Efsanelerle Sümela Manastırı

  • Bu konu 2 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25165
    Anonim
    Pasif

    Efsanelerle Sümela Manastırı

    Trabzon Valiliği, Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı’nın Fransızca, Rusça, Yunanca, İngilizce ve Türkçe tanıtım kitapçığını hazırlattı. Kitapçıkta, Sümela Manastırı ile ilgili bazı efsanelere de yer verildi…

    AA

    Güncelleme: 16:08 TSİ 13 Haziran 2008 Cuma

    TRABZON – Trabzon Valiliği, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İl Basın Yayın Enformasyon Müdürlüğü, İl Kültür Müdürlüğü ve Müzeler Müdürlüğü koordinesinde 5 ayrı dilde hazırlanan, bilimsel tezlerin yer aldığı, basılı dokümanlarla desteklenen “Sümela Seni Seviyoruz” isimli kitapçık, manastırı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere dağıtılacak.

    Kitapçıkta, Müslüman ve Hristiyan kültürleri arasında bir ‘elçi anıt’ değeri taşıdığı vurgulanan manastırın, tarihe meydan okuyan efsaneleriyle bugün de değişik dinlere mensup birçok dünya vatandaşının seyahat programlarında yerini almasını sağladığı belirtiliyor.

    Sümela Manastırı’nın Fransızca, Rusça, Yunanca, İngilizce ve Türkçe olarak tanıtıldığı kitapçıkta, manastırın tarihi pozisyonunun yanı sıra bugüne kadar ulaşmış efsaneleri de yer alıyor.

    EFSANELER

    Efsanelerin, manastırın üzerindeki mistizmi zenginleştirdiği kaydedilen kitapçıkta, Sümela Manastırı ile ilgili şu efsanelere yer veriliyor:
    “İsa Peygamberin havarilerinden olan Lukas’ın bir tahta parçası üzerine çizdiği Meryem Ana resmi (ikona) yıllar sonra kendiliğinden Atina’ya uçmuş. Renginin koyuluğundan ötürü daha sonraları Kara Meryem, Kara Melek, Kara Madonna gibi adlarla ünlenen bu resim, Theodosius döneminde, 4. yüzyılda Atina’dan ayrılmak istemiş. İkona daha sonra melekler tarafından uçurularak, Maçka dağlarının yamaçlarındaki dağ kavuklarından birine yerleştirilmiş. O günlerde Barnabas ve Sophranios isimli keşişler rüyalarında Meryem Ana’yı görmüşler ve Meryem Ana keşişlere Trabzon’a gidip ikonanın olduğu kovukta kendisi adına bir kilise yaptırmalarını söylemiş.

    Keşişler deniz yolu ile Trabzon’a gelerek, Maçka dağlarının yamaçlarındaki taş kovuğu içindeki Meryem Ana ikonasını bulmuşlar. Onlardan önce bu resmi gören yerliler, ikonayı yakmak istemişler, yanmamış. Balta ile parçalamak istemişler kırılmamış. Dereye atıp uzaklaştırmak istemişler, derenin suyu ikonayı sürüklememiş. Meryem Ana tarafından görevlendirilen iki keşiş, melekler tarafından ikonanın konulduğu kovuğa önce bir kilise, sonra bir manastır yapmışlar. Hayatlarının geri kalan kısmını Sümela’da geçiren iki keşiş, aynı gün ölmüşler.”

    KUTSAL DAMLALAR

    Diğer bir efsanede de manastırın ortasındaki kutsal havuzdan bahsedilirken, efsane şöyle anlatılıyor:
    “Manastırın ortasındaki kutsal havuza, 30-40 metreden iri su damlaları değişik aralıklarla düşermiş. Kutsal olduğuna inanılan bu damlalar, yüzyıllar boyunca umutsuz hastaların ve kısırların umudu olmuş. Tarih boyunca Müslüman, Hristiyan birçok hasta, efsanenin getirdiği umudu paylaşmak amacıyla manastırı ziyaret ederek zengin adaklar ve kurbanlarla damla tedavisine girmişler.”

    Kitapçıkta ayrıca Sümela Manastırı ile ilgili bazı teknik verilere de yer veriliyor. Manastıra 2. Mehmet, 1. Selim ve diğer Osmanlı padişahları tarafından verilen ve 1900’lü yılların başlarına kadar burada olan armağanların, bugün nerede olduklarının bilinmediği belirtiliyor.

    RESTORASYON ÇALIŞMALARI

    Manastırdaki kıymetli eserlerin bazılarının Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Benaki Müzesi, İrlanda Dublin National Gallery ve İngiltere Oxford’da bir özel koleksiyonda bulunduğunun bir gerçek olduğu bildirilen kitapçıkta, şunlar kaydedildi:
    “Manastır kütüphanesine ait 84 el yazmasının 66’sı ile bir miktar basma eser de halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndedir. Sümela Manastırı’na Cumhuriyet döneminde de gerekli önem verilerek, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1987 yılında başlatılan ve dönemsel olarak aralıklarla ilerleyen, kaya kilisesi, ayazma, mutfak ve çevresinin röleve, restitüsyon, restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmalarında 1 milyon 178 bin YTL tutarında harcama yapıldı.”

    http://www.ntvmsnbc.com/news/449769.asp

    #29453
    klaus
    Anahtar yönetici

    bakın yine aynı şey olmuş. manastırdan bazı eserler yunanistan, irlanda ve ingiltereye uçmuş! bu haberede şaşırmadım.
    bir kaç sene önce ablam (o da imanlı) ingiltereye oxford’ a bir dil kursuna gitti.
    oradaki müzeleri gezerken bir bakıyor ki müzede koca bir salon ”urartu bölgesi salonu”. ablamın ağzı açık kalmış. o kadar değerli eserler varmış ki. çok üzülmüş. dedim ki üzülme bak bergamaya ve selçuk açık hava müzesine. boş alanlardaki birikmiş sularda ördekler yüzüyor :)

    hoşçakalın.Esen kalın. Rabde kalın:)

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.