2050 de en buyuk din hangisi olacak? …

  • Bu konu 2 izleyen ve 2 yanıt içeriyor.
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #26866
    Anonim
    Pasif

    Ali Atıf Bir, Bugün gazetesindeki bir köşe yazısında dinlerin yayılma çabasını ve konu hakkında dünya medyasında (Ekonomist) yapılan tartışmaları anlatan bir yazi yayimlanmış…

    Kutsal Kitap Pazarlaması

    Bugünün Müslüman ve Hıristiyanları kutsal kitaplarını yayma konusunda niçin bu kadar başarılılar? Kutsal kitap savaşının galibi kim? Müslümanlar mı Hıristiyanlar mı?
    Pazar günü anımsarsanız The Ekonomist’teki Kuran ve İncil pazarlama faaliyetleriyle ilgili incelemeye yere verirken yazımı şu iki soru ile bitirmiştim:

    1) Bugünün Müslüman ve Hıristiyanları kutsal kitaplarını yayma konusunda niçin bu kadar başarılılar?

    2) Kutsal kitap savaşının galibi kim? Müslümanlar mı Hristiyanlar mı?

    The Ekonomist’in çok önemli incelemesinin sonuçlarına kaldığım yerden devam ediyorum: İlk olarak doğrudan verilecek yanıt şu: Hem Müslümanlar hem de Hıristiyanlar kutsal kitaplarını yaymada modernliğin araçlarını (teknoloji, küreselleşme, zenginlik) kullanma konusunda oldukça ustalar. Küreselleşme ve zenginlik her iki din için de büyük damar oluşturuyor. Şu anda Hıristiyan misyonerliğinin en üretken ülkesi Güney Kore…

    Dünyanın en büyük İncil basımevleri Brezilya ve Güney Kore’de… 140’tan fazla ulusal ve bölgesel İncil derneği global network şeklinde dünyadaki her kadın, erkek, çocuğun eline İncil’i vermek için güç birliği yapıyorlar. Bu derneklerin en büyüğü Amerikan İncil Derneği bugüne kadar ateist Çin’de 50 milyondan fazla İncil bastı. Suudi Krallığı da Kuran’ı dağıtmak için haddinden fazla çalışıyor. Suudi Krallığı her yıl camiler, İslami dernekler ve elçilikler aracılığıyla tüm dünyaya 30 milyondan fazla Kuran’ı bedava dağıtıyor. İnternete girdiğinizde FreeKoran. com’a girer adresinizi verirsiniz haftasına bedava Kuran’ınız elinizde.

    Ancak Suudi sermayesiyle yayılan Kuran’ın ve Suudilerin katı İslam anlayışını taşıyan literatürün Hıristiyanları ve bir kiliseye bağlı olmayan kişileri etkilemiyor… Aksine Suudi anlayışının İslam dünyasında göreli ağırlığını arttırıyor ve Hıristiyan- Müslüman ayrımını keskinleştiriyor. Örneğin geleneksel Müslüman öğretisinde İncil ve Tevrat Tanrı’nın geçerli ayetleri ve geçerli selamete ulaşma yolları olarak olumlanıyor. Suudi öğretisinde ise Kuran’ın son indirilen kitap olduğu ısrarla iddia edilip Hıristiyanlığın ve Yahudiliğin kurtarıcılık gücünü yitirdiği söyleniyor.

    Müslüman diasporası ve Müslüman misyonerleri imanı daha önce el değmemiş alanlara götürmeye çalışıyorlar. İman propagandası yapan Tebliğci Cemaat grubu yarım zamanlı vaizlerden oluşan küresel bir network. Peygamber gibi giyinip küçük gruplar halinde Kuran ayetlerini ülke ülke yayıyorlar. Pakistan’daki ve Hindistan’daki yıllık toplantılarına binlerce kişi katılıyor. Teknoloji de Kutsal kitaplara çok dost bir ortam yaratıyor. İnternet ve cep telefonu üzerinden okuyup, soru sorabiliyor, MP3 ve ipod üzerinden de dinleyebiliyorsunuz (Podcasting oluyor godcasting) Hayattan kopmadan Allah’a bağlanmak istiyor musun? Al bir MP3 bağlan İncil’e bağlan Kuran’a… Sana benzeyen insanlarla network mu olmak istiyorsun…

    O zaman gir e-İncil ve e-Kuran’a, kutsal ayetleri sanal arkadaşlarınla paylaş. Bugün hemen her ülkede sadece İncil ya da Kuran yayını yapan birkaç televizyonu ya da radyo istasyonu mutlaka var. Hatta Amerikan İncil Derneği daha da ileri gitti ve sigara kutusundan biraz büyük ses cihazı geliştirdi. Bu cihaz yüz kişiye aynı anda İncil’in anlatılmasını sağlıyor. Peki bu kadar çabaya rağmen, Hıristiyanlar ve Müslümanlar kendilerine her kanaldan ulaşan kutsal kitaplarını anlayabiliyorlar mı?

    “2050’de ki En Büyük Din Hangisi”

    ıki gündür The Ekonomist’teki bir makaleye dayanarak Kuran ve İncil’in tüm dünyada nasıl pazarlandığını anlatıyorum. Kaldığımız yerden The Ekonomist’e devam edecek olursak… Kutsal kitapları edinmekle anlamak arasında ciddi fark var. The Ekonomist’e göre bu konuda hem Hıristiyanlık hem İslam ciddi sorunlarla karşı karşıyalar… Örneğin her Amerikalı’nın evinde ortalama dört İncil var…

    İNCİL’İ ALIYOR AMA OKUMUYORLAR

    Her yıl Amerikalılar hâlâ 20 milyon İncil daha satın alıyorlar. Ancak gallup araştırmalarına göre hâlâ Amerikalıların İncil bilgileri çok feci. Örneğin Amerikalıların % 25’i hâlâ Paskalya tatilinin niye kutlandığından haberleri yok, % 12’si de Nuh Peygamber’in Jan Dark’la evli olduğunu sanıyor. Müslümanlar ise Kuran’ı orijinal dili Arapça okumayı tercih ediyorlar. Arkaik bir dille yazılmış, oldukça akıcı ve ilham veren bir yapısı olmasına rağmen Kuran’ı da ana dili Arapça olanların bile zor anladığı biliniyor.

    2050’DE DURUM

    Müslümanların sadece % 20’sinin ana dili Arapça. Müslüman ülkelerde okur yazarlık oranı da çok düşük. Bu nedenle birçok kutsal kitap öğrencisinin ezberledikleri şeyleri anlamadıklarından yakınılıyor. Peki kutsal kitap savaşını kim kazanıyor? The Ekonomist diyor ki: 21’inci yüzyılın başında dünyada 2 milyar Hıristiyan’a karşı 1,5 milyar Müslüman var. Ancak 20’nci yüzyılı Müslümanlar daha iyi performansla kapadılar. 1900’lerde dünyada 200 milyon Müslüman varken bugün bu rakam 1,5 milyara çıktı. Avrupa’nın kalbinde Hıristiyan dinini uygulayanlar azalırken, Arap ülkeleri boyunca İslam yeniden canlanıyor. Birçok Hıristiyan bilim adamına göre 2050 yılında İslam Hıristiyanlığı geçerek dünyanın sayıca en büyük dini haline gelecek. Ancak Müslümanlığın yayılması için üç konunun üstesinden gelmesi gerek…

    KURAN’A ENGELLER

    Son yıllarda “terörle savaş” Kuran’ın yayılmasını engelliyor. Ve de geleceğe yönelik olarak bakıldığında Hıristiyanların pazarlama olanaklarının, kitap basım olanaklarının daha fazla olması Hıristiyanların lehine sonuçlanıyor. Çünkü Müslümanların ticari açıdan kitap basım olanakları daha sınırlı… Müslümanların önündeki pazarlama açısından diğer engel de Kuran’ı orijinal dilinde yani Arapça yayma ısrarları… Müslümanlar Kuran’ın başka bir dile çevrilmesinden çok rahat değiller. Yine de daha fazla kişiye ulaştırma güdüsü Müslümanların Kuran çevirisine hoşgörüyle bakmalarına neden oluyor. Bugün sadece istemeden de olsa Kuran’ın 20 ayrı İngilizce çevirisi var.

    AMERİKA’DA DURUM

    İkinci olarak Hıristiyanların Amerika’sı var. ABD dünyanın en güçlü ve en zengin ülkesi. ABD’de 80 milyon evanjelik var ve çoğunluğu Hıristiyanlığı yaymak için televizyonlar, radyolar, internet siteleri kuruyor, yayınevleri çalıştırıyor. Üçüncü olarak da Batı din özgürlüğüne inanıyor. Dini akımlara karşı daha özgürlükçü… Hıristiyan misyonerler İslam dünyasının Batı’da istediği gibi cami yapıp, Kuran’ı yaydığını ama İncil’in yayılması faaliyetlerinin Müslüman ülkelerde “teokrasi” nedeniyle şiddetle karşılık gördüğünü bunun da adil olmadığını söylüyorlar…

    İSLAM’IN KENDİNİ YAYMA HAKKI

    Özetlersem… İslam’ın ve Hıristiyanlığın kendini pazarlama çalışmalarını anlamak çok önemli. Neden? Çünkü Türkiye’de laikçi propaganda yapanların karşı çıktıkları “gücün” amacını doğru tanımlamaları gerekiyor. “Tek tip” laiklik propagandası yapanlar İslam’ın kendini yaymak için kullandığı strateji ve taktiklerin hepsine “Anneee… Şeriat geliyor” diyerek inanılmaz tepki gösteriyorlar. Merakım bu kişilerin Avrupa ya da ABD’de yaşasalar İncil propagandasına ne diyecekleri! Niyetleri sadece İslam’ı yaymak, yaşamak, anlamak isteyenlere ise mesajım “Malatya’daki misyoner katliamı” gibi olayları görmezden gelip şiddete, hoşgörüsüzlüğe çanak tutmamaları… Her dinin kendini yayma hakkı var… Bırakın iyi olan, kendini iyi anlatan kazansın…

    http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/10689-kutsal-kitap-pazarlamasi-2-makalesi.aspx

    http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/10836-2050-de-en-buyuk-din-hangisi-makalesi.aspx

    #34963
    Anonim
    Pasif

    Sevgili emalie kardeşim,
    Bu yazıyı dün okudum ancak fazlaca yorgun olduğumdan ve bazı ilaçlar nedeniyle düşüncelerimi toparlayamadığımdan yazamadım, bu gün de yanlış bir ifade kullanırsam Rab affetsin günahkar kulunu…

    Öncelikle yazıyı değerlendirirken bunu imanlı olmayan (bildiğim kadarıyla öyle) birinin yazdığını ve değerlendirme yaparken sadece sayısal değerlere başvurduğunu görüyoruz.

    Ben dinler arasında bu şekilde bir karşılaştırma yapılmasına karşıyım, zira 2 milyar hristiyan ifadesi oldukça abartı olmuş, acaba gerçekten 2 milyar hristiyan var mı? Buna cevap vermek için her hristiyanım diyen kişinin Mesih inanlısı olmadığını bilmek gerekiyor.

    Aynı şey müslümanlar için de geçerli, acaba gerçekten 1.5 milyar müslüman var mı dünyada? Ülkemizde 70 milyon insanın %99 unun müslüman olduğu söylenir acaba durum gerçekte böyle midir? İnanç sadece resmi evraklarda kayıtlı olan ile mi ölçülür?

    Elbette ki ölçümlemedeki kıstas bunlar olmamalıdır ancak yine ifade ediyorum ki yazar sadece sayısal değerlendirmelerde bulunmuş.

    Diğer bir konu, hristiyanlığın yayılması için yapılan çalışmalar. En büyük uğraşı sanıyorum hala incil dağıtmak olsa gerek, oysa kitap okuma oranı çok yüksek olan batıda bile insanların birçoğu inandıklarını iddia ettikleri kutsal metinleri okumuyorlarsa, Türkiye gibi islamiyetin ön planda olduğu ülkelerde, üstelik de okuma oranı bu kadar düşük olan ülkelerde (okuma oranı derken okuma yazma oranı demek istemiyorum kişi başına düşen kitap sayısını baz alıyorum) hristiyanlığa karşı bu kadar önyargı varken direterek incil basıp dağıtmak ne kadar doğrudur?

    Acaba kaç kişi dağıtılan bu kitapları açıp okuyor, bunlar ne kadar yararlı oluyor? İsa Mesih’e iman eden herkes aslında birer misyonerdir çünkü Rab’in kendisi tarafından müjdeyi bütün uluslara yaymakla görevlendirilmişlerdir. Tartışılması gereken hristiyanlık hakkındaki yanlış anlamaların nasıl ortadan kaldırılabileceği, nasıl daha etkili müjdecilik yapılabileceği konuları olmalıdır diye düşünüyorum.

    2050 yılında sayısal olarak müslümanlık 5 milyar kişi de olsa, bu islamiyet öğretisinin hristiyanlık temellerinden güçlü olduğu anlamına gelmez. Yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir bu yolu bulanlar çoktur sözünün doğruluğunu da kanıtlar ayrıca. Rab’e yürekten dua eden, O’nu hayatında yücelten, inancının gereklerini yerine getiren ve yaşamında Rab’i yücelten tek bir imanlı, Rab’in gözünde 1 milyar imanlı!? görünümlüden değerlidir.

    Kurtuluş yolu tektir. O da iman ettiğimiz gibi bizlerin çabaları ile değil Rab’in lütfu ile verilmiştir. Gözler önünde apaçık durmaktadır. Gözünü kapatan kişi ışığı karartamaz, ışık parlamaya devam eder, gözünü kapatan sadece kendini karartır. Rab insanların gözlerini açsın ve bizlere de nasıl hizmet edebileceğimiz konusunda bilgelik ruhu versin diye dua ediyorum. Âmin.

    Rab’in engin sevgisi ve esenliği yüreklerinizde egemen olsun.

    #34965
    Anonim
    Pasif

    Yorumlariniz icin cok tesekkurler Barnabas kardesim. =)

    Izninizle ufak bir not dusmek istiyorum (sahsiniza degil).
    Ben burda buldugum yazilari yayimlarken herhangi bir gorusu savundugum icin yapmiyorum ya da yapmayacagim. = )

    Okudugum yazilari sizinde haberiniz olmasi icin ve birlikte uzerinde dusunebilelim diye buraya ekliyorum. Istiyorum ki imanli ve imansiz tum kardeslerimizin bu tur konulardaki dusunceleri ve bakis acilari konusunda bizimde bilgimiz olsun ve bunlardan bereket alalim ve/veya birbirimizi bilgilendirebilelim. Bunuda belirtmek istedim.

    Rabbim hepimizi bolcaaa bereketlesin.

3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.