Macaristan Ovalarında Hıristiyan Türkler, Kumanlar

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25406
    Armagan
    Anahtar yönetici

    Macaristan Ovalarında Hıristiyan Türkler, Kumanlar


    Macaristan düzlüklerini kendilerine yurt edinen Kumanlar ile binlerce yıl evvel Orta Asya’da bir arada yaşamışız, 800 yıl önce Kumanların bir kolunun Karpat havzasına göç etmesi, daha sonraları Macaristan’ın Osmanlı’nın yönetimine geçmesi sonucu, Macarlarla Türklerin kültür, gelenek, örf ve âdetinde birçok benzerlik meydana gelmiş.

    Göçebe halinde yaşayan Kıpçak kavimleri arasında, İslamiyetin 1200’lü yıllarda yayılması nedeniyle, Macaristan’a yerleşen Kumanlar Müslüman olmamışlar, Moğollardan kaçarken bir takım sebeplerle orada barınabilmek için önce Katolik mezhebini sonra Protestanlığı kabul etmişlerdir. Kumanlar, bugün 800 yıl önce Macaristan ovalarına göç eden atalarının dili olan Kıpçak Türkçesi’ni unutmuşlar. Ancak Kuman olduklarını ve atalarının nereden geldiklerini çok iyi biliyorlar. Kuma nların Sovyetler döneminde Türk kimliklerinin ortaya çıkarılmak istenmediğini, halbuki bunların Macarlardan çok farklı bir kültüre sahip olmaları ve dil benzerliklerişö yle ifade ediliyor:

    Mesela Macaristan’da “cebimde çok küçük elma var” deseniz sizi herkes anlayabilir.Macarcası da şöyle: “Jembemben Çok Kiçi Alma Van” Bir Macar’a gecekondu nasıl söylenir diye sordum, “kiç kapu” dedi. Yani “küçük kapı”

    Günümüzde Macaristan’da 1000 kadar Türkçe sözcük kullanılıyor. Belgesel danışmanlarından Kuman Türkolog *İmre Baskı*’nın dil benzerlikleriyl e ilgili verdiği bazı örnekler ise şöyle:

    “Çok ilginç ki yemekler ile sözler daha çok sözde kaldı. Yemek kültürü Bosnalılardan çok etkilenmiş , kahve, şerbet vardı, fincan , sarma, halen de kullanılıyor. Cep ,elbise, pabuç, aba var. Çavuş , çubuk,divan, hapishane, dükkandan geliyor. İmbik, kayısı , kasap, kefen, fırça, kırbaç, mahmur, pide, sancak, barbunya, tarhana, tencere, sabun v.s”

    Kumanlar, kültürlerini korumak ve saklamak için yüzyıllarca kendi yörelerinde kullanılmış, ancak modernleşme sonucu terk edilmiş eşyaları,tarım aletlerini, giysileri ve hatta mobilyaları sergiledikleri çok zengin köy, kasaba ve şehir müzeleri kurmuşlar. Bu müzeler öyle yaygın ki neredeyse gittiğiniz her yerde rastlayabilirsi niz.

    Buralara yüzlerce yıl önce yerleşmiş olan bizden birileri var ama biz onları unutmuşuz. Mesela biz Macaristan tarihini sadece Osmanlı tarihiyle birlikte andık. Elbette o izler çok önemliydi. Ama o izlerin altında unutulmuş ve görünmeyen çok daha derin kökler var.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.