nikah

  • Bu konu 5 izleyen ve 7 yanıt içeriyor.
8 yazı görüntüleniyor - 1 ile 8 arası (toplam 8)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26714
    Anonim
    Pasif

    Merhaba, siteye üyeyim ve uzun zamandır okuyor ve aydınlanıyorum. Üye olmayan bir arkadaşım adına bir sorum olacak. Kilisede nikah kıymak için evlilik cüzdanı şart mı? Kilisede nikah kıyılması için neler yapılmalı? Resmi evrak gerekiyor mu? Bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.

    Selamlar

    #34266
    Anonim
    Pasif

    IIIposeidonIII;16881 wrote:
    Merhaba…siteye üyeyim ve uzun zamandır okuyor ve aydınlanıyorum…üye olmayan bir arkadaşım adına bir sorum olacak. Kilisede nikah kıymak için evlilik cüzdanı şart mı? Kilisede nikah kıyılması için neler yapılmalı? Resmi evrak gerekiyor mu? bu konuda bilgi verirseniz sevinirim…selamlar…

    Sayin poseidon forumdan yararlaniyor olmaniz ve aydinlaniyor olmaniz bizleri sevindirmistir.Sordugunuz soruyu yanitlamadan önce bazi sorularin aydinliga cikmasi gerekiyor.

    1.Evlenecek olan esler hristiyan midirlar?
    2.Hangi kiliseye aittirler?

    Sorunuzun bir tanesine ama kesin cevap verebilirim ki o da evlenmek icin resmi nikahin kiyilmis olmasi gerekmektedir.

    Esenlik dileklerimle..

    TANRISEVGIDIR.png

    #34271
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Koreş,
    Öncelikle nikah konusunda soruma cevap verdiğiniz için teşekür ederim…Kilisede nikah yapacak olan arkadaşların ikiside benim gibi herhangi bir kiliseye mensup değil. Bulunduğumuz yerde de kilise yok…Arkadaşımın annesi katolik, müslüman bir türkle evli. Kendisi müslüman olarak yetiştirilmiş, ancak ben arkadaşım ve kız arkadaşı aydınlanmak istiyoruz. Siteye önceleri misafir sonra kayıtlı üye olarak girdim ve burda olduğumdan dolayı çok mutluyum.

    Selamlar..

    #34272
    Anonim
    Pasif

    [quote=IIIposeidonIII;16893 ) Kilisede nikah yapacak olan arkadaşların ikiside benim gibi herhangi bir kiliseye mensup değil. Bulunduğumuz yerde de kilise yok…Arkadaşımın annesi katolik, müslüman bir türkle evli. Kendisi müslüman olarak yetiştirilmiş ancak Ben arkadaşım ve kız arkadaşı aydınlanmak istiyoruz.Siteye önceleri misafir sonra kayıtlı üye olarak gırdım ve burda olduğumdan dolayı cok mutluyum.Selamlar..[/quote],

    Sayın IIIposeidonIII;16893,
    Hristiyantürk forum sayfamıza hosgeldiniz. Hristiyanlık, İsa Mesih ve İncil ile ilgili bilgilere ulaşabilmeniz için en doğrusu Hristiyan kaynaklarından öğrenmenizdir. Çünkü kulaktan dolma sözlerle ya da müslümanlığın bakış açısıyla gerçek Hristiyanlığı öğrenmeniz mümkün değildir. Araştırmalarınızda ben ve mod arkadaşlarım size severek yarımcı olacağız.

    Buraya gelmeniz bir tesadüf değildir, sizi çok seven ve sonsuz cehennem yargısından kurtarmak isteyen Tanrı’nın bir yönlendirmesidir. İncil’i okumanızı tavsiye ediyorum. Lütfen İncil’i okuyun, orada İsa Mesih’in eşsiz sevgisi ile karşılaşacaksınız. Orada sonsuz yaşama giden yolu bulacaksınız. Tanrı sizi seviyor ve size sonsuz kurtuluş elini uzatıyor. Kutsal Kitap’ta Yeremya 29:13-14′te şöyle diyor:

    ‘Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız. Kendimi size buldurtacağım diyor RAB.’

    Tanrı’nın sizi bolca bereketlemesini ve O’nu tanıyabilmeniz için ruhsal gözlerinizi açmasını diliyorum.

    Sevgilerimle

    #34296
    Anonim
    Pasif
    Sayın Rüzgar,
    Biraz geç kaldım, ama ilginize teşekür ederim. İncil’i okuyamadım henüz, ancak foruma girdiğimde radyoyu da mutlaka dinliyorum, ilginize tekrar teşekür ederim..ve yazınızda yazdığınız gibi burda olmamın bir tesadüf olmadığını hissediyorum. Bu siteye üye olduğum gün bir olay yaşadım ve daha önce hiç duymadığım halde siteyi buldum ve hemen üye oldum. Ben de bunun bir tesadüf olmadığından eminim.

    Selamlar
    #34297
    Anonim
    Pasif

    Syn Poseidon , “siteye üye olduğum gün bir olay yaşadım” demişiniz,eğer özel olmaz ise o olay nedir? açıklarmısınız lütfen,tşkler. Rabin ışığı üstünüzde olsun,Amin †

    #34313
    Anonim
    Pasif
    Sayın Heaven,
    Siteye üye olduğum gün yaşadığım olayı, özel değilse paylaşmamı istemişsiniz. Kısaca anlatayım: O gün iş yerinde arkadaşlarla sohbet ederken, benim sözüm üzerine, ‘Allah seni ve senin gibileri LANETLER!’ dedi birtanesi. Bu söz beni çok etkiledi, oysa benim konuşmamda hiçbir kötülük yoktu. Diğer arkadaşlar da o kişiye tepki gösterdi. Tanrı sevgi değil mi? Bu olay dinimi sorgulamama neden oldu ve nete girdim ve site karşıma çıktı. Okumaya başladım, okudukça kendimi daha iyi hissettim ve siteye her girdiğinde kendimi çok ama çok rahat hissediyorum.
    Sevgili Rüzgar bunun bir tesadüf olmadığını yazmış, evet ben buna inanıyorum, böyle bir siteye girmek ve okumak hiç aklıma gelmezdi. Ben buraya bir boşluk doldurmak için gelmedim, beni buraya bir ses getirdi, o ses bana bu siteyi buldurdu, sizce bu bir tesadüf mü?
    #34317
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Poseidon… siteye hoşgelmişsiniz. Forumun bu sizin sorunuzla açılmış olan ilintisinde okuduklarım iki çok önemli hususu düşündürdü bana, paylaşayım dedim:

    Birincisi İncil’in okunması… İnsanların çoğu İncil’in can sıkıcı, ahlaki kuralcılıkla dolu, manevi ve ruhi tehditlerle dolu olan alelade bir dini kitap olduğunu sanırlar, hiç düşünmeden bile üşenir okumaktan kaçınırlar. Kafalarında oluşmuş dinle ilgili tüm önyargılar rol oynar olayların bu şekilde gelişmesinde. Bu müthiş bir hatadır ama. İncil ebat olarak çok ufak bir kitap olmasına rağmen (İncil’lerin dördü birden yani – tabi insanın birini bile okuması ötekileri de okumasına heveslenmesi için yeter de artar bile) dünyada yazılmış başka hiç bir kitabın olmadığı kadar sürükleyici bir hikayedir. Zerre kadar açık akıllı ve gönüllü olan incillerden bir tekini bile bitirdikten sonra nüzule uğrar. Bütün o ana kadarki hayat tasviri felce sürüklenir, kendiliğinden. İşte bu yüzden İncil’in okunmasına hevesin doğması bile akıl almaz değerde bir berekettir ve kesinlikle sağır kalınmamalıdır bu hevese. İnsanın kendi nefsinden veya çevresinden gelebilecek her tür itiraza kulak asmayıp okunmalıdır. Okunmamasına teşvik eden her tür ayartıya hiç kulak asılmaması gerektiğinin nedenini insan İncil’i okuduktan sonra kendisi anlayacaktır.

    İkincisi Cehennem tehdidi mevzuu… İncil’in öğretisine göre Tanrı kesinlikle, ama kesinlikle, kaprisine itaat gösterilmemiş intikam duygusu dolu, azap çektirmeye hazır biri değildir. İncil’deki Tanrı ‘baba’dır… Hem de en esaslı, varlıksal olan ‘baba’mız… O sadece iyiliğimizi ister. Ebediyet bahtiyarlığına ulaşabilmemiz için herşeyi yapar. Merhameti peşimizi bırakmaz. Milyon kere günah işlesek de gerçek bir tevazu içersinde, samimiyet ve gönül kırıklığı içersinde suçumuzu kabullendiğimizde bizi kucaklar. Bir kalben suçumuzu kabul edişe bağlıdır tüm şifalanış ve kurtuluşumuz. Ve tabi ki… kalben suçu kabulleniş insanı bambaşka bir insan yapar, hayatında yeni yollar açar, tümden. Sözün kısası Hristiyanlık’ta Cehennem azabı diye adlandırılacak bir şey varsa bu ‘Baba’mızın sınır tanımaz sevgisine tenezzül etmemenin kibrinin doğurduğu koşuldan başka bir şey değildir. Budur Cehennem azabı Hristiyanlığın hayat anlayışında. Ve… en büyük felaket insanın bu hayattan bu kibrin hakimiyetinde göçmesidir. İnsan sırtı dönük gider bu hayattan, ters çıkar öyle bir durumda. Bu ‘terslik’ ise kendisini devamında da takip eden bir illet olur, rahat bulamaz. Bu ise felaketlerin en büyüğüdür. İnsanın ölümünden sonra bile rahat bulamaması.

    Her düzeyde şifa dilekleri ile…

8 yazı görüntüleniyor - 1 ile 8 arası (toplam 8)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.