"hükümet Dini özgürlüklere Saygılı"

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #24381
    klaus
    Anahtar yönetici

    DÜNYA 1.gif1.gif“Hükümet dini özgürlüklere saygılı”

    15 Eylül, 2007 00:00:00 (TSİ)

    1.gifreligionTurkey15hr.jpg

    Raporda Türkiye’deki dini özgürlükler çeşitli boyutlarıyla ele alındı
    Tüm Dünya HaberleriABD Dışişleri Bakanlığı’nın Uluslararası Dini Özgürlükler raporunda, Türkiye’deki din özgürlüğüne ilişkin olumlu noktalara ve çeşitli eleştirilere yer verildi.

    Raporun Türkiye bölümünde, toplumda genel olarak dinler arasında hoşgörünün mevcut olduğu ve bunun da din özgürlüğüne katkıda bulunduğu ifade edildi.

    Raporda Türkiye’de hükümetin genel olarak dini özgürlüklere saygılı olduğu ve bu özgürlüklerin anayasayla korunduğu belirtilirken, Müslümanlar ve diğer dinlere mensup kişiler için üniversiteler ve devlet kurumlarında belli kısıtlamaların devam ettiği görüşüne yer verildi.

    Bununla birlikte ülkede laikliğin tanımı, dinin toplumdaki yeri ve “İslamcı” kesimin muhtemel etkisine ilişkin “keskin tartışmaların” devam ettiği belirtildi.

    Kendi dinlerini yaymaya çalışan bazı gruplarıne ngellemelerle karşılaştıkları ve tacize maruz kaldıkları öne sürülen raporda, türban konusuna atıfta bulunularak, kamu kuruluşları, üniversiteler ve diğer okullarda “dini kıyafete ilişkin geniş yasağın”devam ettiği kaydedildi.

    Türban tartışması

    Raporda “İslamcılar” diye nitelendirilen kesimin laiklik yanlıları tarafından, türbanı “siyasi bir araç” olarak kullanmakla suçlandığı ve laiklik yanlılarının türban yasağının kaldırılması halinde bütün kadınların başını örtme yönünde baskı altına girecekleri endişesini taşıdıkları görüşü savunuldu.

    ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporunda,”Genel algılamaya göre Türk kimliği, Türk dili ve İslam dinine dayanıyor” görüşüne ve “dini azınlık mensuplarının üst görevlere gelmesinin engellendiği” iddiasına yer verildi.

    “Din değiştiren baskı görüyor”

    Türkiye’de radikal İslami unsurların Yahudi karşıtı tutumlarını sürdürdüğü savunulan raporda, “İslam dininden başka bir dine dönmek isteyenlerin akrabaları ve komşularından sosyal baskı ve şiddet gördüğü” ifadeleri kullanıldı.

    Amerikan hükümetinin Türkiye ile sık sık dini özgürlükler konusunu, insan haklarını geliştirme yönündeki genel politika çerçevesinde ele aldığı belirtilen raporda, Türkiye’de 65 bin Ermeni Ortodoks Hristiyan, 23 bin Yahudi ve 2 bin 500’den az Rum Ortodoks Hristiyan bulunduğu şeklinde rakamlara yer verildi.

    Patriklerin durumu

    Gayri Müslim azınlıkların 1923 Lozan Antlaşması ile tanındığı, ancak bu tanımanın ABD tarafından “Ekümenik” (Evrensel) olarak kabul edilen Fener Rum Patriği ile Ermeni Patriği’nin yasal statüsünü kapsamadığı ifade edilen raporda, Fener Rum Patrikhanesi’nin Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması çabalarının “sonuçsuz kaldığı” görüşü dile getirildi.

    Türkiye’de yaklaşık bin 100 Hristiyan misyonerin bulunduğu kaydedilen raporda, Şubat 2006’da Katolik rahip Andrea Santaro’nun Trabzon’da bir kilisede öldürülmesine yer verildi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile diğer hükümet yetkililerinin bu cinayeti kınadığı hatırlatıldı.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.