mor renk kutsalmı

  • Bu konu 1 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25925
    Anonim
    Pasif

    mor renk kutsalmıdır anadoluda bulunan butun antik kentlerde mimari süslemelerde akantus bitisi kullanılmış akantus bitkisininde çiçeği mor renkte oluyor sonrada sararıp kuruyor,ayrıca yeni dogan cocuklari bizans zamaninda mor saten beze sararlarmiş vb.bu türden duyumlarim var ne kadar doğru?violet

    #32158
    Anonim
    Pasif

    Pers kültüründe kutsal renk olarak kabul edilen mor, Ortaçağ’da asaletin rengi olarak tanımlandı.

    Piskoposlar, bu rengi çok beğenmişlerdi.

    Ortaçağ’ın başlarında başpiskoposlar, kendi sınıflarına uygun olarak mor rengi seçmişlerdi, bu seçim hâlâ önemini sürdürüyor.

    Bunda belki de, Roma imparatorlarının, Suriye’nin antik kenti Tyrus’ta (Sur) üretilen mor ile (Tir moru)boyanmış togalar giymelerinin de etkisi vardı.Çünkü Roma İmparatorluğu’nda yalnızca kraliyet ailesi mensuplarının kullanabildiği mor; başa geçmek, imparator ya da sezar olmak anlamına geliyordu.

    Katolik kilisesinde bir din adamı, hiyerarşide ne kadar yükselirse, cüppesindeki mor tonlar ve beneklerin sayısı da artıyordu.

    Piskoposlar leylak rengi giyinirken, erguvan giysili kardinaller, ayrıca mor ametist taşı olan bir yüzük takıyorlardı.

    Yas rengi eflatun, Katolik inancına göre, büyük perhiz sırasında ve Noel’de, tövbe ve pişmanlığı simgeliyor.

    Doğru yola dönüş ve pişmanlığın rengi, daha sonra kadın hareketinin de simgesi haline geldi.

    Kadın hareketinin üyeleri, eylemlerine kilisenin de desteğini alabilmek için ayin günlerinde eflatun bir boyun bağı ya da papazların boyun atkılarından takıyorlardı.

    Kilisenin dışındaysa, bu kadın hareketinin üniforması eflatun askılı pantolondu.

    Feminist kadınlar hareketlerinin simgesi olarak, neden özellikle de eflatun rengi seçmişlerdi?

    Tevratta Havva’dan önce ademle aynı anda ve havva gibi ademin kürek kemiğinden değil adem gibi topraktan yaratılan ancak ademin altına yatmak istemediği için (eşitlik duygusuyla) Bilerek Tanrının Ağza alınmayacak ismini anıp yok olan Lilit isimli kadın’ın ten rengi mordu. (Tevrat Ms 9.)

    Tanrıbilim ve psikanaliz uzmanı Ingrid Riedel’e göre, bu psikolojinin altında, insan psikolojisinin derinlerinde bir yerlerde hâlâ varlığını gizlice koruyan bir simge yatıyor: “hermafroditler” … Hermafrodit, Yunan mitolojisinde yarısı kadın yarısı erkek bir tanrıydı ve iki cinsliliği simgeliyordu. Hırçın erkeğin rengi kırmızı ile sakin kadının rengi mavinin bireşimi olan bu renk, daha Ortaçağ’dayken, “zıtlıkların birleşme noktası”nın simgesi sayılıyordu.

    Mor deyince akla gelenler arasında baharın habercisi erguvanlar başı çekiyor. Baharda İstanbul erguvanlarla romantizm ve tazelik kokuyor. Boğaziçi, Çatalca ve Adalar bir başka çehreye bürünüyor. Osmanlı’da 13. ve 19. yüzyıllarda erguvan zamanının özel bir yeri vardı.

    Padişahlar Boğaziçi’nde sandal sefaları yapardı. Bu geleneği başlatan Sultan 1. Mahmud her ayın 10’unda saraydan görkemli bir sandal kafilesiyle ayrılıp Küçüksu Kasrı na gelirdi. Sultan yaklaşık İD gün burada kaldıktan sonra yine kayık kafilesiyle Saray’a dönerdi.

    2004 yılında Akbank Kültür Sanat Merkezi de erguvanlardan ilham alarak 12-16 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği festivale istanbul’da Erguvan Zamanı “ismini verdi. Festivalde film gösterilerin sergiler paneller ve konserler düzenlendi. Bizans imparatorlarının simgesi erguvan renginin ilham verdiği festival, İstanbul’un Bizans ve Osmanlı geçmişini yansıtacak şekilde hazırlandı.

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.