Cinsellik Çok Önemli mi?

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26178
    Anonim
    Pasif

    Cinsellik Çok Önemli mi? (Randy Alcorn)

    ‘Tanrı’nın gözünde bütün günahkarlar birdir’ özdeyişinihiç duydunuz mu? Elçi Pavlus’a göre bir değildir. Pavlus Korintliler’e gönderdiği mektubunda şöyle yazar:

    ‘Cinsel ahlaksızlıktan kaçın. İnsanın işlediği tüm diğer günahlar bedenin dışındadır, ama cinsel ahlaksızlıkta bulunan, kendi bedenine karşı günah işler’ (1.Korintliler 6:18).

    Cinsel günahın, ta başından beri niteliksel bir farklılığı vardır. Niçin? Çünkü cinsellik yalnızca yaptığınız bir şey değildir, merkezinde siz varsınız. Cinsel ilişkiye girdiğinizde yaşamınızı tehlikeye atarsınız. Bir daha asla geri alamayacağınız bir şey verirsiniz.

    İffet ve iffetsizlik, davranış, kültür ve geleneklerle ilişkili, dışsal konular olmaktan çok daha ötedir. Ruhun derinliklerine dek inerler. Kim olduğunuzu ve kim olacağınızı belirleyen keskin bir kılıçtır. Cinsellik, Hollywood filmleri, Madonna ya da internet ‘sohbet odalarındaki’ bir sapık tarafından keşfedilmedi. Cinsellik göz kamaştırıcı parlak ışıklar ve yücelikler içinde, meleklerle çevrelenmiş, kutsal olan Tanrı tarafından yaratıldı. Cinselliğin iyiliği, kendi Yaratıcısı’nın iyiliğiyle birlikte etkin olur.

    ‘Tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin çok iyi olduğunu gördü’ (Yaratılış 1:31).

    Cinsellik de iyi olan her şeyin içerisindeydi. Tanrı sözünde, düşüşün ardından bile evlilik kurumu dahilindeki cinsel zevklerden açıkça söz edilir. Cinsellik çocuk sahibi olmanın aracılığıyla evlilik ilişkisinin ifade edilişidir. Bunların her ikisi de Tanrı için çok önemlidir.

    Cinselliğin Gücü
    İffetli olma ilkesini bu denli önemli kılan şey şudur:
    Cinsellik inanılmaz derecede güçlüdür; muazzam bir yarar sağlayabilme ya da muazzam bir kötülüğe neden olma gücüne sahiptir.

    Ateş Tanrı’nın bir armağanıdır. Ateş olmadan ne yapardık? Soğuk ve karanlık bir gecede, ormanın ortasında alev alev yanan kamp ateşi seyrettiniz mi hiç? O alevler kamp alanının sınırlarının dışına yayıldığında ne olur? Korkunç bir yıkım, acı, ölüm! Tanrı’nın en harika armağanları, Tanrı’nın belirlediği sınırlar dışına çıkarıldığında, tümüyle mahvedici olurlar. Bu, cinsellik için de geçerlidir. Büyük yarar sağlama gücünün yanı sıra büyük bir kötülüğe dönüşebilme potansiyeli de vardır. Ateş şöminenin içinde yandığı sürece sizi ısıtır, dikkat edilmezse tüm evi yakıp kül edebilir.

    İffeti kucaklamak, harika bir armağanın sahibi olmaktır. İffet, hiçbir şeyle kıyaslanamayacak derecede harika bir şeydir. Bir yaz yağmurunun ardından çevreye yayılan güllerin hoş kokusuna benzer. Asla solmayacak bir güzelliği vardır, çünkü cennette yaşayan herkes pak olacaktır.

    ‘Oraya murdar* hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek; yalnız adları Kuzu`nun yaşam kitabında yazılı olanlar girecek’ (Esinleme 21:27).

    Sınırlar Nerede Başlar, Nerede Biter?

    Kutsal Kitap’a göre, cinselliğin sınırları evliliğin sınırları içindedir. Cinsellik ve evlilik birlikte yürür. Cinsel birleşme yaşam boyu sürecek olan bir bağlılığın ifadesi olarak amaçlanmıştır. Evlilik dışında kalıcı bir bağlılık yoktur; dolayısıyla başka bağlamda cinsellik bir yalana, bir aldatıya dönüşür.
    Cinsellik, kutsal evlilik sözleşmesinin sorumluluklarının ayrılmaz parçası olan bir ayrıcalıktır. Evlilik sözleşmesinin sorumluluğu dışında bu ayrıcalık üzerinde hak iddia etmek Tanrı’nın amacına aykırıdır. Evlilik dışında geçekleşen herhangi bir cinsel eylem, her ikisinin de değerini düşürür. Cinsellik sadece iki bedenin değil, iki bireyin, yani iki ruhun birleşmesi için tasarlanmıştır. Cinsel yakınlık (cinsel mahremiyet), birbirlerine yüzde yüz bağlı olan (yani resmen evlenen) kişiler arasında gerçekleşmelidir.
    ‘Ama biz birbirimizi gerçekten seviyoruz’ gibi sözlerin cinsel mahremiyet açısından hiçbir dayanağı yoktur. Cinselliğe, öznel (kişisel) duygular aracılığıyla değil, yalnızca yaşam boyu sürecek bir taahhüdün amacı doğrultusunda izin verilebilir. Bunlar Tanrı’nın kurallarıdır. Bunları değiştirmek bizim elimizde değildir. Bu kurallar sonsuza dek yürürlüktedir. Bu kuralları çiğnediğimiz zaman, zararlı çıkan biz oluruz.

    Akıllı bir sürücü yol kenarındaki korkuluklara asla lanet etmez. ‘Korkuluklar çamurluğumu yamulttu!’ diye yakınmaz. Aşağıdaki uçuruma bakar, parçalanmış araçları görür ve bu korkuluklar için Tanrı’ya şükreder. Tanrı’nın korkulukları, O’nun ahlaksal ve bizimle yıkım arasında dururlar. Onlar bizi cezalandırmak ya da bir şeylerden mahrum etmek için değil, bizi korumak için konmuştur.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.