Neden Haç Neden Kan? Niçin Kurban?

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26334
    Anonim
    Pasif

    Tanrı adil olduğundan, sevgisiyle ve büyük özveriyle kurtaracağı bireyi, adaletini de uygulamadan yapamazdı. Başka bir deyimle, sevgi, şefkat, acıma, bağışlama gibi armağanlar iman eden bireylere, ama bu bireylerin işledikleri suç cezasının adaleti de Kurtarıcıda uygulanacaktı. İnsan günah işleyerek yaşamını yitirmişti. Günah nedeniyle yitirilen yaşamın, adil bir ödenek veya ücretle geri satın alınması için yitirilen yaşam yerine pak ve kutsal bir yaşamın ödenmesi gerekiyordu. Tevrat’taki eski hayvan kurbanlarının kanının akıtılması, bu işlevin eski, simgesel gölgesidir. Bu hayvan kurbanları, kararlaştırılan zaman doluncaya dek, ısa Mesih’te gerçekleşecek gerçek kurbanı simgeliyordu.

    Yukarda örneğini verdiğim gibi, sadece tövbe veya pişmanlık, beraat veya af için yeterli olmuyordu. Yitirilen yaşama karşılık yaşam ödemek, Tanrısal adaletin hukuk gereğiydi. ?öyle ki, Tanrısal adaletin hukuk gereği, haçta yerine gelmiş bulunuyor. Bundan böyle, ısa Mesih’in sağladığı Tanrısal hukuk gereğine inanıp bunu kabul edenlerin tövbe ve pişmanlıkları artık Tanrı katında geçerli olmaktadır. Böylece, kurtuluşumuzun sağlanması için, Tanrısal sevginin, şefkatin, acımanın, özverinin, adaletin, kutsallığın ve dürüstlüğün…haçta dengeli bir şekilde uygulandığını görüyoruz

    Olaya bir de bu açıdan derinlemesine bakınca, haçın, kan dökmenin, ısa Mesih’in kurbanının ve çektiği acıların, akılsızlık veya mantıksızlık değil, ama yerine gelmesi gereken bir gereklilik, bir zaruret olduğunu görürüz. ısteyen,Tanrının sevgisiyle insana armağan etmek istediği bu kurtuluşu alarak güvenceye kavuşur, aklanır, paklanır, huzur bulur ve rahat eder; ist emeyen de alay eder, hor görür, aşağılar ve reddeder . İnsan özgürdür.

    Madalyanın Diğer Tarafı

    Tanrı tarafından sağlanan bu kurtuluş, insanlar tarafından suistimal edilebilir. Bu bir oyuncak, ya da bir yaz boz sayfası değildir. Kurtuluş, “sihir sözleri” söyler gibi sağlanamaz. Bu kurtuluş, planlanmış veya organize suç işlemekte devam edenler için değildir. “Ben şu günahı işleyim de… nasıl olsa Kurtarıcım var, o işi halleder… düşüncesi bu kurtuluşu içermez. (ıbranilere 10:26-27) Ne de bireyin bir teyp ya da bir papağan gibi: “ben ısa’nın kurbanına, döktüğü kanına inanıyorum, O’nunla yıkandım, aklandım, paklandım, Tanrıyla barıştım, yeni yaratık oldum, sonsuz yaşamım var, ölünce derhal cennete gideceğimi biliyorum…” vb. gibi sözleri ezberleyip bunları “abra kadabra” gibi, bir sihir sözleri gibi söylemesi kendisini kurtarmaz. Bunun yürekten ve gerçek imanla olması gerekir. Bunun böyle olup olmadığını denemek için de, bireyin ruhsal ürünlerine, meyvelerine bakmak gerekir.

    Gerçek Kurtuluşun Yaşam Meyveleri

    Pek çok Yahudiler “bizim babamız Allah’tır” diye tanıklık verdikleri halde, işleri veya meyveleri “babalarının aslında ?eytan olduğunu” gösteriyordu. (Yu. 8:41-44. Mat. 3:7-8) İstelik O büyük kurtarıcı açıkça şu sözleri de söylemiştir:”Bana ‘ya Rab, Ya Rab’ diyen her adam, cennete girmeyecektir. Ancak göksel Babamın İRADESİNİ YAPAN girer.” (Mat. 7:21.) ?öyle ki, Tanrının iradesini yaşamayan, papağan gibi ağız sözleriyle kurtulacağını hiç sanmasın! Kurtulmamız için Tanrı iradesini öğrenmemiz ve bunu yaşamımızda uygulamamız gerekir.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.