Kaybolan Oğul Benzetmesi

  • Bu konu 5 izleyen ve 14 yanıt içeriyor.
15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 15)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25624
    Anonim
    Pasif

    Babası ona, ” Oğlum, sen her zaman yanımdasın, neyim varsa senindir ” dedi. Ama sevinip öğrenmek gerekiyordu. Çünkü bu kardeşin ölmüştü, yaşama döndü; kaybolmuştu, bulundu ” ( Luka 15:31, 32 )

    Bu ayetleri, özelikle yaşadığım Luka’nın ” Kaybolan Oğul Benzetmesi ” bölümümden aldım. Neden ? Çok açık !..İnsanların yüreklerindeki gururun, kendilerinin Tanrı’dan uzaklaşmış olduğunu ve Tanrı’nın da kendilerine ne kadar çok bereketlemiş olduklarını görmeğe engel olduklarını göstermek içindi.Eğer tövbe edip; günahlı olduklarını ifade etselerdi, o daim Baba’nın yüreği büyük sevinçle çoşacaktı.

    Evet!… Oğlum, aylar sonra bana geldi. Ben, Rab’de çok sevinçliyim. O benimledir. Hatta Rab ‘dedir. Kaybolmuştu ama bulundu. İnasansal olarak ne derse desin kişiler…

    “Kaybolan Oğul ” benzetmesinde; Rab’bin kimlere ne söylemek istediğini bana söyleyebilir misiniz ? Ben, onu Rab’de kabul ettim ve de çok sevinçliyim. Bugün ( 24.09.20008 tarihi ile ) saat 28.30’da Rab’de kabul ettim.

    isasiyahbeyaz İnsan, canına karşılık ne verebilir ?
    Dünyayı kazansan neye yarar ?

    Lütuf, İsa Mesih’te sevenlere ölümsüz sevgiyle ! :) :) :)

    #30982
    Anonim
    Pasif

    Degerli Firat Kardesim,

    Mesih Isa`nin lutufkar, sevgisinin azalmadigini, Her zaman yollarimizi gozledigini cok guzel anlatan bu ayetlerle bizleri tesvik ettiginiz icin tesekkur ederim, ve bende sizin BU MUTLU GUNUNUZU her daim mutluluk ve Rab`de devam etmesini dilerim,

    Rab Sizlerle

    #30984
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Rab’deki Orhan kardeşim, Rab’deki güzel istemleriniz için teşekkür ederim. Gerçek olan bir şey var ki; yüreğimiz bir… Sizleri tanıdığım ve sizin gibi kardeşlere de Rab’de sahip olduğum için çok mutluyum.

    Hani Matta 6. bölümde bir ifade vardır: ” Tanrı’nın egemenliğinin ve doğruluğunun ardından gitmek “. Gerçek olan Rab’de paydaşlığımız. Kutsal Kitap’ı okumak ve Rab’bin kutsal varlığının huzurunda tövbe edip yenilenmeyi, Ruh ile dolu olmayı istemek.Hatta Flp. 4:16 daki gibi dua, yakarış ve şükranla isteklerimizi Tanrı’ya sunmak. Sevgili kardeşim orhan Rabbim, her daim sizi bereketlesin ve Rab’bin ışığının sarmalında kalınız.Sizi çok seviyoruz.

    isasiyahbeyaz Biz inanlılar, Tanrı’nın merhametiyiz.

    Ayak izimiz, Mesih’tir ve yolumuzdur. :) :) :)

    #30990
    Anonim
    Pasif

    Fırat Abi olayların detaylarını bilmesem de, mutluluğunuzdan dolayı gerçekten çok sevindim. Bu günler de mutlu aile tablolarına karşı çok daha hassasım.

    Fırat Abi dua edin de bu mutlu aile tablosuna ben de sahip olabileyim. Yazın evlenecem lakin aksilikler de bitmiyor.

    Askere gidecektim yaza da evlenecektim… Biliyorsunuz diplomamı bekliyordum, geldi, sevindim… Koşa koşa askeriyeye gittim… “Almıyoruz seni askere” dediler… “Nasıl yani” dedim… “3-4 kilo fazlan var” dediler… “Şaka mı şimdi bu” dedim; ama dinlemediler… Askere daha gitmeden film başladı… Ocak ayında bir kez daha müracat edecem… Şu askerliği de kazasız belasız bir bitirip yaza da bir düğünümü yapsam inanın ki bir şey istemiyorum daha. Dua edin bana da Fırat Abi :)

    #30992
    Anonim
    Pasif
    BURÇ;9907 wrote:
    Fırat Abi olayların detaylarını bilmesem de, mutluluğunuzdan dolayı gerçekten çok sevindim. Bu günler de mutlu aile tablolarına karşı çok daha hassasım.

    Fırat Abi dua edin de bu mutlu aile tablosuna ben de sahip olabileyim. Yazın evlenecem lakin aksilikler de bitmiyor.

    Sevgili Burç,
    Yazın evlenecek misin gerçekten? Ee, kimbilir belki o mutlu gününde bizler de oluruz :)! Şaka söylüyorum, biraz zor! Keşke mümkün olsaydı. Rab seni ve nışanlını çok çook bereketlesin, önünüzdeki tüm engelleri kaldırsın ve tüm gereksinimlerinizi karşılasın kardeşim!

    İmanlı iki insanın evliliği Tanrı’yı da hoşnut eder ve o evlilik mutlu bir aile tablosu sergiler, diğer insanlara güzel bir örnek olur.

    Mutluluklar

    #30993
    Anonim
    Pasif
    Suna;9910 wrote:
    :kiliseye:
    Sevgili Burç,
    Yazın evlenecek misin gerçekten? Ee, kimbilir belki o mutlu gününde bizler de oluruz :)! Şaka söylüyorum, biraz zor! Keşke mümkün olsaydı. Rab seni ve nışanlını çok çook bereketlesin, önünüzdeki tüm engelleri kaldırsın ve tüm gereksinimlerinizi karşılasın kardeşim!

    İmanlı iki insanın evliliği Tanrı’yı da hoşnut eder ve o evlilik mutlu bir aile tablosu sergiler, diğer insanlara güzel bir örnek olur.

    Mutluluklar
    Suna

    Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim Suna Abla.

    Askeriye sorun çıkartmazsa bu yaz evlenecez. Sizide beklerim ve eğer denk getirip gelebilirseniz gerçekten de çok mutlu olurum :)

    #31004
    Anonim
    Pasif
    BURÇ;9907 wrote:
    Fırat Abi olayların detaylarını bilmesem de, mutluluğunuzdan dolayı gerçekten çok sevindim. Bu günler de mutlu aile tablolarına karşı çok daha hassasım.

    Fırat Abi dua edin de bu mutlu aile tablosuna ben de sahip olabileyim. Yazın evlenecem lakin aksilikler de bitmiyor.

    Askere gidecektim yaza da evlenecektim… Biliyorsunuz diplomamı bekliyordum, geldi, sevindim… Koşa koşa askeriyeye gittim… “Almıyoruz seni askere” dediler… “Nasıl yani” dedim… “3-4 kilo fazlan var” dediler… “Şaka mı şimdi bu” dedim; ama dinlemediler… Askere daha gitmeden film başladı… Ocak ayında bir kez daha müracat edecem… Şu askerliği de kazasız belasız bir bitirip yaza da bir düğünümü yapsam inanın ki bir şey istemiyorum daha. Dua edin bana da Fırat Abi :)

    Sevgili burç; yazını sabaha karşı 04.00 da okudum. Geç okumamın nedeni yetiştirmem gereken yazılar vardı. Senin ve de diğer kardeşim için duacıyız. Ama ( Biraz mahalle ağzı olacak ki;Rab’de hoşgöreceğini umuyorum ! ) sen bana evlilik tarihini ve yerini söyle ( Zira bildiğim kadarıyla ikinizde farklı yerdesiniz. ) ; bu ( Ben ) eciş, büçüş Rab’de kardeşin ne yapıp edip gelecektir (Rab, beni almazsa.). Buna emin ol! Sayın suna’nın da yazısının 2. paragrafında dediklerine katılıyorum. Ama !… Seni kızdırmadan da evlenmene izin veremem ! Ben, dinazoru atlatırsan ki; sana duam ne olur biliyor musun ? Sana Tanrı’nın benim çocuklarım gibi çocuk vermesi ….

    Tabi ki; kaba da olsa esprilerim inan ki, dualarımız sizinle ve de isterim ki; benim çocuklarım gibi olsun doğacak çocuk ya da çocuklarınız. Zira onlar – bana göre Rab’de çok güzel ve mükemmeller – çok iyiler. ” Kaybolan Oğul ” ifadesini örnekledim. Nedeni açık ! Çocuk yetiştirmek çok zor.İlk önce; iyi ebeveyin olmak gerekiyor Rab’de. Sabır isteyen bir iş. Tabi ki ara sıra anlaşmazlıklar olabilir. Sana bir sır vereyim diyeceğim ki; bu yazıyı herkes okuyor. Rab’bin bildiğini de hiçbir kardeşimden saklayamam.Çocuklarıma bakıyorum da ; gençliğimdeki gibi benim kadar deli dolu değilller. Hatta daha olgun olduklarını görüyorum ya da bir ebeveyn olarak ben öyle sanıyorum, diye düşünüyorum. Ama Rab’be danıştıkça öyle olmadığını görüyorum. Zira evlilik ve de çocuklar, Rab’bin bereketi.

    Yine sizdeki güzelliği görünce fazla edebiyat ( Yazın ) parçaladım. Bunu, mazur göreceğin kanaatindeyim. Bu, Rab’deki sizin adınıza sevincimdir. Rab’de haberlerini bekler ve de şaka gibi de olsa haberim olursa ( Elim boş gelsem de ..) güzel gününüzde yanınızda olacağımı bilmenizi isterim. ( Aaahh… pinti değilim. -espri- sadece şimdiden yolumu yapıyorum :alkis: :elsalla: :kucak:.

    Sevgili kardeşim burç; her neyse haberini beklerken, asla ” Kaybola Oğul ” benzetmesini unutmamız gerekiyor. Size Rab’de esenlik diler ve istemlerimizin sizin için eksik olmayacağını iletirim.

    isasiyahbeyazDünyayı kazansan neye yarar ?

    #31007
    Anonim
    Pasif

    @fırat çölgeçen 9897 wrote:

    Babası ona, ” Oğlum, sen her zaman yanımdasın, neyim varsa senindir ” dedi. Ama sevinip öğrenmek gerekiyordu. Çünkü bu kardeşin ölmüştü, yaşama döndü; kaybolmuştu, bulundu ” ( Luka 15:31, 32 )

    Bu ayetleri, özelikle yaşadığım Luka’nın ” Kaybolan Oğul Benzetmesi ” bölümümden aldım. Neden ? Çok açık !..İnsanların yüreklerindeki gururun, kendilerinin Tanrı’dan uzaklaşmış olduğunu ve Tanrı’nın da kendilerine ne kadar çok bereketlemiş olduklarını görmeğe engel olduklarını göstermek içindi.Eğer tövbe edip; günahlı olduklarını ifade etselerdi, o daim Baba’nın yüreği büyük sevinçle çoşacaktı.

    Evet!… Oğlum, aylar sonra bana geldi. Ben, Rab’de çok sevinçliyim. O benimledir. Hatta Rab ‘dedir. Kaybolmuştu ama bulundu. İnasansal olarak ne derse desin kişiler…

    “Kaybolan Oğul ” benzetmesinde; Rab’bin kimlere ne söylemek istediğini bana söyleyebilir misiniz ? Ben, onu Rab’de kabul ettim ve de çok sevinçliyim. Bugün ( 24.09.20008 tarihi ile ) saat 28.30’da Rab’de kabul ettim.

    isasiyahbeyaz İnsan, canına karşılık ne verebilir ?
    Dünyayı kazansan neye yarar ?

    Lütuf, İsa Mesih’te sevenlere ölümsüz sevgiyle ! :) :) :)

    Sevgili Fırat kardeşim,

    Kaybolan ogul benzetmesi başlıklı açmış olduğunuz konu,
    Kısa bir zaman zarfında başka yönlere kaydığı için,
    Sorunuzun amacından çıktığı için,
    Size yanıt olarak KAYBOLMUŞLUK başlığı altında
    Ruhsal paydaşlık bölümünde, kendimce yanıt vermeye çalıştım.
    Bu arada, evladınızla kucaklaşmanız ve bütünleşmeniz sevindirici bir haberdir.
    Mutluluğunuzun sonsuz olmasını Rab’den dilerim.
    Esenlikler sizinle ve ailenizle olsun.
    Sevgide kalınız, Rab sevgidir. AMİN

    #31008
    Anonim
    Pasif

    Fırat Abi mesajınız için çok teşekkür ederim.

    Düğün tarihi kesin olarak belli olmasa da bu ağustos ayında Samsun’da olacak. Size kesin haber verecem. Hem Samsun size hiç de yabancı bir yer değil. Bir çok kardeşimiz de var orada. Eğer gelirseniz beni de gerçekten çok memnun edersiniz.

    Bu pazar günü de (Rab isterse) Samsun yolcusuyum. 1 ya da 1,5 hafta kalmak istiyorum orada. Bir sorun çıkmazsa da Agepe kilisesine gidip orada ki kardeşlerimizi çok daha yakından tanımak istiyorum. Bu yüzden son 1-2 gündür gerçekten çok mutlu ve huzurluyum :)

    İnanın ki Fırat Abi tek istediğim sizin ve sizin çocuklarınız gibi bir evlada sahip olmaktır. Bir sağlıklı olsunlar bir de Rab’de olsunlar. Geri kalan her şey yalan. Her gün sorunlar yaşansa dahi sağlıklı ve Rab’de olduklarından sonra çözemiyeceğimiz hiç bir şey yoktur. Elbette ki Rab bize doğru yolu gösterecektir.

    #31009
    Anonim
    Pasif
    halleluya;9930 wrote:
    Sevgili Fırat kardeşim,

    Kaybolan ogul benzetmesi başlıklı açmış olduğunuz konu,
    Kısa bir zaman zarfında başka yönlere kaydığı için,
    Sorunuzun amacından çıktığı için,
    Size yanıt olarak KAYBOLMUŞLUK başlığı altında
    Ruhsal paydaşlık bölümünde, kendimce yanıt vermeye çalıştım.
    Bu arada, evladınızla kucaklaşmanız ve bütünleşmeniz sevindirici bir haberdir.
    Mutluluğunuzun sonsuz olmasını Rab’den dilerim.
    Esenlikler sizinle ve ailenizle olsun.
    Sevgide kalınız, Rab sevgidir. AMİN

    Sevgili Rab’deki kardeşim halleluya;öncelikle Rab’deki isteminiz için çok teşekkür ederim. Öznel veya özelimi bile sizle Rab’de paylaşmaktan çekinmem. Şu anda saat 15.40. Yazınızı okur okumaz. Foruma indirdim. KAYBOLMUŞLUK başlığı altında yazdığınız yazıya henüz erişemediğim için okuyamadım. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuzdan beni anlayacağınızı umuyorum. Rab’bin ışığının sarmalında kalınız.

    Not: geçtiğimiz hafta Ankara’ya gelmek, istedim. Lakin olmadı. Geldiğimde sizi arayıp ; Rab’de söyleşmek istemiştim ki, bir daha sefere !Unutmadan da söyleyeyim; eğer beni telefonla aradıysan numaramı değiştirdim. Sizi arar yeni numaramı veririm.

    isasiyahbeyaz İnsan, canına karşılık ne verebilir ?

    Dünyayı kazansan neye yarar ?

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle ! :kucak:

    #31010
    Anonim
    Pasif
    BURÇ;9931 wrote:
    Fırat Abi mesajınız için çok teşekkür ederim.

    Düğün tarihi kesin olarak belli olmasa da bu ağustos ayında Samsun’da olacak. Size kesin haber verecem. Hem Samsun size hiç de yabancı bir yer değil. Bir çok kardeşimiz de var orada. Eğer gelirseniz beni de gerçekten çok memnun edersiniz.

    Bu pazar günü de (Rab isterse) Samsun yolcusuyum. 1 ya da 1,5 hafta kalmak istiyorum orada. Bir sorun çıkmazsa da Agepe kilisesine gidip orada ki kardeşlerimizi çok daha yakından tanımak istiyorum. Bu yüzden son 1-2 gündür gerçekten çok mutlu ve huzurluyum :)

    İnanın ki Fırat Abi tek istediğim sizin ve sizin çocuklarınız gibi bir evlada sahip olmaktır. Bir sağlıklı olsunlar bir de Rab’de olsunlar. Geri kalan her şey yalan. Her gün sorunlar yaşansa dahi sağlıklı ve Rab’de olduklarından sonra çözemiyeceğimiz hiç bir şey yoktur. Elbette ki Rab bize doğru yolu gösterecektir.

    Sevgili Rab’deki kardeşim burç; güzel ifadeleriniz için Rab’de sevgilerimi sunarım. Bundan 20 dk. önce büyüğü İstanbul’a yolcu ettim. Siz ve sevgili kardeşim halleluya’nın yazılarını anca okuduğumdan yanıt yazıyorum. Agape kilisesine , her daim kaldığınız süre içinde uğramanıza sevinirim ki; Rab’de sevgilerimi iletiniz.Yalnız tanıdığınız bazı kardeşler şu anda orada olmayabilirler ki; – herkes Rab’de olduğundan – Rab’bin sevgilerini iletmenize sevinirim.

    Daha çok var; ama unutmayınız güzel haberinizi Rab’de bekliyorum. ” Kaybolan Oğul Benzetmesi ” de gerçekten önemli. Bunu unutmamalıyız. Sen daha iyi bilirsin. Gerçekten Rab’bin bize gösterdikleri ya da ilettikleri yaşamlarımızda bir pusula ! Aynı Samiriyeli ve diğer benzetmeler gibi… Rab’bin ışığının sarmalında kalınız.

    isasiyahbeyaz İnsan, canına karşılık ne verebilir ?

    Dünyayı kazansan neye yarar ?

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle ! :kucak:

    #31011
    Anonim
    Pasif
    halleluya;9930 wrote:
    Sevgili Fırat kardeşim,

    Kaybolan ogul benzetmesi başlıklı açmış olduğunuz konu,
    Kısa bir zaman zarfında başka yönlere kaydığı için,
    Sorunuzun amacından çıktığı için,
    Size yanıt olarak KAYBOLMUŞLUK başlığı altında
    Ruhsal paydaşlık bölümünde, kendimce yanıt vermeye çalıştım.
    Bu arada, evladınızla kucaklaşmanız ve bütünleşmeniz sevindirici bir haberdir.
    Mutluluğunuzun sonsuz olmasını Rab’den dilerim.
    Esenlikler sizinle ve ailenizle olsun.
    Sevgide kalınız, Rab sevgidir. AMİN

    Sevgili Rab’deki kardeşim halleluya; saat 15:15 itibariyle yazınızı okudum. Teşekkür ederim. Rab’de elinize sağlık. Sizin yazınızdan aldığım feyz ( Türkçe değil ama kelime yerinde diye düşünüyorum. ) için de emeğinize sağlık !

    Tabi ki hiçbir kardeşim yazılan konuların farklı boyutlara taşınmasını, istemez. Ama bazı güzellikler ve Rab’de kardeşlerin birliğini sağlama konusunda bazen kayabiliyor gibi gözükse de yine yukarıdaki yazılımlarda belirttiğim gibi aynı yere geliyoruz. Önemli olan birbirimize karşı Rab’de sevgiyi, güzelliği, içtenliği, kardeşliği, samimiyeti,doğruyu, hoşgörüyü,yaşamsal boyut ve sonrasını vb. gösterebilmek, Rab’bin yardımıyla ! Acaba yalnış mı düşünüyorum ? Şimdi güzel bir örnek vereceğim ki; amacım konuyu saptırmak değil. Düşündüğümüzde ” Kaybolan Oğul ” benzetmesi ile arada ilişkisi var.

    Yaklaşık bundan 6 hafta önce kadar; bir pastör kardeşimle söyleşi de şunu ifade etti: ” Ben İslamda olan kişilere de saygı duyuyorum. ” İçtenlikle onu dinledim.Zira kaybolanların Rab’be gelmesi çok önemliydi. Önemli olan yanımızdakiler değil ( Tabi ki yanımızdakiler Rab’de önemli, ikinci oğul gibi ) ki; kaybolanlar kişilerin Rab’be gelmesi daha önemli !

    Evet ! Eve gelen ve gidenlerle yazı 15:15 den saat ( İster istemez- özür dilerim ) 17:50’ye uzadı.

    isasiyahbeyaz İnsan, canına karşılık ne verebilir ?

    Dünyayı kazansan neye yarar ?

    Lütuf, İsa Mesih’i sevenlere ölümsüz sevgiyle ! :kucak:

    #31013
    Anonim
    Pasif
    fırat çölgeçen;9934 wrote:
    Yaklaşık bundan 6 hafta önce kadar; bir pastör kardeşimle söyleşi de şunu ifade etti: ” Ben İslamda olan kişilere de saygı duyuyorum. ” İçtenlikle onu dinledim.Zira kaybolanların Rab’be gelmesi çok önemliydi. Önemli olan yanımızdakiler değil ( Tabi ki yanımızdakiler Rab’de önemli, ikinci oğul gibi ) ki; kaybolanlar kişilerin Rab’be gelmesi daha önemli !

    Fırat Abi “kaybolmuş koyun” olarak sanırım beni ve benim gibileri kast ediyorsunuz. Eğer beni kast etmiyorsanız da, bu lafı üzerime alınmam hakkımdır, sonuçta yazılarımda bu tarz şeyler yansıttım.

    Fırat Abi insan pisikolojisini bilirsiniz, eğer karşınızdaki kişiye soru sormuyorsanız ve karşılıklı olarak zıt iki fikri savunuyorsanız işte burada insan egosu dediğimiz şey çıkıyor ortaya (kendi düşüncelerini ispat etme süreci) ve gerçekten de masuname sorduğunuz bir soru, ortaya çıkan fikir ayrılıklarından ötürü ilk başta tartışmaya daha sonra da çok farklı yerlere gidiyor.

    Heykeller, ikonalar konusuna hiç girmiyecem. Sonuçta bu konuda hepimiz Rab’de öz kardeşleriz. Yanlış yapılan hareketler olur ya da yapılan hareketleri yanlış anlamalar olur bunların hepsi fasa fisodur benim için. Bir nevi detaydır. Bu tarz konularda birbirimizi kırmaya hiç gerek yoktur. Sonuçta bu konuda birbirlerini kıran insanlar Rab’de öz kardeşlerdir…

    Gelelim meşhur Pavlus konusuna. Ben hiç bir zaman Pavlus’u küçümsemedim. Ben hiç bir zaman ‘Pavlus Mesih İsa’ya yaraşır bir kişi değildir’ demedim, tam tersi her zaman Pavlus’un çok iyi bir Hristiyan olduğunu savundum. Hatta hatırlarsınız, sizinle de fikir ayrılıklarına düşerdik. Ben Pavlus’un sözünü dinler, kadınlar dua esnasında başını örtmelidir derdim, siz ise hayır, bu tamamiyle göreceli bir şeydir, dileyen örter dileyen örtmez derdiniz. Uzun lafın kısası, Ben Pavlus’u her zaman örnek alınası bir Hristiyan olarak görmüşümdür. Ama tüm bunlarla birlikte zaman zaman Pavlus’un sözlerinin kendi bireysel düşüncelerinin olabileceğini ve bize tavsiyelerde bulunuyor olabileceğini düşündüm.

    Olayın özü buydu işte… Ama iş tartışmalara gelince, sanki ben Pavlus’u kötüleyen bir kişi konumuna düşmüştüm. Oysa ben Pavlus’u hiç bir zaman kötülememiştim. Sadece bazı noktalarda bize tavsiyeler verebileceğini düşünmüştüm (tavsiye veriyorda dememiştim, bunun olabileceğini düşünmüştüm).

    Peki böyle düşünmek bir kişiyi “kayıp koyun” statüsüne sokar mı? Evet sokar… Sonuçta Kutsal Kitap Tanrı sözüyse, bu kitapta bireysel tavsiyelerin de yeri yoktur. Bu durumda da siz Kutsal Kitapın kutsallığını yadsır, “kayıp koyun” statüsüne girersiniz. Bunun da bilincindeyim… Ama bazen o düşünceleri de atamıyorum kafamdan…



    Sevgili halleluya,

    verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilerim lakin sizde taktir edersiniz ki insanın kafasında sorunlar oluştuğu zaman, kişi bu sorunlara odaklanır ve başka bir şey düşünmez, düşünemez… İşte benim yaşadığım durumda bu. Yine de konuyu başka bir yöne çekip rahatsızlık vermişsem özür dilerim.

    Ayrıca Fırat Abi’nin de anlayışından ötürü kendisine çok çok teşekkür ederim.

    #31016
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Burç kardeşim.

    Sizi dünyasal sorunların içerisinde boğulmuş görmekteyim.
    Yapmanız gereken se, Rab’be güvenmektir.
    Sorunlarını Rab’be ilet ve sen esenliğin tadını çıkar.
    İzle O’nu, bak ve gör, O senin için ne zaferler kazanacak.
    Mat.11: 28 “Ey bütün yorgunlar ve yükü ağır olanlar! Bana gelin, ben size rahat
    veririm.

    Unutmaki bizler O’nunla güvencedeyiz.
    O her anımızda bizimledir.
    Bizi işitmekte ve yüreklerimizi bilmektedir.
    O’ndan dilediğimiz her doğru şeye sahip olabileceğimizi bilmeliyiz.
    1.Yu.5: 14 Tanrı’nın önünde güvenimiz şu ki, O’nun isteğine uygun ne dilersek bizi işitir.
    2.Ko.1: 22 O bizi mühürledi, güvence olarak da yüreklerimize Kutsal
    Ruh’u yerleştirdi.

    Dünya güvenilir değildir kardeşim.
    Günahın egemenliği altındadır.
    İnsanların güvensizliği, bizleri Rab Tanrı’dan uzaklaştırmamalı.
    Tanrı’ya olan güvenimiz asla sarsılmamalı.
    Rom.3: 3 Peki, kimi Yahudiler güvenilmez çıkmışsa ne olur? Onların güvenilmezliği Tanrı’nın güvenilirliğini ortadan kaldırır mı?

    Bilmeliyiz ki dünyada zorluklarla karşılaşacağız.
    Bunlar sadece sınanma ve terbiye maksatlıdır.
    Rab bizleri altından kalkamayacağımız denenmelerden geçirmez.
    Rab’de kalmalı ve koşullarımız her ne olursa olsun O’na hamdedip, şükretmeliyiz.
    Önemli olan bu sınavı başarıyla ve Rab’de geçirebilmektir.
    O’nun güvenini suistimal etmemeliyiz.
    1.Ko.10: 13 Herkesin karşılaştığı denemelerden başka denemelerle karşılaşmadınız. Tanrım güvenilirdir, gücünüzü aşan biçimde denenmenize izin vermez. Dayanabilmeniz için denemeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır.
    2.Ko.7: 16 Size her bakımdan güvenebildiğim için seviniyorum.

    O’nun sözleriyle yaşama sarılmalıyız.
    Dünyasal kaygılardan arınmalı, ruhsal egemenliği özlemeliyiz.
    Dünyanın egemeninin ölümlü olduğunu bilmeliyiz.
    Rab’de yeni kimliklerimize sahip çıkmalı ve O’nun diri tanıkları olmalıyız.
    Dün karanlık kalmalı yaşamlarımızda, sürekli önümüze ve ışığa bakmalıyız.
    2.Ko.5: 2-4 Şimdiyse göksel evimizi giyinmeyi özleyerek inliyoruz.
    Onu giyinirsek çıplak kalmayız.
    Dünyasal çadırda yaşayan bizler ağır bir yük altında inliyoruz. Asıl istediğimiz soyunmak değil, giyinmektir. Öyle ki, ölümlü olan, yaşam tarafından yutulsun.

    Hala benliklerimizlemi yaşıyoruz.
    İnsan ardından mı koşuyoruz.
    İnsanamı güveniyoruz yoksa.
    Tüm yaşamımızın planlarımı kendimiz mi yapmaya çalışmaktayız
    Rab’be bırakın tüm yaşamınızı ve sadece O’nu övün, yüceltin ve güvenin.
    Flp.3: 3 Çünkü gerçek sünnetliler Tanrı’nın Ruhu aracılığıyla tapınan, Mesih İsa’yla övünen, insansal özelliklere güvenmeyen bizleriz.

    Biliyormusun O bize çok güvenmekte ve bizimle övünmektedir.
    2.Ko.7: 4 Size çok güveniyor, sizinle çok övünüyorum. Teselliyle
    doluyum. Bütün sıkıntılar arasında sevincim sonsuzdur.

    amin

    #31020
    Anonim
    Pasif

    Sevgili halleluya kardeşim,

    O kadar doğru şeyler yazmışsınız ki… Ama bazen bu yazdıklarınızın doğruluklarını unutup kendimizi dünyasal işlere adıyoruz, dünyasal işlerle mutlu oluyoruz yada mutsuzluğu hissediyoruz.

    Ama yazdıklarınız da çok haklısınız…

15 yazı görüntüleniyor - 1 ile 15 arası (toplam 15)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.