Re: Sizin tavrınız ne olurdu?

#30771
Anonim
Pasif
OrhanAnt;9565 wrote:
Merhaba ben onlarin Sohbet istegini, tekrar ediyorum, `SOHBET ISTEGINI` kabul ederdim.
Onlarla konusurdum, Onlar icin dua ederdim, onlara Tanri`dan bahsederdim ve Tanri`nin escinsellikten nefret ettiginden bahsederdim, Tanri asla kimseyi ESCINSEL YARATMAYACAGINI (yani kimse kendisindeki hatayi TANRI BENI BOYLE YAPTI diye suclamamasi gerektigini anlatirdim)

AMAAA

Asla BIZ BOYLEYIZ, BIZ ESCINSELLIGE DEVAM EDIYORUZ AMA, BIZ ISAYA IMAN EDIYORUZ, BIZDE HRISTIYANIZ VE KILISEYE KATILMAK ISTIYORUZ dediklerinde asla kiliseye almazdim.

Cunku Kutsal Kitap ayetleri cok nettir.

Doyurucu cevabınız için teşekkürler.
Belirttiğim gibi onların bu ziyareti birkaç eşcinselin hoşsohbet yapması veya dinen bu konularda aydınlanması için yapılan bir ziyaret değil. Sapkınlıklarına dini otoritelerden onay çıkartmak. Kendilerinin yanlış yolda olduklarını zaten kabul etmiyorlar ve bu yaşantılarının dindarlar tarafından da hoş karşılanmasını istiyorlar.
Kutsal kitapların teorik olarak bu yaşam biçimini tasvip etmediğini cezaya mahkum ettiğini hepimiz biliyoruz. Ama iş pratiğe dökülünce herşey altüst oluyor. Bizim buranın belediye başkanı bile üzülerek söylüyorum bir eşcinsel. Eşcinseller için özel koruma kanunları çıkartılmış. Böyle bir yerde bir eşcinsel örgüt dini bir kuruma gelip diyalog ve analayış çağrısı yapmak isteyince o kurumun dini yetkilileri ne yapacaktır çok merak ediyorum. Ben onların bu girişimine şahsi olarak engel çıkarmak için elimden geleni yapacağım. Sizlerin de fikrini onun için almak istedim. Netice itibariyle aynı şeyi düşündüğümüze ve aynı tepkiyi vereceğimize sevindim.

Sayın Suna, tavsiyeniz üzere ilgili bölümü ve yazıları okudum. Kutsal kitabın bu konudaki tavrını açık ve net bir şekilde ortaya koymuş ve eşcinsel olduğunu söyleyenlere karşı tavrınızı almışsınız. Tebrik ederim. Ama yukarda da değindiğim gibi mesele teorik olmaktan çıkıp pratiğe dökülünce uygulamalar farklılaşıyor. Kutsal kitaplar eşcinselliği yasaklayıp bununla mücadele örnekleri verdiği halde dindarlar farklı farklı anlayışlarda olabiliyor. Kimisi kendi tercihidir bizi ilgilendirmez derken, kimisi de ”bunları ateşte yakacaksın” diyor. Sorduğum konu hayali bir konu değil, yakında başımıza gelecek bir konudur. İş başa gelince dindarlar olarak nasıl bir tavır almalıyız, bunun cevabını arıyorum. Sizden doyurucu cevabı aldım, tekrar teşekkür ederim.

Fakat, kısaca bir düzeltme yapmak isterim. Bahsettiğiniz mesajları okurken Albert ve sizin eşcinselliğin islam şeriatindeki cezasını dile getirirken ”öldürülmeleri gerektiğine” dair cümleler sarfetmişsiniz. Bu doğru değildir. Öldürme cezası kur’anın değil tevratın bir emridir. Gerçi, İran ve Arabistan gibi bazı ülkelerde gerçekten bu suçu işleyenler idam ediliyor ama kur’ana baktığımızda, eşcinselliğin ve lezbiyenliğin cezalarının ölüm olmadığını görürüz. Erkeklerin cezası eziyet etmek, kadınların cezası ev hapsinde tutmaktır, ta ki bu iğrenç alışkanlıklarından vazgeçene kadar. (Propagandaya girmesin diye ayet numaralarını vermiyorum :) )

Selamlar