Bilgisizce sözlerle mi konuşuyorum?

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26168
    Anonim
    Pasif

    Nikodimos adında Kutsal Yasa öğretmeni yaşlı bir Ferisi reis, kimseye görünmesin diye, İsa’ya geceleyin gelip sorular sormuş ve ondan yanıtlar almış. Kurtarıcımızın verdiği o yanıtların içinde biri var ki, bugün dikkat ve ilgi odağım oldu! Her çağda yaşamış insanlara olduğu kadar, bize de, ışık olan Mesih İsa’nın şu sözü ne kadar düşündürücü olmalı: “Bildiğimizi söylüyoruz, gördüğümüze tanıklık ediyoruz; ve bizim tanıklığımızı kabul etmiyorsunuz.”(Yuhanna 3:11). Bu aydınlatıcı sözle ayıkarak kendime şu soruyu sordum:İNCİL okuyarak, İsa’nın sözünü ettiği o bilgi senin içinde oluştu mu? Çünkü Nikodimos’un şeriat yolu ile edindiği bilgiler, İsa’nın karşısında yetersiz kalmış! Rab İsa’nın söyledikleri karşısında hem dinleyen ve hem de, gerçek bilgiye aç olduğunu itiraf eden şeriat öğretmeni Nikodimos, öğretmenliği süresince, bilmediği şeyler vaaz etmiş ve kendi iradesine göre şeriat öğretmenleri yetiştirmiş! Şeriat düzenine göre yetişmiş öğretmenler, bilgileriyle gururlanarak İsa’nın karşısına hep dikilmişler!Kutsal yazıları okuyarak kutsal olmağa ve doğru davranışlar sergilemeğe çalışan bu insanlara aşılanmış bilgi, Allah’tan olmadığı için, sergilemeğe çabaladıkları doğru davranışlar, gerçek bilgiye göre değildi.Tarsuslu Saul da, aynı düzene göre yetişmişti ve kendi doğruluğuna inanıyordu; fakat Nasıralı İsa ile o ilk karşılaşmasında, Nasıralı İsa’nın önüne kapanmıştır! İsa ona, “kalk ve ayakta dur; çünkü hem gördüğün şeylerde, hem sana görüneceğim şeylerde seni hizmetçi ve tanık tayin etmek için sana göründüm” demiş!(Res.İşl. 26:16). Tarsuslu Saul da, öğretmenlerinin görmedikleri ve işitmedikleri şeyleri öğretmelerine göre yetişmiş bir Ferisi idi. Onlar, “kul, efendisinin ne yaptığını bilmez” türden gelen bir öğretişin öğrencileriydiler! (Yuhanna 15:15). Evet, onlar, kitapları araştırıyorlardı; ama Allah’ın egemenliğini göremiyorlardı ve bilmiyorlardı.
    Mesih İsa’yı haça gerenler, şeriat bilginleriydiler ve ne yaptıklarını bilmeden göksel egemenliğin kulları olarak orada rol almışlar! Onların ve bizim günahlarımızın ağır yükü altında İsa, Baba’ya şu yakarışta bulunmuş: “Ey baba, onlara bağışla; çünkü ne ettiklerini bilmiyorlar.”(Luka 23:34).
    Kurtarıcımız Rab İsa Mesih, Kitabı Mukaddes’i ve özellikle İNCİL’i okuyan bizlere, okuduklarımızı bize gösterecek ve sesini işittirecek daha güçlü bir Öğretmen ve Tesellici göndermiştir! Bu Öğretmen, İsa Mesih’in adını Baba’dan çıkıp bize taşıyan Kutsal Ruh’tur! O, kendisini bekleyenler üzerine harikalar yaratarak Pentikost günü inmiş! O’nun gelişi ile zorlu bir rüzgar onların üzerine esmiş ve ateştenmiş gibi bölünen diller onlara görünmüş! Bundan sonra, Mesih İsa’nın izleyicileri,Kutsal Ruh’un gücü ile, İsa Mesih’in olağanüstü görünümünü seyretmeğe başlamışlar! Hem de, O’nun sesini işitir olmuşlar! Sözleri, bilgisizce konuşan Ferisilerden ve yazıcılardan dinliyen resuller,”sizi Allah’tan ziyade dinlemek Allah gözünde doğru mudur? Siz hükmedin; çünkü biz gördüğümüz ve işittiğimiz şeyleri söylememek elimizde değildir” diyerek bizi de, Allah’ı dinlemeğe teşvik edici olmuşlar! (Res.İşl. 4:19,20). Tarsuslu Saul’a da, “hem gördüğün şeylerin, hem sana görüneceğim şeylerin hizmetçisi ve tanığı olacaksın” şeklindeki O’nun vaadı, onda görünmüş! Kurtarıcı Rab İsa Mesih, Tarsuslu Saul(Pavlus) üzerinde o kutsal hareketler varlığı ile görünmüş! Pavlus’a, Mesih fikri ve hareketleri egemen olmuş! Ve Pavlus, “artık ben yaşamıyorum, fakat Mesih bende yaşıyor” kanısı ile yaptığı konuşmalardan emin olmuş! Mesih İsa’nın içimizde yaşadığından emin olmamız, Allah’ın bize büyük bir bağışıdır! Bugün İNCİL’i okuyan herkes, Allah’ın göstereceklerine ve Allah’ın sesini işiteceklerine ilişkin adaydırlar.
    İnsanlardan gördüğümüz muamelelerin tutsak edici gücünden ve tesirinden daha güçlü bir tutku yapan, İsa Mesih’in bize görüneceği şeyleri özleyelim ve bu özlemimizi O’na söyleyelim. Bu paylaşımımı bu özlemle yazdım. Bu paylaşımımda seni inciten bir şey buldunsa ey sevgili kardeşim ve kızkardeşim! Seni üzen şeylere bakmakla vakit kaybetme; bende gördüğün seni üzen şey, Rab’den değil; bendendir. Rab İsa Mesih’in sana görüneceği şeylere bak; sana görünecekler ve beni affedeceksin. Rab İsa Mesih’in sana görüneceği şeyler, seni kendilerine tutsak edecek sonsuz güce ve yetiye sahiptirler! Hemen her gün, çevremde dolaşan ve beni kendilerine tutsak eden şeylerle ve durumlarla karşılaşıyorum; onlara tutsak olmayayım diye Kurtarıcım İsa Mesih’in bana görünmesini bekliyorum. O’nun göründüğü şeyler, hayallerin tutsak edici gücünden daha güçlüdür! Kötü hayaller ve acı veren sanrılar, İsa Mesih’in bize göründüğü ve de, görüneceği şeyler karşışında zihnimizi işgal edecek güçte değildirler! Acı çekenler, İsa Mesih’i önlerinde haça gerilmiş olarak düşünsünler! İsa Mesih, ölümden dirilmiştir, kötü şeylere tutsak olanların acılarını bilendir ve onların dualarını işiticidir. Çünkü o, tutsakları kendine tutsak etmek için dirildi (Efes 4:8).
    “Tadın ve görün; RAB ne iyidir,
    Ne mutludur ona sığınan adam!”(Mezmur 34:8).
    Bunu bilmek ister misin ey can! Rab İsa Mesih’i çağır. Amin.

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.