran parlayan adamlar olarak net bir biçim aldı..

    Yakup’un kafası tekrar allak bullak oldu…TANRININ LÜTFÜNA EREN İNSANLARA ESENLİK…Bu melekler neden kendisine, kendilerine görülmüştü..?Herodes’in sarayı gibi daha gölkemli ,önemli yerler dururken ..neden ..?bu Müjdeli haber değersiz bir çobana verilmişti…?Kendisi de Tanrının lütfüna erişenlerden miydi…?

    Tüm bunları yanıtlaması çok zordu.Gercektende.. Meleklerin görüntüsü kaybolunca,yanındakileri kaldırıp- çünkü çöküp kalmışlardı-Hadi Betlehem’e gidip Tanrı’nın bize söylediği bu olup biteni görelim dedi..Ve bu müjdeli haberden sonra hem de Tanrı’nın sevgisini kendilerine göstermiş olmasından dolayı olacaklardan keyıf alarak sevinçle yola koyuldular.Cünkü artık bir UMUTLARI VARDI..Onun Adı İSA MESİH’ti..

    Ya Rab sen bilgesin ve benim şaşırdıgım, ne yapacağımı bilemediğim zamanlarda bilgeliğinle beni kuşatırsin.Ya Rab seni yaşamımın her alanında yüceltmek isterim.Bu yüzden kendini bana aç, benligime düşüncelerime kendini aç ki sana daha yakın olabileyim…
    AMİN

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.