Re: Tanrı Ile Dostluk

#28792
Anonim
Pasif

IV. TAMAMEN TANRI’YA GÜVENME
TESLİM OLMA DİSİPLİNİ

Ne yeni ne de yaratıcı olmayan ” Tanrı’ya güvenme” seslerinin farkındayım. Aslında, kimileri için bu sözcüklerin anlamlı ve eski basmakalıp olmasından başka hiçbir özelliği yoktur.

Bu gereksinim, böyle olamaz. Anımsatıcı olan, Kutsal Kitap’ta olduğu gibi ; pek çok anlarda Tanrı’nın müdahalerde bulunduğuna güvenmektir. Lakin hiçbir şey, Özdeyişler 3:5-6’dakinden daha kayda değer değildir.

RAB’be güven bütün yüreğinle,
Kendi aklına bel bağlama.
Yaptığın her işte RAB’bi an,
O senin yolunu düze çıkarır. ( Özd. 3:5-6 )

Gönülsüz bir yüreğin isteksiz bir umudu olmayan ” Rab’be güven ” buyruğunu ilk farkeden ben değilim. Aksine bu, ” yaptığım her işte ” sözcükleriyle O’nu bilinçli olarak kabul etmektir.

Niyeti belli olan herhangibiri ; özel konumu ya da yerinin doğrularını kaybetmeksizin…. veya özel yaşamının ayrıntılarının dışında, endişeli şekilde zihni işle meşgul olmadan da; Tanrı ile özdeşleşebilir ve derin düşüncelere sahip olabilir. Yaşayan Tanrı’ya güvenimiz tam ve mutlak olması şarttır. Ayetlerdeki diğer sözcüklerde, teslim olma disiplinini geliştiriyor.

Bugünkü nesil tarafından rağbet görmeyen bir terim var ! Kaş çattıran şu tepkiyi tam olarak duyabiliyorum: ” Teslim olmak mı ? Ciddi ol !” Bu günlerde, bir şeye teslim olmayı kim özendiriyor ? Birkaç alanın adını vermem gerekirse ; duyduğum yanıtlar şunlardır: (” Tanrı ile Dostluk ” )

Devamı var.

Rabbin sevgisi ve ışığı sizinle olsun.:kucak: