Re: Protestan Kilisesi-Escinsel Evlilikler
@Â’raf 15868 wrote:
Mevzûyu başlıkla alâkalı olarak, sâdece ‘eşcinsellik’ bağlamında ele almamak lâzım. Hemen bütün günah sayılan davranışlar, RAB Tanrı tarafından sevilmezler. Hepsi de, derece derece iğrençliklerdir.
Fakat bu meyanda, günah işlemeyen hiç kimse de yoktur. Şu hâlde, kendimizi günahlardan azâde görüp, konuyu Ferisi mantığı ile değerlendirmemek gerek.
MESİH; günahkâra değil, günâha karşıdır. İnsanların günâhlı hayattan uzak kalmalarını sağlamak için, onlara İman ve Kutsal Ruh’un gücünü tavsiye etmiştir. Bir davranışa, olguya kötü demek o kadar önemli değil. Kötü olanla; hem nefsimiz de, hem de içinde bulunduğumuz toplum, hattâ insanlık adına mücadele edebilmektemiyiz ?
Görüldüğü üzere yargı günü içinde bulunacakları durum, Sodom ahalisinden daha vahim olacaklar var. Ama ne hikmetse hep eşcinseller ön plâna çıkarılır.!
Zannımca; insanı aşağılayanlar ve sömürenler, onların iyi niyet ve saflığından istifâde edip istismar edenler, dünyevi menfaatler için başkalarına yalakalık edenler, bütün yalancı ve ikiyüzlüler en aşağılık işleri yapmaktadırlar. Bunlar; sâdece kendisi gibi bir eşcinsel ile birlikte yaşayan, fuhuş yapmayan, kendi halini ‘Doğal’ görüp başklarına da bunu empoze etmeyen kimselerin kesip attığı tırnak olamazlar. Bu kimselerin hâlinin, Sodom ahalisinden daha beter olması muhtemeldir.
En büyük günah; içi ve dışı başka olmaktır; iki yüzlülüktür.
Buna sebep olan şey de, benliktir.
Benliğini zapt-u rapt altına alamayan, en azından bunu gayreti içinde olmayan kimselerin sözleri, soğuk hava da ağızdan çıkan nefes gibidir. Bir an buhar gibi bir şey farkedilir de, sonradan kaybolup gider. İncil den bir âyeti bir kimsenin ağzından dinlediğimizde; hiç etkilenmediğimiz, hattâ rahatsızlık duyduğumuz olur. Bu rahatsızlığın sebebi, o kişinin özünün, ağzından çıkanla farklı noktalarda olmasıdır. Ama aynı âyeti, başka bir zaman başka bir kimseden işitiriz ve hemen nasipleniriz. Çünki o kimse dürüsttür. O kimse kendi yapmadığı işleri başkalarından istemez/anlatmaz. O kimse de Kutsal Ruh çalışmakta, ağzından çıkan sözler Ruh’un etkisiyle oluşmaktadır.Dinleri biribirleriyle güreştirenler, ya henüz imânın ne olduğunu bilemeyecek kadar saftır ve kendisinin inancına hizmet ettiğini zannetmektedir; ya da -inanca müteallik bir ‘Nefs-i müdâfaa’ saikiyle cevap vermiyorsa- dumalı havaları yeğleyen ‘Kurt’tur.
Zorluğunu bizzat nefsimizde yaşamadığımız hususlar da, Kutsal Kitaptan bir ayete dayanarak, başkalarını yargılamak pek âdilâne durmuyor.
Doğrudur. Kutsal Kitap’a göre bu davranış çok çirkindir.
Fakat unutmamak gerekir. Bizler insana karşı olamayız. Bizler günaha sebep olan güçlere karşı olmak durumundayız.
Netice itibâriyle, başlığa konu olan kilisenin yaptığı yanlıştır. Tanrı’nın standartlarını değiştirmeye çabalamak İmanı zedeler. Mühim olan bu standartları değil, İNSANI DEĞİŞTİRMEKTİR.
Çünki MESİH öyle yapmıştır.
Saygılar.
Sevgili Araf kardeşim,
Eşcinsellikte dahil tüm günahların Rab tarafından sevilmediği konusunda sizile hemfikirim. Gerçekten haklısınız.
Ama bu eşcinsellik olayı diğer günahlardan biraz farklıdır ve dolayısıyla diğer günahlara nazaran, kilise gözünde çok daha hassas bir konudur.
Tüm günahlar Rab nazarında kötüyse, nasıl oluyorda eşcinsellik kilise nazarında daha hassas bir konu oluyor, açıklayayım…
İlk başta size hemen şunu belirtmeliyim ki bu iğrenç günahın içinde olan eşcinseller, bunu bir günah olarak görmüyorlar.
İşte olayın en temel noktası budur.
Bir insan hırsızdır. Ama bu kişi hırsızlığın bir günah olduğunu bilir.
Ama bir eşcinsel, dışarıya eşcinselliği anlatırken eşcinselliğin bir günah olmadığını söylüyor. Bunun Rab tarafından kendilerine verilmiş bir hastalık olduğundan dolayı insanlarında kendilerini bu şekilde kabul etmelerini bekliyorlar.
Bir hırsız eğer hala hırsızlık yapıyorsa tövbe edene kadar bu kişi kiliseye alınmamalıdır. Bir kişi zina yapıyorsa ve halinden memnunsa bu kişi tövbe edene kadar kiliseye alınmamalıdır. Eğer bir kişi eşcinselse ve bu eşcinselliğinden vaz geçmiyorsa bu kişi kiliseye alınmamalıdır.
Bir hırsıza hırsızlığın günah olduğunu, yanlış olduğunu kolaylıkla anlatabiliyorsunuz. Aynı şekilde zinayıda anlatabiliyorsunuz. Ama konu eşcinselliğe gelince bunu anlatamıyorsunuz. Çünkü başta kamuoyu olmak üzere bu günahı sevimli göstermek istiyorlar. Daha doğrusu bunun bir günah değil, hastalık olduğunu kabul ettirmek istiyorlar.
Geçenlerde bir roman okuyordum… Romanda, Amerika’daki bir kilise rulet günleri düzenliyordu ve ruletten kazandığı parayla kiliseye gelir kazandırıyordu.
Rulet ve diğer kumar oyunları günahtır. Rab’bin evine günahı sokamazsınız. Bu kilisenin yararına olsada (Kilise burada maddi kazanç sağlıyor) Rab’bin gözünde kötü olan bir şey kiliseye giremez.
Eşcinsellikte bu şekilde. Eşcinsellik Rab’bin gözünde iğrenç bir günahtır. Dolayısıyla bir eşcinsel Kilise’ye giremez, girmemelidir.
Bir eşcinsel, ilk başta eşcinselliğin günah olduğunun bilincine varır, günahından tövbe eder işte o zaman bu kişi Kilisenin değerli bir üyesi olur ki bu şekilde Kilise üyesi olan kardeşlerimizde vardır.