Evet yada Hayır

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #23879
    Evangelist
    Anahtar yönetici

    Yaşamın boyunca yapacağın en büyük karar ne olacaktır? Bu soruyu sonra tekrar ele alırız. İlk önce şunu bir düşünün: karar alma imkanınız vardır. Eğer bu konuyu daha önce düşünmediyseniz, bir kez daha düşünün: Seçimler yapabiliriz! Evet ve karar alma, sıra dışı bir fonksiyonumuzdur.

    Somon balıkları yılda bir kez nehrin yukarısına doğru yüzer, niçin? Bu balığın bir kararı mıdır? İç güdü müdür? Balığın bu konuda bir karar almadığı açık bir gerçektir.

    Bir üniversite mezunu iş imkanlarına göre İstanbul'a yada Ankara'ya taşınabilir. Seçim yeni mezunundur. İstanbul'a giderse İstanbul'a evet, Ankara'ya “hayır” demiş olacaktır. Bu durum tersi içinde geçerlidir. Bir seçim kaçınılmazdır.

    Bizler sürekli olarak “Evet” ve “Hayır” kararları alırız. Her gün binlerce seçim yaparız. Sen şimdiye kadar bunun ne kadar inanılmaz bir yetenek olduğunu düşündün mü? Sen şimdiye kadar yaşamının en önemli kararının ne olduğunu düşündün mü?

    Seçme ve karar alma yeteneği çok önemlidir. Yabancı bir lisan eğitimi alacağında seçim sana aittir; ne istediğini sen seçebilirsin: Fransızca, Rusça, Almanca veya İspanyolca? Bu seçimi içgüdüsel olarak yapmazsın. Olasılıklarını tartar ve her biri için “Evet” “Hayır” kararları alırsın.

    Mısır'da doğan bir çocuk annesini, hangi şehirde doğacağını yada hangi lisanda konuşacağını kendisini seçemez. Ancak yaşı ilerledikçe onunda yaşamı ile ilgili kararlar alma vakti gelmiş olacaktır. Liseden sonra üniversiteye gidebilir, babasının işini devam ettirebilir yada orduya katılabilir.

    Bu çocuk Mısır'da doğmayı seçmemiştir ancak üniversitede çok çalışıp dereceye girip yurt dışında burs kazanabilir ve daha iyi imkanlar sunan bir ülkede çalışabilir.

    Bir çok seçenek bizim için önceden seçilmiştir, doğum yerimiz, ailemiz, ırkımız. Ancak akan yıllar bize seçimler yapmamız gerektiğini öğretir. Bu seçimlerin olası sonuçlarını göz önüne almaya başlarız. Sağlıklı bir evde büyüyen bir çocuk ebeveynleri tarafından bu seçimlerin önemi hakkında eğitilirler; seçimlerin doğuracağı sonuçlar hakkında uyarılırlar.

    İnsanlar olası seçenekleri göz önüne alarak seçim yapar. Eğer hiçbir seçenekleri yoksa bu durumda hiçbir karar alamazlar. Eğer onların birden fazla seçenekleri varsa bir karar vermeleri beklenir. Alınmayan bir karar, yapılmayan tercih, başlı başına bir seçimdir.

    Bazı kararlar diğerlerinden daha önemlidir. Kahvaltıda kahve yada çay içmekte bir seçimdir, Ayşe yada Aslı ile evlenmekte. Kahvenin yada çayın doğuracağı sonuçlar ile Ayşe yada Aslı'nın doğuracağı sonuçlar kıyaslanamayacak kadar farklıdır. Çünkü Aslı ve Ayşe kahve ve çaydan daha önemlidir.

    Bir kararın önemi iki şeye bağlıdır:

    1) sonuçlarının ne olacak olduğu, ve 2) kararın kimleri yada neleri içerdiği.

    Örneğin, kiminle evlenecek olman senin için çok önemli bir karardır. Başka bir insanı da etkileyen bir karardır ve seçilen kişi yaşamına büyük ve kalıcı etkiler getirecektir. Tüm bunları düşünürsek, hayatın boyunca yapacağın en önemli seçim ne olabilir?

    Yapacağın en önemli seçim Tanrı hakkında yapacağın seçimdir.

    Bir düşünelim. Eğer Tanrı insanların çoğunun O'nun hakkında düşündüğü gibiyse, o zaman Tanrı en önemli kişidir. Evrenin Yaratıcısı ve sürdürücüsüdür. Her zaman var olan ve olacak olan O'dur.

    Eğer sen patates kızartması yerine patates haşlaması yersen; yaşamında çok büyük bir etki oluşmaz. Kırmızı yerine sarı bir gömleğin ne etkisi olabilir ki? Eğer sen Ayşe yerine Aslı, Cem yerine Can ile evlenirsen bu daha çok etki yaratacak bir karar olacaktır ancak sonsuzluğu düşündüğümüzde Tanrı hakkındaki seçiminin yanında bu seçim bile küçük kalacaktır.

    Almamız gereken karar bu kadar basittir. Tanrı bize “evet” yada “hayır” deme imkanını vermiştir. Tanrı ile sonsuza kadar beraber olabiliriz yada sonsuza kadar ayrı kalabiliriz. Ancak unutulmaması gereken bir seçim yapmamakta bir seçim olacaktır. Seçim yapmamak “hayır” cevabı ile aynı anlamı taşır.

    Biraz hayal kuralım; dünya üzerinde yaşayan en güzel, en iyi yürekli, en tatlı, en akıllı, en dürüst, en güvenilir, en cesur ve en erdemli kadının/erkeğin seni çok sevdiğini düşünelim. Bu mükemmel kişi duygulu bir şekilde, kendini feda edecek şekilde sevmekte ve seninle evliliğin kutsal bağıyla birleşmek istemektedir.

    şu cevabı verir miydin: “Üzgünüm. Sen benim için yeteri kadar iyi değilsin.”

    Size garip gelebilir ancak bir çok insan Tanrı'ya bu cevabı vermektedir.

    Eğer şimdiye kadar biz birisi ile bir ilişkiyi arzuladıysak, bu ilişki Tanrı ile olmalıdır. O'ndan daha iyi bir ilişki sunabilecek kimse yoktur. O, kusursuz bir şekilde iyidir, akıllı, sevgi ifade eden, adil, dürüst, saygılıdır ve seni önemsemektedir. O'nun yüzünü görmek sonsuz yaşamımızın doruk noktası olacaktır.

    Buna rağmen bir çok kişi Tanrı'ya şu cevabı verir: “Neyse teşekkürler ancak…saol ben istemiyorum.” Bu ifadeyi yapmak bile O'nun bizim için yeterince iyi olmadığını söylemek demektir.

    Niçin insanlar Tanrı'dan kaçar? O'nun mükemmelliği bizi ürkütür mü? Biz şöyle mi düşünürüz: “Kim bay/bayan mükemmel ile evlenmek ister ki? Her an kusurlarımı ortaya çıkarması için mi? ” Ancak Tanrı mükemmel olmamızı beklememektedir hatta bizim O'na kusurlarımızla gitmemizi beklemektedir. Yeni yaşamlarımızda Tanrı bizim kusurlarımızı yok edecek ve Kendisine benzetecektir.

    şöyle düşünün. Tanrı, Tanrı olandır ve O'nun bize değil bizim O'na ihtiyacımız vardır. O, bizsiz de var olabilir ancak biz O'nsuz var olamayız.

    O, bizim için en iyi şeyi bilir. O, Kendi mükemmelliğini bilmektedir. O'nunla başlayacağımız ilişkinin bizim için en iyisi olduğunu bilmektedir. O'dan başka bizim için iyi olan hiçbir şey yoktur. Hiçbir şey.

    Asıl düşünmemiz gereken şudur: Tanrı kapıda durmuş kapıyı açmamızı beklemektedir. Bizler kimiz ki O'nu kapıda bekletelim? Tanrı bizim kapımızda durarak Kendini alçaltmaktadır. Tanrı merhametli ve lütufkar olandır. Bizi sevmekte ve bize lütfu ile sevgisini vermektedir. Sabırlıdır. Kapıyı çalmakta ve beklemektedir. Büyük kararı almamızı beklemektedir.

    Tanrı'ya verilen bir “hayır” cevabı kadar vahim sonuçlar içeren başka bir karar var mıdır?

    Tanrı'ya verilen bir “evet” cevabı kadar olumlu sonuçlar içeren başka bir karar var mıdır?

    Bu senin kararındır, hiçbir şekilde zorlama ile alınamayacak bir karardır. Ancak sen Tanrı tarafından affedilmeyi ve onunla bir ilişkiyi istersen, bunu yapabilirsin, hem de şimdi! İsa Mesih şöyle demiştir: Esinleme 3:20 “İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Eğer biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim, ben onunla ve o da benimle, birlikte yemek yiyeceğiz.”

    Eğer bunu yapmayı istiyorsanız ancak bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız şu dua size faydalı olabilir: “Sevgili Rabbim, sana gereksinimim var. Çünkü bana olan sevginden ötürü benim günahlarıma karşılık kendini kurban olarak sundun. Bu nedenle sana sonsuz teşekkürler sunarım. şimdi kalbimin kapısını sana açıyor ve Seni Kurtarıcım ve Rabbim olarak kabul ediyorum. Günahlarımı bağışlayıp bana sonsuz yaşam sunduğun için çok teşekkür ederim. Yaşamımın yönetimini benden al ve beni kendi istediğin gibi bir kişi yap, AMİN”

    BY BeyazAdam


    Rab İsa, sana iman ediyorum. Beni korkutan herhangi bir şeyin beni ezmeyip,
    sana itaat etmeme engel olmaması için, imanımda beni destekle! Kilisene eşlik et,
    kilisenle beraber kal, çobanların ve müminlerin imanını güçlendir.
    Senin yardımınla kutsal Adını, duymak istemeyenlere bile duyuracağız!

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.