Sola Sciptura

  • Bu konu 2 izleyen ve 3 yanıt içeriyor.
4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26920
    Anonim
    Pasif

    Arkadaşlar, Protesteanlar yalnızca Kutsal Kitabı kaynak alırken neye dayanıyorlar?Yani Kutsal Kitabın(İncil) içinde sadece kendisinin referans alınması gerektiğine dair bir ayet varmı?

    Cevaplar için şimdiden teşekkürler…

    #35076
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Baris kardesim Esenlik olsun sana.

    Oncelikle sunun altini cizmeliyim Kutsal Kitap Tanrinin sozudur. Ve biz Isa Mesih imanlilari olarak Tanrinin sozunden farkli ogretileri kabul etmiyoruz. Kutsal kitapta bununla ilgili ayet varmidir demissiniz.

    Elbetteki Kutsal Kitabimizda Tanrinin Sozunden baska bir kaynagimizin olmamasi gerektigini bize anlatan bir cok ayet mevcuttur.

    Mezmur 138
    2 Kutsal tapınağına doğru eğilir,

    Adına şükrederim,

    Sevgin, sadakatin için.

    Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun.

    Aslinda bu ayet basli basina her seyi anlatiyor. Ama Devaminda farkli bir kac ayetide incelememizde yarar goruyorum.

    Yeremiya 23:28 Düşü olan peygamber düşünü anlatsın; ama sözümü alan onu sadakatle bildirsin. Buğdayın yanında saman nedir ki?” diyor RAB.
    29 “Benim sözüm ateş gibi değil mi? Kayaları paramparça eden balyoz gibi değil mi?” RAB böyle diyor.

    Yine yukaridaki ayetlerde de gordugumuz uzere Rab saadece ve saadece sozune onem veriyor Baska birseye degil. Asagida Tanrinin sozunun bizim icin ne kadar onemli oldugunu ve ondan baska bir ogretiye yada kaynaga ihtiyac duymamamiz gerektigi acikca anlatilmistir. Asagida bir cok ayette Tanri sozunun bir imanlinin hayatinda ne denli onemli ve yeterli oldugunu gorebiliriz.

    Yu 15:7 Siz bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, ne isterseniz dileyin, size verilecektir.

    Mat 7:24 «İşte bu sözlerimi duyup uygulayan herkes, evini kaya üzerinde kuran akıllı adama benzer.

    Esi 22:18 Bu kitaptaki peygamberlik sözlerini duyan herkesi uyarıyorum! Eğer bir kimse bu sözlere bir şey katarsa, Tanrı da bu kitapta yazılı belaları ona katacaktır.

    Yu 8:31-32 İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere, «Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak» dedi.

    Yu 14:23 İsa ona şu karşılığı verdi: «Beni seven sözüme uyar, Babam da onu sever. Biz de ona gelir, onunla birlikte yaşarız.

    Yu 8:51 Size doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sözüme uyarsa, ölümü asla görmeyecektir.»

    Evet Kutsal Kitaptaki insani yanlizca Tanrinin sozunu dinlemenin kurtaracagini netlikle bu ayetlerden goruyoruz. Kutsal Kitap bir insanin hayatindaki her nokta icin yeterli bir kaynaktir. Ve ayette soyledigi gibi onun Rabbin sozunden baska kurtulus yoktur. Gelenekler , Ritueller veya insan ogretisine dayali iman hayati bizi kurtaramayacaktir.

    Tam tersine bunlar bizim Tanridan uzaklasmamizi dipsiz bir kuyuya dusmemizi saglayacaktir. Yukaridaki ayetler icin cok fazla birsey yazmaya gerek gormuyorum.

    Sunuda unutmayalim ki Rabbin sozu sonsuza dek kalicidir. Zamana gore degismez degistirilemez.

    Isa Mesih dun, bugun ve yarin hep aynidir. Onun Sozude dun, bugun ve yarin icin ayni olacaktir.

    #35084
    Anonim
    Pasif

    Cevabınız için teşekkür ederim Sayın Devran…
    Yalnız kafama şu soru takılmakta;
    Bildiğim kadarıyla Protestan Kilisesinin temelleri 1500’li yıllarda atıldı.
    Dolayısıyla bu tarihten önce Protestan öğretsinin temelini oluşturan ”Tek Kaynak Kutsal Kitap” anlayışı yoktu ve Hristiyanlık, Katolik ve Ortodoks mezhepleri ekseninde geleneklere dayalı bir şekilde varlığını sürdürüyordu.
    Peki Tanrı 1500 yıl boyunca neden insanların hatalı bir öğretiye
    (Kilise geleneklerini esas alan)inanmasına müsade etti?

    #35081
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Baris kardesim “Protestan” kilisesinin temellerinin 16. yy da atildigi konusunda hemfikir olabiliriz. Yanliz bilmemiz gereken bir nokta varki “Protestan” ismi katolikler tarafindan bizlere yani Mesih´in ogrencilerine verilen bir isimdir.

    Isa Mesih`e ait olan kiliseler dunyanin her yerinde ve her zaman vardi. 16.yy dan oncede Kutsal Kitap ogretilerine bagli olan bir cok kilise vardi. Fakat baskici gruplarin etkisinden dolayi acik acik gorunemiyorlardi aynen su an iranda oldugu gibi. Bunlari zamanin kilise onderlerinin yazilarina bakarak gorebiliyoruz. Ornegin , Ireneus gibi Klement veya Papias gibi kilise onderlerinin yazilarini inceleyebilirsiniz.

    Yani Alinda Protestan kiliseleri her zaman her yerde zaaten mevcuttu.

    16.yy da ise Martin Luter ve bir cok kilise onderinin bir araya gelmesi ve guc bulmasi ile birlikte artik bu durum yanlis ogreti verenlere karsi bir protesto hareketinin olusmasi haline geldi ve ortalarda gorunmekten korkan , cekinen kiliseler ve onderler bu harekete destek verdiler. Boylece Resmi anlamda Kutsal Kitap ogretisine bagli olan kiliseler kurulmaya basladi.

    Devaminda ise Protestan isminin verilmesi ile Protestan Kiliseleri dunyanin her yerinde gorulur hale geldi.

    Yani Tanri 1500 yil boyunca insanlari yanlis bir ogretinin eline birakmadi. Unutmamamiz gereken bir sey var Tanri insanlari hicbir zaman kukla olarak gormemistir. Tanrinin cennete koydugu iyiyi ve kotuyu bilme agaci bizim kukla olmadigimiza ve secme sansimizin oldugunun delilidir. Su anda yer yuzunde onlarca din binlerce ilah olarak kabul edilen varliklar mevcut keneotundan inege farkli farkli putlardan krem peynire kadar “Tanri” diye anilan varliklar :) bulabilirsiniz. Aynen budurumda oldugu gibi Hristiyanligin icinde de meshepler mevcuttur. Secme hakki yaratilistan bu yanan bize veriliyor.

    Ayrica Tanri Kutsal kitabin icerisinde Sozu ile bizleri uyardi.

    2Pe 2:1 Ama İsrail halkı arasında sahte peygamberler vardı, tıpkı sizin de aranızda yanlış öğreti yayanlar olacağı gibi. Bunlar kendilerini satın alan Efendi’yi bile inkâr ederek gizlice aranıza yıkıcı öğretiler sokacaklar. Böyleleri ani bir yıkıma uğrayacaklar.

    Evet bu ayettede gorulugu uzere Tanrimiz bizi net bir sekilde uyariyor. Ve bu tur ogretileri verenlerin nelerle karsilasacagida acikca belirtiliyor.

    2Ko 11:12 Övündükleri konuda bize eşit sayılmak isteyen fırsatçılara fırsat vermemek için, yaptığımı yapmaya devam edeceğim.
    2Ko 11:13 Bu tür adamlar sahte elçiler, aldatıcı işçiler, kendilerine Mesih’in elçisi süsü verenlerdir.
    2Ko 11:14 Bu şaşılacak şey değildir. şeytan bile kendisine ışık meleği süsü verir.
    2Ko 11:15 Onun hizmetkârlarının da kendilerine doğruluğun hizmetkârları süsü vermesi pek şaşırtıcı değildir. Öylelerinin sonu yaptıklarına uygun olacaktır.

    Esenlikler dilerim.

4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.