Re: Kutsal Kitap’ta geçen Tanrı’nın İsimleri

#30351
Anonim
Pasif

@Rüzgar 14339 wrote:

YahveTanrı’nın tam ismi, ‘kendi kendine var olan’ anlamına gelir, BEN’im.

Tanrı’nın Adları
Giriş: Bu hafta yeni bir vaaz dizisine başlayacağız Tanrı’nın adları hakkında ülkemizde Tanrı adı insanların ağzından hiç düşmemektedir. Yerli yersiz birçok kişi inansa da inanmasa da bu adı ağzına almaktadır. Hatta bununla ilgili bir yazı okumuştum,

İşe başlamadan önce: İnşallah,
İşe başlarken: Bismillah,
Şaşırırsak: Allahallah,
Kendimize güvenirsek: Evelallah,
Azmedersek: Alimallah,
İşten vazgeçersek: Eyvallah,
Sonuna kadar gitmek istersek: Ya Allah,
Canımızı sıkarlarsa: Fesuphanallah,
İki arada bir derede kalınca: Maazallah,
İşe coşku ve heyecanla sarılınca: Allah, Allah
İşi başarıyla bitirince: Maaşallah,
Bir terslik olursa: Hay Allah,
İnandırmak istersek: Vallah billah,
Gitmesini istersek: Yallah,
Her işin başı: Allah hayırlı etsin,
Her şeyin sonu: Allah mağfiret eylesin!

Tanrı, Kutsal Kitap’a baktığımızda kendisini açıklayan bir Tanrı olarak karşımıza çıkar. Tanrı kendisini varlığı aracılığıyla açıklar, Tanrı kendisini doğa aracılığıyla açıklar, Tanrı kendisini Peygamberler aracılığıyla açıklar, Tanrı kendisini İsa Mesih aracılığıyla açıklar, Tanrı kendisini Kutsal Ruh aracılığıyla açıklar, Tanrı kendisini Sözü aracılığıyla açıklar ve Sözüne baktığımız zaman Tanrı kendisini ve karakterini adlarıyla açıklayan bir Tanrı’dır. Tanrı’nın Kutsal Kitap’ta bize kendisini tanıtırken kullandığı isimler aracılığıyla O’nun özünü, karakterini ve yaptıklarını daha iyi tanıyabiliriz. Hoşeya 6:3 ayetine baktığımızda “RAB’bi tanıyalım, RAB’bi tanımaya gayret edelim…” diye bizi Tanrı’yı tanımaya teşvik eden bir ayetle karşılaşıyoruz. Kutsal Kitap Tanrı’nın ismine çok önem vermektedir. Bu yüzden Tanrı’nın isimlerini bilmekte bizim için önemlidir.

Tanrı’nın isimlerini bilmek neden önemlidir?
1-) Tanrı’nın adları aracılığıyla O’nun özünü ve varlığını daha iyi anlayabiliriz.
2-) Tanrı’nın adları aracılığıyla O’nun karakterini ve yaptıklarını daha iyi anlayabiliriz.
3-) O’nunla olan ilişkimizin farklı yönlerini daha iyi anlayabilir ve var olan ilişkimizi daha da derinleştirebiliriz. Tıpkı İbrahim gibi, İbrahim Kutsal Kitap’ta aslında bizim gibi Tanrı’yı yeni tanımaya başlayan imanlıları temsil ediyor. Daha önce Putperest olan İbrahim Tanrı’ya iman ettikten sonra yeni bir hayata başladı. Bu yeni başladığı iman hayatında her geçen gün Tanrı’yla yaşadığı tecrübelerin ardından Tanrı’yı daha çok tanımaya ve Tanrı O’na kendisini yeni adlarıyla daha çok tanıtmaya başladı. İbrahim yeryüzünde Tanrı’nın kendisini birden fazla adlarıyla tanıttığı tek kişidir. İbrahim iman hayatı boyunca Tanrı’nın Yahve (Yaratılış 13:4) olan adını duydu. Melkisedek’e verdiği ondalık sonrasında Tanrı kendisini O’na El Elyon (14:18-19) olarak tanıttı. Çocuğu olmadığı için Tanrı’ya şikayet etmeye başladığında Tanrı O’na Adonay (15:2) olan ismini açıkladı. Çocuğunu kurban etmek üzereyken Yahve Yire (22:14) olarak kendisini açıkladı. İlerleyen yıllarda İbrahim Tanrı’nın El Şhaddai (17:1) ve El Olam (21:33) olan isimlerini öğrendi. Bu adlarla Tanrı İbrahim’e kendisini her tanıttığında İbrahim Tanrı hakkında çok şeyler öğrenerek O’nunla olan ilişkisi derinleşti. Ve Kutsal Kitap’a baktığımızda Tanrı İbrahim’i dostu olarak tanıtıyor. Tanrı İbrahim’e açıkladığı her adı aracılığıyla İbrahim Tanrı’nın farklı yönlerini keşfetti ve iman hayatında daha da büyüdü. Tanrı’nın adı Tanrı’yı gösteriyor, Tanrı’nın her adı, O’nun insan ile olan ilişkisini anlamamıza yardım ediyor. Bu yüzden Tanrı’nın çok olan özelliklerinden dolayı, O’nun pek çok adı olduğunu görmekteyiz.

Tanrı’nın adları Tanrı’dan geliyor, insandan değil. Bizler Tanrı’yı daha iyi anlayalım diye Tanrı insan dilini kullanarak bize kendi adını açıklıyor. Tanrı lütuf gösterip bize yaklaşıyor, bu da değişik adları kullanmasını gerekli kılmaktadır. Öyle ki, bizler Tanrı’yı, O’nun anlamamızı istediği şekilde anlayabilelim. Kutsal Kitap’ta Tanrı’nın adları için çok güzel ayetler bulunmaktadır. S. Özdeyişleri 18:10 “RAB’bin adı güçlü kuledir, Ona sığınan doğru kişi için korunaktır.” Mezmur 79: 9 “Yardım et bize yüce adın uğruna, ey bizi kurtaran Tanrı, Kurtar bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı!” Mezmur 9: 10 “Seni tanıyanlar sana güvenir, Çünkü sana yönelenleri hiç terk etmedin, ya RAB.”Eski çeviride “Senin ismini bilenler sana güveneceklerdir. Çünkü Seni arayanları bırakmazsın” diyor. Eşimin ismi biz evlenmeden önce Karen Cameron’du. Evlendikten sonra ise Karen Arkan olarak değişti. Eşimin almış olduğu yeni soyadı O’nun benimle bir ilişkisi olduğunu yani yeni bir ilişkiye başladığını göstermektedir. İlerde çocuklarımız olduğu zaman çocuklar O’na Anne diye hitap edecekler. Çağırılacağı bu isimde O’nun çocuklarıyla olan ilişkisini gösterecektir. Tıpkı bunun gibi Tanrı’nın bize açıkladığı her isimle biz O’nu çağırdığımız zamanda bu bizim O’nunla olan ilişkimizi göstereceği gibi O’nun farklı özelliklerini de tanıyacağız. Bu yüzden İlk olarak Kutsal Kitap’ta bizzat Tanrı’nın kendisini tanıttığı ilk isimle başlamak istiyorum.

YAHVE (YHVH M. ÇIKIŞ 3:14-15)

Giriş: Tanrı’nın adları Tanrı’nın kimliğini daha iyi açıklamak için çok etkili yollardan birisidir. Adlar önemlidir ve genelde bazen insanlara sorariz, ‘Senin Adının Alamı ne?” diye Örneğin Orhan isminin anlamı, Şehrin Yöneticisi veya hakim anlamına gelirmiş, ancak ben herhangi bir şehir yönetmiyorum ve o yçnetecek kadarda başarılı olmadığımdan eminim, Biz insanlar bazen sahip olduğumuz isimlerin anlamlarını hayatımızda yansıtmayabiliriz çünkü bizler değişen insanlarız. Ama Tanrı öyle değildir O değişmediği gibi bize kendisini tanıttığı her bir adı ile hayatımızda varlığını gösterir ve hiçbir zaman yaptıkları ve karakteri ile adına ters düşmez. Bu yüzden Tanrı’nın adı önemlidir. Çünkü bu adı hiç kimse Tanrı’ya vermedi. Tanrı kendi kendisine bu adı verdi ve kendisini bu ve bunun gibi daha birçok adla açıkladı. Bu ad Yahve diye telaffuz ediliyor. Aslında hiç kimse tam olarak bu adın nasıl telaffuz edildiğini bilmiyor. Ama birçok teolog bu şekilde telaffuz edildiğini düşünüyor. Yahudiler sürgünden sonraki dönem içerisinde bu adı çok telaffuz etmek istemediler. Çünkü on emirde Çıkış 20:7 “Tanrın Yahve’nin adını boş yere ağzına almayacaksın. Çünkü Yahve, adını boş yere ağzına alanları cezasız bırakmayacaktır.”diyor. Ama bu ayet boş yere anmayacaksın diyor fakat genelde Yahudiler bu adı anmak istemedikleri için bunun yerine Elohim yada Adonay gibi adlarını kullanmayı tercih ettiler. Bu şekilde Tanrı’nın ismine daha çok yücelik ve saygı gösterdiklerini düşünüyorlardı.

Bu ad kutsal Kitap’ta birçok yerde geçmekte ama ilk kez Tanrı’nın kendisini bu adla açıkladığı yer Çıkış 3:14-15 ayetlerdir. Kutsal Kitap’ımızda Yahve adını ayetleri okurken göremezsiniz. Dip not olarak Yahve açıklanıyor ama genelde Kutsal Kitap’ta nerede büyük harflerle R.A.B. harfleri görürseniz bunun anlamı Yahve demektir. Aslında Tanrı’nın kendisi bu adı çok sık kullanmaktadır. Kutsal Kitap’ta en çok kullanılan ad Yahve’dir ve tam 6628 kez bu ad geçmektedir. İsterseniz şimdi bu ayetlere bir göz atalım 1. ayetten itibaren başlarsak daha iyi olur. M. Çıkış 3: 1-15 “Musa kayınbabası Midyanlı Kâhin Yitro’nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına sürdü ve Tanrı Dağı’na, Horev’e vardı. RAB’bin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor. “Çok garip” diye düşündü, “Gidip bir bakayım, çalı neden tükenmiyor!” RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının içinden, “Musa, Musa!” diye seslendi. Musa, “Buyur!” diye yanıtladı. Tanrı, “Fazla yaklaşma” dedi, “Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır. Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.” Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı’ya bakmaya korkuyordu. RAB, “Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm” dedi, “Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. Bu yüzden onları Mısırlılar’ın elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim. İsrailliler’in feryadı bana erişti. Mısırlılar’ın onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum. Şimdi gel, halkım İsrail’i Mısır’dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.” Musa, “Ben kimim ki firavuna gidip İsrailliler’i Mısır’dan çıkarayım?” diye karşılık verdi. Tanrı, “Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım” dedi, “Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu olacak: Halkı Mısır’dan çıkardığın zaman bu dağda bana tapınacaksınız.” Musa şöyle karşılık verdi: “İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?” Tanrı, “Ben Ben’im” dedi, “İsrailliler’e de ki, ‘Beni size Ben Ben’im diyen gönderdi.’ “İsrailliler’e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı RAB gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım.”
Tanrı Musa’yı İsrail halkını Mısır’dan çıkarmak için görevlendiriyor ve Musa’ya halkına gitmesini söylüyor. Musa ise Tanrı’ya soruyor “bana seni kim gönderdi derlerse ben ne diyeceğim?” Tanrı O’na “onlara beni Ben olanım, Ben Ben’im diyen gönderdi diyeceksin.” Aslında o dönemde gerek Musa, gerekse İsrail halkı için “Tanrı var mı yok mu?” diye bir problem yoktu. Çünkü Tanrı vardı ve herkes bunu bilirdi. Bu yüzden tartışılacak bir konu değildi. Ama bu Tanrı kimdir? Önemli olan buydu, halk için Tanrı’nın kimliği önemliydi. Bu günde dünyada Tanrı’ya inandığını söyleyen birçok insan var. Etrafımızda farklı farklı dinler var bazıları “hepimiz aynı Tanrı’ya inanıyoruz, sen o yoldan ben bu yoldan hepimiz aynı yere gidiyoruz” diyorlar. Ama biz diyoruz ki “biz kendisini Kutsal Kitap’ta açıklayan Ben, Ben olanım diyen Tanrı’ya yani Yahve’ye inanıyoruz.” O halde Tanrı,

Yahve adı bize ne anlatmak istiyor?
1-) Halkının arasında var olan Tanrı: “Ben Ben olanım” diyor. Olmak, var olmak, kendi başına var olmak, halkının arasında olmak ve onlarla ilişki kurmak bunu ifade ediyor. Tanrı’nın kendi kendine koyduğu bir ad bu. Başka hiçbir şeye bağımlı değil, başkalarıyla ilişki içerisinde olmak zorunda değil. Tanrı kendi başına yeterli, kendi kendine var olan, tek olan, başkası olmayan Tanrı’dan bahsediyoruz. Yeşaya 43:10-12 “Tanıklarım sizlersiniz” diyor RAB, “Seçtiğim kullar sizsiniz. Öyle ki beni tanıyıp bana güvenesiniz, Benim O olduğumu anlayasınız. Benden önce bir tanrı olmadı, Benden sonra da olmayacak. “Ben, yalnız ben RAB’bim, Benden başka kurtarıcı yoktur. Ben bildirdim, ben kurtardım, ben duyurdum, Aranızdaki yabancı ilahlar değil. Tanıklarım sizsiniz” diyor RAB, “Tanrı benim,” Herkesin tanrıları var, ilişki kurmak için kendilerinin yarattığı sahte ilahlar var. Dinler, putlar, paralar, eğlenceler, materyaller, kendi var oluşlarını ifade etmek için oluşturdukları ilahlar var. Ama Tanrı diyor ki “hayır hayır, tek bir Tanrı var, başka Tanrı yok O’da Benim. Zamana bağlı olmayan, mekâna bağlı olmayan, gücü her şeye yeten, her şeyi bilen Benim Yahve olan Benim” diyor. Aynı şekilde Elçi Pavlus’ta 1.Korintliler 8:4-6 şunları söylüyor. “Putlara sunulan kurban etinin yenmesine gelince, biliyoruz ki, “Dünyada put bir hiçtir” ve “Birden fazla Tanrı yoktur”. Yerde ya da gökte ilah diye adlandırılanlar varsa da -nitekim pek çok “ilah”, pek çok “rab” vardır- bizim için tek bir Tanrı Baba vardır. O her şeyin kaynağıdır, bizler O’nun için yaşıyoruz. Tek bir Rab var, O da İsa Mesih’tir. Her şey O’nun aracılığıyla yaratıldı, biz de O’nun aracılığıyla yaşıyoruz.”

Tanrı tektir ama Kutsal Üçlük’te bize kendisini açıklamıştır. O yakınımızdadır, içimizdedir ve zamandan, mekândan bağımsız bize kendisini sunan bir Tanrı’dır. O’nun adı harikadır. Yahve eşsizdir, biriciktir, bizim yanımızda olan, bizimle ilişki kurandır. Yahve adı Mezmurlar’da tam 700 kez geçmektedir. Bütün bu Mezmurlar’da ki ayetler Yahve’nin bizi ne kadar sevdiğini, koruduğunu, kurtardığını, bağışladığını, sadık olduğunu ve anlaşmasına ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor. Yahve halkının arasında ve onlara yakın olan Tanrı’dır.

Bizler Yahve’yi izliyoruz ve O’na iman ediyoruz. Çünkü Yahve her şeyi biliyor. Nerede olduğumuzu, nereye gideceğimizi biliyor. Ancak her şeyi bilen bir varlık bize doğru bir yönlendiriş verebilir, ancak her şeyi bilen bir varlığa tam olarak güvenebilir ve O’nun önderliğine kendimizi emanet edebiliriz. Bizler Yahve’yi izliyoruz çünkü O her yerdedir ve her yerde bizimle birlikte olabilir. Bizi koruyabilir, bizi teselli edebilir, bize yardımcı olabilir. Yahve’ye inanıyoruz çünkü sadece O’nun gücü her şeye yeterlidir. O’nun gücünün üstünde olan başka hiçbir güç yoktur. Mezmur 20: 7-8 “Bazıları savaş arabalarına, Bazıları atlarına güvenir, Bizse Tanrımız RAB’be güveniriz. Onlar çöküyor, düşüyorlar; Bizse kalkıyor, dimdik duruyoruz.” Çünkü bizim Tanrımız Yahve’dir.

2-) Kurtaran Tanrı: Bu ad aynı zamanda Kurtuluşla alakalı olan bir addır. M. Çıkış 15: 1-3 “Musa’yla İsrailliler RAB’be şu ezgiyi söylediler: “Ezgiler sunacağım RAB’be, Çünkü yüceldikçe yüceldi; Atları da, atlıları da denize döktü. Rab gücüm ve ezgimdir, O kurtardı beni. O’dur Tanrım, Övgüler sunacağım O’na. O’dur babamın Tanrısı, Yücelteceğim O’nu. Savaş eridir RAB, Adı RAB’dir.” Mısır’dan çıkarken İsrailliler kızıl denizin kıyısına geldiler. Önlerinde koskoca bir deniz, arkalarında koskoca bir Mısır ordusu onları yok etmek için geliyor. Kaçacak, sığınacak yerleri yok, çaresiz bir durumdalar kapana kısılmışlar ve ne yapacaklarını bilmiyorlar, içinde bulundukları durumdan hiçbir kurtuluş yolu yok. Halk panik içerisinde ve Tanrı Musa’ya konuşuyor ve asayı uzatınca Kızıldeniz ikiye ayrılıyor ve İsrail arasından geçiyor. Daha sonra onları takip eden askerlerin üzerine deniz suları kapanıyor ve hepsi yok oluyor. İşte ondan sonra Meryem bu ezgiyi söylüyorlar. Yahve kurtaran bir Rab’dir. Yeşeya 12:2 “Tanrı Kurtuluşumuzdur. O’na güvenecek, yılmayacağız. Çünkü Rab (Yahve) gücümüz ve ezgimizdir. O kurtardı bizi.”Grekçe yani ilk Septuagint çevirisinde bu ad Krios olarak geçiyor. Filipililer 2:10-11 ayetinde İsa için bu ad geçmektedir. “Öyle ki, İsa’nın adı anıldığında gökteki, yerdeki ve yeraltındakilerin hepsi diz çöksün ve her dil, Baba Tanrı’nın yüceltilmesi için İsa Mesih’in Rab olduğunu açıkça söylesin.”Yani İsa’nın önünde yere çökünülen, tapınılan kişi olduğunu açıkça söylesin diyor. İsa Mesih kendisiyle ilgili birçok şey ifade etti ve

Yuhanna’da İsa kendisi için Benim diye birçok kez söz kullanıyor. Yol, gerçek ve yaşam Benim, kapı Benim, yaşam ekmeği Benim, diriliş ve yaşam Benim, yaşam suyu Benim, iyi çoban Benim diyor. İsa bu ayetlerde Grekçe olarak Ego Eymi yani Ben Benim dediği zaman, tıpkı M. Çıkış bölümündeki gibi kendisini Krios yani Yahve olarak ilan etti. Aynı şekilde İsa’nın Yahve olduğunu ilan eden sadece kendisi değildi. Yeşeya’da İsa’yı Yahve olarak tanıttı Yeşaya 40:3-5“Şöyle haykırıyor bir ses: “Çölde RAB’bin yolunu hazırlayın, Bozkırda Tanrımız için düz bir yol açın. Her vadi yükseltilecek, Her dağ, her tepe alçaltılacak. Böylelikle engebeler düzleştirilecek, Sarp yerler ovaya dönüştürülecek. O zaman RAB’bin yüceliği görünecek, Bütün insanlar hep birlikte onu görecek. Bunu söyleyen RAB’dir.” Vaftizci Yahya İsa için bu şekilde vaaz ediyordu. İsa bizim kurtuluşumuzdur. Ve Yahve adının da kurtuluşu ifade ettiğini söyledik

3-) Atlaşma Tanrı’sıdır: Tanrı’nın bu adı antlaşma adıdır. Yahve ismi, Tanrı ile bir antlaşma ilişkisi söz konusu olduğunda kullanılan isimdir. Tanrı’nın Mısır’a gönderdiği felaketlerdeki amacı, Mısırlılar’ın ve İsrail halkının Tanrı’nın antlaşmasına sadık bir Tanrı olduğuna dair tanıklık vermelerini sağlamaktı, onlara tecrübe yolu ile Anlaşma Tanrı’sı Yahve’yi tanıtmaktı. Mısır’dan Çıkış 6:7: “Sizi kendi halkım yapacak ve Tanrınız olacağım. O zaman sizi Mısırlılar’ın boyunduruğundan çıkaran Tanrınız YHWH’nin Ben olduğumu bileceksiniz.” Tanrı, eski nesillere Kendisini, kudretli işleri ve merhameti ile El Shaddai (her şeye gücü yeten Tanrı) olarak tanıtmıştır. Ancak, sıra Musa’nın nesline geldiğinde, Kendisini antlaşmasına sadık Yehova olarak tanıtmıştır. Antlaşmasını, İsrail halkını Mısır’dan muhteşem bir şekilde kurtararak tutmuştur.”

M. Çıkış 6:2-8 “Tanrı ayrıca Musa’ya, “Ben RAB’bim” dedi, “İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a Her Şeye Gücü Yeten Tanrı olarak göründüm, ama onlara kendimi RAB adıyla tanıtmadım. Yabancı olarak yaşadıkları Kenan ülkesini kendilerine vermek üzere onlarla antlaşma yaptım. Mısırlılar’ın köleleştirdiği İsrailliler’in iniltilerini duydum ve antlaşmamı hep andım. “Onun için İsrailliler’e de ki, ‘Ben RAB’bim. Sizi Mısırlılar’ın boyunduruğundan çıkaracak, onların kölesi olmaktan kurtaracağım. Onları ağır biçimde yargılayacak ve kudretli elimle sizi özgür kılacağım. Sizi kendi halkım yapacak ve Tanrınız olacağım. O zaman sizi Mısırlılar’ın boyunduruğundan çıkaran Tanrınız RAB’bin ben olduğumu bileceksiniz. Sizi İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a vereceğime ant içtiğim topraklara götüreceğim. Orayı size mülk olarak vereceğim. Ben RAB’bim.” Burada Tanrı Benim kim olduğumu bileceksiniz, Mısır’dan sizi nasıl çıkardığımı, sizin için yaptıklarımı, sizi nasıl kurtardığımı, sizinle birlikte olduğumu bileceksiniz diyor. Tanrı burada halkıyla bir antlaşma yapıyor. Peki, antlaşma adı neyi ifade ediyor? Tanrı’nın adaletini gösterir bize, Yahve verdiği sözleri tutar çünkü O sadıktır. O antlaşmasına sadıktır eğer sizinle bir anlaşma yaptıysa bunu bozmaz ve Antlaşması kalıcıdır. Yahve sözünün eridir, dürüsttür, asla yalan söylemez, sizi kandırmaz, çarpıtmaz, yanıltmaz çünkü O doğrudur.

Yahve adına nasıl karşılık vermeliyiz, ne yapmamız gerekiyor?

1-) Övgü ve tapınmayla: Sefanya 3:14-17 “Ey Siyon kızı, ezgiler söyle! Ey İsrail, haykır! Yürekten sevin, sevinçle coş, Ey Yeruşalim kızı! RAB senin cezanı kaldırdı, Kovdu düşmanlarını. İsrail’in Kralı RAB seninle. Korkma artık kötülükten. O gün Yeruşalim’e denecek ki, “Korkma, ey Siyon, gevşemesin ellerin. Tanrın RAB, o güçlü Kurtarıcı seninle. Alabildiğine sevinecek senin için, Sevgisiyle seni yenileyecek, ezgilerle coşacak.” Tanrı’nın adının Yahve olması bizim hayatımızda ilk olarak tapınma, sevinç ve övgü getirmelidir. Çünkü O iyidir, sadıktır, dürüsttür, antlaşmasına bağlı kalandır, kurtaran ve seninle olan, seni hiç terk etmeyen Tanrı’dır. Bu yüzden biz O’na sevinçle ezgi sunabiliriz, övebilir ve O’na içtenlikle tapınabiliriz. Çünkü O bizim hayatımızın içinde olan, öcü veya korkulacak bir Tanrı olmayan Yahve’dir. Bizler O’nun Yahve olan adını sık sık dile getirebilir ve yüceltebiliriz. O’nun adını ağzımıza almaktan Yahudiler gibi çekinmemeliyiz. Çünkü O’nun adı güzeldir ve övgüler sunularak dile getirilmeye layıktır. Mezmur 8:1 “Ya Rab Yahve, Ne yüce adın var yeryüzünün tümünde!” Mezmur 48:10 “Adın gibi, ey Tanrı, övgün de Dünyanın dört bucağına varıyor.” Bizler O’na Haleluya diyebiliriz. Haleluya ne demektir? Bu bir buyruktur. İbranicede Tanrı’yı övün anlamına gelmektedir. Mezmurlara baktığımız zaman hemen hemen hepsi bizi, Yahve’nin adına övgüler sunmaya teşvik etmektedir. Mezmur 113:1-9 eğer Tanrı’yı övmek için fırsat arıyorsanız önümüzdeki hafta burada kilisede 54 saat kesintisiz tapınma ve övgü zamanları olacaktır. Bu tarihler içerisinde hangi zamanda gelirseniz gelin burada bir tapınma gurubu olacak ve gerek Türkçe, gerekse İngilizce olarak tapınma zamanları düzenlenecektir.

2-) O’na hayatında ilk yeri vererek: Yeşaya 42:8 “Ben RAB’bim, adım budur. Onurumu bir başkasına, Övgülerimi putlara bırakmam.” Ne demek bu? Bu hayatında başka ilahların olmayacak, kutsal olacaksın ve böyle yaşayacaksın demektir. Tanrı’nın önünde kutsal olmaya gayret edeceksin O’nu her şeyden ayrı tutacaksın, O’na her şeyden çok değer vereceksin, O’nu her şeyden daha çok öveceksin ve O’ndan her şeyden daha çok zevk alacaksın demektir. Bana kurtuluşu sağlayan hayatımda benim için bu kadar çok şey yapan Tanrı’ya bir karşılık vermem lazım O’na layık olmak için kutsal olmam lazım. Kardeşler Hıristiyan olarak bir şeyi kaçırıyoruz. Sıradanlaşıyoruz bu dünyayla uzlaşmaya başlıyoruz. Tanrı bizim radikal olmamızı istiyor, bizim kendisini ifade etmemizi istiyor. Kutsallıkta, doğrulukta ve her durumda Kendisini ilan etmemizi istiyor. Tanrı bizim hayatımızda layık olduğu yeri almalı. İsa Mesih’e iman ettikten sonra yeni antlaşmaya bağlı yaşamalıyız. Tanrı antlaşmasını tuttuğu gibi bizde antlaşmayı hayatımızda uygulamalı ve tamamen yerine getirmeye gayret etmeliyiz. Hayatımızı bu antlaşmanın otoritesi altında yaşamalıyız. Hayatınız İsa’ya, Yahve’ye tanıklıkla geçmelidir.

3-) O’na cesaretle yaklaşmalıyız: Mezmur 79: 9 “Yardım et bize yüce adın uğruna, ey bizi kurtaran Tanrı, kurtar bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı.”O’nun Yahve olan adı nedeniyle ona cesaretle yaklaşabiliriz. Ondan isteyin O kendi adı uğruna bize vaat ettiği şeyleri verecektir. Yahve’den başka Tanrı yoktur. Bir tek Tanrı vardır, O’da Yahve’dir. O’nun ismi bütün isimlerden üstündür.