Büyük Sıkıntı ve Antikrist’in Ortaya Çıkması

  • Bu konu 1 izleyen ve 1 yanıt içeriyor.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26395
    Anonim
    Pasif

    Büyük Sıkıntı ve Antikrist’in Ortaya Çıkması

    Selanikliler yazısında Antikrist‘in ortaya çıkmasını önleyen bir engelden ve bu engelin ‘ortadan kalkmasından’ söz edilir.

    ‘Zamanı gelince ortaya çıkarılacak olan bu adamı şimdilik neyin engellediğini biliyorsunuz’ (2.Selanikliler 2:6).

    Bu engel ne olabilir? Bu, kilisede etkinliğini gösteren Kutsal Ruh’tur. Kilise çağının kapanışında yersel görevini sonuçlayacak olan Kutsal Ruh Kilise’yle birlikte ortadan kalkınca – göğe alınınca – helak oğlu Antikrist belirecek, büyük sıkıntı dönemi de o zaman başlayacak. Büyük sıkıntının başlaması kötülüğü frenleyen Kutsal Ruh’un ve Kilise’nin göğe kaldırılışıyla bağlantılıdır. Bu da, bir kez daha Kilise’nin büyük Sıkıntı’dan önce göğe alınacağını kanıtlar.

    Büyük sıkıntı dönemi son bulurken , Mesih yeryüzüne inmeden gökte Kuzu’nun düğününün yapıldığını okuyoruz.

    ‘Bundan sonra gökte büyük bir kalabalığın sesini andıran yüksek bir ses işittim. “Haleluya!” diyorlardı. “Kurtarış, yücelik ve güç Tanrımız`a özgüdür’
    Çünkü O`nun yargıları doğru ve adildir. Yeryüzünü fuhşuyla yozlaştıran Büyük fahişeyi yargılayıp Kendi kullarının kanının öcünü aldı.”
    İkinci kez, “Haleluya! Onun dumanı sonsuzlara dek tütecek” dediler.
    Yirmi dört ihtiyarla dört yaratık yere kapanıp, “Amin! Haleluya!” diyerek tahtta oturan Tanrı`ya tapındılar.

    Sonra tahttan bir ses yükseldi: “Ey Tanrımız`ın bütün kulları! Küçük büyük, O`ndan korkan hepiniz, O`nu övün!”

    Ardından büyük bir kalabalığın, gürül gürül akan suların, güçlü gök gürlemelerinin sesine benzer sesler işittim. “Haleluya!” diyorlardı. “Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrımız Egemenlik sürüyor.

    Sevinelim, coşalım! O`nu yüceltelim! Çünkü Kuzu`nun düğünü başlıyor, Gelini hazırlandı.

    Giymesi için ona temiz ve parlak İnce keten giysiler verildi.” İnce keten kutsalların adil işlerini simgeler.

    Sonra melek bana, “Yaz!” dedi. “Ne mutlu Kuzu`nun düğün şölenine çağrılmış olanlara!” Ardından ekledi: “Bunlar gerçek sözlerdir, Tanrı`nın sözleridir” (Vahiy 19:1-9).

    Kuşkusuz bu olayda Kuzu’nun gelini, Kilise’nin gökte bulunması gerekmekte. Çünkü gelinsiz, yani Kilisesiz düğün olamaz. Bu da büyük sıkıntıdan önce Kilise’nin göğe kaldırıldığını gösterir:


    Düğün şenliğinden dönecek olan efendilerinin gelip kapıyı çaldığı an kapıyı açmak için hazır bekleyen köleler gibi olun’ (Luka 12:36).

    Son Dönemin Kilisesi Fledelfiya’yla İlgili Sözler


    Fledelfiya’yla ilgili Sözler de Kilise’nin tüm dünya üzerine gelecek olan deneme saatinden korunacağını belgeler:
    ‘Sözüme uyarak sabırla dayandın. Ben de yeryüzünde yaşayanları denemek için bütün dünyanın üzerine gelecek olan denenme saatinden seni esirgeyeceğim’(Vahiy 3:10).

    Buradaki Yunanca ‘tireo’ daha güçlüdür: ‘Seni de deneme saatinden dışarı’ veya ‘ ‘dışarda’ saklayacağım. Bu da Kilise’nin sıkıntı esnasında yerde korunacağını değil, büyük sıkıntının dışında olarak korunacağını belirtir.
    Bundan başka büyük sıkıntı imanlılarını korunmak bir yana, Antikrist’in eline verileceğini okuyoruz:

    ‘Kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı’ (Vahiy 13:7).

    Büyük Sıkıntının Gönderilme Amacı

    Tanrı bu büyük sıkıntı yoluyla Yahudi halkını ve imansız ulusları yargılamayı, böylece tövbeye yöneltmeyi amaçlar. Büyük sıkıntının kiliseyle hiçbir ilgisi yoktur. Bu nedenle de onun sıkıntıya girmeden göğe alınması gerekir. Yazıldığı gibi, Tanrı Mesih’in bedeni ve gelini olan Kilise’yi öfke ve gazap için oluşturmamıştır.

    Çünkü Tanrı bizi gazaba uğrayalım diye değil, Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla kurtuluşa kavuşalım diye belirledi’ (1.Selanikliler 5:9).

    #34611
    Anonim
    Pasif

    Kilisenin büyük sıkıntıda kalıp Şeytan ve Antikrist’in yetkisine teslim edilme düşüncesi, Mesih’in kilisesine verdiği yetkiyle çelişir


    ‘Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek’ (Matta 16:18).


    Sıkıntı döneminde tüm ulusların ve kutsalların Şeytan ve Antikrist’in yetkisine teslim edildiği belirtilir:


    Kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı’ (Vahiy 13:7).


    Oysa Mesih’in kilisesi ve gelini için böyle bir şey düşünülemez. Ölüler ülkesinin güçleri onun üzerine yetki kuramaz. Antikrist’in eline teslim edilen kutsallara gelince, bunlar Kilise değil, büyük sıkıntıda imana gelmiş imanlılar olduğu apaçıktır.


    Kutsal Kitap’ta birçok kez görüldüğü gibi, Tanrı günahlılara öfkesini dökmeden önce, sadık bağlılarını güvenliğe alır. Örneğin, Tanrı yeryüzünü tufanla vurmadan önce, Nuh’la ailesine ‘gemiye girmelerini’ emretti. ‘Kapı kapandığında’ hem yerden, hem de gökten sular boşaldı:


    ‘Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri*, kuşları yeryüzünden silip atacağım dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.” (Yaratılış 6:7).

    Başka bir olayda korkunç günahların işlendiği Sodom ve Gomora kentlerinin yargılanmasıdır. Tanrı ilkin Lut’u güvenliğe aldı, ardından Sodom ve Gomora üzerine ‘gökten ateş ve kükürt’ yağdırdı (Bkz. Yaratılış 19:12-25). Günümüzde bile bir ülke başka bir ülkeye savaş ilanı yapmadan önce temsilcilerini o ülkeden çeker. Tanrı’da günahlı insanlığa yönelik öfkesini boşaltmadan önce temsilcilerini – Mesih’in gelini olan Kilise’yi – kendisine çekecek.


    İlk imanlıların başlangıçtan bu yana Mesih’in her an gelebileceğine inanmış olmaları da, Kilise’nin büyük sıkıntıdan ve Antikrist’in belirmesinden önce göğe kaldırılacağını kanıtlar. İlk inanlıların beklentisi büyük sıkıntıyı ya da Antikrist’i görmek değildi. Onlar hiçbir ön işaret gözetmeksizin Mesih’in her an kendilerini almak için geleceğini bekliyordu.


    Bazıları Elçi Pavlus’un 2.Selanikliler 2:1-3’teki sözlerine dayanarak, inanlıların Antikrist’i ve büyük sıkıntıyı görmeden göğe alınmayacağını ileri sürer. Her ne kadar birinci ayet Mesih’in dönüşü ve inanlıların O’nunla toplanmasına değiniyorsa da , Elçi Pavlus’un burada göğe alınıştan değil, ‘Rab’bin gününden’ söz ettiği açıktır. Başka bir deyimle, ‘imandan dönüş ve yasa tanımaz adam ortaya çıkmadıkça O GÜN’ yani büyük sıkıntı günü olmayacaktır. Bazıları yaşadıkları sıkıntıları o büyük günle karıştırıp ‘Rab’bin gününün’ geldiğini düşünüyordu. Fakat Pavlus imandan dönüşün ve Antikrist’in belirişinin olmadığını hatırlatarak bu günün gelmediğini belirtir. Konunun devamı açık dille Antikrist’in belirişine engel olanın ortadan kalkmasına bağlar. Engel olanın Kilise ve dünyada etkin olan Kutsal Ruh olduğunu önceden belirttik. Göğe alınış gerçekleştiğinde imandan dönüş başlayacak ve Antikrist ortaya çıkacak.

    Yine bazıları büyük sıkıntıyı görmeden göğe alınmanın yeni bir düşünce olduğunu, 1830 yılından önce böyle bir düşünceye hiçbir yerde raslanılmadığını anımsatarak konuyu bulandırmaya çalışır. Doğrudur ki, kilise tarihinde bu doğrultuda kesin ve net açıklamalar yoktur. Hatta bu konuda birbiriyle çelişen birçok açıklamalara da raslanır. Mesih’in kilise için gelişinin ve göğe alınışın bir sır olduğu yeniden anımsansın. Bundan başka bilinsin ki, bizim yetkimiz kilise tarihi değil, Kutsal Kitap’tır. Her inancımıza kilise tarihinde belirgin dayanaklar olabilir ya da olmayabilir. Bu önemli değildir. Sonuçta her öğreti kilise tarihinin değil, Kutsal Kitap’ın ışığında değerlendirilmelidir. Kuşkusuz tarihsel destekler bizleri daha fazla sevindirir, imanımızı pekiştirir. Ama önemli olan Kutsal Kitap’ın yetkisi ve öğretisidir. Buraya dek sıraladığımız Kutsal Kitap gerçeklerininse bu gerçeği yeterince onayladığını kanıtladık.

    Ayrıca bu öğretinin sadece 1830 yılında belirdiğini söylemek de yanlıştır. İ.S 175-195’te yaşamış ilk kilise babalarından İrrenyus’un şu bildirisi ilginçtir.

    ‘Son zamanlarda Kilise aniden kaldırıldığında yazılmış olduğu gibi, hiç olmamış ve olmayacak olan bir sıkıntı olacaktır’ (Edimcilere Karşı V.29:1).
    Dördüncü yüzyılda yaşamış (İ.S 306-307) Suriyeli Efrem’in bu doğrultudaki açıklamaları da düşündürücüdür:

    ‘Dünyayı mahveden kargaşayı görmesin diye Tanrı’nın bütün kutsalları ve seçilmişleri, gelecek sıkıntıdan önce Rab’be götürülecekler…’ (Suriyeli Ephraim).

    303 yılında Vıctorianus adlı tanrıbilimci Vahiy’le ilgili bir yorumunda Kilise’nin göğe kaldırılacağı görüşünü savunur:

    ‘Tanrı’nın öfkesi daima sözdinlemezleri vurur… Bu, (yani vurma) son zamanlarda, kilise onların arasından kaldırıldığında olacaktır. (Europe H.P Medema sh 142).

    Kilisenin büyük sıkıntıdan göğe kaldırılması Kutsal Kitap’ın son günlerle ilgili öğreti tablosuna en uygun düşenidir. Bu, kilisenin çağrılışı, umudu nedeniyle uyumdadır. Büyük sıkıntının amacı, Daniel Peygamber’in son hafta-senesiyle ilgili bildirilerine, inayetle kurtuluş öğretisine tamamen uyum oluşturur.

2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • ‘Büyük Sıkıntı ve Antikrist’in Ortaya Çıkması’ konusu yeni yanıtlara kapalı.