üç büyük din üzerine

  • Bu konu 6 izleyen ve 16 yanıt içeriyor.
15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 17)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27379
    Anonim
    Pasif

    Ben, konuları ve verilen cevapları elimden geldiğince okudum. öncelikle çok hoş ve faydalı bir site olmuş. ama benim bir müslüman olarak sizi tanımak istiyorum. ve isterim ki 3 hak dinin mensupları da birbirlerinin inançlarını tanıyıp saygı göstersinler.

    kuran-ı kerim’in ve kutsal kitabınız incil’in kıyaslandığı konunun içeriğinde bir iki hata var. kuranda yazmayan şeyler “kuranda böyle yazıyor” şeklinde mevcut.belli ki bunlar islamı yanlış anlatan kişiler tarafından duyulmuş şeylerdir. oysa yanlış anlamaya mahal vermemek adına hiç bir kutsal kitap kulaktan dolma bilgilerle öğrenilmemelidir. farz edelim ki konuyu açan kardeşimiz kuran-ı kerim’i okudu ve iki hak dini kıyaslama yoluna gitti. burada atlanılan şey şudur ki kuran 7 katmanlıdır. yani semboliktir. her ifade net olarak verilmez; yoruma açık bırakılır ve “mantığa uygun” 7 farklı anlam çıkar bir cümleden. belki o kıyaslamayı yapan kardeşimiz yanlış yorumda bulunmuştur diyorum ben. çünkü Tanrı’nın gönderdiği nitmetler arasında en itibarlı olanı inançsa, bu konuda Tanrı’nın hata yaptığını düşünmek cahilliktir. islam da hristiyanlık da vicdanen ve mantıken dosdoğrudur.

    islam, adem a.s. ile hz. Muhammed (s.a.v.) arasında gelmiş geçmiş tüm peygamberlere inanmayı ve iman etmeyi öğütler. yani biz, hz.Muhamed(s.a.v.)’a dua ettiğimizde hz.İsa’ya da, hz.Musa’ya da dua ederiz. biz, kendi dinimiz dışındaki semavi dinleri de tanırız ve diğer dinlerden de aynı hoşgörüyü bekleriz. hristiyanların da musevilerin de islamı hak din kabul etmesi gerekir bu durumda. tıpkı bizim onları kabul ettiğimiz gibi. yani bir kardeşimiz kuran-ı kerim’i kabul etmediğini söyler. oysa Tanrı’nın gönderdiği hiç bir kitap böyle aşağılanamaz. ne incil ne kuran ne de israiloğullarına gönderilen..
    bu arada türkler hristiyan olamaz diye bir şey yok elbette. bunu dile getirdiğiniz çok iyi olmuş, teşekkürler. herkes bilir ki türklerin kökeni osmanlıdır. ve osmanlı bir çok dini barındıran bir imparatorluktu. o zaman da isteyen, istediği dine intisap edebiliyordu. şimdi de öyle.

    kuranda müslümanların er ya da geç cennete gireceği müjdelenmiştir, bu doğrudur, değindiğiniz için teşekkürler. ama kulun dünya hayatı içinde Tanrı inancının olması gerekir. ve islam, Tanrı inancı olan, Tanrı’nın isteklerine göre yaşayan hiç bir kulun ahirette mahzun edilmeyeceğini; hristiyan olsun, müslüman olsun, musevi olsun hepsinin cennetle ödüllendirileceğini söyler. bunun için artı diğer şartı her dinden insanın Tanrın tek olduğunu, Hz.Muhammed(s.a.v.)’in onun kulu ve elçisi olduğunu kabul etmesi gerektiğini belirtir.

    islam kurbana teşvik eder. buna değindiğiniz için teşekkürler. kurban, fakire uzatılan eldir. islam fakire yardımı öğütler. gayri müslimlere de kurban eti verilmelidir. Bir konuda tanrının türkçe bilmediğini duyduğunu söylemiş bir kardeşimiz. insanların duyduklarını değil; araştırıp doğru olarak bildiklerini paylaşmasının daha hayırlı olacağını düşünmekteyim. biri ona kişiye öyle söylemiş olabilir. Ama birinin öyle söylemesi onun söylediğini gerçek yapmaz ve sürekli konularda hristiyanlığa ait şeyleri kurandakilerle kıyaslamışsınız. her iki kitabı gönderen aynı Allah’tır. kıyaslamadan sadece açıklama yoluna gitmeniz, insanların kalbini hristiyanlığa ısındıracaktır. yeter ki insanların hristiyanlığa ısınırken diğer dinlerden de nefret etmemelerini sağlayınız. ne bir müslümanı ne bir museviyi yolundan çevirme gayretinde olmayınız. siz, hiç bir dini kötülemeden sadece çağrınızı yapınız. isteyen size zaten katılacaktır. katılmak istemeyenlerin tercihine da saygı duymak gerkir. hz.Muhammed(s.a.v.) “dinde zorlama yoktur; sizin dininiz size, benim dinim banadır” demiştir. biz isteriz ki tüm insanlar islama katılsın. ama katılmak istemeyenler için yapılacak bir küçümseme yoktur, yani bizim onların inançlarını eleştirmeye hakkımız yoktur. aynı şey onlar için de geçerlidir.

    ve incil kaybolduğunda kişiler gerçek incili hatırladıkları dereceden yeniden incili yazmışlardır. bunu herkes bilir. yazılan onca incilin arasından 4 tanesi gerçek İncil’e daha yakın bulunmuş, onlar sizin kutsal kitaplarınız olmuştur. oysa bizim kutsal kitabımız kaybolmadan, değiştirilmeden günümüze gelmiştir. 23 yılda ayet ayet inmiştir. ve kuranın Allah’ın kitabı olduğuna şüphe yoktur. çünkü hz.Muhammed(s.a.v.) okuma bilmiyordu. ve kuran 7 katmanlıdır. oysa insanoğlu ancak 4 katmanlı cümle kurabilmektedir. daha fazlası mucizedir. ve mucizeleri bir konuda söylendiği gibi Tanrı yaratır.
    gözüme bir çok güzel şey dokundu bu sitede ama gerçekten büyük yanlışlar da var. bilgi kirliliği oluşmaması adına konuların daha özenli araştırılması icap etmektedir diye düşünüyorum. verdiğiniz güzel bilgiler için de ayrıca teşekkür ederim.

    Tanrı’nın affediciliği, sevgisi hepimizin üzerine olsun. sevgiler..

    #36257
    Anonim
    Pasif

    Sayın Closer,
    Neden hristiyanlar islamı kabul etmek zorundadırlar? Bunu söylerken mantığınız nasıl kabul ediyor doğrusu anlayamıyorum. Siz incili okudunuz mu, tevratı okudunuz mu? Böyle bir düşünceyi savunuyorsanız şundan kesinlikle eminim ki siz ne tevratı, ne zeburu, ne incili okumuşsunuz. Çünkü okuyan kişi herşeyin mesih ile son bulacağını görecektir. Ve ondan sonra gelecek olanların, ve onun müjdesine ters düşen tüm öğretilerin, dinlerin ve tanrının adıyla peygamberlik ettiğini iddia etse bile, o peygamberin (ya da peyagmberlerin) sahte peygamber olacağı,daha da kesini, mesihten sonra gelecek olan bir peygamberin asla olmayacağı, gelecek olanın da inandığımız Tanrı’ya değil, ama Tanrı düşmanı olan şeytana hizmet etmek için geleceğini, ve birçok insanı kandıracağını, mürit toplayacağını, ışık meleği ve ışık kaynaklı gibi görüneceğini ama dikkatli olmamız konusunda uyarılarla doludur kutsal kitabımız.

    Tüm peygamberlere inandığınız ve kabul ettiğinizi söylüyosunuz ama o peygamberlerin ne dediğini, ne peygamberlikte bulunduklarını ve neler yaşadıklarını bilmiyorsunuz, çünkü kutsal kitabın değiştirildiğini, sonradan yazıldığını düşünüyorsunuz, hem de bu iddianızı kanıtlayacak hiçbir delil yokken…

    İslamın tüm dinlere hoşgörülü olduğunu söylemişsiniz, ama yanılıyorsunuz. Lütfen kitabınızı ve peygamberinizin hayatını dikkatlice inceleyiniz. O verdiğiniz hoşgörü ayetlerini ne zaman, peygamberiniz hangi koşullar altında iken söylemiştir? Ben söyleyim, sözde görevinin henüz ilk yıllarında iken, henüz çok az müridi varken, mekke’de henüz zayıf bir durumda iken söylemiştir. Ama bir de medine’de inen ayetlere bakınız. Bu önemlidir çünkü bu ayetlerde müşrikleri ve kafirleri, muhammedi peygamber olarak kabul etmeyen herkesi, bulduğunuz yerde öldürün, kafalarını kesin deniliyor. Ne hoşgörü ama … Ben Muhammed’i peygamber olarak kabul etmiyorum, o hiçbir peygamberlik sıfatını, meziyetlerini kendisinde barındırmayan biriydi, ancak incil’in kıstaslarına göre sahte bir peygamberdi, tıpkı kitabımızın bizi yüzyıllar öncesinde uyardığı gibi. Bu nedenle yahudiler ona inanmadı, hristiyanlar da ona inanmadılar. Sonra bu iki din mensuplarını karalayan ayetler kurana girdi, dikat ediniz medine döneminde inmiştir bu ayetler.

    Çok araştırma yapmalısınız. Hoşgörü adı altında bir dini kabul etmem mümkün değil. Yalnız benim hoşgörüsüzlüğüm yalnızca bu peygamberi ve kitabını kabul etmemekle kalır, ama sizin dininizin hoşgörüsüzlüğü bizim ve kendisini kabul etmeyenlerin canlarının alınmasıyla, aşağılanmasıyla, ikini sınıf görülmesiyle kendisini gösterir. Gözlerinizi açıp gerçeği bir an önce arayın. Yüreğiniz sadece gerçeği arasın, çünkü din kimseyi kurtaramaz.

    İslamın Tanrı’dan olmadığı, içinde barındırdığı ayetlerle ve Muhammed’in yaşamıyla açıktır. Kurandaki kadın erkek eşitsizliği, zinaya teşvik eden çok eşlilik izni, ve tanrısal dünyadan o kadar uzak olan cennet vaatleri, kendisinden olmayanların yok edilmeleri emirleri ya da para ile ancak yaşam hakkı verilmesi, kadınların savaş ganimeti olarak kabul edilip onları hamile bırakmayacak şekilde cinsel münasabete izni verilmesi hadislerle ve tarihle sabittir.

    Bu dini ve peygamberi kabul etmemiz mümkün değildir. İncil hiçbir zaman Mesih tarafından yazılmamıştır.Ne Davut’a,ne Musa’ya, ne İsa’ya Tanrı al bu kitabı git insanlara bildir demedi. Yine diyorum tevratı, zeburu, incili okumuş olsanız anlatımının kurandan çok ama çok farklı olduğunu görürdünüz. Eğer sizden önceki kutsal kitaplar değiştirildi diyorsanız, kusura bakmayın ama en müslümanında, en ateistine kadar hiçbir insan bunu kanıtlayamamıştır. Kanıtınız yoksa bu söyleminiz, iddianız iftiradır. Dikkat edin, o zaman Tanrı’nın kutsal kelamına küfrediyor, onu reddediyorsunuz. İslama neden karşı olduğumuz ve neden inanmadığımızı bu sitede ve birçok hristiyan sitelerde ayrıntılı şekilde bulabilirsiniz.

    Gerçeği aramaya kutsal dediğiniz ama hiç okumadığınız kitapları okumakla başlayın. Tarihi olarak desteklenip desteklenmediğini inceleyin. Ve kıvırmlardan, bahane uydurmalardan vazgeçin. Hiçbir yazı ve ya ifade yoktur ki 7 farklı anlam ihtiva etsin. Bu sıkıştıkları durumlarda bir türlü mantıklı izahat veremeyen islam alimlerinin kendi yorumlarıdır. Herşey açıktır. Bir ayetin ya da öğretinin ya da emrin ne anlama geldiğini anlamak istiyorsanız mecburen uygulanışına bakacaksınız, bu da hadisler ve Muhammed’in sünnetidir. Hadislerden de sahih hadisleri incelemelisiniz.

    Rab size bilgelik versin, gerçeği bulmanız için içinize istek koysun, çünkü bir Tanrı var, bir kişiliği var, ve kendisiyle çelişemez.

    Esenlikler…

    #36259
    Anonim
    Pasif

    Sayın Tuba,
    ben üç hak dinin birbirini kabul etmeleri gerektiğini düşünüyorum.başka inançların varlığını tanımak, onların varlığını kabul etmek kendinizinkini terketmeniz anlamına gelmez. benim ricam kimseyi yolundan çevirme niyeti güdmez. benim dileğim üç hak din arasında hoşgörü ortamının oluşması. bu hoşgörü ortamı oluşmadığı sürece sizin yaptığınız gibi saygısız yergilerin önü alınamaz. ne ben sizin peygamberinizi reddedebilirim ne de siz benimkini.

    evet Zebur, İncil ve Tevratı bilmiyorum. işte bu yüzden bu siteye üye oldum; öğrenme gayretindeyim. önceki mesajımda da bu üç kitabı çok iyi bildiğimi asla söylemedim. dilediğinizce bakınız. üstelik Diriliş Günü’nde Hz.İsa’nın geleceğine yani dünyanın onunla son bulacağına inanmadığımı da söylemedim. Hz.İsa’ya inancım olmasa ne bu sitede bir dakikamı harcardım ne de HAZRETİ İSA derdim. ben İsa peygambere olan inancımda zerre kuşku yok, tıpkı Tanrı’nın Resulüne şüphesizce inandığım gibi.

    ve bildiğim kadarıyla kutsal kitabınız şeytana, deccale karşı; Allah’ın Resulüne değil. bu ikisini fena halde karıştırmışsınız. biliniz ki Tanrı’nın Resulü de deccale karşıdır. ve deccal tasviri inançlarımızda ortaktır. bunu kanıt kabul edebilirsiniz. Hz.Muhammed(s.a.v.) şeytanın yanında olsaydı ona karşı savaşmazdı. Kuran’da şeytanın kahrolması, insanlrdan uzak olması için dualar vardır. dilerseniz buyrun bir bakın ve İncil’in kaybolduğunu din dersinde öğrenmiştim. yanıldığımı söylemeniz üzerine bir siteden bir pederin 4 İncil’i nasıl açıkladığına baktım. o da 4 ayrı kişinin Hz. İsa’nın hayatını kendi gözlemleriyle yazdığını ancak Yuhanna’nın diğer üçüne göre daha felsefik olduğunu söyledi. iyiki buna değindik ikimizde. çünkü bu ülkede çoğu kişi hristiyanlığı benim gibi yanlış tanıyor. bu noktada hatamı düzeltmeme vesile olduğunuz için teşekkür ederim. umarım ben de sizin İsla hakkındaki yanlış düşünceleriniz üzerinde bir etkiye sahip olabilirim. forumun amacı yanlışı düzeltmek, doğru bilgiyi paylaşmak olmalı çünkü aksini savunan inancını sadece kendi içinde yaşamalı benim düşünceme göre.

    Kuran hakkında doğru sanılan yanlışlardan biri Kuran’ın öldürmeye teşvik ettiği düşüncesidir. benim inancıda Tanrı’nın verdiği cana kıymak en büyük günahlardan biridir. yalan, Tanrı’yı ve resulünü inkar, hırsızlık, dedikodu ve niceleri var ki büyük günahtır. Hz. Muhammed kimseyi müslüman olmadı diye öldürmemiştir. İslamiyet’in doğduğu o bölgede putlara tapan, sapıkça yaşayan insanlar müslümanlığı seçenleri öldürüyorlardı. Hz. Muhammed(s.a.v.) saldırı amaçlı değil koruma amaçlı savaşlar yapmıştır. aksini iddia eden, İslam “öldür” diyor diyen iftira ediyordur, yalan söylüyordur. bunu söyleyen kişi kendini hoca, dediğini doğru ve İslam’a sığar zanneden bir sapıktan başkası değildir. bu insanlara itibar etmeyin. hala onların doğruyu söylediğini düşünüyorsanız bana Kuran’da “gayri müslimleri öldürün” diyen ya da buna yakın bir ayet gösterin. yoktur. ve bilirsiniz ki tarih savaşlarla doludur. benim annem babam bulgaristan göçmeni. akrabağlarımdan kaç tanesi müslüman oldukları için oradaki hristiyanlar tarafından camiye sokulup diri diri yakıldı tahmin edemezsiniz. fakat bunun için Hz.İsa’yı, İncil’i yahut Hristiyanların tümünü suçlamayacak kadar bilinçliyim. anlaşılmasını umuyorum.

    ve İslam’da çok eşliliğe teşvik kesinlikle yoktur. İslam’a göre bu yasaktır. Hz.Muhammed’in bir çok eşi vardı fakat bunun nedenleri o günün koşullarına bağlıdır. Hz.Muhammed cinsel münasebet açısından tek eşli yaşadı. bunun en iyi kanıtı çocuklarıdır. bir kadından çocukları vardır. ve peygamberimiz gerçek eşi öldükten sonra bir evlilik yapmamıştır. diğer eşi sayılan bayanlarla böyle bir ünaseati söz konusu olmamıştır. o bayanlar kendi rızalarıyla, doğunun ağır koşullarından kaçıp Peygamber Efendimiz’e sığındıkları için onun eşi olarak anılırlar. ve Hz.Muhammed(s.a.v.)’in Veda Hutbesi’ne baktığınızda kadınları el üstünde tuttuğunu apaçık göreceksiniz. kız ve erkek evlat ayrımı yapan anne babaları bizzat kınamıştır da.

    Cennetteki cinsel münasebet konusuna gelince. cennette evlilik vardır der Kuran. cinsellik vardır demez. cennette kişi, nefsinden arınacaktır der. bu da cennetteki evliliğin muhabbet ölçüsünde olduğu düşüncesini sembollerle açıklar. Huri ve Gılman meleklerinin cennette, insanların hizmetkarı olacağı belirtilir. onların sahip olduğu güzelliklerin ise kişideki iç güzelliği ortaya çıkaracak güçler oldukları düşünülür, bu şekilde yorumlanır.

    Tanrı’nın kimi cennete kimi cehenneme göndereceğini yine Tanrı’nın kendisinden başka kimse bilemez. bizim yapmamız gereken O’nun isteklerine uygun, ahlaklı bir yaşam sürmek. O’nun buyurduğu İmanın şartlarına uymak (sadece 5 maddedir ve sizinkilere aykırı tek bir yanı yoktur). müslümanlar için buna artı olarak İslam’ın şartlarına uymak. bunlara uyanlara peygamberimiz cehennem korkusu yaşamasınlar demiş. Buyrun bakın, vicdanen özgürlük vardır. zorlama kabul etmez vicdan. neyse ki bunun farkında olan bir aile ortamım var. İslam’ı kendi rızamla seçmiş olmaktan onur duyuyorum. ama bu onur kişisel. Hristiyanlığı seçen de seçiminden onur duyar. ben onun onurunu ezmem. o da benimkini ezmesin isterim.

    Ben buradayım çünkü peygamberinizi, inancınızı tanımak istiyorum. kemin olan dışında hiç bir şeyi iyi bildiğimi söylemedim nitekim söylemiyorum. Eğer içimde Hz.İsa’ya iman olmasaydı en azından ona iman edene saygı gösterirdim. Mademki inancınız sevgiye dayalı, o zaman her ne olursa olsun her nasıl olursa olsun yaratılanı sevmelisiniz yaratandan ötürü. İslam sizin düşmanınız değildir, inancınıza tehtid değildir; siz de bizim için değilsiniz. Hz.İsa eğer doğru biliyorsam size düşmanınızı bile sevmenizi öğütlemişti ki siz bırakın düşmanı sevmeyi sizi sadece tanımaya çalışan bir Müslümana saygı bile duymayacaksanız bu paylaşımın ne anlamı kalacağını merak ediyorum.

    Esenlikle.

    #36262
    Anonim
    Pasif

    Sayın Closer.
    Öncelikle o Sure”leri hangi İslami Siteden indirdiğinizi merak ettim.
    Bakın, Site’de Moderator Kardeşler bunu paylaşmanıza bile izin verdi.Bu sizce hoşgörülük değilmidir.?
    Neden ilk etapta halvet’le ilğili konuları ele aldınız.?
    İnanmış olduğunuz peyganberiniz,biliyorsunuzki,çok eşliydi,bu mu çağrışım yaptı.!
    (Hatta evlatlığının(Zeyt) eşi için bile Allahın vahiy’si kendine indi.evlenmesi için)
    Bizler İnancımızı anlatırken, öyle erotik bir tarzla paylaşım yerine,Kutsal Kıtap’ımızdan ayetlerle ,izah ederek Tanrı’sal isteği açıklıyoruz.

    Anlattığımız Konular:
    Kutsal Kıtap’ın derinliği,eşsizliği,O’nun öğretilerindeki mantıklılığı,sözlerdeki güvenilirliği,,İfadelerdeki yenilik ve modernliği,gayb hakkında sunulan doğruluğu,,
    mesajlardaki,kişiselliği,bilğisindeki kapsamlılığı,detaylardaki sonsuzluğu,maksatındaki çıkar gözetmeyen durumu,uygulamalardaki basit ve yalınlığını,açıklılığı, taleplerdeki adaletliliği,hükümlerdeki doğruluğu,

    Kutsal Kıtap’ımızın düzen ve öğretisi,iddiaları,ahlaki niteliği,tarihi olayları,peyganberlikleri,edebi dili,her koşulda ve her çağda hiç değişmeyen Ayetleri ile yol göstericiliği,her kuşaktan milyonlarca kişiyi kutsayarak,ona inananlara umut vaat etti.İnanlıların önüne çelişkili ayet’ler getirip koymadı.
    Çelişki dedim de.. bakın sizin inandığınız, Kuran’daki bazı çelişen ,birbirini tutmayan Sure’lere,neyseki bu sure’lerde halvet durumları yok

    Nisa/82
    Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.

    Yukadaki ayet (Nisa/82) Kuran’da herhangi bir çelişki olmadığını söylüyor.

    Fakat Kuran’da birçok birbirine zıt olan veya zıt gibi görünen ayetlerin olduğu bilinmekte. Bu durum Muhammed zamanında yaşayan insanların da tabii ki gözüne çarpmış ve bu tuhaflık o zaman da dile getirilmiş. Hatta birçok Arap, açık açık “Muhammed bunları uyduruyor” demiş. Ve bu sorulara “ayetle” cevap verilmiş.

    Nahl/101
    Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber’e, “Sen ancak uyduruyorsun” derler. Hayır, onların çoğu bilmezler.

    Bakara/106
    Herhangi bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya unutturursak, onun yerine daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmez misin?

    Rad/39
    Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır.

    Bu üç ayette açık açık böyle denirken, şu ayetlerde tamamen tersi denmektedir.

    Fatır/43
    Sen Allah’ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın.

    Fetih/23
    Allah’ın öteden beri işleyip duran kanunu (budur). Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

    Yunus/64
    Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük başarıdır.

    Enam/115
    Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

    Ahzab/62
    Daha önce gelip geçenler hakkında da Allah’ın kanunu böyledir. Allah’ın kanununda asla değişme bulamazsın

    “Bir çok sahte peyganber türüyecek ve bunlar bir çok kişiyi saptıracak”
    Matta 7:15

    Rab ışınığla yüreğinizi aydınlatsın,Bizi anlama yetisi kazanmanın dileğimle.

    #36261
    Anonim
    Pasif

    sayın saba,
    moderatörlerin hoşgörüsü için teşekkür ederim fakat üslubumda terbiye sınırını zorlayan birşey yoktu bana göre. size karşı haddimi aştıysam da özür dilerim. ama sitede, benim dinimde bu böyle açıklanıyor. aldığım gibi verdim desem açıklamış olurum sanırım.
    tuba arkadaşımız Hz.Muhammed’in eş hayatına, kadınlarla uygun gördüğü ilişkilere değindiğinde ben onu açıklarken bunun da yanlış bilindiğine şüphe duymadığım için değinmek istedim. ve peygamberimizin cinsel münasebeti tek kişi ile geçmiştir bunu daha önce de açıklamıştım. çok eşli sayılmasının geçerli nedenlerini aradığınızda bulacaksınız.
    gösterdiğiniz ayetler yoruma açılan ayetler olduğundan bahsi geçen “Tanrı’nın kuralları” birbirinden farklı şeyleri ifade eder. yedi katman tam bu noktada anlam bulmaktadır.
    ve gördüğüm kadarıyla sizin sözleriniz barnabas incili ile zıttır. orada Muhammed peygamberin geleceği müjdelenmiştir.
    Rab’bin ışığının hepimizi aydınlatması, benim inancınızı anlamak istediğim kadar sizin de benimkini anlamak istemeniz dileğiyle. esenlikle.

    #36260
    Anonim
    Pasif

    Sayın Closer,
    Ezbere şeyler söylüyorsunuz. Saçmalıyorsunuz, mantık dışı söylemlerde bulunuyorsunuz ama farkında değilsiniz.

    İslamı kabul etmiyorum, etmek zorunda değilim,hatta sahte bir din olduğunu sadece söylemlerimle savunurum ve insanlara duyururum ve siz ve hiç kimse buna engel olamaz. Ama islam ayetleri benim için cezanın ölüm olduğunu bildirir, biz ise bize karşı olanlara ceza uygulaması söz konusu değildir, dinleriz, fikir ayrılığımızı söyleriz, ama cana kastedmeyiz, orda biter. Ama tarihe bakın, islam ise hep şiddetle, kanla yayılmıştır. Şimdi bana demeyin müslümanları kafirler, müşrikler öldürüdü, bu nedenle Muhammed savaş açtı. Bu çok çok ama çok büyük bir yalan. Tarih bu dediğinizi desteklemiyor. Kusura bakmayın. Muhammed kendisine inanmayan şair bir anneyi kucağında bebekle mızraklattı. Daha birçoklarını öldürttü. Ve daha bir çok savaşta, birçok insanın canını, namusunu aldı. Bunların hepsi kuranda ki savaş ayetleriyle ve hadislerle sabittir.

    Nasıl kuranın çok eşliliği emrettiğini reddedebiliyorsunuz. 4 eşe kadar mminlerin kadın almaya hakkı vardır, ve bunu yaparken kadının onayı bile gerekmez. Kadın çünkü değersizdir, o sadece tohumları için tarladır!!!!! O günün koşulları mı? Kuran diyor mu hiç bir yerde ki, günün koşulları değiştiğinde 4 eş almayın, caiz değildir!!!!! Kuran demiyor mu, sonsuza dek geçerlidir hükümleri, değişmez… Neyi nasıl savunuyorsunuz böyle. Kadınlar erkeksiz kaldı, bu nedenle evlendiler o zamanın erkekleri… O erkekle o kadınların kocalarını öldürmeseydi, kadınlar kocasız kalmazdı!!! Bu son söylediğim gerçek yanıtım değil tabi, dul kalma nedeniyle evlenme bahanesi çok gülünç bir açıklamadır. Sizin vicdanınız bunu kabul ediyorsa ben bir şey diyemem.

    Muhammed çok eşliydi, çocuklarının sadece bir kadından olması bunu çürütmez. Çünkü hadisler de, kuran da Muhammed’in her anlamda diğer müminlerden daha çok erkek olduğu, cinsel arzusunun çok olduğu söylenmiştir. Hatta bir gecede tüm kadınlarıyla ilişkiye girmesi nedeniyle kendisiyle övünülür. Ve yine hadisler incelendiğinde Muhammed’in akli dengesini, vücudunun bazı uzuvlarını değiştiren bir hastalığı olduğunu bugünün bilim adamları kayıtları inceleyerek söylüyor. Bu hastalığın kısırlığa da sebep olduğu belirtiliyor. Ama kesin olan hepsiyle aşırı derecede cinsel munasebet içinde olduğudur.

    Cennette evlilik var ama bu dünyada ki gibi değildir diyorsunuz.Peki bunu nasıl anladınız. Ne erkek eli , ne cin eli değimiş, iri gözlü, beyaz tenli, her isteğinizi yerine getiren, sorgulamayan, göğüsleri yeni tomurcuklanmış (şekillenmiş ve dik iri) huriler sizi bekliyor. Bunlar sadece hizmet edecek birinin tasviri nasıl olur. Hizmetçinin fiziksel özellikleri neden tasvir ediliyor, çünkü onlar müminler için seks kölelerinden başka bir şey değiller. Mantık bunu söylüyor. Açın gözlerinizi de görün.

    Muhammed’din 5 yaşında isteyip, 9 yaşında gerdeğe girdiği Ebu Bekir’kızı Ayşe ile evliliği tartışılmaz gerçeklerden biridir. Muhammed ise 52 yaşında idi. Yine Hafza, Ömer’in kızıydı, ve onunla da 13 yaşında gerdeğe girmiştir, sahih hadisler Muhamme’in 55 yaşında olduğunu söylüyor. Bu kızlarla neden evlendi Muhammed. Yardıma muhtaçlardı kimse demesin, çünkü bu kızlar halife olacak olan Ebu Bekir ve Ömer’in kızlarıydı. Yani öksüz değillerdi.Yardıma muhtaç da değillerdi. Herşeyi bir kenara bırakın, yardıma muhtaçi öksüz bile olsalar, bu yaşta ki çocuklarla Tanrı adamı olduğunu iddia eden biri kesinlikle evlenmez, bir örneği bile yok bunun. Evlat edinilebilir ama evlilik mide kaldırmaz, kusura bakmayın. Bugün bunu yapan bir adamı mahkemede yargılıyoruz. Ve lanetliyoruz.

    #36267
    Anonim
    Pasif

    sayın tuba islamı kabul et etme hiç önemi yok fakat delilerle konuşmak lazım hangi ayetmişki hz muhammed şairle bebegi mızrakla öldürmüş bu nu hz muhammedde hz isa da diyer peygamberlerde yapmaz bu iftiradır.çok evlilikte allah 4 izin verir fakat ayette bir sizin için bilseniz daha iyi der.zinamı daha iyidir yoksa yasal olan ilişkimi?

    #36268
    Anonim
    Pasif

    sayın tuba hz isanın görevi neydi?tek cümle ile özetlersen.incilden alıntı.MATTA 5 KONU BOŞANMA.denmiştirki kim karısını boşarsa ona boşanma belgesi versin. ama ben size derimkiher kim karısını zina dışında bir nedenle boşarsa onu zinaya itmiş olur.HER KİM BOŞANMIŞ BİR KADINLA EVLENİRSE ZİNA ETMİŞ OLUR.

    #36269
    Anonim
    Pasif

    Closer, barnaba incilinden kanit gösteriyorsun. Barnaba incili ne önce ona bakmamiz lazim: Bu kitap, en erken 16 yy da müslümanligi kabul etmis birinin, müslümanliga hizmet etme amaciyla yazilmistir. Bilgili islam cevrelerince de uyduruklugu bilinmesine ragman, taban kalabaliga okutulmakta, incil diye sunulmaktadir. Isa mesih degildir, diyerek basta kurani yalnlar. Kullanilan para biriminden, cografi tariflerden yalan üzerine kurulu, uydurma oldugu kanitlanmistir. Hristiyanlarin inandigi incil, Matta Markus Luka Yuhanna sahitlikleriyle baslar ve 27 kitapciktan olusmustur. Tüm bu yazilar 16 yy gibi gec bir zamanda degil, ilk yy da kaleme alinmis, bu güne dek binlerce eski nüsha kanitlariyla elimizde bulunmaktadir. senin inancini bilmemizi diliyorsun, emin ol bu dilegin coktan gerceklesti, senden daha iyi biliyoruz, kurani hadisleri, islami Senden daha iyi anliyoruz. Ben de diliyorum ki, sen bizim kadar bil ve anla. Amiin

    #36270
    Anonim
    Pasif

    Sayın Closer.
    Düşünce tarzımız,Tuba ile aynı paralelde, Tuba’nın yazdığı paylaşımı lütfen biraz düşünerek,okumanızı rica ediyorum.

    Özür konusuna gelince,dün yazdıklarınızı açıkca, oğlumun okumasını istemedim.Tuba’nın yazım biçimi ile ,sizin yazım biçimi arasında bir hayli seviye farkı vardı..Konuyu ele alış biçiminiz ve seçtiğiniz ayet’ler rahatsız ediciydi.

    Bakın her nedense,her müslümanın yaptığı gibi getirip Muhammet’in peyganber olduğunu belirten Barnabas İncilini öne sürüyorsunuz.Girin bu konuyu okuyun.Bizler Barnabas İncil’ini kabul etmiyoruz.

    Bilmediğiniz bir konu’da şu,Müslümanlıktan ;Hristıyan’lığa geçen bizler,Bu seçimi yapmadan önce İslam’ı araştırmış,Kuran’ı incelemiş kişileriz.Sizin inandığınız Kuran hakkında bir haylı bilği sahibiyiz.

    Kısaca karşımızda savaşı meşru kılan bir din ve arkasında çok gaddar acımasız bir Allah anlatılıyor.Peyganberi bile ayet yazabiliyor.
    Nasılmı:?
    İzah edeyim.Hangi Ayetler mi.?

    11.Hud Suresi,2. ayet:

    “Bu Kitap Allah’tan başkasına ibadet etmemeniz için indirildi. Kuşkusuz, ben size O’ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim.”

    Siz,bu Sure’yi okuduğunuzda, ne anlıyorsunuz.?
    Açık şekilde görülmektedir ki bu ayette konuşan Muhammet’dir. Bir gaf yaparak ayeti kendi dilinden yazdırtmıştır.

    Bu gafı farkeden ama örtmeye çalışan kimi mealciler , ayetin orijinalinde bulunmayan “de ki” sözcüğünü meale parantez içinde koymaktadırlar.

    (De ki: Bu Kitap) “Allah’tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.

    Yukarıdaki mealde Sure’deki çarpıklık, örtülmek istenerek orijinalde bulunmayan “de ki” sözcüğü parantez içinde eklenmiştir.

    Toplam yedi ayetten ibaret olan Fatiha Suresi’ de aynı mahiyettedir:
    Nasıl mı?

    Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.
    Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
    O, rahmândır ve rahîmdir.
    Ceza gününün mâlikidir.
    (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
    Bize doğru yolu göster.
    Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

    Şimdi bu Sure’ler Allah tarafından mı yazılmıştır.?
    Bence Hayır.
    Allah, siz bana böyle dua edin de dememiştir. Fatiha Suresi’nde konuşan kişi belli ki bir insandır. O halde hitapda gaf yapılarak açık verilmiştir.

    Benzeri durum Zariyat Suresi’ nin 50. ve 51. ayetlerinde de söz konusudur:
    Nasıl mı?

    50-“O halde hemen Allah’a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım.
    51-Allah’la beraber başka bir tanrı uydurmayın; haberiniz olsun ki ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım.

    Pek açıktır ki bu Kuran ayetlerinde konuşan Allah değil Muhammedin kendisidir.
    “Ben” diyor dikkatınızı çekerim.Muhammet kendisini anlatıyor.

    Peki o dönemlerde bunları farkedenler yok muydu?
    Neden Muhammed’e inandılar?

    Birincisi o dönemde okuma-yazma oranı o kadar düşüktü ki bu ayetleri inceleyeyebilecek insan sayısı çok azdı.
    Daha Kıtap haline getirilmemiş te olabilir diyede düşünüyorum.

    İkincisi, bu ve benzeri çarpıklıkları farkedip dile getirilenler kafirlikle, münafıklıkla, zındıklıkla suçlanıp aşağılanıyordu. Hatta Muhammed’i sadece eleştirmekle kalan şair Ka’b Bin Eşref gibiler bile bunu canları ile ödemiştir. Dolayısıyla gerçeği söylemek çok tehlikeliydi.

    Evet.. biz İsa Mesih İnanlıları, Kuran’a ve Onun peyganberine inanmıyoruz.bunu açıklama aşağılama değildir bunu açıklama,inancımızı ifade etme şeklidir.

    Umarım siz bizi ve Kutsal Kıtap’ımızı anlayabilme yetisine sahip olursunuz.

    Esenlik ve RAB İSA Mesih’in RUH’u sizde çalışsın.

    #36266
    Anonim
    Pasif

    sevgili tuba,
    Hristiyanlık hakkında ezbere konuşuyorum. çünkü ezberimden başka bir şey yok henüz elimde. konuları takip ediyorum, Hristiyanlık hakkında o kadar az şey biliyorum ki fikirlerime yapılan ağır yergilere yergi yapmaksızın cevap vermeye çalışıyorum. eğer bir inanca saygınız yoksa, ona inanan kişiye insan haklarından bahseden biri olarak saygı duymanızı isterim. sonuçta ben buraya İslami düşüncelerimi yaymak amaçlı gelmedim. ben bir Müslümanım ama İslam’ı nasıl tanıyorsam, peygamberimi ve kutsal kitabımı nasıl biliyorsam sizi ve size ait olanı da tanımak istediğim için aranızdayım. bunun için iyi bir neden ister misiniz? Hz.İsa’ya beslediğim derin iman isteği, onun örnek yaşantısına saygım sizin için yeterli mi?

    Hristiyanlığı iyi bilmediğimi ben de söylüyorum bunda yanlış hiç bir şey yok. ama İslam’ı bilmediğimi, söyldiklerimin saçmalık olduğunu söylerken yanıldınız. İslam’ı sizden çok çok daha iyi biliyorum. ben İslam’ın içinde büyüdüm, onu okudum; siz ise İslam’a çok uzak bir noktadan bakıyorsunuz. ve zaten istediğiniz noktadan bakmakta da özgürsünüz. ölüm cezası olmaksızın. kıyım niçin olsun ki? siz bunu iddia ederken mantığınıza nasıl sığdırdınız şaşırıyorum. şarlatan İslami sitelerden bir şeyler okuyup, internetten ayetlere bakmakla, kimselerin sözüne inanmakla hangi din hakkında doğru bilgiye ulaşailirsiniz? ben Kutsal kitabımı evde okuyorum. internettekilerde nasıl eklentiler, nasıl saptırılmış cümleler var bunu farketmem çok kolay oluyor. Kuran günümüze değişmeden geldi. işte internet ile İslam adı altında, kendine hoca sıfatı veren bazı yoldan çıkmış kişiler onu yozlaştırmaya çalışıyor. ve hadisler değiştiriliyor. İslam hakkında inanmadığınız bir çok şey var, o şarlatanlara da inanmamanızı rica ediyorum şu durumda. ama sorun kişinin neye inanmak istediği değil mi? Barnabas İncili’nde de Hz.Muhammed müjdeleniyor. ama sorun kişinin hangisine inanmak istediği.

    bana İncil’in değiştirildiğini öğretmişlerdi. doğrusunu öğrenmeme vesile olduğunuz için size teşekkür ederim tekrar. ben Kur’an-ı Kerim nasıl değiştiriliyorsa internette, İncil’in de başına aynı şeyi getirdiklerini düşündüm. O’nu, basımına izin verilen, doğru kaynaktan öğrenmeye karar verdim. bugün St.Antuan Kilisesi’nden bir İncil aldım. yolda okumaya başladım. İki satırı bile insanın içine huzur veriyor. İncil, sevgi ve merhamet yayıyor. ama benim kitabım da öyle. okumasanız bile hakareti haketmeyecek kadar naiftir.

    ve Kur’an’daki çelişkilerden bahsetmişsiniz. ayetlerin değiştirilebileceğini söylemesi insanoğluna niçin tek din verilmediğini açıklar. zaman geçtikçe Ademoğluna daha hayırlısının gönderileceğinin anlamı budur. Tanrı’nın değişmez kuralları ise fiziki olan kuralları ve yüzyıllardır değişmeyen nice kuralları bildirir. İncil’deki çelişkilere baktığımda da karşıma destan çıktı. fakat ben İncil’deki çelişkilerin de Kur’an’dakilerin de bizim aciz fikirlerimizden çok öte anlamları olduğunu düşünüyorum.

    siz Hristiyansınız. düşünün ki bir konuşma sırasında Hristiyanlık hakkında ezberden başka hiç bir şey bilmeyen kişiler (haşa ama..) ” isa kadınlara böyle ulaşın dedi. bunu da yapabilirsiniz dedi” diye bilmeden atıp tutsa susmayı vicdanınız kabul eder mi? siz de cevap verirsiniz. İslam bunu mutlak suretle yasakladı. eğer Hz.Muhammed(s.a.v.)’in mahremi hakkında yalan yanlış konuşmazsanız ben de cevap vermek durumunda kalmam. çünkü daha sonra “niçin o konulara girdiniz, peygamberinizin çok eşli olması mı sizi esinlendirdi” gibi gülünç cümlelerle karşılaşıyorum. peygamberimin eş hayatı hakkında doğru olanı söyledim ki eşleri de O’nun kendileriyle cinsel münasebeti olmadığını doğrulamışlardır. biriyle o şekilde münasebeti olmuştur. eşlerinin yaşları 60-70 arasıydı. eşi olarak geçen şahıslar 3-4 çocuk sahibi dul kadınlardı. sahih hadisleri istediği gibi şekillendiren kişilere itibar etmediğimden evimde okuduğum Hz.Muhammed’in hayatı dışında konuşulanları kabul etmiyorum. küçük kızlarla ilişkiye girdiğini, insanların namusunu aldığını söyleyenlerin nasıl safsatalara inandıklarını görüp, Allah onlara doğrusunu bilme fırsatı versin diyorum.

    ben Hz.Muhammed(s.a.v.)’in bir kadını ve çocuğunu o sebeple öldürüp öldürmediğini tartışana söyleyecek söz bulamıyorum. buna dair net ve kesinliği olan bir kayıt yok çünkü.
    Allah’tan seni ve ümmetini bağışlamasını dile dendiği doğrudur. çünkü Hz.Muhammed(s.a.v.) peygamber olarak doğmadı. bizim gibi günah işlemek üzere doğdu. O’na peygamberlik sonradan geldi. ki peygamber olmadan önce de doğru bir hayat yaşadı. o gün o ortamda O’ndan daha uygun kim vardı?

    “Yetimlere haksızlık yapmaktan korkuyorsanız hoşlandığınız kadınlardan dörder, üçer, ikişer evlenin. Eğer haksızlık yapmaktan korkuyorsanız tek, ya da sahibi olduğunuz esir kadınlardan birisi ile evlenin. Bu, (eşlerinizi) artırıp çoğaltmama (ilâve yapmama) bakımından daha iyidir.” (Nisa; 4/3) bu da Kuran’da çok eşliliği günahın eşiğinde olmayanlara yasakladığını gösterir. buradaki “eğer” kelimesi gözünüze değerse anlayabilirsiniz. ama sorun her zaman olduğu gibi neyi nasıl anlamak istediğimizde.

    ve hurilerin iri gözlü olduğu yazıyor kutsal kitabımda. göğüslerine dair tek bir cümle yok. güzel gözlü diyor. hani bir ara hakaret etmek istemiyorum ama adamın biri saçmaladı başı açık kadın tahrik eder falan dedi. işte o şahıs bu söylediğini İslam’a dayandırmaya çalıştıysa da Türkiye ayaklandı ona karşı. biz müslümanlar da bu ayetleri sapıtanlara böyle tepki gösteriyoruz. öldürmek söz konusu olmaksızın savunuyoruz :)
    ama… isteyen istediğini alıyor istemediğini bırakıyor. bu, kişinin mantığına kalmış bir şey.

    kimse İslam’ı kabul etmesin, ne olur? hiç bir şey. bu beni ilgilendirmez. ama bir yerde birileri dinim, kitabım, peygamberim hakkında yanlış konuşuyorsa İslam’I dini, Kuran’ı kitabı, Hz.Muhammed(s.a.v.)’i peygamberi kabul eden herkesi ilgilendirir. ben sizi ve inancınızı tanımak için aranızdayım. Hristiyanlık hakkında bildiğim yanlışları düzelteyim diye buradayım. siz de İslam’ı yanlış tanımayın diye buradayım. siz istersiniz yanlış kaynağı rehber alırsınız, siz istersiniz doğru kaynağı rehber alırsınız. neyi nasıl anlamak istiyorsanız öyle anlarsınız. ben konuyu açan mesajımda diğer konulardaki hataları basit yanlış anlamalar sanıyordum. sizin yanlışı almak istediğinize eminim artık. dediğiniz gibi özgürsünüz, ölüm tehtidi hikaye. vicdan özgürdür.

    ama benim vicdanım neyseki o kadar katı, inkara düşmüş yahut kapalı değil. ben inancımı biliyorum. ben sizinkini öğrenme niyetiyle geldim. karşılıklı olarak yanlışlarımızı karşılıklı rızalarımızla düzeltelim diye. siz bunu anlayana kadar benimle muhatap olmayın zaten. ben size saygı gösteriyorum, siz benim inandığıma hakaret ediyorsunuz. bunu hakediyor muyum? varın siz tartın.

    esenlikle.

    #36271
    Anonim
    Pasif

    Sevgili closer,

    Hristiyantürk forum sayfamıza hoş geldiniz. Yazılarınızdan, buraya Hristiyanlığı araştırmak ve öğrenmek için geldiğinizi söylüyorsunuz. Araştırmacı kişiliğinizden dolayı sizi kutluyorum. Kulaktan dolma yanlış yalan sözlere inanmak yerine, gerçeği araştırarak öğrenmek her çağdaş insanın yapması gereken şeydir. Ama araştırmalarınızı yaparken lütfen çok sade ve samimi bir şekilde Tanrı’ya deyin ki: ‘Tanrım lütfen bana gerçeğini göster! Seni tanımak istiyorum!’ Tanrı bu konuda size kısa zamanda yanıt verecektir, inanın buna.

    Ben size Müslümanlık, Muhammed ya da İslam hakkında hiçbir şey söylemek istemiyorum, buna gerek de görmüyorum, ama size tarafsız ve önyargısız olarak önce İslam’ı, Kur’an’ı, daha sonra da Hristiyanlığı araştırmanızı ve İncil’i okumanızı öneriyorum. Doğru olan da budur zaten. Arkadaşlarımız, ellerinden geldiğince size yardımcı olmaya çalıştılar, düşüncelerini ve bildiklerini aktardılar. Hristiyanlık, İsa Mesih ve İncil hakkında sorularınızı sormaya devam edin. Size severek yardımcı olmak isteriz.

    Tanrı’nın, Kutsal Ruhu aracılığıyla ruhsal gözlerinizi açmasını ve gerçekleri tüm açıklığıyla görmenizi diliyorum.

    Sevgilerimle

    #36272
    Anonim
    Pasif

    Ben size hakaret etmedim Sayın Closer.

    Ve hala daha dininizi ve kitabınızı ve peygamberinizin neler yaptığını bilmiyorsunuz. Benim tüm söylediklerim sizin de okuduğunuzu ileri sürdüğünüz sahih hadislerden ve diyanetin de onayladığı hadislerdendi.Ve ayetleri çarptırmadım. Hurilerin fiziksel özellikleri aynen dediğim gibidir. Son zamanlarda herkese yaranmaya çalışan, islamı cici göstermeye çalışan birkaç ilahiyatçı çıkıp bu yazdığım tasviri değiştirip, sözde üzüm salkımı deniliyormuş orda diye değiştirdi… Çok ama çok mantıksız akıl almaz şekilde değiştirmeye çalıştılar ama arapçayı onlardan daha iyi bilen diğer alimler de bu çeviriye (ki sizin okuduğunuz meal büyük ihtimal) karşı çıktılar. %99u ilahiyatçıların benim söylediğim gibi çevirmiştir. Hadisler olarak buhari, tırmizi, müslim kaynaklarımdır. Bana muhammed’in evlilikleri ile ilgili bu hadisçiler hiç de sizin dediğiniz şeyleri söylemiyor. Karılarının 60-70 yaşları arasında olması olayına da diyecek söz bulamıyorum. Gidin bunu bir ilahiyatçıya söyleyin bakayım ne diyecek. Ya da bir araba söyleseniz size gülecek. Çünkü hatice dışında tüm karıları kendisinden çok ama çok küçüktü. Bana Ayşe’nin 6 yaşında istenip 9 yaşında evlendiğini, hafza’nın da 13 yaşında evlendiği gerçeği hakkında herhangi bir savunmada bulunmadınız, bulunamazsınız, çünkü gerçek budur. Araştırın.

    Yine 4 karı alınma olayı, bakın bakayım o ayetlere, hiçbir yerinde karınızın onayını alın, bakalım o ne diyor şeklinde bir öneri var mı? Yok , neyi savunuyorsunuz o halde. Zina bir kişinin aynı anda birden fazla kişiyle birlikte olmasıdır. O kişi sözde dini nikah kıysa bile gerçek budur, zina zinadır, değişmez. Evlilik Tanrı gözünde bir kadın ve bir erkeğin birlikteliğidir. Arada kimse olmamalı. Bu nedenle Tanrı Adem’e bir Havva yarattı. Bence bu Tanrı’nın verebileceği en güzel açıklamadır evlilik durumu ve nasıl olması gerektiği konusunda. Bu nedenle Mesih ,zina dışında boşanmış bir kadınla veya erkekle evlenseniz bile zina işlemiş olursunuz diyor. Çünkü Tanrı’ya göre evlilikte ,iki kişi ölene dek bir olmak için sözleşir.Ve onlar birbirlerine ait olur. Sadece kadın erkeğe ait olmaz, aynı şekilde erkek kadına aittir ve başka bir kadınla olamaz. Bu nedenle erkek her ne kadar insani yöntemlerle başka bir kadınla olan birlikteliğini meşrulaştıracak yöntemler uydursa bile, Tanrı’nın gözünde hiç de meşrulaşmaz. Çünkü Tanrı kadının hakkını gözetir, onun duygularının, gururunun, hakkının çiğnenmesine müsade etmez. Bu benim inandığım Tanrı’nın yoludur. Ama senin inandığın Allah kadının hakkını hiç ama hiç korumamaktadır.

    Siz de farklı kaynaklardan islamı araştırın, ve bakın bakalım o çok gerici ifadeler acaba uydurma mı? Cübbeli hocanın dedikleri bile bu sahih hadislerdendir. Yalnızca kuran hiçbir şekilde yeterli değildir, çünkü uygulamada o emirlerin ya da ayetlerin ne anlama geldiği, Muhammed’in sözleriyle ve uygulamasıyla tamamlanır. Bu nedenle yukarıda yazdığım 3 sahih hadisi okuyunuz. Muhammed’in bir kadını mızraklatması olayı hadislerde yazılıdır. Ama kuranda yine her kim Allah’a ve elçisi Muhammed’i kabul etmezse, o kişi ölümü haketmiştir ayetleri de vardır.

    Hiçbir zaman kusal kitap değişmemiştir. Tekrar söylüyorum, bunu kimse kanıtlayamaz. Ayrıca İsa’nın gelme sebebi tevratın değişmesi de değildi, öyle ki onları tamamlamaya geldim dedi. Bu nedenle biz tevratı, zeburu, incilimizle birlikte okuruz. Bir musevi eğer yanında tevratı yoksa, bizim kutsal kitabımızı alıp, içinden tevratı okuyabilir. Yani hristiyanlığın çıkış amacı ya da incilin yazılış nedeni, tevratın bozulması, hükmünün kalmamış olması, vb şeyler değildi. Böyle akıl almaz bir şeyi sadece islam alemi ortaya çıkardı, çünkü saçma kitabını ve dinini, kitabını okuyan, bilen hiçbir yahudi ve hristiyan kabul etmedi, nitekim bizim gibi, kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü sahte bir din ve sahte bir peygamberdir ortaya çıkan.

    Ama siz , ben incilinizi ve tevratınızı bilmek istiyorum diyorsanız hiç zaman kaybetmeden hemen okumaya başlayın. Ve kendiniz tüm bu kitapları mukayyese edin. Kimsenin yorumuna bakmayın. Ne benim, ne bir başkasının. Kendiniz bu ilahi denilen kitapları okuyun ama dua ile okuyun. Rabden sizi yönlendirmesi, doğruyu göstermesini isteyin, bu şekilde araştırın.

    Esenlikle.

    #36273
    Anonim
    Pasif

    sayın Rüzgar,
    anlayışınız için size minnettarım. aranızda olmaktan da mutluyum. tavsiyelerinizi dikkate alacağım.
    Tanrım bana gerçeği göstersin. O’nu tanımam için bana yardım etsin. bunun için sizler de bana dua edin.
    esenlikle.

    #36284
    Anonim
    Pasif

    Gercekte ne iki din var, ne üc din var. Kutsal Kitapta Tanri hic demiyor size din veridim, dinler verdim diye. Kutsal Kitap Tanri ögretisi veriyor. Ilk antlasma, seriat antlasmasi, yahudi irkinin Tanri tarafindan plot bölge olarak secilip uygulanmasiyla oluyor, seriatla karsisinda ölüme mahkum oldugu kesinlesen insanligi kurtarmak icin, Tanri ikinci bir antlasmayi Mesih olan Isa nin kendisini kurban olarak sunmasi üzerine, tüm dünyada gecerli olmak üzere kayra, af antlasmasini yapiyor. Kutsal Kitap yaratilis la baslayip, dünyanin sonunu anlatan vahiy kitapcigiyla son buluyor. Yahudilerin iman edenleri olduysa da, cogu seriat antlasmasinda kaldi ve devam ettirdi. Kayra antlasmasina dahil olmadilar, genel olarak. Dinlere gelince, okulda bize ezberletirlerdi, 4 kitap, 4 peygamber, 4 din; hep zeburun hangi dini kurdugunu düsünür, bulamazdim. Güya her milletteki din de ulviymis de sonradan bozulmus, Budizm, Hindiuzim, samanizm ……..Gercekte Tanri ögeretisi Kutsal Kitapta ve orda ne budizm var , ne islam , ne samanizm, Bunlar insanlarin ürettikleri seyler ama basit bir üretim degil hicbiri, destek olan, hatta mucizeler yapmalarini saglayan cinler türünden, ruhsal güclere dayanmakta, bu ruhsal gücler dinlere kaynak olmaktadir, yasatmaktadir.

15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 17)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.