Paronaya eken, kesik boyun biçer

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25549
    Anonim
    Pasif


    Paranoya eken, kesik boyun biçer


    (Metin Münir – Milliyet)
    Hoşgörülü olduğumuz en büyük mitoslarımızdan biridir. Yüz sene önce bu topraklarda Türk ve Müslüman olmayan birkaç milyon insanla beraber yaşıyorduk. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında başlayan ve Avrupa Birliği rüyaları görmeye başladığımız 2000 ‘li yıllara kadar devam eden sel onların hemen hemen hepsini götürdü.

    İstanbul’da 1950’lerin sonuna kadar on binlerce Rum, Ermeni, Yahudi yaşıyordu. Geriye bir avuç insan kaldı. Süryaniler neredeyse yok oldu. Birçok Ermeni rahat etmek için Türk ismi almak zorunda kaldı. Azınlık vakıflarının el koyduğumuz mallarını mahkeme kararlarına rağmen geri vermiyoruz. Okullarını açmıyoruz.

    Bırakın ‘gâvurları’, birbirimize karşı bile hoşgörümüz yok. Türk’ün Türk’e neler yapmaya muktedir olduğunu 1980 öncesi günlerde gördük.

    Bugün bile bazılarımız diğerlerini ‘Ya sev ya terk et’ ültimatomu çekiyor. Tesettürlülere karşı ‘laikler’, laiklere karşı sofular hoşgörüsüz. Sünniler Alevileri sevmiyor.

    Ateşle oynayanlar
    Ama, Türkiye’yi ‘gâvurlar’dan neredeyse tamamen temizlememize rağmen korku ve paranoya iksirini tansiyon hapı gibi her sabah düzenli yutmaya devam ediyoruz. Cahil, yoksul kitleler güvensizlik, korku ve nefretin taşında bıçak gibi bileniyor.

    Bütün bunları size anlatmama gerek yok aslında. Hepsini ve daha çok fazlasını benden iyi biliyorsunuz. Tarihin verileri hoşgörü yarışında üst sıraları bize yâr etmez. Ama madalyonun bir diğer yüzü daha var. İngiliz İmparatorluğu’nun en görkemli döneminde hüküm süren (1837-1901) Kraliçe Victoria, huzursuzluk yaratacakları gerekçesiyle misyonerlerin o zaman bir İngiliz sömürgesi olan Hindistan’a gitmelerini yasakladı.

    Türkler inançlarından, Müslümanlar dinlerinden döndürülmesi en zor insanlardır. Kore savaşında esir düşen Amerikalılar Koreliler’in beyin yıkaması karşısında kolay pes ettiler ama Türkler’in, milli bilinçleri ve dine bağlılıkları güçlü olduğu için, dayanabildiklerini okudum geçen gün bir araştırmada.

    Haçlı orduları gelse bile bu ülkenin dinini değiştirmeyeceğini anlamak için ne kadar IQ lazım? Türkiye’ye misyoner yollayanlar, cemaatsiz kiliselere rahip atayanlar, insanlarını nasıl bir ateşe attıklarının farkında değil midirler ?

    mmunir@milliyet.com.tr

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.