Re: Üç Tanrı mı ? Tek Tanrı mı ?
Gerçek selamette kimin olduğunun ölünce anlaşılacağına göre burdaki konuyu açmanızın nedeni ne… Siz huzur bulduğunuzda kalın biz de kendi huzur bulduğumuzda. Önemli olan ne maddi ne de manevi anlamda şiddet kullanılmaması… Ama sizin hayat görüşünüzde şiddete yer var mı? Onu bir kontrol edin bir önce… ‘Cihad’, ‘fetih’, ‘takkiye’, ‘zımmilik’, ‘cizye’, insanın suç işlediğinde ellerinden ayaklarından edilmesi gibi uygulamalar içeren ‘şeriat’ gibi kavramların kaynak eserlerinde bulunan bir dine mensup kimsenin barışçıl olmasına, değişik inancı olana hürmet etmesine, eşit haklar içersinde yaşamasını doğal saymasına imkan var mı? Hele bir bu mevzular aydınlatılsın bir, ondan sonra geçeriz Yaradan’ın tahtındaki zümrüt sayısı gibi meselelere… :-)
Bir de… siz koca bir Hristiyanlığın, koca iki bin küsur yıllık bir geleneğin İstiklal caddesindeki ‘kitapçıklar’dan mı öğrenileceğini sanıyorsunuz… Yani İslamiyet hakkında esaslı bir bilgi edinmek isteyenin cami avlularında satılan ufak vaaz niteliğindeki ‘kitapçıklar’dan bilgi edinebileceğini mi iddia ediyorsunuz… Dostum bu ne sığlık. Eğer inandıklarınızla huzur buluşunuz bu sığlık sayesinde sağlanıyorsa, ne diyelim… Tanrı salihlik bağışlasın.
O Tanrı’nın birliği, üçlüğü falan gibi meseleleri de bırakın, iyisi mi… ‘kitapçıklar’dan öğrenilebilecek şeyler değil bunlar. Kaldı ki Tanrı ne birdir ne çoktur. Tanrı özünde aşkındır. Her tür sayısallığın ötesindedir. Ebediyette zaman, mekan bölünmüşlüğü yoktur, dolayısıyla kendisi hakkında sayısallık da söz konusu olamaz. Teslis bu varlığın tümüyle aşkın nihai sırrının dışa vuruluşunda, insan tarafından algılanışıyla ilgili çok derin bir İllahiyat gerçeğidir. Ama… siz Hristiyanlar’ın üç tanrıya taptığına inanmakta diretirseniz… engel olacak olan çıkmaz inanın. Kimsenin sizi zımmi statüsüne sınıflandırıp cizye isteyeceği yok sizden… İçiniz rahat olsun :-) Kaldı ki bunları burada bunca serbestiyle konuşabilmemizin sebebi kökleri Hristiyanlığın dünya anlayışıyla beslenmiş bir medeniyetin atmosferinde yaşıyor olmamızdan (Kemalizm sayesinde). O sizin inancınızın tam olarak uygulandığı yerlerde bizim gibiler değil forumlarda sohbet etmek, çoktan hapislerde çürüyor olurdu. Dışarıda kalabilen aklı salimler de korku ve vicdani baskının doğurduğu sürekli bir riya içersinde yaşarlardı. Yaşıyorlar da zaten…
Biz Hristiyanlar olarak sizlere gerçekten Rabb’in selametini bulmanızı dileriz ama (bunu her insana dileriz zaten)… Ondan sonrası sizle Rabb’in arasındaki mesele. İnsana düşen niyetinin iyi olması, ötesi Tanrı’nın…