Özün ortaya çıkışı

  • Bu konu 2 izleyen ve 3 yanıt içeriyor.
4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26462
    Anonim
    Pasif

    Zor geçen bir aya ithaf edilmiştir

    Ne kadar da zormuş ? O “deneneceksiniz” dediğinde, Ha! şimdi ha! geçecek bir denenme olmadığını anladım şu hayatımdan ibaret çileli süreci. Bağımlılıklarım, her şeye, havaya ,suya, ve türlü istismar edilecek berbat malzemeye bağımlılıklarım var. Karakter gelişimi sürecinde sanki alkolle ilk tanıştığım 13 yaşında kalmış gibi hissederdim zaman zaman. Yıllarca bir rehbersiz, bir amaçsız sözde bir aydınlanma uğruna okuduğum o bambaşka kaynaklar akıl sağlığımı, muhakeme yeteneğimi bozmuşken kim benden sağlıklı bir karakterle faydalı bir birey olmamı bekleyebilirdi ki ? Sorumluluklarım vardı ve olacaktı. 24 yaşına gelip de 2 fakülte eskitip hala bir üniversite bitirememiş olmanın verdiği eziklik ve bezginlik mi dersiniz. Canınız her madde veya alkol çektiğinde kendinizi duvardan duvara vuracakmış gibi olmanız mı?

    Hayatta bazı acılar var ki, bahsi bir iki cümleyi hatta kelimeyi geçmez, fakat hisler boyutunda ve mana ufkunda bir dünyanın bitmeyecekmiş gibi yanan kıyametidir. Ben ne yapacaktım ? Sığınılacak bir aile kavramının kalmadığı artık “ailenin” kendisinin benim varoluşuma dayanacağı günler gelmişti. Benim ise elimde ayağımda acılı bir ruh, hastalıklı bir bedenden başka bir şey yoktu. Şeytanın kanıma olası girişi öyle bir mest ediyordu ki hülyalarda bile beni, bir şiir tonunda, belki de putperestçe bir nidada “gel bana teslim ol” diyordu. “Dünya’nın her türlü geleceği bana akıyor sen de benim ol”. Ve eğer siz bir geçmişi şeytanla tasarruf etmişseniz bu sözler sizin yalpalayaşınız, belki şeytana omuz dayayışınız belki yerlerde yuvarlanmanız bile demek olabiliyor. Bu an kendime vereceğim net bir cevap vardı. Cevap bir kalkan kadar katıydı .“Dur” idi cevap.

    Telefona çoktan sarılınmış acılı bir ayın sonunda uzaklaşılmış kiliseden yoldaşım, abim Ryan’ a ulaşacaktım. Oysa ki “şeytanın talebeleri çoktan düşüşümün emarelerini okuyorlardı”. Bir Perşembe akşam üstü buluştum can dostumla. Fakat o benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyordu.

    Önce “teslis ve tevhid karmaşalarımla saçma sözcüklerimi bilge gülüşlerle dinledi” Sonra, dünyevi saplantılarımın bana “atadığı” kimliklerden çok kendini bana “adayan” bir Rab’bin emareleri süzüldü zihnimin bulutlarından. Bir saatlik konuşmanın ardından, benim gibi azgın bir isyankarın hakkının “behead the infidels” nidası değil, “Tanrı sevgidir!” esintili o ulu ve tertemiz ruhta olduğunu görmüştüm…

    Evet beni ben eden sevgiydi. Ve Rabden oluşumun en büyük emaresini taşıyordum tüm sevgimle. Fakat benim gibi öfke yumağı, kavgacı bir cani(!) nasıl olur da şimdi sevgiden bahsederdi. Evet bahis kolaydı fakat gereken eylem Rab tarafından yapılacak şu değişim olduğunu şu an itibariyle kavrıyorum: “Dünya günahları, acısı,öfkesi ve kiriyle pislenmiş bu varoluşun tüm eylemlerimin kırılması ve boşalan gözyaşlarıyla meydana gelecek ve hayatta bir kerecik yaşanabilecek arınmayla mümkün olacaktı”

    Bir fırtına kopacaktı ruh dünyamın şafaklarından ve ruh dünyamın her zerresinden boşalan günah sanki bedenden çıkan ölümcül buzdan terlermiş gibi beni terk edecekti.” İşte bu hayal şu an bana umut vermekte. Kendini iyilik timsali sanan yılların kıytırık filozofu Doğuhan teslim olacaktı ve bunu daha önce hiçbir varlığa yapmadığı kadar diri ve “çıplak” yapacaktı. Kim yüzleşebilir tüm kiriyle ? Kim bireyin kendisini varettiğini düşündüğü fakat aslında birer pislik olan o yüklerden arınabilirdi? Ya o şişme devin bir ezilmeye mahkum garip gibi kalmasından kimse faydalanmayacak mıydı? Korkuyordum ve hala korkuyorum ve açıkçası şu an neredeyse titremekteyim. Kocaman gövdeli kocaman Doğuhan artık tüm dünyanın üstüne çökeceğinden korkuyor ve şöyle dua ediyor “Ya Rab, senin gücün benim güçsüzlüğümde güç bulur”

    Korkuyor Doğuhan…

    Dünyadan, nefretten ve her türlü şeytandan korkuyor
    Çünkü Doğuhan ilk defa bu gece gerçekten ne kadar zayıf olduğunu anladı…

    Ya Rab!!! Yardım ve merhamet et bu dünyaya!!! Bunca çile bunca acı, deccalin ayak sesleri midir duyduğum düşlerimde ve gün içinde zindan kalplerde. Ya Rab!!! Gel artık!!! Ateşle gel Rab!!

    #33569
    Anonim
    Pasif

    Rab zaten gelmiş Doğuhan kardeşim. Gelmese, kendin hakkında böyle yazamazdın. Bu eziklik Rab’dendir. Bu savaş Rab’bindir. O’nun Kutsal Ruhu senin içindedir. Kutsal Ruh orda olmasa, bu savaş da olmazdı. Her şeyi çok güzel ifade etmişsiniz. Rab sizi bereketlesin ve ruhta güçlendirsin.

    Sevgi ve Dualarımla.

    #33602
    Anonim
    Pasif

    Kemal abiciğim inanın mesajınız beni çok rahatlattı. Bu sıralar kabuslarla gerçek hayat birbirine karışmış durumda ufaktan. Fakat Rab beni her türlü seviyor ve kabul ediyor. Bunu hissediyorum artık…
    Çok teşekkür ederim.
    Rab hepimizi bereketlesin.

    #33605
    Anonim
    Pasif

    Fakat dayanamıyorum bu dünyaya. İnsanın şeytanla dansedişine. Kan dökme sevdalıları, algısı hakikate kapalı insanlara dayanamıyorum. Ki ben de öfke yumağı bir günahkarım. Hergün kendi kendimi yiyorum. İçim sancıyor.

4 yazı görüntüleniyor - 1 ile 4 arası (toplam 4)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.