[Anonim]

İNCİL’de yazılı bu söz, Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’in her şeyde zayıflığımızı kuvvetlendirme ve mükemmel yapması için bize vaadıdır!

Kitabı Mukaddes’i ve özellikle İNCİL’i okurken bize verilmiş Allah’ın yazılı mesajlarını anlamakta da, güçsüzlüğümüz var! Anlamadığımız halde anlıyor görünmemiz, Allah’a hem saygısızlık ve hem de, büyük bir hatadır! Bilgiçlik taslamak, Allah’ın sözlerini bilmediğimiz halde, sanki onları biliyormuş gibi kabarıp tartışmalara girişmek, bize bir yarar sağlamıyor. Bu tutumumuzla sığ sularda yüzmeğe çabalıyoruz demektir. Ama Allah’ımız, merhamette de, zengindir ve kudretlidir. Bizi açıklamaları ile aydınlattıkça, bilgiçlik günahımızı O’nun önünde ikrar ederek Mesih İsa’nın kanında ve bağışında sığlıktan derinlere girebiliyoruz! O sevgili üyemizin gerçeği araması ve sığlıktan söz etmesi, dikkatimi ve ilgimi çekmiştir! Geçlik yıllarımı bana hatırlattı!

Bu bakımdan ona hak veriyorum. Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’in ” her arayan bulur ” vaadına inanarak, gerçeği içtenlikle ve özlemle arayanların iç çekmeleri boşuna değildir! Belki de, onların arayışları ve iç çekmeleri, Rab İsa Mesih’in içlerine koyduğu kendi arzusudur; kim bilir? Çünkü bu kutsal arzu, İNCİL’de şöyle yazılıdır:

Kendi rızası için sizde hem istemeği, hem işlemeği amil olan Allah’tır” (Filipi 2:13).

Allah, kendisinden bir şey istememizi yüreğimize koyunca, bizi esareti altında tutan yalan şeyi gözlerimiz önüne serip ondan tiksinmemizi ve çekinmemizi sağlayışı yakındır! Benimsediğimiz bir fikir, ondan vazgeçemeyeceğimiz kadar güçlü olabilir. Ama Mesih Ruhu fikirleri, en güçlü fikirlerdir. Bize aziz görünen fikirler, Mesih düşünceleri karşısında bize tiksindirici (mekruh) fikirler olduklarında, bu işe şaşırmayalım. Mesih düşüncesi içimize doğduğu anda, onunla düşünürken ayıkırız ve zihnimize egemen olan zorlu düşünceden azat oluruz! İsa Mesih’in,

‘Siz gerçeği bileceksiniz; ve gerçek sizi azat edecektir ” vaat sözü budur! (Yuhanna 8:32).

İşte bu nedenle, İNCİL okuyanlar yalnız değildirler! Çünkü İNCİL’den okuduklarımızı anlamakta da, güçsüzüz. Yani, İNCİL’de yazılı gerçeği anlama yeterliliği, Allah’a aittir. Ruhsal anlayışa ihtiyacımız var; Allah’tan anlayış ruhu talep etmemiz gerekir. Kurtarıcımız Rab İsa Mesih’in dünyamıza getirdiği şeylerden biri de, budur. İsa Mesih’e bağlanmadan Kitabı Mukaddes’i ve özellikle İNCİL’i okuyanlar anlıyamıyorlar! İNCİL, Mesih Ruhu’ndan yoksun kalmış böyle okurların yüreklerini örtmüş bir peçeden söz ediyor! Çünkü Mesih İsa’yı çağırmıyorlar! Çünkü Allah, ancak Mesih İsa’nın kişiliğinde bize yakındır! O kadar yakın ki, ağzımızda ve yüreğimizde olduğu ilan olunuyor!(Rom.10:6-11). İçimizden İsa Mesih’in adını çağırarak, ” bunu sen bana bildir” demekle, anlayış güçsüzlüğümüzü O’nun önünde kabul eder ve dileğimizi bildiririz. Sözlerini bize esinlerle açıklamasındaki ilahi gücü içimize dolar. Böylece başkalarının bize öğretmelerine gereksinim duymayız. Allah’ın bildirdiği şeyler, kudretli şeylerdir! Bir tanık, İNCİL’deki tanıklığını şöyle yapmış:

‘Ve size gelince, ondan aldığınız mesh sizde kalır, ve bir kimsenin size öğretmesine ihtiyacınız yoktur; fakat onun meshi her şey hakkında size nasıl öğretirse, ve gerçektir ve yalan değildir, ve size nasıl öğretti ise, onda durursunuz.” (I.Yuhanna 2:27).

Allah’ın öğretişleri, gerçek bilgidir ve kalıcıdır! Dünyadaki öğretmenlerimiz, bildiklerini bize anlattılar, bize bilgi verdiler; ama anlayış veremediler. Allah’ımız bize hem anlayıış veriyor, hem de, onda sürekli duracağımız bilgiyi de, veriyor! Böyle bir öğretmeni aramaz mısınız? O’nun önünde geri zekalılık, akılda kusurluluk, anlamakta güçsüzlük, hiç önemli değildir! Bilgiçlik tasladığımızı farkettiğimiz anda, Mesih İsa’nın haçı önünde dize gelelim ve bu kusurumuzu ona itiraf edelim; bize Allah’tan bağışlamalar gelecektir.

Evet, Ölülerden dirilmiş Kurtarıcıya, Rab İsa Mesih’e uzak olanlara müjde: Siz, ondan uzaksınız ama; O, size yakın! Bunu da, bilmek ve emin olmak ister misiniz? O’na içinizden şöyle deyin:

‘Bunu sen bana bildir.’ Çünkü Mesih İsa’nın gücü, güçsüzlüğümüzde mükemmeldir! Bunu Kendisi şöyle söylemiştir: “Lütfum sana yeter; çünkü kuvvetim zayıflıkta tamam olur.” (II.Korint. 12:9).

Güçsüzlüklerimizde Mesih İsa’yı çağıralım; çünkü o yaşıyor, bizi görüyor ve bizi işitiyor. Amin.

[Yazar]

Yazılar