Re: Yorum Bilmi

#30437
Anonim
Pasif

İbrahim’in öyküsüne geri dönüp bu uyarlamaları yapmaya çalışacağız.
Yar.12:1-9 “RAB Avram’a, “Ülkeni, halkını, babanın evini bırak, sana göstereceğim topraklara git” dedi, “Seni büyük bir ulus yapacağım, Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım. Bereket kaynağı olacaksın. Seni kutsayanları kutsayacağım. Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryüzündeki halkların hepsi Senin aracılığınla kutsanacak.” Avram RAB’bin buyurduğu gibi yola çıktı. Lut da onunla birlikte gitti. Avram Harran’dan ayrıldığı zaman yetmiş beş yaşındaydı. Karısı Saray’ı, yeğeni Lut’u, Harran’da kazandıkları malları, edindikleri uşakları yanına alıp Kenan ülkesine doğru yola çıktı. Oraya vardılar. Avram ülke boyunca Şekem’deki More meşesine kadar ilerledi. O günlerde orada Kenanlılar yaşıyordu. RAB Avram’a görünerek, “Bu toprakları senin soyuna vereceğim” dedi. Avram kendisine görünen RAB’be orada bir sunak yaptı. Oradan Beyt-El’in doğusundaki dağlık bölgeye doğru gitti. Çadırını batıya düşen Beyt-El’le doğuya düşen Ay Kenti’nin arasına kurdu. Orada RAB’be bir sunak yaptı ve RAB’be yakardı. Sonra kona göçe Negev’e doğru ilerledi.”
İbrahim’in çağrılışı. İbrahim vaat edilen topraklara çağırıldı. Silahına bunu koydu. Silahı ateşledi İsraillilere. İsrailliler ne olması gerektiğini biliyorlardı. Musa’nın onları vaat edilen topraklara götürmek için çağırdığını biliyorlardı. Ama dikkat edin orada küçük bir uyarlama var. tanrı İbrahim’i çağırdı. Musa ise İsraillileri çağırıyor. Aynı zamanda dikkat edin. İbrahim Mezopotamya’daydı. İsrail ise Mısır’daydı. Bu nedenle farklı zıt taraflara gitmek zorundaydılar. Aynı şekilde değil ama yakın. Aynı ülkeye gitme ve aynı Tanrı’nın çağrısını izleme konusunda. Bu orijinal anlam. İbrahim gibi olmak ve vaat edilen topraklara gitmek. İsrail’e gidiyor ve bize doğru geliyor. Sürekli olarak değişmeler oluyor. Burada ne bulacağız. Antlaşma döneminin değişimini buluyoruz. Burası çok net konuşuyor. Biz aşağı doğru devam ettikçe daha fazla değil daha az. Nasıl antlaşma konusu değişiyor. YA bize şunu anlatıyor. 1.Kor.10.bölüm orası büyük bir bölüm. Nasıl çıkış bölümüyle bağlantı kuruyor. Korintliler 10 da diyor ki biz gidiyoruz vaat edilen topraklara. İsrail Musa’da vaftiz olduğu gibi, gökten ekmek geldiği gibi. Biz Hıristiyanlar da Mesih’te vaftiz olduk. Biz göksel ekmeği yedik. Onlar vaat edilen topraklara doğru devam ediyor. Biz de yeni yer ve yeni gök için devam ediyoruz. Vaat edilen topraklara yürüyüşlerinde birçokları düştüler. Biz de yeni yer ve yeni göğe doğru giderken başarısızlığa uğramayalım. Hepsi 1.Kor.10.bölümde yer alıyor. Bize ne yapacağımızı anlatıyor. İşte burada lazer yönlendirici var. biz buna hemen hedeflemeye başladık. İbrahim Kenan’a çağrıldı. Biz de yeni dünyaya Tanrı’nın krallığına çağrılıyoruz. Tanrı’nın krallığına gidiyorsak Tanrı’nın gitmesi gibi Tanrı bizi çok bereketleyecek. Çok zengin olacağız, büyük adlarımız olacak. Ama bundan da öte kendimizi bereketlemiş olacağız. Bir prosessin içine tüm dünyaya. Bu bereket İbrahim’in bereketlenmesi gibi. Bu bereketi bütün dünyaya taşıması gibi biz aynı şeyi yapacağız. İbrahim’in çağrısı burada bizim çağrımız olmuş oluyor. İsa Mesih’i izlemek. İbrahim Tanrı’yı izlemek için çağrılmıştı. İsrail Musa’da çağrıldı Tanrı’yı izlemek için. Biz İsa ile çağrıldık ki o Tanrı’nın çağrısını istedi. Orada Kenanlılar vardı. Peki bu Hıristiyanlar olarak bizim yaşamımızı nasıl etkiliyor. Bizim düşmanımız şeytan ve onu izleyenlerdir. Dünya sizindir. Ama diğer insanlar işgal etmişler ve bunlar güçlü insanlar. Bizden çok daha fazla paraları ve dünyasal güçleri var. biz zayıfız. Olması gerektiği gibi. Her halükârda biz savaşa gitmek zorundayız. İbrahim o bölgeye gitti. Tanrı’nın adını çağırdı. Sunaklar inşa etti. İsrailliler sunak inşa etmediler. Bir sunak vardı. Çadırları ve onu kendileri ile birlikte etrafta gezdirdiler. İbrahim’im yaptığının aynısını yapmadılar. Bize gelince ne oluyor. Biz sunakta inşa etmedik. Bizim sunağımız nerede. İsa neredeyse orda. Biz her yere gidip Rab’bin adını çağırabiliriz. Sadece Kenan’da değil her yerde. Gördüğünüz gibi bir uyarlama yapmak zorundasınız. Eğer bir uyarlama yapmazsanız. Ne yapacaksınız. Yaratılış 12:1-9 arasında ne yapacaksınız. Hiç bir uyarlama olmaksızın İsrail’in tam olarak yaptığını yapmak isterseniz ne yapacaktınız. Mısır’a gitmeniz, çölü ve kızıl denizi geçip yürüyecektiniz. Kenanlıları arayacaktınız. Sunaklar inşa edecektiniz. Bu bir sapkınlık olmayacaktı. İsa’nın yaptığını inkar etmek demektir. Sizin için bir anlam ifade ediyor mu bu. Size söylediğim aslında zor bir şey değil. Özellikle KK’ın açıkça öğrettikleri ve öğretmedikleri arasındaki ayrımı görmemiz gerekiyor.