Hristiyanlığı tanımak isteyenlere…

  • Bu konu 6 izleyen ve 10 yanıt içeriyor.
11 yazı görüntüleniyor - 1 ile 11 arası (toplam 11)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26818
    Anonim
    Pasif

    Burdaki forumda görüyorum da dikkatimi çekiyor hep. Hristiyanlığı tanımak istiyorum diyenlerin bir çoğu hemen ‘Teslis’in ne olduğu türünden sorularla giriyor konuya. İnsan bilmeli ki konuya bu tür sorularla girildiğinde işin ardında öğrenme maksadı değil akıl satma ve polemik maksadı vardır genelde. Öğrenme ise maksatla bağlantılı olan bir şeydir. Maksat yermek ise öğrenme imkanları körleşir insanda. Sağlam bilgi edinebilmenin baş koşulu ön yargısızlıktır.

    Hristiyanlığın ne olduğunu öğrenmek en önce hayat önerisini öğrenmeye niyet etmekle başlar. Hristiyanlığın ahlağı nedir, ne tür bir hayat yaklaşımı önerir, varlıksal kemale kavuşma şartları olarak neleri tanımlar… İşte insanda bu tür bir merağın doğması niyetinin paklığına işarettir ekseriya. Hristiyanlıkta meleklerin kanatlarının ne tür renklerinin olduğunu öğrenme türünden girişimler ise niyetteki bir bozukluktan haber verir, istisnalar hariç.

    Hristiyanlık hakkında bilgi edinmek isteyene belki de ilk önerilecek şey Matta İncil’inin 5, 6 ve 7 başlıklarını okumakla başlamaları. Eğer orda söylenenler kalplerine dokunuyorsa o zaman beri gelsinler. Dokunmuyorsa, söylenecek bir şey de kalmıyor zaten… Cennet bahçesinin ağaçlarının ne tür meyvalarının olduğunun bilgisinin hiç bir faydası olmayacaktır kendilerine… Boşuna yormasınlar kendilerini.

    #34774
    Anonim
    Pasif

    Sevgili Viran Dede,
    Ben bu foruma ilk geldiğimde, İsa bizim için öldü,kefaretimiz ödendi, İsa Tanrı’dır vs. yazıları okuduğumda ‘yok canım,bunlar sahiden çıldırmış olmalı’demiştim. Ama tüm bunlar benim İncil arayıp, bulmama ve okumama engel olmadı.yazdığınız gibi, Matta 5-6-7 yi okuduğumda zaten, kalbime dokunmak değil, işlemişti adeta. Arkadaşlarıma özellikle o bölümleri okuyup yorumlarını almıştımve şöyle demiştim’yalan olabilir mi tüm bunlar’ ve eğer yalansa bile ‘ben bu yalana inanmak istiyorum’.

    Tabi onlar da benim çıldırmış olduğumu düşündüler, insanlar yazdı onu tabi ki inandırmak için güzel, dokunaklı şeyler yazacaklar dediler. Tabi bu durumda şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya, O ZAMAN MUHAMMET DE KENDİ YAZDI. Çünkü benzeşen yanları çok fazla… Buna rağmen tüm bu kalben bağlanmama rağmen müslüman inancıyla yetişmiş birinin Teslisi anlaması yada kabul etmesi çok zor…Benim önümdeki belkide en büyük engel bu (eşim de ilave tabi) duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum şimdi korku, ihanet hissi, yıllardır inandığımı sandığım ama aslında hiç benimle ve içimde olmayan bir öğretiden neden kurtulamıyorum. yüreğimin ısındığı, ilahilerini bile seve seve defalarce dinlediğim, rüyalarımı süsleyen kiliseleri, içimde sızı, kalbimde hep bir ağrı…olan inanci neden benimseyemiyorum, korkuyorum, koparamıyorum bağlarımı. Belki de bir mucize bekliyorum ama zaman da kaybediyorum. Huzursuzum yine yarın ölmeyeceğimin garantisi yok ve ben imansız gitmek istemiyorum…

    Bir de merak ettiğim bir şey var; İslami inanışta ahireti anlatmışlar; cehennem bi buz gibi soğuk, bi yakıcı sıcak olacak, insanların bedenleri büyütülüp daha çok acı çemeleri sağlanacak,irinli sular içirilecek vs. Allah adeta işkenceci olmuş çok sevdiğini söylediği kullarına. Bunları okuyunca ödüm patlıyor, düşüncelerimi kilisenin pastörüyle paylaşıyorum ama çok korktuğumu bildiği için belki de bana cehennemim sadece Tanrı’dan uzak olmak olduğunu anlattı. Bence eksik anlattı beni daha fazla korkutmamak için. BU konuda bilgilerinizi rica ediyorum.

    Bir de hrıstiyantürk radyosunda dinlediğim bir vaazda sanrım şöyle deniyordu: Eğer elin bir günah işliyorsa o elini kes at, tanrının huzuruna günah işleyen elle çıkmaktan daha iyidir…diye devam eden sözler vardı. BU sözler bana arap ülkelerinde halen uygulanan şeriat yasalarını hatırlattı vaazda söylenenlerdeki fark, bu kesme işlemini kişinin kendisinin yapması isteniyor, şeriatte kanun uygulayıcılar yapıyor…bu konuda da yardımcı olursanız çok sevinirim..

    Şİmdiden çok teşekkürler.
    Yüce Rabbim hepinizi korusun.

    #34777
    Anonim
    Pasif

    sevgili Kathill,
    forumumuza hoşgeldiniz.Sevgili Kores’ in de dediği gibi yazılanları önyargısız ve kalbinizi açarak okumalısınız.Sevgli Viran Dedenin dediği gibi matta 5-6-7yi mutlaka okuyun size dokunacak ,buradan ayrılamayacaksınız.Hayatınızda ne eksilir bunu yaparsanız.Ama size katacağı şey şimdikinden tamamnen farklı olan bir bakış açısı olacaktır emin olun.
    Ben şu an hala müslümanım yada belki de deistim.Çünkü şüphe ettiğin bir dine ait olakmak,olduğunu söylemek ikiyüzlülüktür…



    Sevgili Aria,
    Kathill isimli yazan şahıs,2009 Şubat ayında Form’a giren bir kişi,ve Forma yaptığı son ziyarette,21.2.2009.yani yazılan mesaj bir senelik.
    Yani o mesaj yeni değil.

    Yazında.. dikkatimi çeken bir şey var,diyorsunki…!
    Şu an hala müslumanım yada Deitistim.şüphe ettiğin bir dine ait olduğunu söylemek ikiyüzlülüktür..”

    Hangisi gerçek derken..?

    Yüreğindeki,yaklaşım..
    Sıcaklık..
    Ait olma hissi..
    Kişisel korku..
    Yada toplumsal baskı.. ve
    Bunların getieceği.. Ruhsal boğuntumu..?yada,
    Tabuları yıkma..
    Tüm bunları göz ardı edemiyerek korkulara yenilmemi..?
    Tıkanma mı..?
    Yoksa..?
    Boşluklarda kalan,dolmamış soru işaretlerimi..?

    Yoksa bir zamanlar..tıpkı benim inandığim gibi..Din’leri kabul etmeyen tek Tanrı İnancımı..?

    Yada Aileden gelen..Bildiğimizi sanıpta..aslında bilmediğimizi sonradan öğrenince fark ettiğimiz,inanmadığımız..müslümanlıkmı..?

    Sevgili AiRA Bizim TANRI’mız,,doğru seçimleri yaparken kuvvet veren,
    ve doğru seçimleri yapamadığımızdada bizlerden lütfünü esirgemeyip
    merhametini eksik etmeyen bir TANRI’dır.
    Bizim,TANRI’mızın..yasasına karşı gelinmez,
    Bizim,TANRI’mız Günahı sevmez,Günahın getirdiği her şeyden tiksinir,
    Bizim,TANRI’mız asiliklere, ve asilere karşıdır.
    Gereken yerde ve Ayette günahın tüm kirliliğine karşı vereceği azaptanda bahseder.

    Kötülük’un,Günah olduğunu biliyoruz değilmi..?Buna tanık olunca,(bir babanın kızına tecavüz edip öldürmesi Örneğin)Öfkelenmiyormuyuz..Haksız,masum biçimde katledilen insanları gördüğümüzde kanımız donmuyormu..bu olmazsa tepkisizsek zaten insanlıktan paye almamışız demektir..Acaba TANRI bunca günahı ve Kötülüğü gördüğünde ne hissediyor..
    Vahiyde ne diyor..Nasıl anlatıyor İSA MESİHİ,

    “Sağ elinde yedi yıldız vardı.Ağzından iki ağızlı keskın bir kılıç uzanıyordu”
    Vahiy 1:16

    TANRI’nın ağzındaki kılıç iblis ve onun yandaşlarına karşı kullanacağı kılıçtı
    Bizden istediği sadece İMAN İNANÇ,EYLEM,dir.Günaha girmemek,ve onun istediği şekilde yaşamdır.

    Esenlikle..

    #34778
    Anonim
    Pasif

    @Aria 17790 wrote:

    Sevgili Viran Dede,
    Ben bu foruma ilk geldiğimde,İsa bizim için öldü,kefaretimiz ödendi,İsa Tanrıdır vs. yazıları okuduğumda ‘yok canım,bunlar sahiden çıldırmış olmalı’demiştim.Ama tüm bunlar benim İncil arayıp,bulmama ve okumama engel olmadı.yazdığınız gibi,Matta 5-6-7 yi okuduğumda zaten, kalbime dokunmak değil, işlemişti adeta.Arkadaşlarıma özellikle o bölümleri okuyup yorumlarını almıştımve şöyle demiştim’yalan olabilir mi tüm bunlar’ ve eğer yalansa bile ‘ben bu yalana inanmak istiyorum’
    Tabi onlar da benim çıldırmış olduğumu düşündüler,insanlar yazdı onu tabi ki inandırmak için güzel,dokunaklı şeyler yazacaklar dediler.
    Tabi bu durumda şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya,O ZAMAN MUHAMMET DE KENDİ YAZDI.Çünkü benzeşen yanları çok fazla…
    Buna rağmen tüm bu kalben bağlanmama rağmen müslüman inancıyla yetişmiş birinin Teslisi anlaması yada kabul etmesi çok zor…Benim önümdeki belkide en büyük engel bu(eşim de ilave tabi) duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum şimdi korku,ihanet hissi,yıllardır inandığımı sandığım ama aslında hiç benimle ve içimde olmayan bir öğretiden neden kurtulamıyorum.yüreğimin ısındığı,ilahilerini bile seve seve defalarce dinlediğim,rüyalarımı süsleyen kiliseleri,içimde sızı,kalbimde hep bir ağrı…olan inancı neden benimseyemiyorum,korkuyorum,
    koparamıyorum bağlarımı.belki de bir mucize bekliyorum ama zaman da kaybediyorum.huzursuzum yine yarın ölmeyeceğimin garantisi yok ve ben imansız gitmek istemiyorum…
    Bir de merak ettiğim bir şey var;İslami inanışta ahireti anlatmışlar;cehennem bi buz gibi soğuk,bi yakıcı sıcak olacak,insanların bedenleri büyütülüp daha çok acı çemeleri sağlanacak,irinli sular içirilecek vs. Allah adeta işkenceci olmuş çok sevdiğğini söylediği kullarına.Bunları okuyunca ödüm patlıyor,düşüncelerimi kilisenin pastörüyle paylaşıyorum ama çok korktuğumu bildiği için belki de bana cehennemim sadece Tanrıdan uzak olmak olduğunu anlattı.Bence eksik anlattı beni daha fazla korkutmamak için.BU konuda bilgilerinizi rica ediyorum.
    bir de hrıstiyan türk radyosunda dinlediğim bir vaazda sanrım şöyle deniyordu;eğer elin bir günah işliyorsa o elini kes at,tanrının huzuruna günah işleyen elle çıkmaktan daha iyidir…diye devam eden sözler vardı.BU sözler bana arap ülkelerinde halen uygulanan şeriat yasalarını hatırlattı vaazda söylenenlerdeki fark, bu kesme işlemini kişinin kendisinin yapması isteniyor,şeriatte kanun uygulayıcılar yapıyor…bu konuda da yardımcı olursanız çok sevinirim..
    Şİmdiden çok teşekkürler.
    Yüce Rabbim hepinizi korusun.

    Eğer elin ya da ayağın seni günaha sokarsa, onu kesip at. Çolak ya da tek ayaklı olarak yaşama kavuşman, iki el iki ayak sahibi olarak sönmez ateşe atılmandan iyidir. 9Eğer gözün seni günaha sokarsa, onu çıkarıp at. Tek gözle yaşama kavuşman, iki göz sahibi olarak cehennem ateşine atılmandan iyidir…MATTA

    Merhaba,,,zaten gercek bir Mesih imanlısı,elini kesmez,gözünü çıkarmaz,çünki ; Mesih’in şartlarına uygun yaşar,koyulan bu yasakların günahlarını işlemez.

    Cehennem ; 40«Deliceler nasıl toplanıp ateşte yakılıyorsa, çağın sonunda da böyle olacak. 41-42İnsanoğlu meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren her şeyi, kötülük yapan herkesi O’nun egemenliğinden toplayıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. 43Doğru kişiler(KALPTEN İMANLILAR,MESİHTE YAŞAYANLAR) o zaman Babalarının egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin! MATTA

    İmansız gitmek istemediğinizden bahsetmişiniz…bunu söylemeniz,kalbinizde ; inandığınızın göstergesidir.

    Ben sadece size bir örnek verdim,daha niceleri var…Rab Yahsuah sizinle olsun Aria,doğru yola sevk olmanız dileğiyle,UNUTMA o Yeni Antlaşma için,bizim için bedende can verdi ve 3 gün sonra dirilip göğe alındı,Amin. †

    #34783
    Anonim
    Pasif

    Canım kardeşim Aria… Tasan gayetle anlaşılır bir tasa. Hiç merak etme, hepimiz insanız, hepimiz anlarız bu gibi endişeleri. Normaldir bu tür endişelerin olması, senin konumunda bulunan birinde.

    Şimdi o Tanrı’nın cezalandırıcılığı ile ilgili bir örnek vereyim sana, o seni korkutan düşüncelerin temelsiz olduğunu anlayasın diye:

    Çocuklarının olup olmadığını bilmiyorum ama olmasa bile farzedelim ki ileri erginlik yaşında bir kızın var… Günün birinde geliyor sana ‘hamile kaldım’ diyor. Kız hala lise öğrencisi, ortalıkta evlilik konusunda ne fol var ne de yumurta. Erkek arkadaşı da hamilelikle ilgili her tür sorumluluğu kızcağıza yüklemiş, ben karışmam demiş, sırra kadem basmış. Hayatın normal akışını alt üst eden bir durum kısacası. Ağır bir durum. Bu durumda aklısalih, sevecen, merhamet duygulu bir insansan… insan gibi bir insansan yani, ne yapacaksın… Olanları duyar duymaz kızı çürütene kadar dayağa mı tutacaksın, odaya mı hapsedeceksin, ne halt yersen ye gibisinden bir tavır mı takınacaksın… Eminim bunların hiç birini yapmayacaksın, çok üzülecek, ağlayacaksın belki… ‘peki be canım bizi de mi hiç düşünmedin’ diyeceksin ama neticede… kendisini kucaklayıp, ‘ne yapalım şimdi, olan oldu’ deyip ‘sorunu hep birlikte yükleneceğiz’ diye kendisini teselli edecek ve gerçekten de tüm hayatının verilerini bu yola adapte edeceksin.

    Peki şimdi, sana sorayım… sen sevgisi, merhameti, anlayışı mutlak olan bir Tanrı’nın senden daha mı az sevgili, merhametli ve anlayışlı olduğunu düşünüyorsun? :-)

    Seni temin ederim ki öyle değildir. Yüce Rab’bimizin merhametinin farkına bir varabilsek şükranımızdan yere düşer çözülür yaşa boğarız etrafı, inan.

    Şu Kainat’ta varolabilecek tek bir günah vardır… o da bunca merhametli bir ‘Baba’ya kibirlice, gamsızca ve horlayarak karşılık vermektir. İşte cehennem dediğimiz şey bu tür bir şeytanlık ve bu şeytanlığın ürünlerinin hasatını yaşamaktır. Başka hiç bir şey değildir. Ve en kötüsü insanın bu tür bir varlıksal koşul içersinde hayattan göçmesidir. O zaman durumu zordur gerçekten. Tövbe etme imkanını da yittirmiştir çünkü.

    İnsanın Tanrı’ya ermesi samimi bir farkındalığa bağlıdır. İstediğin kadar günahkar ol, tövbe ettin mi… yani yüzsüzlüğünün farkına varıp da ‘çok ayıb etmişim’ diyerek Tanrı’ya sığındın mı, o Efendimiz’in çarmıhtaki anlarında yanında bulunan haydutlardan biri gibi, hiç bir amele gerek olmaksızın doğrudan Cennetlik olursun. Ama bu söz konusu samimiyet hiç de duyulduğu kadar kolay değildir, insanda kök salmış derin mi derin kibirden dolayı. Vaftiz dediğimiz olaydaki suyla paklanış insanın bu tövbesini alenen harekete geçirmesidir bir bakıma zaten.

    Ve… kurtuluş kapısını karşılarında sıkı sıkıya kilitli bulacak olanlardan bazıları da bu samimiyetin ne demek olduğunu anlamayıp ‘ha bizim için kendisini feda ettiyse, biz şimdi istediğimiz kadar günah işleyelim nasıl olsa Cennet’e kabul ediliriz’ türünden yüzsüzlükerde bulunanlardır. Kapının da incinmiş herhangi bir kimse tarafından kilitlenmiş olacağı yoktur, kapının kilitliliği kendi yüzsüzlüklerinin bir yansıyışından başka bir şey olmayacaktır zira. İnsan kalbinde yasalaştırdığı, başkalarını yargıladığı yargı türüyle yargılanır. Alaycılık varsa niyetinde alaycılığı bulacaktır karşısında, günün birinde. Hem de hiç beklemediği bir yerden, en aşağılayıcı olanından. Ama biz, yine, onların da günün birinde, çok geç olmadan yüzsüzlüklerinin farkına varmasını dileriz…

    Özellikle alaycılık Tanrı’nın lütfunun en dayanamadığı şeydir. Hemen yok olur ortalıktan, lanet baş gösterir o yerde. Efendimiz insan kardeşine ‘aptal’ diyenin cehennem ateşine layık olduğunu söyler (Matta 5:22). Anlayan anlar artık.

    … … …

    Bazen gösteriş amacıyla deli gibi araba sürenleri görürüz… Onlar bir yere çarpıp hayat boyu sakat kalsalar, kimin kabahati olmuş olur ki…

    Tanrı cezalandırmaz… ceza olarak adlandırılan insanın bencilliğinden kendi başına açtığı beladır sadece.

    #34784
    Anonim
    Pasif

    evet haklısın bende yeni hristiyanlık dinine geçenlerdenim.ama benim böyle bir gayem yok aksine herşeyi nerde kiliseye gideceğimi söylerseniz daha somut bir şekilde hristiyanlığı öğrenebilirim

    #34797
    Anonim
    Pasif

    @Cesurgöz1942 17809 wrote:

    evet haklısın bende yeni hristiyanlık dinine geçenlerdenim.ama benim böyle bir gayem yok aksine herşeyi nerde kiliseye gideceğimi söylerseniz daha somut bir şekilde hristiyanlığı öğrenebilirim

    sayın Cesurgöz1942
    önce ki dininizi bilmiyorum yada inancınızı ama bilinen bir şey var ki hristiyanlık bir din değildir. kitaplara bağlı inançlara din yakıştırmalarını aslında insanlar sonradan yapmışlardır, tabi ki birisi hariç.neden din değildir konusuna gelir isek öyle olsa şu soru akla gelmezmi? musevilik, hristiyanlık ve islamiyet aynı inançlarmıdır? değiller ise neden bir tek Tanrı ayrı ayrı üç din göndersin ki? böyle bir durum Tanrı nın kendi doğası ile örtüşür mü? İlk iki inanç birlikte ele alınarak sorgulanmalı üçüncüsü ise ap ayrı bir şekilde ele alınmalı ama şeriat hükümleri konusun da vb. leri gibi konularda ilk ile ilişkilendirilerek en doğruya varılmalı, arada kalan asıl gerçek iyi irdelenince kolayca bulunacaktır.
    saygılar…

    #34808
    Anonim
    Pasif

    @Saba 17796 wrote:

    sevgili Kathill,
    forumumuza hoşgeldiniz.Sevgili Kores’ in de dediği gibi yazılanları önyargısız ve kalbinizi açarak okumalısınız.Sevgli Viran Dedenin dediği gibi matta 5-6-7yi mutlaka okuyun size dokunacak ,buradan ayrılamayacaksınız.Hayatınızda ne eksilir bunu yaparsanız.Ama size katacağı şey şimdikinden tamamnen farklı olan bir bakış açısı olacaktır emin olun.
    Ben şu an hala müslümanım yada belki de deistim.Çünkü şüphe ettiğin bir dine ait olakmak,olduğunu söylemek ikiyüzlülüktür…



    Sevgili Aria,
    Kathill isimli yazan şahıs,2009 Şubat ayında Form’a giren bir kişi,ve Forma yaptığı son ziyarette,21.2.2009.yani yazılan mesaj bir senelik.
    Yani o mesaj yeni değil.

    Yazında.. dikkatimi çeken bir şey var,diyorsunki…!
    Şu an hala müslumanım yada Deitistim.şüphe ettiğin bir dine ait olduğunu söylemek ikiyüzlülüktür..”

    Hangisi gerçek derken..?

    Yüreğindeki,yaklaşım..
    Sıcaklık..
    Ait olma hissi..
    Kişisel korku..
    Yada toplumsal baskı.. ve
    Bunların getieceği.. Ruhsal boğuntumu..?yada,
    Tabuları yıkma..
    Tüm bunları göz ardı edemiyerek korkulara yenilmemi..?
    Tıkanma mı..?
    Yoksa..?
    Boşluklarda kalan,dolmamış soru işaretlerimi..?

    Yoksa bir zamanlar..tıpkı benim inandığim gibi..Din’leri kabul etmeyen tek Tanrı İnancımı..?

    Yada Aileden gelen..Bildiğimizi sanıpta..aslında bilmediğimizi sonradan öğrenince fark ettiğimiz,inanmadığımız..müslümanlıkmı..?

    Sevgili AiRA Bizim TANRI’mız,,doğru seçimleri yaparken kuvvet veren,
    ve doğru seçimleri yapamadığımızdada bizlerden lütfünü esirgemeyip
    merhametini eksik etmeyen bir TANRI’dır.
    Bizim,TANRI’mızın..yasasına karşı gelinmez,
    Bizim,TANRI’mız Günahı sevmez,Günahın getirdiği her şeyden tiksinir,
    Bizim,TANRI’mız asiliklere, ve asilere karşıdır.
    Gereken yerde ve Ayette günahın tüm kirliliğine karşı vereceği azaptanda bahseder.

    Kötülük’un,Günah olduğunu biliyoruz değilmi..?Buna tanık olunca,(bir babanın kızına tecavüz edip öldürmesi Örneğin)Öfkelenmiyormuyuz..Haksız,masum biçimde katledilen insanları gördüğümüzde kanımız donmuyormu..bu olmazsa tepkisizsek zaten insanlıktan paye almamışız demektir..Acaba TANRI bunca günahı ve Kötülüğü gördüğünde ne hissediyor..
    Vahiyde ne diyor..Nasıl anlatıyor İSA MESİHİ,

    “Sağ elinde yedi yıldız vardı.Ağzından iki ağızlı keskın bir kılıç uzanıyordu”
    Vahiy 1:16

    TANRI’nın ağzındaki kılıç iblis ve onun yandaşlarına karşı kullanacağı kılıçtı
    Bizden istediği sadece İMAN İNANÇ,EYLEM,dir.Günaha girmemek,ve onun istediği şekilde yaşamdır.

    Esenlikle..

    Sevgili Saba,
    Daha önce bu konuda sana cevap yazmıştım ama,sanırım bir aksilik oldu bilgisayarda gönderemedim yada yayınlanmadı.bu nedenle tekrar yazma ihtiyacı duydum.
    Öncelikle haklısın,o mesajın tarihine bakmamıştım.Dikkatsizliğim için özür dilerim tüm kardeşlerimden.
    Bana sormuşsun hangisi diye;
    Benim sanırım en büyük sorunum korkularım. Ama insanlardan değil,toplum baskısından değil.Doğru olduğuna inanıyorsam eğer,tüm dünyanın karşısına çıkıp anlatacak kadar güçlü hissediyorum kendimi.
    Benim korkularım farklı..
    Yanlış yapıyor olma ihtimali
    Cehennem korkusu
    ihanet ediyor olma hissi
    Tüm doğru bildiklerimin yanlış olduğunun farkına varmamın yarattığı öfke yada ruhsal çöküntü
    Herşeye sıfırdan başlamak
    Hep bize öğretilen tevhid inancının değişmesi
    5 yaşından beri zihnimize kazınan herşeyin izlerini silmeye çalışmanın kalbimde yarattığı sıkıntı……
    Ama tüm bunlarla mücadele ederken,elimi güçlendiren şeyler çok fazla,
    Beni çok seven bir Tanrının varlığını tekrar hatırlamam,
    İncili okurken duyduğum huzur,
    Sıcaklık,
    Ve hergece rüyalarımda beni kiliseye götüren,benimle ilgilenen,benimle iletişime geçen Tanrımın elimden tuttuğunu hissettmem….
    Bu karmakarışık düşüncelerle boğuşurken,sizlerden ve dualarınızdan güç alıyorum.Şu anki dini inancıma gelince,’ben neyim’sorusuna cevap verememek inan ki,çok acı…yakıcı….Ait olduğum bir yer yok sanki..Evsiz bir kuş ne yapar?
    Nereye konar?
    O Yol Ayrımı işte bu.
    Korkuların ve geçmişin seni bırakmıyor,kalbini sıkıyor,anlam veremiyorsun duygularına.Adım atacaksın ama zehirli sarmaşık gibi her tarafını sarmış sıkıntıların,korkuların….
    Ama tüm bu karmaşaya rağmen rahatlatıcı bir haber vermek istiyorum,sana ve burada benimle ilgilenen tüm kardeşlerime,
    Eşim artık hissettiklerimi anladı,kalbi yumşadı,kararlarıma saygılı davranacağına,aile birliğimizin bozulmayacağına ve bana destek olacağına söz verdi.Bu da önce Rabbimizin isteği,sonra da sizlerin dualarıyla oldu bence.
    Bunun için dua eden ve iyi dileklerini esirgemeyen herkese çok çok teşekkür ediyorum.
    Esenlikler…

    #34812
    Anonim
    Pasif

    ‘Hep bize öğretilen tevhid inancının değişmesi’

    Sevgili Aria kim demiş Hristiyanlık’ta ‘tevhid’in yok olduğunu… en alası var hem de :-) Hristiyanlık var oldu olalı tüm varlığın, evrenin tek bir kaynaktan çağladığına inanmış, tüm öğretisi buna dayalı olmuştur. Bunun aksini okuma yazması olmayan bir Hristiyan nineye bile söylesen güler, inan. Bir kere Efendimiz’in bize öğrettiği dua tam bir tevhid şehadeti ile sonuçlanır… Hakimiyet, güç ve azamet Senin’dir şehadeti vardır Tanrı’ya hitaben söylenen. Bu tevhidin alası değil de nedir ki…

    Teslis varlığın kaynağının bir değil de çok olması ile ilgili bir öğreti değildir kesinlikle. Tanrı’nın özünün bir nesne değil de bir ilişki olduğu ile ilgilidir. Özü ilişki olmasa zaten özünün sevgi olduğu da söylenemez, Yeni Ahit’te apaçık ifade edildiği gibi.

    Ama… Hristiyanlıkta’ki tek olan Tanrı bir hükümdar değil bir ‘Baba’dır… Ve bu bir farklar farkı oluşturur her tür tek tanrıcılıkla bile. Tüm Yeni Ahit bu insan Tanrı arasındaki gerçeği satha çıkaran bir müjdedir, bir bakıma. İnsan ile Tanrı arasındaki ilişki bir hükümdar köle ilişkisi değildir, bir çocuk baba ilişkisidir. Tanrı kendisinden korkulacak, karşısında mecburiyetten diz çökülecek biri değildir asla… oğlunu veya kızını göz bebeği gibi seven bir babadır. Hristiyanlık’ta günah sayılan yegane şey ise bu gibi sevgi dolu bir babaya minnet duymayacak kadar katı kalpliliğe ve kibre batmış olmaktır. Başka hiç bir şey değildir. Ama tabi… minnet bilir kişi zaten kibirli olamaz, doğal olarak haram bitmez hayatının toprağında. Zorla olan iyilik iyilik değildir zaten, riyadır. Önemli olan bu sevgisi eşsiz Baba’ya minnetten doğan keyifli iyilik, kendisinden alıkonulduğunda acı çektiren ameldir.

    Hakikatten, bilinçli olarak, vicdanının hür tercihinden, her tür baskıdan muaf isteğiyle Hristiyan olan ‘yeni’ bir insan olur. Doğası değişir, mübalağasız…

    #34813
    Anonim
    Pasif

    Benim korkularım farklı..
    Yanlış yapıyor olma ihtimali
    Cehennem korkusu
    ihanet ediyor olma hissi
    Tüm doğru bildiklerimin yanlış olduğunun farkına varmamın yarattığı öfke yada ruhsal çöküntü
    Herşeye sıfırdan başlamak
    Hep bize öğretilen tevhid inancının değişmesi
    5 yaşından beri zihnimize kazınan herşeyin izlerini silmeye çalışmanın kalbimde yarattığı sıkıntı……
    Ama tüm bunlarla mücadele ederken,elimi güçlendiren şeyler çok fazla,
    Beni çok seven bir Tanrının varlığını tekrar hatırlamam,
    İncili okurken duyduğum huzur,
    Sıcaklık,
    Ve hergece rüyalarımda beni kiliseye götüren,benimle ilgilenen,benimle iletişime geçen Tanrımın elimden tuttuğunu hissettmem….
    Bu karmakarışık düşüncelerle boğuşurken,sizlerden ve dualarınızdan güç alıyorum.Şu anki dini inancıma gelince,’ben neyim’sorusuna cevap verememek inan ki,çok acı…yakıcı….Ait olduğum bir yer yok sanki..Evsiz bir kuş ne yapar?
    Nereye konar?
    O Yol Ayrımı işte bu.
    Korkuların ve geçmişin seni bırakmıyor,kalbini sıkıyor,anlam veremiyorsun duygularına.Adım atacaksın ama zehirli sarmaşık gibi her tarafını sarmış sıkıntıların,korkuların….
    Ama tüm bu karmaşaya rağmen rahatlatıcı bir haber vermek istiyorum,sana ve burada benimle ilgilenen tüm kardeşlerime,
    Eşim artık hissettiklerimi anladı,kalbi yumşadı,kararlarıma saygılı davranacağına,aile birliğimizin bozulmayacağına ve bana destek olacağına söz verdi.


    Sevgili Aria.
    Güzel kardeşim..sancılı bir dönem geçirdiğini biliyorum..bu dönemi bende,geçirdim..hissettiklerini anlıyorum.
    halleluya Ben bunu düşündüğümde,duyduğum korku hissettiğim..çaresizliği kelimelere sığdırmam mümkün değil..Hep TANRIM seni ararken düştüğüm şu duruma bak.. yardım et..dediğim çok oldu..
    sonuçta şu kararı aldım..ne kaybederimki..öğrenmekten Mantığım..ve Yüreğ’im kabul etmezse..kafamdaki soru işaretlerimi çözmek beni rahatlatır.hiç bilmemektense..bilipte..gerçeği kabullenme en mantıklısı..bu korkumu ancak üzerine gidersem yenebilirim.Yanlış yapma benim için korku değil..artık gerçeği bilip rahatlama olmalı .Ruhum ancak bu durumda huzura kavuşur..Demiştim..
    Yani kararım..korktuğum şeylerin üzerine gitmekti..bu şekilde, yanlış yapıyor,olma ihtimalı ve onun getirdiği, korkuyu yendim.


    CENNET YADA CEHENNEM.. bu beni pek korkutmadı.Oraya ne giden vardı..nede geri dönen..duyduklarımsa hep hurafeler..Din inanç’ım yoktu.
    Kıyaslama yap..Kafandaki bu iki kavrama..Her iki dinin,getirdiği öğretiyi düşün..Adil Ve Mantıklı olan neyse doğru odur.bundanda korkma.Safsatalar ve korku ile cennet yada cehennem kavramını düşünme..Mantığın neyi kabul ederse..korkularının.. hiçte korkulacak kadar seni ürkütmediğini.. farkedeceksin.


    İHANET EDİYOR OLMA HİSSi..Biz dünyaya gelirken,tek geldik,,giderkende tek gideceğiz..Sadece kendimizden sorumluyuz..Başkaları için mi yaşıyoruz,hiç kimseye ihanet etmiyoruz..
    yapsak yapsak..en büyük ihanet ve kötülüğü kendimize yaparız..
    Ruhsal olarak, bir tek bizi yaratan Güce karşı sorumluyuz..AKIL bize TANRI tarafından bahşedildi..doğruları bulmamız..için..İnsanca yaşamak için..Hissetmek için.Bize Akıl’ı verene sadece ihanet edebiliriz..
    TANRI bizim duygu,akıl ve güçümüze dayalı sevgimizin tümünü istiyor.
    TANRISAL SEVGİ Yüregimizde varsa zaten bunu hayatımızın her alanında uygular ve ona göre yaşarız. KUTSAL KITAP bize açıklıyor..aydinlanmamız için.Doğruyu seçmek, bize kalmış.
    TANRI sevgisi yürek’teyse… İhanet bu yürekte barınamaz..

    —-DOĞRU BİLİNENLERİN.. DOĞRU OLMADIĞINI ANLADIĞINDA DUYDUĞUN..ÖFKE ve RUHSAL ÇÖKÜNTÜ..
    İşte bu sözcüklerin İBLİS’in.. en bilinen taktığı..öfke sana zarar verir.
    Ruhsal çöküntü..yaşama sevincini yok eder.gerçeği öğrendiğin için mutlu olmalısın..Doğru diye bize yutturulanların.. gerçek dışı savsatalar olduğunu öğrendiğinde TANRI’na şükretmelisin..İNSAN olgusu yalanı..yanlışları hurafeleri..farketmek.. İşte bunu anlaman gerçeği bilmen,RAB’bının sana verdiği AKIL’ın güzelliği..kıvraklığı,tahlil güçü,kıyaslama ,hesap ediş,hesap soruş.. gibi olgularını kullanma sonuçu gerçeği farketmenin iç ferahlığını yaşamalısın..öfke değil..SEVİNÇ duymalısın..TANRI’nın bu armağanı için.Teşekkür etmelisin..Seni seçen ama senin henüz bilmediğin o TANRI’ya.

    İBLİS.. gerçek MESİH imanlısı gördüğünde yada MESİH’e İMAN edebilecek.. yaklaşır..Böler.Parçalar..Yok eder.Bu bilinen bir sistemdir.Ruhları çökeltir.Evlilikleri çökeltir..Çoçukları çökeltir..Çünkü sen tehlikeli bir MESİH inanlısısın.Belki RAB’bin Kandili olacaksın..

    RAB İSA MESİH,yüreğinde ise.. İBLİS’in.. kendi ÇÖKER.


    HER ŞEYE YENİDEN BAŞLAMAK..Yürek nasılsa heyecanlı olur biliyormusun..sana bunu anlatamam ..Hani bir deyim vardır..Yürek Kanat Takmış uçuyor..bu deyimi düşün..Düşünce ve bilğide özgürsün..safsın arınmışsın..yani sıfır km bir araba gibisin.
    Adım atan henüz yürüyemeyen,emekleyen..arasırada düşen..canı ağrıyıncada anneyi arayan BEBEK..ler gibiyiz..Okula başlayan..okumaya sökmeye çalışan çocuklar gibiyiz..Şikayet etme Güzel..ARİA..bu duygu biraz zordur ama.. güzeldir..bunu biliyorum..EMEKLEYEREK TANRIYA GİDERİZ.


    SANA ÖĞRETİLEN TEVHİT İNANCININ DEĞİŞMESİ..Kutsal Kıtab’ta ki..TESLİS olarakta bilinen ÜÇLÜ BİRLİK öğretisi Kuran’da şirk (yani Tanrı’ya eş koşma )olarak tanımlanır.Bildiğim kadarı ile bu konudaki ayetler Medine devrinin sonunda inmiş yanlızca iki sürede bulunur.
    Nisa 171 ve Maide 116.117.
    Kuran Üçlü birlik inancını ÜÇ TANRI olarak anlatır.Burda biz ve kardeşler anlatıyoruz..sürekli yineliyoruz ki..biz üç TANRI!ya inanmıyoruz KUTSAL KITAB’ımızda bunla ilğili bir saçmalık yer almaz.İnancımız TEK TANRI’dır.

    “Ey Meryem oğlu İSA O insanlara,beni ve annemi Allah’ın yanında iki ilah edinin diye senmi söyledin.Haşa,sen her türlü eksikliktenmünezzehsin ya Rab benim için hak olmayan bir söz söylemek bana yakışmaz.Eyer söyledimse elbette bilirsin.Sen benim nefsimdekileri bilirsin.Ben ise Senin Zatındakini bilmem süphesiz Sen bütün gaybları bilicisin.”
    Maide 116

    Yukardaki,ayette ne diyor. Allah ve İSA ve İsanın annesi Meryemden bahsediyor..sen Kutsal Kıtab’ okudun ..böyle bir tek ayet varmı.ÜÇlÜ Birlik İnancımızda..? Bu AKIL ve MANTIK dışı.

    Kutsal Kıtap’ta Kutsal Ruh kimliği geçer.Kutsal Ruh (Ruhülkudüs) Tanrı’nın ezeli ve ebedi Ruh’udur.

    Kuran’da, geçen RuhÜl-Kudüs’ta,bu melek, Cebrail olarak tanımlanır.Bize göre Kutsal Ruh,TANRI’nın RUH’udur.Bizim İnancımızda TANRI’nın ÖZÜ,SÖZÜ,ve RUH’u yanı Baba,Oğul,Kutsal ruh olarak adlandırılıp,Bunların üç Tanrı değil aynı TANRI’nın Üç Bilinçli unsurunun ifade edilişidirki bu da gayet mantıklıdır.

    —-5 YAŞINDAN Bu YANA..HEPİMiZE.. öyle yanlış şeyler öğrettilerki..bunları saymaya kalksak..!Ama Aklımız tıpkı bir Bilğisayar gibi.. aldığı verileri ..silme yetenegine sahip..biraz uğraştırabiliyor..ama bu o kadarda zor değil.yeniden yükleme yapabiliyoruz.

    Şimdi diyeceksinki..ya Saba biz Makina değiliz..Evet ama bizdeki Beyin..bir makina’dan dahada olağan üstü çalışma kapasitesine sahip..sınırsız bir depolama mekanızmasına sahip..Vucüt’umuzun ana kumanda merkezi..
    Bir nevi TANRI’nın yaratığı.. mucizevi makina.. gibi.ben bu şekilde düşünüyorum..tabi sen daha farklı düşünebilirsin..bunu bilemem..!yada belki benim gibi düşünüyorsundur,Sevgili Aria.

    Doğru söylüyorsun Korkular ve geçmiş.. insanı birakmıyor..Burdaki her yazıda dikkat ettiysen, korku’nun iblisten olduğunu, söylüyoruz..
    TANRI’nın olduğu yerde İBLİS barınamaz,TANRI’nın olduğu bir yürekte İBLİS konut kuramaz.

    “Ölüm gölgesi vadisinde gezsem bile.kötülükten korkmam:Çünkü sen benimlesin.”
    Mez 23:4

    Bu ayette..RAB bize diyorki korkmayın..ben sizinleyim.Ve devam edip bize diyorki..

    “İşte ben,dünyanın sonuna dek sizinle birlikteyim.”
    Matta 28:20

    TANRI bizim duygu,akıl ve güçümüze dayalı sevgimizin tümünü istiyor.
    Tanrıya olan sevgimiz.. O’nun buyruklarının ne kadarının Yüreğimizde yer almış olduğu ve bunlardan ne kadarını yerine getirdiğimiz ile bağlantılıdır.

    TANRI’da korku yoktur..
    TANRI sevgidir..Sevgi’de korku barınmaz.

    “Bende kalın,bende sizde kalayım.Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez.Bunun gibi siz de bende kalmazsanız meyve veremezsiniz.BEN ASMAYIM SİZ ÇUBUKLARSINIZ.Bende kalan ve benim kendisinde kaldığım kişi çok meyve verir.Bensiz hiç bir şey yapamazsınız.”
    Yuhanna 15:4.5

    İSA MESİH’e Yürekten inanıp, O’nda kalırsak..
    O’nun bize öğrettiklerini dinlersek..
    O’nun varlığını düşünüp, DUA ve Övgülerimizi eksik etmezsek.. O’nunla konuşup O’na itaat edersek..

    Bize diyorki..
    Ben her an seninle birlikteyim.

    Sevgili ARİA..
    Eşinin yüreğinin yumuşaması ve hoşgörülüğüne inan çok sevindim.. RAB için hiç bir şey imkansız değildir..RAB’bimizin gücü O bahsettiğin zehirli sarmaşikların büyümesine izin verdiği kadardır..
    Sen bakta O zehirli Sarmaşıklar.. Yüreğinde gül bahçelerine.. dönüşmesin..Senin Gül bahçeli Yuvan hazır ama sen yolunu bulamıyorsun Ama RAB sana buldurur..Hiç KORKMA.
    Çünkü RAB sana elini uzattı..
    Esenlikle Sevgili ARİA..

    #34814
    Anonim
    Pasif

    Kutsal Kıtaba göre..Mesih İnanlısı kimdir..?
    İnsanlar ne zaman.. Mesih İnanlısı, olmaya hak,kazanır..?

    ..Şahsi,günahından kaynaklanan,sorunlarla gerçekçi, şekilde yüz yüze gelen kişidir.
    ..Mesih İnanlısı günah için tek çözümün.. TANRI’sal çözüm olduğunu ciddi bir şekilde, düşünen kişidir.
    ..TANRI’nın günaha karşı..sağladığı imkanı elde etmek için..gereken şartları,tüm yüreği ile yerine getiren kişidir.

    Diğer dinlerden,farklı kılan bir çok şeylerden..bir tanesi,Mesih İnancının.. günahkarlar dini olmasıdır..bu konudaki ayetlere baktığımızda bunu net bir biçimdede anlayabiliriz..

    “Çünkü halkını günahlarından, O kurtaracak”
    Matta 1:21

    Elçi Pavlus ta diyor ki..

    “MESİH İSA günahkarları kurtarmak için dünyaya geldi,sözü güvenilir ve her bakımdan kabule layık bir sözdür.”
    1 Timoteus 1:15

    RAB’bimiz.. İSA MESİH’ bize..

    “Sağlıklı olanlara değil,hastaların hekime ihtiyaçları var.Ben doğru kişileri değil,günahkarları tövbeye çağırmaya geldim.”
    Luka 5:31.32
    Kutsal kitab’ımızda, seslenir.
    Kutsal kitab’ımız bunu ,açık bir şekilde,Romalılar 5 :12 bölümde..

    “Günah bir insan yoluyla,ölüm de günah yoluyla dünyaya girdi.Böylece,ölüm bütün insanlara yayıldı.Çünkü hepsi günah işledi”

    Belirtiyor.

    Sevindirici haberi ise..
    “Herkez nasıl Adem’de ölüyorsa,herkez Mesih’te yaşama kavuşacak.”
    1Kort 15:22
    Ayeti ile bize açıklanıyor.

    Bu doğumumuzdan sonra,kendi Kişisel suçlarımıza ek bir mahkumiyetin katılması demektir.sevindirici haberlede, bundan kurtulma yolu olduğu.. bize açıklanmıştır.
    Kutsal Kitab’ımızda okuyoruz, TANRI sözünü..
    Bizlere diyor ki..

    “Gerçek,yeryüzünde iyilik edip suç işlemeyen salih adam yoktur.”
    Vaiz 7:20

    TANRI sadece, yaptığımız iyiliklere, bakmaz.düşüncelerimize ve yüreğimizin,derinliklerine kadar iner.

    “Canla ruhu,ilikle eklemleri birbirinden ayıracak kadar derinlere işler;yüregin düşüncelerini amaclarını yargılar.”
    İbraniler 4:12

    RAB’bimiz,yersiz öfkenin bile..cinayetle bir olduğunu ve şehvet dolu bir bakışın bile zina ile eşdeğer olduğunu söyler. (Matta 5:229

    ..Kötülüklerimiz,içimizde baskı kuran..kişisel bir sorun haline geldimi ..?
    ..Yada ağzımızdan çıkan her kötü söz,yüzünden TANRI önünde suçlu olduğumuzla..Kişiliğimiz yüzleştimi..?
    .. Bize ait olmayana el uzatık mı..?
    ..Yapılan her kötü iş yada eylemde..bunun bedelini bir şekilde TANRI’ya ödeyeceğimizi.. biliyormuyuz..?
    …Yada bir şekilde, bunun bize TANRI, tarafından..ödetileceği.. aklımıza geliyormu..?

    Adem, günaha düştüğünde,sadece TANRI’nın.. huzurundan kaçmadı..
    Doğasında çürüdü,ve kirlendi.

    “Yürek herşeyden daha aldatıcıdır,
    iyileşmez,Onu kim anlayabilir ?
    Ben RAB,herkezi davranışlarına yaptıklarının sonuçuna göre,
    Ödüllendirmek için
    Yüreği yoklar,düşünceyi denerim.”
    Yeremya 17:9

    Kutsal kıtabımızdan öğrendik..Benliğe dayanan düşüncelerin TANRI’ya düşman olduğunu.
    Mesih İnanlısı.. kendi kişisel günah sorununu, yüregine tam bir ciddilikle alan kişidir.İSA MESİH şifasını, ancak günahkar olduğunu, farkedene verir.bunu umursamayanla,ilgilenmez.çünkü.. O ..günahkarları çağırmaya geldi.

    Günahın.. TANRI’sal çözümü sadece,İSA MESİH’tedir.Günahın TANRI’sal çözümü İSA MESİH’in üzerinde öldüğü.. çarmıhta odaklanmıştır.
    Çarmıhın anlamı,TANRI’nın onun ne anlama geldiğini duyurduğu anlamdır.
    Çarmıh, TANRI’nın,kendi halkının günahlarının,bir değiş tokuşla,Oğlu üzerine yüklendiği yerdir.
    Çarmıh, TANRI’nın adil bir şekilde günahkarları nasıl affedeceğini açıklayan.Kanın döküldüğü yerdir.
    Çarmıh,TANRI’nın..bizim üzerimize gelmesi gereken gazabını,İSA MESİH’in canının derinliklerinde hissetmesini sağlayan,günahlara karşı kanla bedel alındığı..yerdir.

    “Ey susamış olanlar, sulara gelin”
    Bulma fırsatı varken RAB’bi arayın”
    Yeşaya 55:1.6

    İSA MESİH bize diyorki..
    “Babamın,bana verdiklerinin hepsi,bana gelecek ve ben bana geleni asla kovmam.”
    Yuhanna 6:37

    Mesih İnanlısını,günaha karşı,tanrının sağladığı imkanı elde etmek,önce günahını idrak edip tövbe etmeli ve bunu tanrının önüne getirip,önce iman etmelidir.
    Gerçek iman,tövbeden gelir ve gerçek tövbe,imanla oluşur.bu iki kavram içiçedir.i
    İnanlı tövbe ile, TANRI’nın, MESİH’te sağladığı merhamete kavuşur.
    iman.. mesihi izleme, mesihe sığınma demektir.

    İSA MESİH..Bize..
    “Beni RAB,RAB diye çağıran herkez Göklerin Eğemenliğine girecek değildir.Ancak Babam’ın isteğini yerine getiren girecektir”(Matta 7:21)

    Der.

    “O’nu tanıyorum deyipte buyruklarını yerine getirmeyen yalancıdır.kendisinde gerçek yoktur.”
    1 Yuh 2:4

    Mesih İnanlıları olarak yaşantımız tövbe ve imana yakışan meyveler veriyormu.. ?
    Yaşantımızda MESİH’e bağlılık,Mesih’e İtaat ve MESİH’in Müjdesi varmı..?
    Davranışlarımız Mesih’in yollarına, olan bağlılığa sahipmi..?
    Önce kendimize bu soruları sormalıyız..

    “TANRI’da yaşıyorum diyen,MESİH’in yürüdüğü yolda yürümelidir.”
    1 Yuh 2:6

    “Ey TANRI,yokla beni tanı yüreğimi,
    Sına beni,öğren kaygılarımı
    Bak seni gücendiren bir yönüm varmı,
    Öncülük et bana sonsuz yaşam yolunda.”
    Mez 139:23.24

    Esenlikle..

11 yazı görüntüleniyor - 1 ile 11 arası (toplam 11)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.