Hrıstıyanlarda ORUÇ.

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #27487
    Anonim
    Pasif

    Hrıstıyanlarda ORUÇ.
    Hıristiyanlıkta oruç genelde yılın belirli ayı için konmuş bir ibadet biçimi değildir.

    Kiliselerin ibadet takvimlerinde cemaati teşvik ve bir hatırlatma olarak oruç dönemleri yer almasına karşın imanlılar diledikleri zaman oruç tutabilirler.

    Kişinin kendini alçaltarak ruhsal olanı aramak için yiyecek ve içecek şeylerden belirli bir süre uzak durması olarak tanımlamamız mümkündür.
    Oruçta esas olan; kişinin gurunun kırılması, günahlılığının farkında olarak pişmanlık duyup tövbe etmesidir.
    Kişi oruç dönemi boyunca bütün aklı, bütün gücü ve bütün kalbiyle Tanrı’yı aramaya yönelir.

    Genelde Kutsal Kitap’ta oruç bahsinin geçtiği yerlerde dua, yakarış ve Tanrı’yı aramaktan bahsedilir.
    Kutsal Kitap oruçtan bahsettiği zaman duaya her zamankinden daha fazla vakit ayırmamızı bekler.
    Oruç; yalnızca aç kalarak yine günlük işlerimizi aynen yapmaya devam ederek geçirdiğimiz dini bir zorunluluk ya da yük değildir.

    Kutsal Kitabın İşaya 58. bölümü Tanrı’nın oruç için olan isteği hakkında bize yeterli bilgi verir.

    Kendi isteği ile birşeyler yapmayı sevmeyen insanoğlu oruç denince kendisini mecbur edecek bir takım şartlar aramaktadır. Bu yüzden oruç denince hemen sorulan sorular,
    —Orucun ne zaman tutulacağıdır yada, Oruç kaç gün tutulacak, kaç gün tutulmalıdır.
    — Nasıl tutulacak.
    —Orucu ne bozar ya da neler bozmaz soruları ile insanoğlu hemen kendisine kurallar ve şartlar aramaya meyillidir.

    Ancak Kutsal Kitap bize bu konuda bir cevap vermez. Bizlerin bu türden tutum ve anlayışımız oruçta hedeflenen ruhaniyeti engellemekten başka bir işe yaramaz.

    Orucun amacı, günah ve hatalarımızı farketmek, gurur ve günahımızın farkında olmak ve bunun kırılmasına çalışmak, yanlış insani ilişkilerimizi düzeltmek, insanlık ailersinin tüm fertlerini sevmeye çalışmaktır

    İncil’de, İsa Mesih’in de öğretişinin bu yönde olduğunu görüyoruz.
    Luka 18.9-14 ayetlerinde:

    “Biri Ferisi,öbürü vergi görevlisi iki kişi dua etmek üzere tapınağa çıkmış. Ferisi ayakta dikilip kendi kendine şöyle dua etmiş:
    ‘Tanrım, diğer insanlar gibi soyguncu, hak yiyici ve zina edici olmadığım için, hatta şu vergi görevlisi gibi olmadığım için sana şükrederim. Haftada iki gün oruç tutuyor, bütün kazancımın ondalığını veriyorum.”

    “Vergi görevlisi ise uzakta durmuş, gözlerini göğe doğru kaldırmak bile istemiyor, ancak göğsünü döverek,
    “Tanrım, ben günahkara merhamet et’ diyormuş.

    “Size şunu söyleyeyim, Ferisiden çok bu adam aklanmış olarak evine dönmüş. Çünkü kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan ise yüceltilecektir.”

    Buradaki Ferisi yaptığı işlere güvenerek gurura kapılan ve başkalarını küçük görerek kendini yücelten bir kişidir. Ferisi başkalarının günahlarını görmeye odaklanmış olduğundan kendi günahının farkında değildir.
    Bu kişide bir alçakgönüllülük, tövbe ve pişmanlık görmüyoruz. Vergi görevlisinin merhamet dileyen ruh hali onda gözükmüyor. İşte bu yüzden aklanan kişi pişmanlık duyan günahkar olmuştur.

    İsa Mesih’in bizlere anlattığı bu örneğe dikkat ettiğimizde orucumuz Mesih merkezli olacaktır.
    Yani oruç Tanrı’yı hoşnut eden bir oruç olacaktır. İsa Mesih bu konuda başka bir ayette şöyle der :

    ”Oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın. Öyle ki, insanları değil, gizlide olan Babanız’a oruçlu görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir. “
    Matta 6 : 16-18

    Hangi Konularda Oruç Tutabiliriz ?
    —Evlilik, iş değiştirmek,
    —Göç etmek, kilisede yeni bir göreve başlamak gibi önemli kararlarda, —Günahlılığımızdan tövbe etmek istediğimizde,
    —Sevinçli ya da üzüntülü olaylarda,
    —Ruhsal konularda bilgelik ve hikmet kazanmak için,
    —Gururumuzun kırılması, Tanrı’yı hayatımızda ve düşüncemizde yüceltmek için,
    —Alçakgönüllük ile Tanrı’ya hizmet etmek ve O’nun lütfunu daha iyi anlamak için,
    —Ruhsal savaşta galip gelmek ve şeytanın tuzaklarını kırmak için,
    Zayıflıklarımızın kaldırılması ve özdenetim kazanmak için,
    —-Tanrı’nın bize yol göstermesi, bizi kuvvetlendirmesi, hayatımızdaki kurak olan alanları yeşertmesi, bize destek olması,
    —Ve her alanda bizi bereketlemesi için oruç tutabiliriz.
    —Hayatımızda eksik olan ruhsal meyvaların çoğalması,
    —Rab’den dilediğimiz birşeyin O’nun isteğine uygun olup olmadığını anlamak için oruç tutabiliriz.
    —-Tanrı’nın yön vermesini, iyileştiren, kutsayan merhametli elinin dokunmasını istediğiniz her durumda;
    —Yani hayatın her alanında karşılaştığımız iyi ya da kötü durumlarda oruç tutabiliriz.

    Orucu Nasıl Tutmalıyız ?

    Genelde oruç, akşam bir kez yemek yedikten sonra ertesi akşama kadar devam eden süreye denir. Oruç tutan kişiler gün boyunca birşey yemez ve içmezler
    Gün batımından sonra yenen yemekle oruç bozulur.

    Oruç döneminde et, tavuk hayvansal gıdalar (süt, peynir, yumurta) ve alkol kullanılmaz.
    Ancak bazı sebeblerden dolayı oruç tutamayanlar perhiz tutatbilir ya da gün boyunca sıvı şeyler (su veya meyva suyu) alarak oruçlarını hafifletebilirler (kısmi oruç ya da hafif oruç).
    Daniel 10:2-3 ayetlerinde

    “O günlerde ben Daniel üç hafta yas tutyordum. Tam üç hafta doluncaya kadar iyi yemek yemedim ve ağzıma et ve şarap girmedi ve hiç yağ sürünmedim”

    Sözlerinden kısmi oruç ya da hafif oruç tuttuğunu görüyoruz. Yani et ve tatlı yiyecekler değil, temel yiyecekler (su, ekmek gibi) alarak kısmi oruç tutmuştur.
    Oruç günlerindeki perhizde ise et ve tavuk haricindeki süt, yoğurt, peynir, yumurta ve ya bunlarla yapılmış yiyecekler alınabilir. Perhiz günlerinde günde birkaç kez böyle hafif yemekler yenilebilir.

    Eski Ahitte bayram ve sebt günlerinde oruç tutulmadığı için, kilise bayramlarda ve Yeni Ahit’in sebt günü olan pazar günleri oruç tutmayı tavsiye etmez
    Ancak uzun oruç dönemlerinde cumartesi ve pazar günleri hafta boyu süren orucumuzun hafifletildiği ve gıdalarımıza dikkat ederek bedeni güçlendirdiğimiz günlerdir.

    Ayrıca uzun oruç dönemleri bir hafta ya da bir süre müsait olmayanların bu uzun dönem içindeki herhangi bir günde oruca katılmaları için bir kolaylıktır.

    Oruç zamanında bedensel alışkanlıklarımızı frenlemek ve özdenetim kazanmaya çalışarak nefsimizi terbiye etmeye ve disiplin altına almaya çalışarak Tanrı ile olan ruhsal bağlarımızı güçlendirmeye çalışırız.

    Ancak orucu bedene eziyet ve acı çektirme gibi düşünmek yanlıştır. Bu yüzden oruç esnasında ilaç alabilir, iğne olabiliriz. Uzun süreli oruç uygulamalarında sıvı şeyler alabiliriz.

    İşaya’nın “Kendi ekmeğini aç olanla paylaşmak, canının çektiği şeyi aç olana verirsen”
    Sözlerine baktığımızda orucun; aç kalarak Tanrı’ya ve ya insanlara bir performans sergilemekten çok, canımızın çektiği ve sevdiğimiz şeylerden bir süre için vazgeçmek ve bunları başkasıyla paylaşabilmek olduğunu görüyoruz.
    Bu anlamda et ve bazı hayvansal gıdalardan bir süre için uzaklaşıp bunlardan vazgeçilmesi bir oruçtur.

    Yine kişinin çok sevdiği veya alışkanlığı olan şeylerden vazgeçmesi aynı şekilde bir oruçtur.

    Esenlikle

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.