Bandırma Yolcuları

  • Bu konu 1 izleyen ve 0 yanıt içeriyor.
1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Yazar
    Yazılar
  • #25034
    Anonim
    Pasif

    Kurtuluş ateşini yakanların hikâyeleri kitap oldu

    İSTANBUL Milliyet

    Bandırma vapuruyla 3 gün süren zorlu bir yolculuk sonrası 19 Mayıs 1919’da Samsun’a vararak ulusal kurtuluşun ilk kıvılcımını çakanların öyküsü, Önay Yılmaz tarafından bir kitapta toplandı

    [IMG]http://i.milliyet.com.tr/HaberAnaResmi/2008/05/19/fft17_mf45063.Jpeg[/IMG]

    Mustafa Kemal Paşa ile birlikte İstanbul’dan 16 Mayıs 1919’da bindikleri Bandırma Vapuru’yla, 3 gün süren zorlu bir yolculuk sonrası 19 Mayıs 1919’da Samsun’a vararak, ulusal kurtuluşun ilk kıvılcımını çakanların öyküsü, Milliyet muhabiri Önay Yılmaz tarafından kitaplaştırıldı.
    Alfa Yayınları’ndan çıkan “Bandırma Yolcuları – Mustafa Kemal ile ‘Kurtuluş’ Destanını Başlatanların Öyküsü” isimli kitapta Yılmaz, Bandırma yolcularının yakınlarını da kurgu bir yolculuğa çıkarıyor ve onların ağzından tarihi yolculuğun fazla bilinmeyen yönlerine de yer veriyor.

    Merak edilen sorular

    Kitapta, “Mustafa Kemal Bandırma yolcularını nasıl seçti?”, “Yolculuk süresince neler yaşandı?”, “Samsun’a gidiş kararı nasıl verildi?”, “Mustafa Kemal, zaferden sonra dava arkadaşlarına vefa borcunu ödedi mi?”, “Bandırma yolcularından kimler Atatürk’e suikasttan yargılandı?”, “Vapurun pusulası yok muydu?” gibi merak edilen soruların yanıtları da veriliyor.
    Kitapta Bandırma yolcularından Binbaşı Kemal (Doğan) Bey’in kızı Ayfer Neyzi ise babasının şu ilginç anısını naklediyor:
    “Yola çıktıktan kısa süre sonra bir İngiliz gemisinin onları izlediğini fark ediyorlar. Işıklar sönük. Arkalarında bir büyük bela onları izliyor. Gemi yaklaşıyor ama Bandırma Vapuru’nu adeta sıyırırcasına, yanıbaşlarından geçip uzaklaşıyor. O anda güverteden derin bir ‘Ohh!’ sesi yükseliyor. Sanki uyumlu bir koro gibi, bir anda ve hep birlikte!..”

    Kaptanın vasiyeti

    Kitapta, Bandırma kaptanı İsmail Hakkı (Durusu) Bey’in torunu Nejat Ulugöl, dedesinin vasiyetini şöyle anlatıyor:
    “Dedem, yaşamı boyunca ‘acemi kaptan’ ve ‘kullandığı gemi pusulasızdı’ şeklindeki anlatımlardan rahatsızlık duymuş. Ailesine de, ‘Eğer bu yanlışlığı düzeltemezseniz gözlerim açık gider’ diye vasiyette bulunmuş. Ne yazık ki dedemin gözleri açık gitti. Sağlığında bu yanlışlığı bir türlü düzeltemedik.”
    Albay Kazım (Dirik) Bey’in torunu Doğan Dirik de, dedesinin ağzından bir anısını kitapta özetle şöyle anlatıyor:
    “Samsun’dan Havza’ya giderken, otomobil bir dönemeçte durdu… İlerideki köye gidip, oradan araba tedarik etmeyi kararlaştırdık. Hep beraber yola çıktık. Mustafa Kemal, ‘Size yorulmamanız için bir çare tavsiye edeceğim. Dağ Başını Duman Almış marşını biliyor musunuz?’ diye sordu. İtiraf edeyim ki orada olanlardan hiçbirimiz bu marşı bilmiyorduk. Bunun üzerine gür ve dinç sesiyle notasını da tekrarlayarak marşı söyledi…”

    ‘Anılar hiç bu kadar derli toplu olmamıştı’

    “Nazilerle Beş Yıl”ın da yazarı olan Önay Yılmaz ikinci kitabının ortaya çıkış öyküsünü şöyle anlattı: “Geçtiğimiz yıl Milliyet gazetesi olarak bir 19 Mayıs eki verdik. Bu eki oluştururken, kurtuluş ateşinin yakıldığı Galata rıhtımında Bandırma Vapuru’na binen Mustafa Kemal’in dava arkadaşlarının çocuklarını ve torunlarını bir araya getirip onlarla röportajlar yaptık. Bize dedelerinden ve babalarından kalan anıları naklettiler. Daha sonra bu araştırmayı biraz daha derinleştirdiğimde, bu 3 günlük tarihi yolculuğun derli toplu pek ele alınmamış olduğunu, yani böyle bir eksiklik gördüğüm için yazma gereği duydum.”

    http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=yasam&ArticleID=545871&Date=19.05.2008&ver=81

1 yazı görüntüleniyor (toplam 1)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.