Kumran El yazmaları..Nasıl bulundu.?

  • Bu konu 5 izleyen ve 7 yanıt içeriyor.
8 yazı görüntüleniyor - 1 ile 8 arası (toplam 8)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27340
    Anonim
    Pasif

    Kumran Tomarları, kırk bin adet el yazması parçasından oluşmaktadır.
    Hiç düşündünüz mu..?
    El yazması olan bu tomarlar, nasıl bulundu ..?

    KUMRAN TOMARLARININ BULUNMA ŞEKLİ:

    Bu buluş modern çağın en büyüleyici gerçeklerinden biridir.

    Yıl 1947.Subat yada Mart ayında,bir bedevi çocuk çoban’ın, keçisi kaybolur..
    Çocuk keçisini ararken (tam olarak bulunduğu yer),Eriha’nın 13 Km güneyinde,ölü Deniz’in batı yakasındaki bir tepede bulunan bir delikten aşağı taş atar,keçi sesi duyar da tepki verir diye duyduğu ses keçinin sesi değildir,duyduğu ses bir testinin kırılma sesi gibidir, ve duyduğu testi kırılma sesi üzerine, aşağı inerek mağarayı araştırmaya başlar.

    Gördükleri onu hayretler içinde bırakır..Mağara’nın zemininde,içinde keten kumaşa sarılı deri tomarlarının bulunduğu büyük testiler vardır.Testilerin ağzı sıkıca kapatıldığı için tomarlar hiç bozulmadan saklı kalmışlardır.(Daha sonra yapılan incelemelerdeki bulgular sonuçu ,bu tomarların İ.S 68 yılında mağaraya yerleştirildiğini göstermiştir.)

    Kumran Mağarasında bulunan tomarlardan beş tanesi,ismini aldıkları Yaruşalım’deki Suriye Ortadoks Manastırı tarafından korunmaya alınır.Diğer üç tomar ise İbrani Üniversitesi tarafından satın alınır.

    Ortadoks Kilise’sindeki Baş piskopos ibranice okuma yazmasını bilmediği için,Yaruşalimdeki,Amerikan Doğu Araştırma Enstitüsü’nü arayarak bu tomarlardan bahseder.Tanrı taktiriyle o dönem okula vekaleten müdürlük yapan John Trever isimli genç eğitimci (aynı zamanda,çok usta bir fotoğrafcı.) zorlu bir çalışmanın ardından ,Yeşaya tomarının her sütununun 7 metre uzunluğunda ve 25 metre yüksekliğinde fotoğraflarını çekip ,bu resimleri tek tek levhalara bastıktan sonra,bir kaç kopyasını uçakla Johns Hopkins Üniversitesinden geniş çevrelerce tanınan ve Amerikan Kutsal Kıtap Arkologları’nın başkanı olan Dr.W.F.Albringht’a gönderir..
    Albiright’de karşılık olarak, ona şu cevabı gönderir.

    “Çağımızın en önemli elyazması buluşundan dolayı sizi yürekten kutlarım.! Ne kadar inanılmaz bir buluş.! Artık el yazmalarının gerçekliği konusunda dünya üzerinde, küçük bir kuşku bile duyulmayacak”
    .
    Kendisi bu bu elyazmalarını yaklaşık İ.Ö.100 olarak tarihlendirmiştir.

    Arkolojiye ve Kumran tomarlarına bu konuda minnettarız.Çünkü,artık elimizde metinlere güvenebiliyoruz. Kumran Mağalarında bulunan tomarlardan sadece bir tanesinde,Yeşaya Kitap’ının tamamının el yazmaları bulunmaktadır.

    Yapılan araştırma ve incelemelerde de Kumran’da bulunan yeşaya yazıları elimizdeki standart ibranice metinle bire bir karşılaştırıldığında yüzde 95 aynı olduğu saptanmıştır.

    (Mağaralardaki incelemelerde buluntular sadece tek bir Mağaradan çıkmamıştır.)

    Kumran el yazmalarında.

    Yaratılış—18, parça.
    Mısıdan Çıkış–18, parça
    Levililer


    17 .parça.
    Çölde Sayım—12 parça.
    Yasa’nın Tekrarı–31 parça.
    Yeşu


    2 parça.
    Hakimler


    3 parça
    1-2 Samuel


    4 parça.
    1-2 Krallar


    3 parça
    Yeşaya


    22 parça
    Yermya


    6 parça.
    Hezekiel


    7 parça
    Peyganberlikler.–10
    Mezmurlaer


    39 parça
    Özdeyişler


    2
    Eyüp


    4 parça
    Ezgiler Ezgisi—-4 parça
    Rut


    4 parça
    Ağıtlar


    4 parça
    Vaiz


    3 parça
    Daniel


    8 parça
    Ezra-Nehemya 1 parça
    1-2 Tarihler—1 parça


    Toplam====223 parça bulunmaktadır.

    Esenlik,Kutsal Kıtap TANRI Söz’ü’dur diyen her kardeşimle olsun.

    KAYNAK:
    Hüküm gerektiren Yeni Kanıtlar.
    Josh McDowell

    #36160
    Anonim
    Pasif

    Bu konu arastırmalarım ıcın cok onemlı oncelıkle bu el yazmaları İS 60 lı yıllarda olduguna gore orjınal Incılle bırebır ortusuyorsa Incıl degısmemıstır buradakı yazan yazılar nedır ve gunumuzde acıp okudugumuz Incılle aynı seyler mı yazıyordur
    BU SORU BENIM ICIN COK ONEMLI

    sagolunuz …linie

    #36166
    Anonim
    Pasif

    Bu 223 parça günümüzdeki incille birebir uymakta mi

    #36171
    Anonim
    Pasif

    Bu soru benim için çok önemli -Neslihan

    Konuya katkı sağlamak amacıyla ben de paylaşımda bulunmak isterim. Lütfen yazılan mesajları dikkatlice okuyup kişisel olarak verilen bilgilerin doğruluğunu ve güvenirliğini araştırınız. Bu şekilde gerçekleri siz de görebilir ve farklı bir bakış açısı edinebilirsiniz.

    Elli yılı aşkın bir süre önce Bedevi bir çobanın, bir mağaraya attığı taş, bazı bulguların ortaya çıkarılmasını sağladı; kimileri bunu 20. yüzyılın en büyük arkeolojik keşfi olarak adlandırdı. Bedevi çoban, toprak bir küpün kırıldığını duydu. Biraz araştırınca, Lut Gölü (Ölü Deniz) Ruloları olarak bilinen ruloların ilkini buldu.

    Lût Gölü Ruloları’nın keşfinden önce, İbranice Kutsal Yazıların bilinen en eski elyazmaları, MS*yaklaşık dokuzuncu ve onuncu yüzyıllara aitti. İbranice Kutsal Yazıların yazılması bin yılı aşkın bir süre önce tamamlandığına göre, Tanrı’nın Sözünün, bu elyazmalarında sadık bir şekilde iletildiğine gerçekten güvenilebilir miydi? Lût Gölü Ruloları’nın uluslararası editörler ekibinden Profesör Julio Trebolle Barrera şunları belirtiyor: “[Kumran’da bulunan] İşaya Rulosu, Mukaddes Kitap metninin bin yıldan fazla bir süre boyunca Yahudi yazıcılar eliyle, son derece sadık ve dikkatli bir şekilde iletilmiş olduğuna dair çürütülemez kanıtlar sağlamaktadır.”

    Barrera’nın bahsettiği rulo, İşaya kitabının tamamını içermektedir. Bügüne kadar Kumran’da bulunan, Kutsal Kitabın parçalar halindeki 200’ü aşkın elyazması, İbranice Kutsal Yazıların her kitabıyla özdeşleşmektedir. Bu elyazmalarının çoğu, İşaya Rulosu’ndan farklı olarak parçalar halindedir ve bu parçalar tam metinlerin onda birinden daha azını içermektedir. Kumran’da en çok bulunan Kutsal Yazılar, Mezmurlar (36 kopya), Tesniye (29 kopya) ve İşaya (21 kopya) kitaplarıydı. Bunlar aynı zamanda Yunanca Kutsal Yazılarda en sık alıntı yapılan kitaplardır.

    Rulolar, Kutsal Kitap metninin temel içeriğini etkileyen hiçbir değişikliğin olmadığını kanıtlamasının yanı sıra Yahudilerin, İkinci Mabet döneminde İbranice Mukaddes Kitap metinlerinin kısmen kendine özgü farklılıkları olan değişik versiyonlarını kullandıklarını da gösterir. Ruloların hepsi, yazım üslubu veya kullanılan sözcükler bakımından Masoretik metinle aynı değildir. Bazıları Yunanca Septuagint çevirisine daha yakındır. Bilginler önceleri, Septuagint’teki farklılıkların, hatalardan ya da tercüman tarafından metne kasten sokulan yeni fikirlerden kaynaklanabileceğini düşünmüşlerdi.

    Fakat şimdi rulolar, bu farklılıkların birçoğunun aslında İbranice metindeki farklılıklardan meydana geldiğini gösteriyor. Bu, ilk Hıristiyanların alıntılar yaptığı İbranice Kutsal Kitap metinlerindeki bazı ifadelerin, Masoretik metindekinden farklı olduğu bazı durumların nedenini açıklayabilir.—Çıkış 1:5; Elç. İşleri 7:14.

    Konuyu özetlemek gerekirse :

    İbranice Kutsal Yazılar olan Tevrat hususunda da metnin doğrulukla korunduğunu gösteren deliller kuvvetlidir. Bu yazıların eski kopyalarını çıkaranlar titizlikleriyle tanınmışlardı. Bugün Kutsal Kitabın İbranice Kutsal Yazılarının 1.700 eski metni mevcuttur ve yapılan bir karşılaştırma, onların aslının aynı olduğunu göstermektedir.

    MS 1947’de Lut Gölü bölgesinde bazı çok eski metinler bulunmuştur. Bunlar o tarihe kadar bulunmuş olan en eski metinlerden 1.000 yıl daha eskidir. Fakat çağdaş Kutsal Kitaplarımızla bu eski metinler karşılaştırıldığında, özellikle öğretiler konusunda önemli bir fark ortaya çıkarılamamıştır. Yeni bulunmuş bu eski belgeleri inceleyen, Profesör Millar Burrows şöyle dedi: “Kutsal Kitabın genel okuyucusu ve araştırmacısı bütün bunlarda Kutsal Kitabın dinsel öğretileri üzerindeki anlayışımızı değiştiren bir şeyin bulunmadığını görerek tatmin olabilir. .*.*.*. Kutsal Kitapta açıklanmış bulunan esas hakikat ve Tanrı’nın iradesi, metnin aktarılmasında baş gösteren tüm güçlüklere rağmen değişikliğe uğramadan muhafaza edilmiştir.”—The Dead Sea Scrolls, (Lut Gölü Ruloları), Millar Burrows.

    saygılarımla

    #36192
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Neslihan;
    Diyorsunki
    –İNCİL’le birebir örtüşüyormu:?
    –Burada yazılan yazılar nedir.?

    Yaptığım paylaşımda Tomarların sadece tek bir Mağara’dan çıkmadığından bahsettim..Ki alıntı yaptığım kıtapta bu çok uzun olarak anlatılıyor.yani ben bir nevi özet’ledim.

    Bana sorduğun soruya gelirsek..
    Sevgili Neslihan.Tarih boyunca Hiç bir kitap’a yada yazılı bir eserin korunması için bu denli özen ,gayret,emek ve çaba gösterilmemiştir.

    Gösterilen özen, İsa Mesih ve elçileri döneminde yetkin kabul edilen düzeltilmiş,ibranice ..(Örneğin Ünsüz harflerin en göze çarpan düzelmelerinde gösterilen hassaiyet gibi)..metinlerle karşılaştırıldığında ayetlerdeki, temel noktalar birbiriyle aynıdır.Dikkat et temel nokta diyorum yani Konunun öz’ü.

    Açıkca ,bu şu demektir, İncil’deki ayetler le örtüşür.
    Bunu daha iyi anlayabilmen için Kutsal Kıtap hakkında bilğilenmen gerekiyor.
    Mesela:Uygulama ile ilğili.(Tanrı’nın Halkına verdiği iki Ruhsal tören)

    Eski Antlaşma da okuyoruz. Tanrı halkına iki ana ruhsal tören ,verilmişti. Bunlardan birincisi İbrahim zamanında verilen “Sünnet”, diğeri ise Musa zamanında verilen “Fısıh” idi.

    Bunların her ikisi de İsa Mesih’in yapacağı kurbana işaret ettikleri için kan ile gerçekleşmekteydi. (ve bundan ayrı olarak Eski Antlaşmada ,bir çok Ayette İsa Mesihle ilğili bildirimler mevcuttur.)

    Yeni Antlaşma döneminde Kiliseye yine iki ruhsal tören “sakrament” verilmiştir. Bunlardan biri “Vaftiz”, diğeri ise “Rab’bin Sofrası”’dır.

    Bunlar İsa Mesih’in tamamlamış olduğu kurbana işaret ettikleri için kansız gerçekleşirler.

    Dediğim gibi, Kutsal KItap hakkında bilğilenmen gerekiyor, daha iyi anlayabilmen için.

    –Diyorsun burada yazılan yazılar nedir.?
    (Kumran Tomarlarının içeriğini soruyorsun anladığım kadarıyla.)
    Bu tomarlarda Kutsal metinler,(Ayetler sanıyorum) ,kutsal kıtap yorumları,yer alır.

    Başta bahsettiğim gibi çıkartılan metinler tek bir mağaradan çıkarılmadılar.kıtaptan okuduğuma göre,Tomarların çıktığı,bu mağaralara numaralar konulmuş.

    Mesela:
    1- Nolu Mağaradan çıkan tomar parçalarında ve bu 1 nolu mağarada.Yaratılış,Levililer,Yasanın Tekrarı,Hakimler,Samuel,Yeşaya, Hezekiel,,Mezmurlargibi kutsal Kıtap bölümlerinin,süleymanın özdeyişler(Bilğeliği) parçalar bulunmuş.

    2- Nolu Mağaradan 1952 yılında kazı çalışmalarında yüzadet el yazması içinde Mısırdan çıkış, Levililer,Çölde Sayım,Yasanın Tekrarı, Yeremya, Rut,Eyüp,Mezmurlardan birer parça bulunmuş,

    4- Nolu Mağaradan, Ester dışında dört yüz tomar içinde, tüm Eski Antlaşma bölümleri bulunmuş..

    7 ve 10– Nolu Mağaralardan Jose O’Callahan önderliğinde yapılan kazılarda Yeni Antlaşmaya ait ,yazılımlar ,ve parçalar bulunmuş. İ.S 50 yada 60 yılından kalan bu parçalar mevcut en eski Yeni Antlaşma el yazmanları.

    11 Nolu Mağara 36 adet Mezmur Levililer Bölümünün bir tomarı eyüp’un Aremice çevirisi çıkartılmıştır.

    Umarım yardımcı olabildim.
    Esenlikle.

    #36196
    Anonim
    Pasif

    Sağolun yani kısaca bu yazıtlarda Isanin tanrılıgi ve Hristiyanlığın temel inancini doğrular yazılar vardı ?

    #36197
    Anonim
    Pasif

    http://www.imj.org.il/shrine_center/Isaiah_Scrolling/index.html

    Yukarida verdigim linkte Kutsal Kitabin Yesaya bölümünün tamamini goruyorsunuz.Bu, Kumran’daki magarada bulunan ve ikibin yillik kutsal kitaptan cekilmis birebir fotograftir. (Uzerine bir kez tiklayarak, tum kitabi yana dogru cekerek gorebilirsiniz) Burada gorulen Yesaya kitabi, peygamber Yesaya tarafindan Isa’dan once 800 yil once yazilmistir.Bakalim bu kitapta, Yesayadan 800 sene sonra gelecek olan Isa Mesih hakkinda ne gibi kehanetlerde bulunulmus?

    Yesaya 7:14 İşte, kız gebe kalıp bir oğul doğuracak; adını İmmanuel koyacak.

    Yesaya 9:6 Çünkü bize bir çocuk doğacak, Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü TANRI, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.

    Yesaya 40:3 Şöyle haykırıyor bir ses: “Çölde RAB’bin yolunu hazırlayın, Bozkırda TANRIMIZ için düz bir yol açın.

    (Not: Isa’yi vaftiz etmis olan peygamber Yahya, dagda insanlara vaaz verirken aynen boyle diyordu: “Colde Rabbin yolunu hazirlayacak olan o kisi benim.. benden sonra gelecek olan, benden cok ustundur”

    Yesaya 50:6 Bana vuranlara sırtımı açtım, Yanaklarımı uzattım sakalımı yolanlara. Aşağılamalardan, tükürükten yüzümü gizlemedim.

    (Not: TUTKU filminde Mesihin iskenceci askerler tarafindan nasil hakarete ugradigini hatirlayin)

    Yesaya 52:14 Biçimi, görünüşü öyle bozuldu ki, İnsana benzer yanı kalmadı

    (Not: TUTKU filmindeki Mesih’in carmihta taninmayacak hale gelmis olan vucudunu ve yuzunu hatirlayin)

    Yesaya 53:4 Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, Acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, Vurulup ezildiğini sandık.

    Yesaya 53:3 İnsanlarca hor görüldü, Yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, Ona değer vermedik.

    Yesaya 53:6 Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, Her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi.

    Yesaya 53:9 Şiddete başvurmadığı, Ağzından hileli söz çıkmadığı halde, Ona kötülerin yanında bir mezar verildi, Ama öldüğünde zenginin yanındaydı.

    (Not: Isa Mesih dirilmeden once, zengin bir adamin mezarinin yanina defnedilmisti)



    Gordugunuz gibi, bu kitabin yazilmasindan 800 sene sonra, aynen bu kitapta yazildigi gibi Isa Mesih gelmis, ismi immanuel olmus, gunahsiz yasamis, aynen Yesaya kitabinda yazan ayrintilarda oldugu gibi, acilar cekmis ve gunahlarimizin cezasini yuklenmistir. Isa Mesih’in Tanriligi konusunda da Yesaya kitabindaki ayetlerde bazi ipuclari yakalabilirsiniz.. (Bkz. 9:6 , 40:3)

    Rab bereketlesin..

    #36204
    Anonim
    Pasif

    Tanrım tüm insanlar sana gelse”Rab kendisine yakaran, içtenlikle yakaran herkese yakındır” (Mezmur145,18)
    Ne kadar iyi olduğunu anlasa-değişse mutsuzluklarının sevmemekten kaynaklandığını bilse “İste kalıcı olan üç sey vardır: İman, umut, sevgi. Bunların en üstünü de sevgidir.” – 1. Korintliler 13:13 uyansa ne iyi olurdu değilmi? Suç azalırdı.Yürekler daha çok sevinirdi.Sevinç gözyaşları artık dökülürdü.Yaşayan her can yaşama daha çok sarılır-intihar düşüncesini aklının ucundan bile geçirmezdi.Herkez birbirine kalbini açardı.Kapılara kilit vurmaya gerek kalmazdı. “İftira etmeyen, dostuna zarar vermeyen, komsusuna kara çalmayan” (Mezmur 15:3) Sen cennette bizde dünyadaki cennetinde yaşardık.Bize bakar halimize çok sevinirdin .Zaten Hava ve Ademin günahından önceki düşüncende bu değilmiydi.Bizleri kendine içten bir dost olmamız için yarattın.Biz başaramadık günaha düştük o gün bugündür acı çekiyoruz.Gönderdiğin oğlun İsa mesihte yaptıklarına bile inanmadık.Sonuçta kaybeden biz. Üzülen sen.Sevinense iblis oldu.İblisin bu sevincini yarıda bırakmak müjdede açıkladığın gibi mümkün “Siz Kutsal Yazıları bilmediğiniz için yanılıyorsunuz.” – Matta 22:29–senin gibi İsa gibi sevmeliyiz. “Ezilmis kamısı kırmayacak, tüten fitili söndürmeyecek” (Matta 12:20)Hepsi bu-dört beş fakülte bitirmekle değişmeyeceğiz.Yalnızca ruhunla değişiriz. İman edeceğiz ve değişeceğiz “Dileyin, size verilecek, arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır” (Luka 11:9).
    Karşılığında bol sevginin olduğu yeryüzü cennetinde yaşıyor olacağız.Korkmadan yaşayabileceğiz.Çocuklarımız için endişelenmeyeğiz.Birbirimize söylenmeyeceğiz “alçakgönüllülüğü kuşanacağız” (1. Petrus 5:5). Gerçek kardeşler gibi yaşayacak-hakiki dostlar olacağız.Bu satırları okurken kiminiz benim hayal dünyasında yaşadığımı düşünecek.İnan kardeşim bu yazdıklarım gerçek.Gerçekleşmesi zor değil.Tek eksiğimiz Tanrının sözlerine-kendisine bugünde yaşamlarımıza hükmetmesine inanmamamız.Bunu bilki Tanrı var ve yaşıyor.Sen istersen kendisini sana gösterecektir. “Kutsal Ruh’un yenilemesi” (Titus3:4-6)O zaman sende benim gibi tir tir titreyecek.Küçük bir günahından bile tiksinecek-af dileyeceksin. “Kötü yollarınızı, kötü islerinizi anımsayacaksınız.Günahlarınız, iğrenç uygulamalarınız yüzünden kendinizden tiksineceksiniz” (Hezekiel 36:31). Bir zaman sonrada benim gibi onun tanığı olacaksın.Tek düşmanın şeytan olacak.İnsan kardeşinse her zaman sevmen ve hatalarını affetmen gereken kardeşin olarak kalacak.İnsanın yaptığı her kötülüğün arkasında insanın kendisinin değil onu ayartan, teşvik eden iblisin olduğunu daha iyi anlayacaksın.Tüm bunları anlayınca benim ne kadar haklı olduğumu-hiçte hayal dünyasında yaşamadığımı anlayacak, bu gerçekleri sana göstermede beni kullandığı için Rabbe şükredeceksin. [Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla,bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin” (Markos 12:30)

8 yazı görüntüleniyor - 1 ile 8 arası (toplam 8)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.