Öldürme ve Af..

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27563
    Anonim
    Pasif

    ÖLDÜRME ve AF KONUSUNDA MESİH İNANCI.

    Dağdaki Vaaz’da İsa, cinayetin yalnızca bedeni ortadan kaldırmak olmadığını; uzun süre yüreği yakan, bir ok gibi sırtımıza saplanan sözlerin de aynı kapsama girdiğini belirtiyor.

    Kötü iftiralar, iyice hesaplanmış yalanlar, planlı tehditler, adi ihanetler, çirkin alaylar, zehir etkisi bırakırlar.
    İlkin kaynaklandıkları yüreği zehirler, sonra da ilk bulaştıkları insanı derinden yaralarlar.

    İsa şöyle diyor:
    “…Kardeşine karşı öfkelenen her kişi yargılanmayı hak edecek. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, Yüksek Kurul’un yargısını hak edecek. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecek.” (Matta, 5:22)

    Bu sözleriyle İsa, tümümüzü katiller sınıfına sokuyor, yüreklerimizin karanlık gerçeğini gösteriyor.

    Kan dökmek suretiyle işlenen cinayetlerin yanında, bir de yürekteki cinayet tutkusu vardır.
    Öfke, kıskançlık, uzlaşmazlık, kin ve gaddarlık duyguları yalnızca yetişkinlerin değil, çocukların yüreğinde bile yer edinebiliyor.
    Yuhanna boş yere şu uyarıları yapmadı:

    “Kardeşinden nefret eden katildir.”
    (I. Yuhanna, 3:15)

    Şayet bir insana kin duyuyorsak, bu duygunun üstesinden gelebilmek için Allah’a yakarmalıyız. Aksi takdirde karanlık düşünceler içimizde yuvarlanır. Rabb’in Duası’nı okuyan herkesten İsa, nasıl Tanrı günahlarımızın tümünü bağışlamışsa, başkalarının kusurlarını, suçlarını olduğu gibi affetmelerini talep ediyor.
    Böylesi bir bağışlama arzusuyla O, yüreğimizdeki kin ateşini söndürmek, yok etme tutkusunu yenmek istiyor.

    “Bağışlamasına bağışlarız, ama unutmak asla!”
    diyebilir bazıları.

    Bu, Allah’a
    “Günahlarımızı affet, ama asla unutma!”
    diye yakarmak demektir.

    “Pekala, onu bağışlıyorum, yaptığı kötülüğü de unutacağım, ama yüzünü bir daha görmek istemiyorum”
    demek de olmaz.
    Tanrı’yı bir daha görmek istemeyenimiz var mı..?

    O’nun bize, kendi karşıtlarımıza davrandığımız gibi davranmasını isteyebilir miyiz?

    İçimizde esenlik yaratmak amacıyla İsa, bize bir çıkış yolu açıyor.

    “…Düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. Öyle ki, göklerdeki Babanız’ın oğulları olasınız.” (Matta, 5:44-45)

    Ancak Tanrısal sevgide kin duygusunun üstünden gelebiliriz.
    Bu nedenle İsa bizi açıkça uyarıyor:

    “…Siz başkalarının suçlarını bağışlamazsanız, Babanız da sizin suçlarınızı bağışlamaz.” (Matta, 6:15)

    Bağışlama hakkını Mesih İmanlıları nereden alıyor..?
    Günaha kefaret gerekli değil mi..?
    İşlenen zulüm “göğe haykırmaz mı..?

    ” Doğru, hiç bir suç kefaretsiz kalmaz. Bundan ötürü İsa, bütün suç ve günahlarımızla birlikte bizim cezamızı da yüklendi. “
    “Esenliğimiz için olan ceza onun üzerinde indi, onun bereleriyle şifa bulduk.” (İşaya, 53:5)

    O gerek bizim, gerekse tüm katil ve alaycıların günahını yüklendi. Bu nedenle istisnasız her insanı affetmeye hakkımız var, bu aynı zamanda bizim görevimizdir. Adalet talep etmeye hakkımız yok artık.

    İsa’yla birlikte insanoğlunun yaşamına yeni bir düşünce, dilek girdi.
    —-O’nu izleyen kişi, ne bir insanın canına kıyabilir.
    —-Ne başkalarına herhangi bir zararda bulunabilir,
    —-Ne de artık kin, öç duygusuna yaşamında yer verir.

    Onun kibir ve övüncü kırılmıştır; şiddet yoluyla kimsenin kurtarılamayacağını öğrenmiştir.
    İsa’nın yarattığı bu yeni insan, kin ve cinayet dünyasında tek çıkış yoludur.

    Esenlikle.

    Kaynak: On Emir.
    Sayfa 82.83.84

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.