'kadının En Makbulü Koyun' Diyen Hadis Olmaz

  • Bu konu 5 izleyen ve 4 yanıt içeriyor.
5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24234
    Anonim
    Pasif

    ‘Kadının en makbulü koyun’ diyen hadis olmaz :lutfen:

    (Haber: Hale Gönültas – Vatan Gazetesi)
    Diyanet İşleri Başkanlığı, kadını aşağılayan ve doğruluğu olmayan hadislerin ayıklanması için kolları sıvadı. Hz. Muhammed’in söylediği hadisleri 5 ciltlik kitaplarda toplamaya hazırlanan Diyanet, böylece başta töre cinayetleri olmak üzere son zamanlarda artan kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlıyor

    17.06.2006


    Diyanet İşleri Başkanlığı, Hazreti Muhammed’e atfedilen ancak doğruluğu olmayan, kadını aşağılayan ve ona karşı şiddeti öven hadisleri ayıklamak için harekete geçti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu’nun talimatıyla başlatılan çalışmayla, töre cinayetleri başta olmak üzere kadına yönelik şiddetin önlenmesi amaçlanıyor.

    Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri, Hz. Muhammed’in hadislerinin günümüze nasıl taşınacağına dair kapsamlı bir çalışma başlattı. Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından hazırlanan, 5 ciltlik “Peygamber Efendimizin Çağımıza Mesajları” başlıklı kitaplarda Hz. Muhammed’in söylediği hadislerle yorumları yer alacak. Kitaplar, 2007’de tamamlanacak. İslam’da kadının yerini ayrıntılı biçimde gösteren referans kitap da bu yıl içinde yayınlanacak.

    Peruk takan lanetlidir!

    “İslam teolojik anlamda da bir temizlikten geçecek” diyen Diyanet yetkililerinin ayıklayacağı
    hadislerden bazıları şöyle:

    * Takma saç takan, taktıran, kaşları incelten, incelttiren, dövme yapan, yaptıran lanetlenmiştir.

    * Kadınları zarar vermeyecek miktarda aç, aşırı gitmeyecek kadar da kıyafetsiz bırakınız. Çünkü kadınlar iyice doyar, güzelce giyinirlerse, dışarı çıkıp gezmekten daha sevimli şey yoktur. Fakat biraz aç, biraz çıplak kalırlarsa evde oturmaktan hayırlı şey yoktur.

    * Kadının en makbulü koyun cinsidir.

    * Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.

    * Kadınlara danışmayın, onlara muhalefet edin, zira berekettir.

    * Başlarına bir kadını geçiren bir kavim asla iflah olmaz.

    * Bir kadın kocasından boşanırsa cennet kokusu haram olur.

    * Kadın sekiz sıfatlıdır: Giyim kuşam hevesinden maymun.

    Fakir düşmeye razı olmadığından köpek. Kocasına ve diğer insanlara kibirinden yılan. Gece gündüz koğuculuk yaptığından akrep. Evden eşya sattığından fare. Erkeklere hile kurduğundan tilki. Kocasına itaat ettiğinden koyundur.

    Çalışmanın temeli 4 yıl önce atıldı

    4 yıl önce düzenlenen “Güncel Dini Meseleler istişare Toplantısı”nda kadınla ilgili dini yaklaşımlar tartışılarak, şu sonuçlara varılmıştı:

    * Kadın erkek eşittir: İslâm’ın temel kaynaklarına (kitap ve sünnet) göre, kadın ile erkek eşit ve birbirini tamamlayan varlıklardır.

    * İleri adım atalım: Kadının sosyal ve hukuki statüsü konusunda daha ileri adımlar atılması Kur’an’ın ruhuna aykırı değildir. Ayrıca Kur’an’ın ana ilkeleri ve Hz. Peygamber’in kadınla ilgili genel tavırları ışığında, cinsiyet ayrımını çağrıştıran, kadını kadın olduğu için aşağılayan ve temel hak ve hürriyetlerden mahrum bırakan bütün haber ve rivayetlerin ya özünden saptırılmış ya da uydurma olduğu dikkate alınmalıdır.

    ‘Hz. Peygamber’in şiddet içeren hiçbir hadisi yoktur’

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu, töre cinayetleri başta olmak üzere kadına yönelik şiddetin kendilerini derinden üzdüğünü belirterek, “Hz. Peygamber’in kadına şiddeti içeren hiçbir hadisi yoktur” dedi. 3 yıldır kadın hakları konusunda çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Prof. Bardakoğlu, kadına karşı şiddeti içeren hiçbir dini metnin hadis olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Kadına şiddeti onaylayan, kadına karşı ayrımcılığı destekleyen hiçbir dini referans yoktur. Böyle hadisleri Hz. Peygamber’in söylediğini düşünmek bile yanlıştır. Bunu söyleyenler, Peygamberimize büyük iftira atmış olur. O peygamber, rahmet peygamberidir. Veda Hutbesi’ne baktığınızda, kadına karşı sevgiyi ve hakkı peygamber öğretmiştir”-

    #31219
    Anonim
    Pasif

    bunlar nedir ya şaştım kaldım :S neler neler türetmişler

    #31234
    Anonim
    Pasif

    Hadi hadislerden temizlik yapacaklar, ya Kurandaki ayetler ne olacak???

    Nisa:34
    Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.

    Bakara:223
    Kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. Ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdim edin.

    Bakara:282 ( uzun olduğu için sadece şahitlikle ilgili kısmını kopyalıyorum )
    (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir.

    #31235
    Anonim
    Pasif
    aylin;10342 wrote:
    Hadi hadislerden temizlik yapacaklar, ya Kurandaki ayetler ne olacak???

    Nisa:34
    Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.

    Bakara:223
    Kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. Ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdim edin.

    Bakara:282 ( uzun olduğu için sadece şahitlikle ilgili kısmını kopyalıyorum )
    (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir.

    Sayın Aylin,
    kutsal kitap inancı olan herkes bilir ki, kutsal kitaplar ”Tanrı Sözü”dür. Dolayısıyla ondaki değişiklikleri de ancak Tanrı yapar. Biz kullar kim oluyoruz ki de, Tanrı sözü dediğimiz metinlerde temizlik(!) yapacağız?

    Aynı mantıkla bir inançsız çıkıp, ”incildeki şu ayetlerin günümüz şartlarına göre değiştirilmesi gerekir” dese siz ne cevap verirsiniz? İşte vereceğiniz o cevap, bir müslümanın da size vereceği cevaptır.

    ”Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih’in başı da Tanrı’dır.
    Erkek başını örtmemeli; o, Tanrı’nın benzeri ve yüceliğidir. Kadın da erkeğin yüceliğidir.
    Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı.
    Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı.

    Kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın. Konuşmalarına izin yoktur. Kutsal Yasa’nın da belirttiği gibi, uysal olsunlar.
    Öğrenmek istedikleri bir şey varsa, evde kocalarına sorsunlar. Çünkü kadının toplantı sırasında konuşması ayıptır.

    Ey kadınlar, Rab’be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun.
    Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak kilisenin başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır.
    Kilise Mesih’e bağımlı olduğu gibi, kadınlar da her durumda kocalarına bağımlı olsunlar.”


    Kur’an’dan alıntı yaptığınız ayetlerde ve yapmadığınız birçok ayette, kadınların erkeklerden bir derece altta zikredildiği görülür ki, tevrat ve incilde de aynı derecelendirme vardır. İncilin ortaya koyduğu gibi kur’an da, kadınla erkeğin sadece Allah’a kulluk noktasında eşit olduklarını, birbirinden üstün olmadıklarını vurgular. Bunun dışında erkek hem yaratılış olarak hem de sosyal olarak kadından üstündür. Günümüz insanı bunu kabul etmese de böyledir. Kutsal kitaplardaki bu açık ve net vurguyu gördükleri halde çağın seküler-feminist fikirlerine kapılıp kadın-erkek her konuda eşittir diyen dindar kişi ister müslüman ister hristiyan olsun, demogoji yapıyor, gerçeklerin üstünü örtüyor demektir.

    Günümüz şartlarına uymaz ve adaleti zedeleyici olarak görüp alıntıladığınız bu ayetlerin aslında ne kadar da çağlarüstü ve adil olduğunu görmek için müslüman olmak gerekmiyor ama önyargılardan arınmış olmak gerekiyor.

    Nisa 34: Asi, söz dinlemeyen, serkeşlik yapan bir kadından bahsediliyor. Bir erkek kardeşiniz olduğunu düşünün. Eşinin, düşük ahlaklı ve zampara olan ”X” kişiyle konuşmamasını istiyor. Ama eşi konuşmaya devam ettiği gibi kardeşinize de kafa tutuyor. Söyler misiniz, kardeşiniz eşine karşı ne yapmalıdır?

    Bakara 223: Kadınların ekinlik/tarla olarak temsil edilmesinden daha normal ne olabilir? Doğurgan olanlar kadınlar mıdır erkekler midir? Ayrıca, cinsel ilişkiler noktasında iyice yoldan çıkan insanlara bu ayetle cinsel ilişkinin nasıl olması gerektiği öğretilmektedir. (Önden ama istenilen şekilde)…

    Bakara 282: Burada bir borçlanmadan bahsediliyor. Borçlanma esnasından getirilmesi gereken şahit sayısı vurgulanıyor. Erkek te unutkan olabilir veya kadın unutmaz gibi itirazlar getirilebilir. Başka hiçbir yerde değil sadece borçlanma esnasında iki kadın şahit getirilmesi tavsiye edilmişse Rabbimizin vardır bir bildiği diyoruz. :)

    #31250
    Anonim
    Pasif

    Kutsal Yazılar elbette ki değiştirilemez. Aylin Abla orada “kabul edilememez” manasında mecazi bir deyim kullanmış.

    Hristiyanlık’ta kadının geri plana atıldığı hep tartışılır. Bu tarz sorunların Hristiyanlıkta da var olduğu hep söylenir. Açıkçası ben de kafamda ki soru işaretlerini bu konuda tam manasıyla giderebilmiş değilim; ama Orhan Abinin bu konuda hazırlamış websitesinde olduğu çok güzel bir dosya var.

    http://www.incilturk.com/calvinizim/kadin_ve_incil.htm

    Yukarıda ki linkten ulaşabilirsiniz.

    Getirilen eleştirilere çok güzel ve mantıklı bir şekilde yanıtlar verilmiştir. Bu yazı benim kafamdaki bir çok soru işaretini gidermişti. Rab Orhan Abi’yi bereketlesin.

    Yalnız tüm bunlara rağmen, yazılanlar bana gerçekten mantıklı gelse de, kafamda bir soru işareti de oluşuyor. Bazı yerlerde Pavlus’un sözleri “o günün şartları için ya da orada ki kişiler için söylenmiş sözlerdir” tarzında yorumlanmış. Böyle bir durumda da bir şey “o günün şartları ya da kişileri için” söylendiğinde iş evrensellikten çıkar mı sorusu aklıma da geliyor. Umarım bu sorunun yanıtını da bulabilirim.

5 yazı görüntüleniyor - 1 ile 5 arası (toplam 5)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.